RADYOGRAFİ ve BANYO TEKNİĞİ Dr. Erol Akgül Ç. Ü. SHMYO / Radyoloji
RADYOLOJİDE GÖRÜNTÜ OLUŞTURMA TEKNİKLERİ
GÖRÜNTÜ KAYDI X-ışınlarının tanıda kullanılmasının en önemli özelliği penetrasyondur. Penetrasyon özelliği tanıda zorluk yaratır Bu nedenle x-ışını absorbsiyonu için görüntü kaydedici sistemlerde yüksek atom numaralı elementler kullanılır. Görüntüyü dokular arasındaki penetrasyon veya absorbsiyon farkı oluşturur.
GÖRÜNTÜ ALICILAR 1 1.Röntgen filmi: x-ışını-gümüş halid kristalleri etkileşimi söz konusudur. 2.Floresan maddeler: Floroskopide floresan ekranlar ve radyografide kullanılan ranforsatörlerde x-ışını görülebilir ışığa çevrilir. 3.İyonizasyon odaları: BT’de: X-ışını-ksenon içeren dedektörler-elektrik sinyali oluşumu söz konusudur.
GÖRÜNTÜ ALICILAR 2 4. Selenyum plaklar: Kseroradyografide 5.Baryum halid kristalleri: Dijital luminesans radyografide 6. Fosfor plaklar: Dijital röntgende (CR) Sadece röntgen filmleri hem enerjiyi alır hem de görüntüyü taşır. BT, MRG, US, Dijital röntgen ve RG gibi dijital görüntülemelerde ekranda oluşan görüntü özel kameralarla filme veya kağıda aktarılır.
FİLM ÇEŞİTLERİ 1 Radyografi Filmleri: Röntgenogram, radyogram; a. Fotoğrafçılıkta elde edilen negatif film radyografide röntgen filmine karşılık gelir. b. Vücudu geçen x-ışınlar üzerinde üzerinde fotografik emülsiyon tabakası bulunan röntgen filmine düşürülür. c. Film kalınlığı yaklaşık 1/3 mm’dir.
Film Yapısı Esnek plastik veya karton şeklindedir. Filme uygun boyutları bulunur. 4 tabaka yer alır: 1. Koruyucu tabaka 2. Emülsiyon 3. Yapıştırıcı tabaka: Baz ile emülsiyon tabakasını yapıştırır. 4. Baz
Radyografi filminin yapısı
Koruyucu tabaka Filme en yakın olan kısımdır. 5-25 mikron kalınlıkta olup ekran yüzeyini sürtünme ve aşınmadan korur. Ayrıca temizlenme yüzeyi sağlar ve statik elektrik birikimini engeller. Işığa geçirgendir. Jelatindir. Her iki yüzde de vardır.
Emülsiyon Jelatin ve Gümüş halid kristallerinin (AgBr, AgI) karışımını içerir: %95 AgBr , %5 AgI Jelatin homojenizasyonu sağlar. Her iki yüzde de bulunur. Kristaller üçgen şeklindedir ve krem rengindedir. Dalga boyu 500 nm olan mavi ışığı ve ultraviyole ışığı absorbe etmektedirler. Hız, kontras ve rezolüsyonları kristallerin boyutu ve miktarına göre değişir.
Baz tabakası 1 İyi bir bazın esas amacı sert bir zemin oluşturmaktır. Ancak kolay kullanımı için büküldüğünde kırılmaz olmalıdır. Filmin banyo işlemi sırasında ve daha sonra kullanılırken boyutunun değişmemesi gerekir. X-ışınını tamamen geçirmelidir. Işığı geçirir, ancak gözü yormaması için az miktarda mavi boya katıldığında tümüyle şeffaf değildir.
Baz tabakası 2 Cam plakalar:. Depolanma ve kırılma problemleri Sellüloz nitrat: I. Dünya savaşından sonra cam problemi ortaya çıkınca baz olarak kullanılmaya başlandı. Fakat yanıcıdır Selüloz triasetat: Yanıcı değil. Poliester baz: 1960’lardan itibaren bir petrol ürünü olan poliester baz kullanılmaktadır. Aşınmaya dirençli olması, otomatik banyoya dayanıklılığı, boyutunun değişmemesi, kırılma veya bükülme ile şeklinin bozulmaması yönünden diğer bazlardan üstündür.
Radyografi Filmleri Screen (çift emülsiyonlu) film: Ranforsatörlü (screenli) kasetlerde kullanılır. Günümüzde yaygın kullanılan filmlerdir. Direkt ekspojur filmi: Ranforsatörler kullanıma girmeden önce kullanılan bu filmlerin emülsiyonu daha kalındır ve daha yüksek oranda gümüş halid kristali içerir. Karton kasetler içinde kullanılır. Daha önceleri ekstremite grafileri için kullanılırdı. Yüksek doz gerektiği için artık kullanılmamaktadır.
FİLM ÇEŞİTLERİ 2 Dijital görüntülemede kullanılan filmler (Video kayıt filmi, Laser kamera filmi, Dry -kuru- film) Mamografi filmleri Özel amaçlı filmler (Duplikasyon filmi, Subtraksiyon -çıkarma- filmi) Diş filmleri (İntraoral ve panoramik filmler) Sineradyografi filmleri
Dijital görüntülemede kullanılan filmler VİDEO KAYIT FİLMİ Bilgisayarlı tomografi, dijital radyografi, ultrasonografi ve nükleer tıpta Görüntü almak için multiformat kamera kullanılır. Film x-ışınıyla değil, kameranın monitörden gelen ışıkla görüntü oluşturur. Bu kameralar, film üzerine istenilen boyutta ve sayıda görüntünün sıralanarak alınmasını sağlarlar. Ortokromatik filmler kullanılır: Monitörden salınan mavi ve sarı ışığa duyarlıdır. Tek emülsiyonludur.
Dijital görüntülemede kullanılan filmler LASER KAMERA FİLMİ Tek emülsiyonludur. İnce grenlidirler. Filmin lazer kamerada kullanılan lazer ile uyumlu olmalıdır. Kırmızı ışığa hassas filmler kullanılır. Film magazinlerine otomatik yerleştirilirler.
Dijital görüntülemede kullanılan filmler DRY (KURU) FİLM Görüntüler banyolama işlemine gerek kalmadan kaydedilir. Yüzeyleri karbon ile kaplıdır. Görüntünün oluuşturulmasında lazer kullanılır. Film üzerindeki herbir piksel, pel adı verilen daha küçük elemanlardan oluşturulmuştur.
MAMOGRAFİ FİLMLERİ Tek emülsiyonludur. Tek ranforsatörlu (kalsium tungstat) kasetlerle kullanılır. İnce kristallidir. Kontrastı yüksektir.
ÖZEL AMAÇLI FİLMLER DUPLİKASYON FİLMİ: Radyogramın kopyasını almak için kullanılır. Cihaza duplikatör, işleme duplikasyon denir. Kaset içine çift film koyularak da yapılabilir. Fakat kalite düşer. SUBTRAKSİYON FILMİ: Anjiografide kullanılan tek emülsiyonlu filmdir. İki tipi mevcuttur. Biri maske hazırlamada, diğeri orijinal radyografi ve subtraksiyon maskesi ile kullanılır. Kontrastı yüksektir. Artık kullanılmamaktadır.
DİŞ FİLMLERİ İntraoral Filmler Panoramik Filmler İrtraorol filmler çift emülsiyonludur. Küçük bir kılıfla sarılıdırlar. Ranforsatörsüz kullanılır. Arkası kurşun muhafazalıdır. Panoramik Filmler Tek emülsiyonludur Ranforsatörle birlikte kullanılır.
SİNERADYOGRAFİ FİLMLERİ Kardiak kateterizasyonda kullanılır. Sine filmlerin 16 mm ve 35 mm’liği mevcuttur. 100-500 foot uzunlukta rulolardır. Bunlar sinema filmi özelliğindedir. Sinemada 35 mm, ev filmlerinde 8 mm kullanılır. En fazla 35 mm’lik film kullanılır ve ancak hastanın aldığı doz 16 mm’ye göre fazladır.
FİLM KALİTESİ Üç faktör belirler 1. Filmin hızı 2. Filmin kontrastı 3. Filmin ışığı absorbe etme özelliği
FİLMİN HIZI Filmde belirli bir dansitedeki görüntünün oluşabilmesi için gerekli ışın miktarı ile belirlenir. Emülsiyon kalınlığı ile orantılıdır. Bu nedenle çift emülsiyonlu olanlar tek emülsiyonlulara göre daha hızlıdır. Aynı dansiteyi daha az ekspojurda oluşturan filmin hızıdır.
FİLMİN KONTRASTI Siyahtan beyaza olan ton sayısının belinginleşmesi ile ilgilidir. Yüksek kontrastlı filmlerde ton farkı daha belirginleşir.
FİLMİN IŞIĞI ABSORBE ETME ÖZELLİĞİ MONOKROMATİK FİLMLER: Tek renge duyarlı filmlerdir; mavi veya yeşile ORTOKROMATİK FİLMLER: Hem mavi hem de yeşil ışığa duyarlıdır. PANKROMATİK FİLMLER: tüm ışıklara duyarlıdırlar. Renkli filmlerde kullanılır.
FİLMİN CEVABI 1 Röntgen filmleri hem görülebilir ışığa hem de x-ışınına duyarlıdır. Ekspojür olduğunda emülsiyon etkilenir. Gözle görülmeyen latent görüntü oluşur (Latent dönem). Banyo işlemi ile görüntü manifest hale gelir (Manifest görüntü dönemi).
FİLMİN CEVABI 2 Işık alan kesimler siyah, diğer kesimler beyaz görülür. Değişik ekspojür değerlerinde değişik dansite oluşur. Filmin ekspojüre verdiği değere bakarak, filmin kontrast ve hızını belirleyebiliriz. Dansitometre ile ölçülür. İşleme sensitometri adı verilir.
FİLMLERİN DEPOLANMASI VE KULLANIMI 1 Film kullanılırken eğme, kırıştırma yapılmamalı ve eller temiz olmalıdır. Uygun olmayan kullanımda artefaktlar oluşur. Film basınca da hassas olup kaba kullanım artefakta yolaçabilir. Banyo öncesi film katlanması çizgi şeklinde veya tırnak şeklinde artefakt yapar. Kirli eller ve ekranlar leke yapar. Kuru ortamda statik elektrik tipik artefakta yolaçabilir. Otomatik banyoda kirli rulolar artefakt yapabilir.
FİLMLERİN DEPOLANMASI VE KULLANIMI 2 Isı ve Nem Film ısı ve neme hassastır. Isı kontrastı azaltır ve filme sislenme yapar. Filmler 20ºC üzerinde depolanmamalıdır. Isı bundan yüksekse depolanma zamanı uzadıkça kontrast kaybı ve sislenme artar. Film 10ºC’de tutulabiliyorsa 1 yıl süre ile saklanabilir. Rutubet %60’ın üzerinde ise kontrast azalır ve sislenme görülür. Ancak %40’ın altındaki çok kuru havada da statik artefaktlar ortaya çıkabilir.
FİLMLERİN DEPOLANMASI VE KULLANIMI 3 Işık Filmler karanlıkta depolanmalıdır. Karanlık oda mutlaka ışık sızdırmaz olmalıdır. Radyasyon Kontrastı azalır ve sislenmeyi artırır. Filmler radyasyona hastadan daha hassas olup filmi korumak için daha fazla kurşun gerekir. Film radyoaktif maddelerden uzak tutulmalıdır.
FİLMLERİN DEPOLANMASI VE KULLANIMI 4 Raf Ömrü Filmler 100 yapraklı kutuya konulur. Bazen filmler arasında koruyucu kağıt konulur. Her kutuda son kullanma tarihi verilir. Film bundan uzun depolanmamalıdır. Film yaşlanması hızının kaybına, kontrastın azalmasına ve sisin artmasına yolaçar. Kutu filmler dik tutulmalıdır. Önce en eski film kullanılmalıdır. Açılmış filmin kullanımı 45 günü geçmemelidir.
KASET Radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan aletlerdir. Özel kilitli kapakları vardır. Röntgen tüpüne bakan ön yüzü düşük atom numaralı ince ve sağlam bir maddeden yapılmıştır (alüminyum veya karbon fiber). Arka kapağı yüksek atom numaralı elementten yapılmıştır. X-ışını geçişine izin vermez. Halasyon: Yüksek kilovolt değerlerinde arka kapaktaki diğer metalik yapılardan x-ışınının yansıyarak filmin üzerinde görüntü oluşturmasıdır.
KASET TABAKALARI
RANFORSATÖR (Screen, Ekran) 1 X-ışınlarını saptamak ve anatomik yapıları belirlemek için tek başına film kullanımı etkin değildir. X-ışınlarının %1’den azı filmle etkileşerek latent imaj oluşumuna katkıda bulunur. Görüntünün oluşumu film-ranforsatör kombinasyonu ile yapılır.
RANFORSATÖR (Screen) 2 Güçlendirici ekran (ranforsatör ) x-ışını enerjisini görünür ışığa çeviren araçtır. Bu görünür ışık filmi etkileyerek latent imaj oluşumuna katkı sağlar. Ekrana ulaşan x-ışınının ortalama %30’u ekranla etkileşir.
RANFORSATÖR (Screen) 3 Bu etkileşim (lüminesans) fazla miktarda ışık fotonu oluşturur. Dolayısıyla güçlendirici ekran gelen x-ışınını amplifiye eder (güçlendirir). Güçlendirici ekran kullanımı hasta dozunu azaltır ancak imaj netliğini azaltır.
LÜMİNESANS 1 Dış uyaranla ışık veren maddelere luminesan madde, ışığa da luminesans denir. Dış uyaranla elektrik akımı, biyokimyasal reaksiyon, ışık veya x-ışını olabilir. Luminesans, x-ışını oluşumuna benzer, dış yörünge elektronlarını ilgilendirir. Stimulusla dış yörünge elektronları yüksek enerjili konuma geçirilir, yani nükleustan biraz uzaklaşır.
LÜMİNESANS 2 Uyarılan elektron normal konumuna döndüğünde görünür ışık şeklinde elektromanyetik radyasyon açığa çıkar. Işığın dalga boyu luminesan madde için karakteristiktir. Ayrıca uyarılma düzeyi ile de ilişkilidir. Fizikçiler iki tip luminans tanımlarlar.
LÜMİNESANS 3 Eğer görünür ışık sadece fosforun stimülasyonu esnasında salınıyorsa buna floresans, stimülasyondan sonra da ışık salınmaya devam ediyorsa fosforesans denir. X-ışını ekranları esas olarak floresans gösterir. Fosforesansa ekran sarkması veya geç ışıması denilir ve istenmeyen olaydır. Pratikte floresan veya fosforesan özellikteki tüm maddelere fosfor denilmektedir.
RANFORSATÖRÜN YAPISI Ranforsatörler, röntgen filminden biraz daha sert, kıvrılabilir plastik plakalardır. Koruyucu, fosfor, yansıtıcı ve destek (base) tabakalardan oluşur.
RANFORSATÖRÜN TABAKALARI
RANFORSATÖRÜN TABAKALARI FOSFOR Aktif tabakadır. Kalınlığı 150-300 mikron arasındadır. Ranforsatörün görüntüleme karakteristikleri bu tabakanın fosfor kompozisyonuna bağlıdır (konsantrasyon ve boyut).
RANFORSATÖRÜN TABAKALARI FOSFOR Ranforsatör yapısında kullanılan fosforun şu özelliklerde olması gerekir: 1. X-ışınlarını absorbe etmek için yüksek atom numaralı olmalıdır. 2. X-ışınlarını görülebilir ışığa çevirme etkinlikleri yüksek olmalıdır. 3. Yaydıkları ışığın, kullanılan filmin duyarlı olduğu dalga boyunda olması gerekir. 4. X-ışıı kesildiği anda parlamanın kesilmesi gerekir.
RANFORSATÖRÜN TABAKALARI YANSITICI TABAKA Fosforla etkileşen x-ışınları ile oluşan ve her yöne dağılan ışığı filme doğru yansıtır. Tabakada mağnezyum oksit bulunur.
RANFORSATÖRÜN TABAKALARI BASE Polyester veya metal karışımı bir maddeden yapılır. Serttir ve neme dayanıklıdır. Radyasyondan etkilenmez. Kimyasal inerttir. Fleksibl ve homojendir.
RANFORSATÖRÜN TABAKALARI KORUYUCU TABAKA Fosforun hasarlanmasını önler. Işın geçirgen maddeden yapılmıştır.
RANFORSATÖR ÇEŞİTLERİ 1. Kalsiyum tungstatlı ranforsatörler: 2. Nadir toprak ranforsatörler: 3. Özel amaçlı ranforsatörler:
KALSIYUM TUNGSTATLI RANFORSATÖRLER Uzun yıllardır kullanılmaktadır. Ultraviyole ve mavi ışık yayarlar. Maviye hassas monokromatik filmler ve ortokromatik filmlerle kullanılır. Gümüş halid kristalleri bu ışığa doğal olarak duyarlıdırlar.
NADİR TOPRAK RANFORSATÖRLER Bunlar Gadolinyum, Lantanum, Europium, Terbium, Ytrium gibi nadir toprak elementleri içerirler. Saldıkları ışık miktarı yüksektir. Genellikle yeşildir. Gadolinyum oksisülfid ranforsatörler, aynı kalınlıktaki kalsium tungstatlı ranforsatörlere göre %50 daha fazla x-ışını fotonu absorbe ederler. Oluşturduğu görülebilir ışık ise 3 kat daha fazladır.
ÖZEL AMAÇLI RANFORSATÖRLER Graduated (kademeli) ranforsatörler Kullanım amacı kompansatuar filtrelere benzer. Farklı kalınlıktaki vücut bölgelerinin aynı film üzerinde dansite farkı oluşturmadan incelenmesini sağlarlar. Kullanılırken incelenecek vücut bölgelerinden kalın olan kesime, ranforsatörün daha fazla yükseltme yapan kesimi getirilir.
RANFORSATÖR KULLANIMININ AVANTAJLARI 1 Uygun ranforsatör-film kombinasyonu kullanıldığında, ranforsatörsüz filmlere göre aynı radyografik veri , 50-100 kat ya da daha az doz kullanılarak sağlanabilir. Ranforsatörün bu etkisi, yükseltici faktör olarak bilinir. Hasta ve personel dozu azalır.
RANFORSATÖR KULLANIMININ AVANTAJLARI2 Kısa ekspojür süresi, hasta hareketlerine bağlı bulanıklaşmayı azaltır. X-ışını tüpü ömrü uzar. kVp seçenekleri artar. Düşük ekspojür verileceği için, küçük fokal spot seçimi daha kolaylaşır.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ İki karakteristik özellik önem taşır. Biri hasta dozundaki azalmanın ölçütü olan güçlendirme faktörüdür ve ranforsatörün hızını ölçer. Diğeri hassas ve net imaj oluşumu için gerekli rezolüsyon karakteristiğidir. Rezolüsyon, tespit edilebilen ve görüntülenebilen minimum çizgi mesafesi ile ölçülür.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ RANFORSATÖRÜN HIZI Çok değişik tipte güçlendirici ekranlar (ranforsatör) mevcuttur. Bunlar genel olarak üç geniş kategoride tanımlanır: Normal hızlı (orta, üniversal), yüksek hızlı ve yavaş (ince detaylı). Ekran hızı x-ışınını görünür ışığa çevirmede ekranın etkinliğini gösteren kantitatif bir değerdir. Normal hızlı ekranlar 100 olarak tanımlanır ve diğer ekranlar bununla kıyaslanır. Yüksek hızlı ekranların hızı 200-800, ince detay ekran hızları ortalama 50’dir.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ GÜÇLENDİRME FAKTÖRÜ 1 Güçlendirme faktörü hasta dozundaki azalmayı gösterir. Güçlendirme faktörü (yükseltici faktör) = Ranforsatörsüz gereken ekspojür (mR) / Ranforsatörlü gereken ekspojür (mR) formülü ile hesaplanır.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ GÜÇLENDİRME FAKTÖRÜ 2 Aşağıdaki özellikler güçlendirme faktörünü etkiler ve teknisyen tarafından kontrol edilemez: Fosforun yapısı: İyi üretilmiş kalsiyum tungstat x-ışınını etkili olarak görünür ışığa çevirir. Fosforun kalınlığı: Fosfor tabakası ne kadar kalın ise o kadar fazla x-ışını ışığa çevrilir. Yüksek hızlı ekranlarda (ranforsatör) fosfor tabakası kalın, ince detay ekranlarda incedir. Reflektif tabaka: Yansıtıcı tabaka ekran hızını artırır ama rezolüsyonu azaltır.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ GÜÇLENDİRME FAKTÖRÜ 3 Boyalar: Bazı fosforlara ışığın yayılmasını kontrol etmek için boya eklenir. Bunlar rezolüsyonu artırır ama hızı düşürür. Kristal büyüklüğü: Kristaller ne kadar büyükse x-ışını başına ışık verimi o kadar fazladır. Yüksek hızlı ekranların fosfor kristalleri 8 um’dir. İnce detay ekranlarda kristal büyüklüğü bunun hemen yarısı kadardır. Normal hızlıda orta büyüklüktedir. Fosfor kristallerinin konsantrasyonu: Ne kadar fazla ise ekranın hızı o derece fazla olur.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ GÜÇLENDİRME FAKTÖRÜ 4 Ranforsatör hızını etkileyen aşağıdaki faktörler teknisyen tarafından kontrol edilebilir: Radyasyon kalitesi: X-ışını potansiyeli arttırıldıkça güçlendirme faktörü artar. Ranforsatörlerin atomik numaraları x-ışını filmlerinden fazladır. Dolayısıyle artan kVp ile ranforsatörde gerçekte absorbsiyon azalır ama film absorbsiyonuna kıyasla relatif olarak artar. Isı: Ranforsatörler düşük ısılarda yüksek ısılara göre daha fazla ışık verirler. Isı ile güçlendirme faktörü azalır. Bu özellik alan çalışmalarında önem kazanabilir.
RANFORSATÖRLERİN ÖZELLİKLERİ GÜÇLENDİRME FAKTÖRÜ 5 Film developmanı: Film ışık ile karşılaşınca emülsiyonun sadece yüzeyel tabakaları etkilenir, x-ışını ise filmi uniform olarak etkiler. Dolayısıyle uzun banyo zamanı ekran filmlerin güçlendirme faktörünü azaltır. Baza yakın kısımda latent imaj olmadığı halde uzun banyo zamanı buradaki gümüşü redükte edebilir. Ancak ekranlı filmlerin emülsiyonu artık ince yapıldığı için bu da önemini kaybetmiştir
RANFORSATÖRLERİN REZOLÜSYONA ETKİSİ 1 Rezolüsyon, bir sistemin bir objeyi aslına sadık kalarak görüntüleme özelliğidir. Bu özellik çizgi çifti testi ile deneysel olarak ölçülebilir. Rezolüsyon mm’de çizgi çifti ile ifade edildiği zaman bu ne kadar fazla ise rezolüsyon o kadar iyidir ve o kadar küçük obje görüntülenebilir. Çok hızlı ekranlar 7 Ip/mm, ince detay ekranlar ise 15 Ip/mm rezolüsyona sahiptir. Çıplak gözün rezolüsyonu 10 Ip/mm’dir.
RANFORSATÖRLERİN REZOLÜSYONA ETKİSİ 2 X-ışınları ekran (ranforsatör) fosforu ile etkileşince oluşan ışık direkt ekspojura göre daha geniş film emülsiyon alanını etkiler ve bu da rezolüsyonu azaltır. Genel olarak güçlendirme faktörünü artıran durumlar rezolüsyonu azaltır. Fosforun kristal büyüklüğünün ve tabaka kalınlığının azalması rezolüsyonu artırır.
RANFORSATÖRLERİN BAKIMI 1 Ekranların dikkatlice tutulması gerekir, küçük bir tırnak izi bile görüntüyü bozabilir. Üretici firmanın kurallarına uymak gerekir. Ekranlar periyodik olarak temizlenmelidir. Temizleme sıklığını 2 faktör belirler: 1. Kullanma sıklıkları, 2. Kullanıldıkları ortam havasındaki toz miktarı. Bu faktörler ağırlıklı ise ayda bir kere temizlenmeleri gerekebilir.
RANFORSATÖRLERİN BAKIMI 2 Özel ekran temizleyici maddeler vardır. Bunlar antistatik bileşiklerdir. Ekranlar sabunlu su ile de temizlenebilir, bu durumda iyice kurutulmaları gerekir. Ekran nemli olursa film emülsiyon tabakası yapışarak kalıcı hasar oluşturabilir. Diğer bir önemli nokta iyi ekran-film temasıdır. Bulanık alanlar olması kontağın iyi olmadığını gösterir. İyi bakılan ekranlar uzun süre kullanılabilir. X-ışını etkileşimi bunu etkilemez. Uygun olmayan kullanımda hasar görürler.
FLOROSKOPİK EKRANLAR Normal güçlendirici ekrana (ranforsatöre) benzer. Bunlar x-ışınını gözle görünür hale getirirler. Hemen hepsinde çinko kadmiyum sülfit kullanılır. Floroskopide kurşun camla kaplanarak radyoloğu korur. Floroskopik ekranlar sarı-yeşil spektrumlu ışık oluşturur. Bu gözün sensitivitesi ile uyumludur. İkinci fakları güçlendirici ekrana göre daha fazla geç ışıma yaparlar.
FİLM BANYO AŞAMALARI Birinci banyo: Islatma ve developman (geliştirme) İkinci banyo: Fiksasyon (tesbit) Yıkama Kurutma
2. BANYO: FİKSASYON (TESBİT) 1 Developman tamamlanınca görüntünün kalıcı olması için fiksasyon işlemi gerekir. Fiksasyon film üzerindeki imajın bozulmadan uzun süre kalmasını sağlar.
2. BANYO: FİKSASYON (TESBİT) 2 Developman işleminden sonra da developman ajanının redükte edici etkisi devam eder. El banyosunda bu işlemi durdurmak için asetik asit kullanılır. Bu işleme durdurucu banyo denir. Otomatik cihazlarda ayrıca durdurucu banyo yapılmaz.
2. BANYO: FİKSASYON (TESBİT) 3 Tespit edici banyonun içinde asetik asit bulunur. Ortamı asitleştirir. Developerden filmle taşınan alkaliniteyi nötralize eder. Ayrıca merdanelerin filmi sıkarak temizlemesi de bu işlemin durmasına yardımcı olur. El banyosunda ise durudurucu banyodan önce durulama yapılır. Bu amaçla temiz ve akan su kullanılır.
2. BANYO: FİKSASYON (TESBİT) 4 Çözücü: Çözücü madde olarak su kullanılır. Temizleyici maddeler: Sodyum tiosülfat (hipo) ve amonyum tiosülfat temizleyici maddedir. En çok amonyum tiosülfat kullanılmaktadır. Temizleyici ajanların görevi x-ışını ile karşılaşmadığından redükte olmamış gümüş halid kristallerini emülsiyondan uzaklaştırmaktır. Film üzerinde temizleyici maddenin fazla miktarda kalması istenmeyen bir etkidir. Filmin zamanla kahverengileşmesine yolaçar.
2. BANYO: FİKSASYON (TESBİT) 5 Sertleştirici madde: 2. banyoda emülsiyonun sertleşmesi için alüminyum klorür kullanılır. Böylece filmin merdaneler arasında daha rahat hareketini sağlamış olur. Koruyucu madde: Koruyucu olarak sodyum sülfit kullanılır. Koruyucunun görevi temizleyici ajanların bozulmasını önlemektir. Tampon maddeler: Developerdan gelen alkaliniteye karşı fikser içindeki asiditenin devamlılığını sağlarlar. Bazı tampon maddeler aynı zamanda tortulaşmayı da önlerler.
3. YIKAMA 1. ve 2. banyodan sonraki aşama yıkamadır. Bu özellikte filmde kalmış hiponun uzaklaştırılması için yapılır. Film üzernde sadece metalik gümüş ve jelatin kalmalıdır. Otomatik banyoda yıkama suyunun developman ısısından 2.8ºC düşük düzeyde tutulması gerekir. Yetersiz yıkama; fazla hipo kalıntısına ve zaman içinde kahverengileşen kalitesiz arşiv filmlerine yolaçar.
4. KURUTMA Yıkama işleminden sonra, yumuşamış emülsiyon tabakasının tam olarak kuruyup sertleşmesi için yapılan işlemdir. Bu aşamada sıcak hava sirkülasyonu kullanılır. Tam olarak kurutulmamış bir röntgen filminin emülsiyon tabakasına sert ve keskin uçlu cisimlerle sürüldüğünde kolayca çizilebilir, kağıt gibi maddelerle temas halindeyke yapışabilir.
SOLÜSYONLARIN HAZIRLANMASI 1 Solüsyonları üretici firmanın tarifine uygun olarak hazırlamak gerekir. Developer ve fikser solüsyonlarının çok az miktarlarda bile birbirine karışması istenmeyen sonuçlar oluşturabileceğinden hazırlama sırasında buna özen gösterilmelidir. Developer ve fikser için ayrı bidonlar ve ayrı karıştırma çubukları kullanılmalıdır.
SOLÜSYONLARIN HAZIRLANMASI 2 Solüsyonların içine konulduğu tankların kalay, bakır, çinko, alüminyum ya da galvanizli demir gibi reaksiyona girebilen maddelerden yapılmamış olması gerekir. Lehimli olan tanklarda, lehim maddesi, solüsyonlarla reaksiyona girerek filmde sislenmeye neden olmaktadır. Banyo solüsyonlarının buharlaşma ve oksidasyonunu azaltmak için, solüsyonların konuldukları tankların ağzı devamlı kapalı tutulmalıdır.
KARANLIK ODA 1 Röntgen filmlerinin, kasete yerleştirilmesi sırasında ya da kasetten çıkarılıp banyo edilmesine kadar geçen sürede ortamın karanlık olması ve görülebilir ışıkla temasının önlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla radyoloji departmanlarında karanlık odalar bulunur.
KARANLIK ODA 2 Karanlık odalarda, dış ortamdan gün ışığı veya yapay ışık sızıntısı olmamalıdır. Havalandırması iyi olmalıdır. Karanlık odada, filmin hassas olmadığı dalga boylarında güvenlik ışığı kullanılır. Güvenlik ışığı ışık kaynağına filtre kullanılarak elde edilebilir.
KARANLIK ODA 3 Güvenlik ışığı elde etmek için en çok kırmızı filtreler kullanılır. Kırmızı filtrelerden salınan kırmızı ışığın dalga boyu 650 nm’nin üzerindedir. Bu sayede dalga boyu 600 nm’nin altında kalan yeşile hassas filmlerle, dalga boyu 500 nm’nin altındaki maviye hassas filmler kırmızı ışıktan etkilenmezler.
KARANLIK ODA 4 Güvenlik ışığının çalışma masasına uzaklığı 130 cm’den fazla olmalıdır. Kullanılan ampüler 25 watt’ı geçmemelidir. Karanlık odalarda filmlerin ışık aldığını gösterir bulgular varsa ışık sızıntı testi ve gerekirse güvenlik ışığı testi yapılır.
KARANLIK ODA IŞIK SIZINTISI TESTİ Karanlık odanın kapısı kapatıldığında hiçbir ışık sızıntısı olmamalıdır. Kontrol etmek için en basit yöntem, içeri girilip kapı kapatılır. 10 dakika karanlığa alışıldıktan sonra ışık sızıntısı gözle kontrol edilir. Sızıntı giderilecek önlemler alınır.
KARANLIK ODA GÜVENLİK IŞIĞI TESTİ 1 Sızıntı olmadığından emin olunduktan sonra, kapı kapatılır ve güvenlik ışığı yakılır. Işık görmemiş bir film kutusundan çıkarılarak tezgaha konur. Filmin üzerine anahtar, makas gibi ışık geçirmeyen cisim konarak film banyo edilir.
KARANLIK ODA GÜVENLİK IŞIĞI TESTİ 2 Film üzerinde cisimlerin gölgelerinin çıkması güvenlik ışığından filme fazla ışık geldiğini gösterir. Bu, ışık gücünün fazla olmasına, ışık filtresinin hasarlı olmasına veya ışığın masaya fazla yakın oymasına bağlı olabilir.
Günümüzde karanlık oda gereksinimini ortadan kaldıran kapalı daylight sistemler geliştirilmiştir.
KALİTE KONTROLÜ İlk otomatik banyo cihazında banyo süresi 7 dakika iken günümüzde bu süre 90 saniyeye inmiştir. Bu cihazlar saatte 500 film banyo edebilir. Banyo işlemi ve yüksek ısıya bağlı olarak merdanelerde tortu birikir. Bu tortular düzenli olarak temizlenmezse film üzerinde artefaktlara neden olur. Banyonun hergün ısısı, pompa sistemi, merdaneleri gözden geçirilmelidir.
KALİTE KONTROLÜ Banyo suyunun özelliklerinin kontrolü için birçok firma özel ölçüm cihazları geliştirmiştir. Bu cihazlarda ısı, pH, kontrast özelliği değerlendirilir. Çok yoğun çalışan birimlerde banyo cihazının haftalık, hatta daha sık temizlik ve bakımı yapılmalıdır. Yıpranan veya aşınan parçalar değiştirilmelidir. İyi bakılmış cihazların ömrü uzar ve daha az arıza oluşur.
ARTEFAKTLAR Artefakt filmde primer x-ışını tarafından oluşturulmayan istenmeyen dansitedir. Nedenleri bilinirse artefakt önlenebilir. Belli başlı 3 süreçte artefaktlar oluşabilir: Eksposur, banyo ve kullanım.
EKSPOJUR ARTEFAKTLARI Uygun olmayan ekran-film seçimi, kötü ekran-film kontağı, bozuk kasetler, gridin yanlış yerleştirilmesi belirgin artefaktlara yolaçabilir. Pozisyon hatası, hasta hareketi, çift şutlama ve yanlış çekim parametreleri kötü görüntü oluşturabilir.
BANYO ARTEFAKTLARI Birçoğu merdanelerin yaptığı basınca bağlıdır. Bozuk merdanelerle dişlilerin izleri görülebilir. Merdaneler iyi temizlenmiyorsa bunlara bağlı da artefaktlar oluşur. Uzun süre eski banyo kullanılması, banyo sularında kimyasal maddelerin uygun hazırlanmaması da artefaktlara neden olur.
KULLANIM VE DEPOLAMA ARTEFAKTLARI Banyo öncesi veya sonrası olabilir. Işık sızması, uygun olmayan karanlık oda ışığı sislenme yapabilir. Kaba hareketler, tırnak izleri veya kirli ellerle film tutulması film üzerinde istenmeyen görüntülere neden olur. Filmin kırılması veya bükülmesi film üzerinde çizgilenmeye yolaçar. Statik elektriklenme özellikle soğuk ve kuru havalarda film üzerinde ağaç, tavus kuşu tüyü gibi tipik lekelere neden olur.
Kaynaklar Bushong SC. Radiologic Science for Technologist: Physics, Biology and Protection. 3rd ed. St. Louis, The C. V. Mosby Company, 1984. Oğuz M. Röntgen Fiziğine Giriş: Diagnostik I. Adana, ÇÜ Basımevi, 1992. Kaya T. Temel Radyoloji Tekniği. Bursa, Güneş & Nobel, 1997.