Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi www.gunescocuk.com
Çocuklarda ve Ergenlerde Görülen Psikopatolojiler MENTAL RETARDASYON YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR DİKKAT EKSİKLİĞİ VE YIKICI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI ÖĞRENME BOZUKLUKLARI DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ANKSİYETE BOZUKLUKLARI TİK BOZUKLUKLARI DIŞA ATIM BOZUKLUKLARI BEBEKLİK VE ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ YEME BOZUKLUKLARI UYUM BOZUKLUKLARI ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞİZOFRENİSİ BEBEKLİK, ÇOCUKLUK YA DA ERGENLİĞİN DİĞER BOZUKLUKLARI
Çocuğun ve Ergenin Ruhsal Değerlendirmesi
Çocuğun ve Ergenin Ruhsal Değerlendirmesinde Süreç; Anne baba ile görüşme Çocukla görüşme Ruhsal durum muayenesi Psikolojik testler Öğretmenden bilgi alma Gerekirse diğer bölümlerden konsültasyon ve tetkik isteme Formulasyon Tanı ve tedavi planı çizme
Görüşme; Gözlem Öykü alma * Yapılandırılmış görüşmeler * Yarı yapılandırılmış görüşmeler
Görüşmenin Şekli ve Ortam; Bir görüşme için uygun süre 45 dak. dır Sakin ve özel bir ortam olmalıdır Çocuklar, odaya ailesiyle alınmalı ve tanışma sonrasında aile odadan çıkarılıp çocukla yalnız görüşülmelidir Ergenler, aileyle birlikte odaya alıp tanışılmalı ve aile dışarıya çıkarılarak önce ergenin kendisi ile görüşülmelidir Ergene, yapılan görüşmenin gizliliği hakkında mutlaka bilgi verilmelidir
Önemli; Görüşmecinin tavrı ve hasta ile kurulan ilişki çok önemlidir Öncelikle çocuk veya ergen ile tanışılmalı ve tanısal süreç hakkında açık, destekleyici ve somut bir açıklama yapılmalıdır Çocuğun/gencin anksiyetesi ve görüşmeye istekli olup olmadığı önemsenmelidir
Sormak; Yüksüz sorular sormak Yansız sorular sormak Yargısız sorular sormak Açık uçlu sorular sormak
Anne Baba ile Görüşme; Anne babalar; Psikiyatrik sorunun utanılacak bir durum olduğuna inandıkları için, Çocuk bir psikiyatrik tanı alırsa başa çıkamayacaklarına inandıkları için, Çocuk şimdiden psikoloğa gelirse ilerde ruh sağlığının daha da bozulacağından korktukları için, Çocuğun sorunundan kendilerinin sorumlu tutulmasından korktukları için endişeli, kaygılıdırlar.
Anne Baba ile Görüşme; Çocuğun yakınmaları neler? Yakınmalar ne zaman başlamış? Yakınmaları ne başlatmış? Daha önce psikiyatriste gitmişler mi? Anne baba yakınmalara karşı ne tepki veriyor? Çocuğun öğretmeni ne tepki veriyor?
Çocuğun kişilik özellikleri ne? Çocuğun arkadaş ilişkileri nasıl? Çocuğun öğretmeni ile ilişkisi nasıl? Çocuğun okuldaki uyumu nasıl? Çocuğun ilgi alanları ne? Aile içinde ilişkiler nasıl? Aileyi etkileyen sorun var mı?
Çocuk/Ergen İle Görüşme; Kendini Tanıtma,Tanışma, Güven İlişkisi İnsan resmi çizdirme, masal anlattırma (Goodenough testi) Resim çizdirme (aile resmi, hayvanlarla aile resmi) Oyuncaklarla oynama Öz bildirim ölçekleri (Depresyon, anksiyete, cümle tamamlama, benlik saygısı vs.) Çocuğun yaşına göre okul, arkadaş, öğretmen, yapmaktan hoşlandığı şeyler, aile içi ilişkiler, ruhsal sorun hakkında konuşmak
Çocuğun/Gencin Ruhsal Muayenesi; Fiziksel görünüm Ebeveyn çocuk etkileşimi Ayrılık ve tekrar birleşme Yönelim Konuşma ve dil Duygudurum Duygulanım Düşünce süreci ve içeriği Sosyal ilişkiler Motor davranış Biliş Bellek Yargılama ve içgörü Kendilik algısı Savunmaları Özbildirim ölçekleri Psikolojik testler
Genel Görünüm ve Davranış; Yüz ifadesi (kızgın, üzgün, korkulu, neşeli, donuk, ifadesiz, rahat) Giyim ve temizlik (giyimi sosyoekonomik düzeyine, cinsel kimliğine uygun ve temiz mi?) Fiziksel gelişim (kilosu, boyu yaşına uygun mu? cinsel gelişimin fiziksel bulguları?) Dışa vuran davranışlar (sakin, aşırı hareketli, çok durgun, anlamsız tekrarlayan hareketler yapıyor, saldırgan, tikleri var, cinsiyetine uygun davranış? )
Konuşma ve İlişki Kurma; Çocuk; Odaya yalnız geliyor mu? Psikoloğun yüzüne bakıyor mu? Konuşması yaşına uygun mu? Kekemelik, artikülasyon bozukluğu, bebeksi konuşma var mı? Kendiliğinden konuşuyor mu? Ergen; Konuşması (spontan, çekingen, öfkeli, akıcı, dağınık vs.) İlişki şekli (samimi, çekingen, sınırsız vs.) Kullandığı ifadeler
Okuldan Bilgi Edinme; Açık Uçlu Öğretmen Bilgi Formu Davranış derecelendirme ölçekleri Belli tanılara yönelik ölçekler
1. Çocuğa yansıtmalı (projektif) testler: Psikolojik Testler; 1. Çocuğa yansıtmalı (projektif) testler: İnsan resmi çizdirme (Goodenough) testi CAT-TAT testi Luis a Duss testi Rosachah Testi Diğer kişilik testleri 2. Gelişim testleri (Denver, AGTE vs.) 3. Zeka testi (Stanford Binet, WISC-R)
Çocukların doldurduğu özbildirim ölçekleri Psikolojik Ölçekler; Çocukların doldurduğu özbildirim ölçekleri Klinisyenin çocuğa sorarak doldurduğu ölçekler Ebeveynlerin doldurduğu davranış derecelendirme ölçekleri
Sonuç Verme; Değerlendiren uzman tarafından aileye sorunun ve nedeninin ne olduğu, çocuğa nasıl davranmaları gerektiği, nasıl bir tedavi uygulanacağı konularında bilgi verilir. Değerlendiren uzman tarafından gözlenen, çocuğun olumlu yanları aileye belirtilir. Çocuğa ve gence, gelişim düzeylerine uygun takip süreci hakkında bilgilendirme yapılır.
Çocuğun ve Ergenin Gelişimsel Özellikleri
Çocuğun Gelişimini Bilmenin Yararları Çocuklar değişik yaş gruplarında farklı tutum ve davranışlar gösterirler. Çocukları daha iyi anlayabilmek ve uygun davranabilmek için çocukların gelişim dönemlerini ve bu dönemlerin özelliklerini bilmek önemlidir. Gelişme önceden kestirilebilir. Uygun eğitim planlanabilir. Normal, anormal davranış ayırt edilebilir. Davranış üzerine bireysel özellik ve çevrenin etkisi ayırt edilebilir.
Bebeklik Dönemi 0-12 aylar Dışarıdan verilecek bakıma tümden bağımlı Yaşaması için fiziksel bakım ve sevgi gerekli Doğumdan sonraki ilk 3 ay intrauterin hayata benzer Dürtü kontrolü yok Temel güven duygusu (temel güvensizlik) Bağlanma Anneyi tanıma 3. ayda İlk iletişim aracı ağlama, ikincisi gülümseme 6. ayda ayrılık anksiyetesi
Özerklik Dönemi 12-36 aylar arası Tuvalet eğitimi dönemi Çocuğun annenden ayrı bir birey olabilmesi Çocuk yürür, konuşur Hem bağımlı hem özerk Çevresindeki dünyayı keşfetmeye çalışır Tehlikeyi, yanlışı anlamaz Çocuğu sınırlamaya ve yasaklar koymaya başlarız Bencil, tutturucu ve inatçıdır İstekleri anında olsun ister Duyguları ani iniş çıkış gösterir Yaşıtlarıyla oyun oynamayı bilmez Oyuncak, kitap, kalem vb. anlamlı biçimde kullanamaz
Oyun Çağı 3-6. yaşlar Konuşma, yürüme, el becerileri daha iyi Öğrenme istekleri, merakları çok İnatçılık, tutturuculuk azalır Daha az denetlenmeleri gerekir Bağımsızlıkları artar Hayal gücü zengin Canlı cansız ayrımı yapamazlar Gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemezler Somut düşünce hakim Zaman, sayı kavramı iyi gelişmemiş Azalsa da bencil Azalsa da duyguları ani iniş çıkış gösterir Masal, çizgi film, şarkı severler
Oyun Çağı Canlı ve hareketlidirler Oyun oynamayı çok severler Cinsel konulara merak fazladır Ben merkezcil düşünce hakimdir Düşünce ile sözü, söz ile eylemi birbirine karıştırırlar (büyüsel düşünce) Özdeşim:anne babaya benzeme Üst benlik şekillenir Anaokulu dönemidir, çocuğun zihinsel, ruhsal, sosyal geilişimi hızlanır
Oyunun Çocuk İçin Önemi Çocuk için oyun ciddi bir iş ile eş anlamlıdır En doğal öğrenme ortamıdır Duyguların dışa vurumunu sağlar Çocuğun korkutucu, karmaşık olaylarla baş etme becerisini artırır Dil gelişimini hızlandırır Kendi özgür dünyasıdır Gerçeği hayalden ayırt etmesini kolaylaştırır Empati kavramını geliştirir Lider olma özelliğini güçlendirir Çocukların ortak dili ve ilişki kurma yoludur Çocuğun sosyalleşmesini sağlar Çocuğun olumlu kişilik özelliklerini pekiştirir Kendi hakkını korurken başkalarının hakkına da saygı göstermeyi, işbirliği yapmayı, paylaşmayı kazandırır
Okul Çağı 7-11. yaşlar Çocuğun dış dünyaya karıştığı dönem Bağımsızlık artar Canlı, hareketlidir Motor becerileri iyidir Spordan hoşlanır Grup oyunları sever Birbirinin kusuruyla alay eder Saldırganlık içeren film, çizgi filim, fıkralardan hoşlanır Koleksiyon merakı başlar Cinsel kimlik yerleşmiştir Cinsler kendi aralarında oynar, karşı cinsi beğenmezler Cinsel merakları azalır Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü bilir (üst benlik)
Okul Çağı Öğrenme isteği yüksektir, kolay öğrenir Dikkat süresi artmıştır Konuşma yeteneği, sözcük dağarcığı artmıştır Oyun çağı çocuğuna göre daha mantıklı daha sistemli düşünür Zaman, sayı, ağırlık, hacim gibi kavramları anlar Somut düşünceden soyut düşünceye geçiş başlar Ölüm, onur, ulus, özgürlük gibi soyut kavramları, atasözlerini kısmen kavrar Hayalle gerçeği ayırabilir Duygusal iniş çıkışlar azalır, duygusal olarak daha dengelidir Aile, okul ve arkadaşlar çok önemlidir
Ergenlik Dönemi (genç, ergen, adolesans) Bireyin gelişim süreci içerisinde çocukluk döneminin bitişiyle beraber fizyolojik olarak erişkinliğe ulaşıncaya kadar geçen bir gelişim dönemidir. Bu dönem, fizyolojik anlamda kızlarda adetle ve göğüslerin büyümesiyle; erkeklerde ise yüzde kılların çıkması ve sesin kalınlaşmasıyla başlayan genel olarak da 13-22 yaşlar arasını kapsayan dönemdir.
Biyopsikolojik bakımdan çocukluğun sona ermesiyle, toplumsal yaşamda sorumluluk alma dönemi olan yetişkinlik döneminin başlangıcı arasında kalan bir gelişim sürecidir (Erikson psikosoyal kuram).
Bireyin, öğrenim gördüğü ve hayatını kazanmaya çalıştığı için ekonomik bağımsızlığına kavuşamadığı ve medeni durum olarak da evli olmadığı bir gelişim dönemdir (Unesco).
Hormonal uyarı… Ergenlik ruhsal bir süreç olmasına karşın, bu süreç fiziksel olarak başlar. Hipotalamustan kalkan uyarılar nöro-hormonal sistemi harekete geçirerek her iki cinste cinsiyet hormonlarının salgılanmasına neden olur. Bu hormonal etkinlik sonucunda beden hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girer ve giderek yetişkin bedeninin özelliklerini kazanır.
Çocuğun yaşamının ilk yılında beden, tamamen yetişkinlerin denetimindedir. Yürümenin başlaması ve ardından sfinkter kontrolünün sağlaması ile birlikte çocuk bedeninin efendisi durumuna geçer. Bedensel özerkliğin en üst düzeyde olduğu bir evrede başlayan puberte çocuğun bedeninin efendisi olma durumuna dramatik bir biçimde son verir. Beden hızla, denetlenemez ve geri döndürülemez bir biçimde değişmektedir (Kayaalp 2008).
Çocuk bu değişim süreci karşısında çaresiz ve edilgen bir konumdadır. İçeriden gelen bir güç yıllardır tanıdığı ve denetimi altında tuttuğu bedenini hızla değiştirmekte ve yabancılaştırmaktadır. Bunun yanı sıra dışarıdan da farklı görünmektedir.
Ergenlikte bedenin bu hızlı değişimine, bedenin yetilerinin nerede ve nasıl kullanılacağına karar verecek olan zihinsel değişimler eşlik etmez. Yani zihinsel gelişim bedensel gelişimle eşzamanlı değildir. Ergenliğin kriz olarak nitelendirilmesinde, bir çok başka etken yanında bu dengesizliğin önemli payı vardır.
Bedenin istem dışı ve geri döndürülmez biçimde değişmesinin çocuğun bedeni üzerindeki hakimiyetini ortadan kaldırmasına karşılık, aynı değişim bedenin yetilerini arttırır. Giderek yetişkin bedeninin yapabildiği her şeyi yapabilecek bir nitelik kazanır. Bir diğer yandan da içten gelen dürtülerini ve bu yetilerini kontrol etmesi gerekir.
Kimlik “Ben kimim?” sorusuna verilen yanıttır. Yaşamımızı, mutlu veya mutsuz, üretken veya kısır görmemiz bu sorunun cevabına bağlıdır (Myers’ 1980) . Bireyi diğerlerinden ayıran duygu, düşünce, tutum ve davranışların bütünüdür.
ERGENİN ÜÇ ÖNEMLİ GÖREVİ VARDIR: 1. SOYAL KİMLİK GELİŞTİRMEK 2. MESLEKİ KİMLİK GELİŞTİRMEK 3. CİNSEL KİMLİK GELİŞTİRMEK
ERGENLİK (Erikson) kimlik oluşturma kimlik kargaşası “Kimlik oluşumu yaşam boyunca sürer. Ancak yoğun olarak ergenlik döneminde oluşturulur”.
Erikson’a göre Kimlik, grup kimliği, mesleki kimlik, ulusal kimlik, kültürel kimlik, cinsel kimlik gibi statülerin bir bileşimidir. Kimlik duygusu, bedeninde kendini evinde hissetmesi, nereye doğru gidiyor olduğunu bilme ve kendisi için önemli olan insanların onu kabul ettiği duygusudur.
Kimlik gelişimi ne ergenlikle başlayan bir süreç, ne de ergenlikle biten bir süreçtir; tüm yaşam boyunca gelişir ve değişir. Ergenlikte kimlikle ilgili keşif davranışının yoğunlaşması; 1. fiziksel görünüşte meydana gelen değişiklikler, 2. gelişen bilişsel kapasite ve 3. ergenliğin iş, evlilik ve geleceğe yönelik önemli kararları alma zamanı olması nedenleri iledir.
Bir yandan çocukluk özdeşimlerinin ve kendilik algılamalarının sürdürülmesi ve var olan dengeyi sürdürme çabaları, öte yandan toplumsal beklentiler ergendeki değişimi zorunlu kılmaktadır. Bu durumda ergen kendi kimliğini yeniden tanımlayarak toplum içinde yer edinmek zorunda kalır. Böylece kimlik bunalımı ortaya çıkar.
Ergen seçenekleri deneyimleme sürecinde toplum tarafından engellemelerle karşılaşırsa kimlik kargaşası yaşayabilir. Kimlik kargaşası, genç insanın çeşitli roller ve yaşantılar arasında bütünleştirme yapamaması, egoya aktarılan yoğun bilgileri örgütleyememesi sonucunda ortaya çıkar.
Kimlik duygusunun kazanılması belirli bir çabayı gerektirir. Ergenin farklı rolleri ve yaşantıları bütünleştirememesi ve dışarıdan gelen bilgileri örgütleyememesi sonucunda bazı klinik belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumun daha da ağırlaşması kimlik kargaşası durumunu ortaya çıkarır
Ergenlikte kimlik bunalımının neden olduğu başka bir sonuç ise ters kimliktir. Ters kimlik statüsündeki ergenler toplumun ondan beklediği rollere karşı gelerek aşırı uç (marjinal) rolleri ve davranışları benimser. Erikson’a göre, kimlik gelişimini olumlu ve kabul gören bir ortamda tamamlamayan ergenler, hiçbir şey olmamak yerine istenmedik ya da toplumun kabul etmediği bir seçeneğe yönelebilirler.
Bireyleşme sonucu ergen, “kendisinin ne olduğu, ne yapması gerektiği” gibi alanlarda farkındalık kazanmaya başlar. Ergen bu süreçte, birey olmak için en çok geriye dönüş (regresyon) ve yüceltme mekanizmalarını kullanmaktadır. Ergen, kendi ve başkaları arasında sağlam bir denge kurarak anababasından aldığı süperegonun katılığından ve gücünden kurtulup, benlik saygısı ve genel ruh durumu arasında denge oluşturduğunda, ikinci bireyleşme sürecini başarı ile tamamlamış olur.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE YIKICI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ANKSİYETE BOZUKLUKLARI UYUM BOZUKLUKLARI YEME BOZUKLUKLARI MADDE KULLANIMI RİSKLİ DAVRANIŞLAR ŞİDDET
DÜŞÜK SOSYOEKONOMİK DÜZEYDEKİ ÇOCUKLAR