Uyku Bozukluklarına Genel Bakış Yrd.Doç. Dr.Levent SÜTÇİGİL GATA Psikiyatri AD. Öğretim Üyesi
Legendre ve Pieron “Hipnotoksin teorisi” (1907) uyku deprivasyonlu köpeklerden alınan serumun uyku yoksunluğu olmayan köpeklerde uykuyu başlattığı gösterilmiş. Hans Berger (1923) Beynin elektriksel aktivitesini kaydetmesi Aserinsky ve Kleitman Uyku sırasında göz hareketlerinin tanımlanması Dement ve Kleitman Farklı fizyolojik parametreleri tanımlanarak uykudaki periyodik dönemlerin tanımlanması Moruzzi ve Magoni; Steriade Kortikal aktivasyonun, Retiküler Assanden Aktivatör Sistem aracılığıyla oluşması
Uyku, Uyanıklık halinin bitmesinin doğal sonucudur (Pasif bir süreçtir, 1950’ler) Serotonerjik mekanizma – Rafe çekirdekleri – uyku ilişkisi (1960’lar).
Nörofizyolojik açıdan uyku sinir sisteminin sirkadiyen ritmlere entegre olmuş aktif bir süreci olarak tanımlamak mümkündür. Normal uyku nedir?
Uyandığında kendisini güne zihinsel ve bedensel açıdan hazır, zinde ve dinlenmiş hissetmesidir.
Bir uyku siklusu NREM ve arkasında gelen REM 2’ in oluşturduğu uyku dönemidir. Erişkinde 3-5 uyku siklusu gerçekleşir.
GATF Uyku Araştırmaları Labaratuvarı Kuruluş: 1984 Prof. Dr. Hamdullah AYDIN Prof. Dr. Fuat ÖZGEN
EEG: Nispeten düşük voltaj, karışık frekans, Teta aktivitesi, yavaş Alfa, testere dişli dalga EOG: Fazik REM, EMG: Tonik supresyon, fazik dönemler
UYKU BOZUKLUKLARININ SINIFLANDIRILMASI Diagnostic Classification of Sleep and Arousal Disorder (1979) Uykuyu başlatma ve sürdürme güçlüğü ile seyreden bozukluklar Gündüz aşırı uykululuk ile seyreden uyku bozuklukları Parasomnialar Sirkadiyen Ritm Bozuklukları
International Classification of Sleep Disorder (ICSD-I) (1990, 1997) International Classification of Sleep Disorder (ICSD-II) (2005) İnsomnialar Uykuda Solunum Bozuklukları Uykuda Solunum Bozukluğuna Bağlı Olmayan Aşırı Uykululuk Halleri Sirkadiyen Ritm Bozuklukları Parasomnialar Uykuya Bağlı Hareket Bozuklukları Çözümlenmemiş Uyku Bozuklukları Diğer Uyku Bozuklukları
GÜNDÜZ UYKULULUĞU VE HİPERSOMNİA Uykululuk, bireyin uykuya dalma eğilimini ifade eder. Uyku-uyanıklık döngüsü içinde gün içinde uyanık kalmada güçlük ve istemsiz uyuklamalar gündüz uykululuğu olarak tanımlanır. %12-16 Hafif: Dikkatin gerekmediği istirahat hallerinde Orta : Film seyretmek gibi hafif fiziksel aktivitelerde Şiddetli: Yemek yemek, konuşmak gibi aktif durumlarda Hipersomnia yoğun, istemsiz, uygunsuz ve açıklanamayacak ölçüde olması Tekrarlayan ataklar/ her yerde ve kolaylıkla uykuya dalma/ Gündüz aşırı uykulu olma
Değerlendirme Uykululuk yorgunluktan ayırt edilmelidir. Uyku gereksinimdeki artış uykusuzluğa bağlı ortaya çıkabilir. (uyku alışkanlıkları/ horlama/ çevresel uyaranlar vb.) Yetersiz uyku Uykunun kesintili olması (Fragmantasyon) OSAS/PLM / uyku etkinliği- yatakta geçen süre Uyku günlüğü
Epworth Uykululuk Ölçeği 0 = Asla uyumam 1 = Uyuma olasılığım az 2 = Uyuma olasılığım var 3 = Büyük olasılıkla uyurum Oturup bir şeyler okurken. Televizyon seyrederken. Hareketsiz olarak toplum içinde otururken ( Örneğin; tiyatro veya herhangi bir toplantıda ) Ara vermeden en az bir saat süren bir araba yolculuğunda yolcu olarak seyahat ederken ( şoför olarak değil ) Boş vaktim olduğunda dinlenmek için öğleden sonra uzandığımda. Birisiyle oturup konuşurken. Alkol almadığım bir öğlen yemeğinden sonra hareketsizce otururken . Araç kullanırken, trafikte araba birkaç dakika için durduğunda
NARKOLEPSİ Engellenemeyen uyku atakları % 0.02-0.067 En sık 15-25 yaşları Birinci derece akrabada gelişme riski % 1-2 %95 i sporadik .
OLGU 22, erkek, üniversite öğrencisi Yakınma: gün içinde ani başlangıçlı, engel olunamayan uyku dönemleri Öyküsü:Yakınmamalarının iki yıl önce hafif düzeyde başladığı, derslerde uyuyakaldığı için öğretmenleri tarafından sık sık uyarıldığını belirtiyor. Yakınmaları öncesi akademik başarısı yüksek bir öğrenci iken uyuklamalar ile ders başarısının düştüğü, üniversiteyi düşük bir puan ile girdiği belirtilmekte. “… derse giriyorum. Dersin ortalarına doğru uykum geliyor, dayanmaya çalışıyorum, istemesem de dayanamıyorum, başımı masanın üzerine koyuyorum uyuyorum. Arkadaşlar uyandırıyor. Uyandırmazlarsa yarım saat sonra uyanıyorum. Uyuyabilirsem bir süre kendimi iyi hissediyorum. Bir-iki saat sonra yineliyor.
Klinik Gündüz uyku atakları Karşı konulamaz tarzda 1 saatten kısa Dinlenmiş uyanma Katapleksi Ani korku ile düşme. 1-30 dakika Ani ve yoğun duygu değişimi sonrası % 80 gülme sonrası % 70-90 oranında eşlik eder İzole semptom olarak görülebilir. Göz kapaklarını düşmesi, çenede sarkma, konuşmanı durması dizlerin bükülmesi, çözülmesi
Performans düşüklüğü belirgindir Uyku paralizisi Bozulmuş gece uykusu Uykuya başlama ve sürdürmede zorluk topla uyku süresi sağlıklılardan farklı değildir. Ölçekler Polisomnografi MSLT çalışmasında her çalışmada 5 dakikadan kısa sürede uykuya dalma ve en az ikisinde REM (SOREM) tespit edilmesidir.
Tedavi Semptomları kontrol edilmesini ve günlük yaşantısını devam ettirebilmesine yardım etmeyi amaçlar. Gece uyku düzeni sağlanmalıdır. Alkolden ve düzensiz uykuya neden olan aktivitelerden kaçınılmalı Gün içinde kontrollü şekerleme önerilebilir. (dört saatte bir 15-20 dakika uyku).
Farmakoterapide Metilfenidat Modafinil (somnolitik stimulan değil) Uyku ataklarını azaltır. Modiodal 100 mg tablet Sabah S: 1*1 Başağrısı, ağız kuruluğu Trisiklik antidepresanlar ve SSRI lar, katapleki ve Hipnogojik haluusinasyonlar için
PRİMER HİPERSOMNİA Artmış uykululuk. Uzamış gece uykuları ile sabah uyanmada güçlük ve gün boyunca uykulu hal. Oluşum mekanizması bilinmemekte. Semptomatik tedavi Modafinil Modiodal 100 mg tablet 1*1 sabah. Bir hafta arayla sabah ve öğle dozları şeklinde artırılır.
ÖZET Gündüz uykuluğu ile seyreden bozukluklar I Yetersiz uykuya bağlı ikincil durumlar II Narkolepsi İstemsiz uyku atakları / Rüyalar –uykuda REM dönemi/ Uyku sonrası dinlenmiş uyanma / Katapleksi /MSLT / Gece uykusu parçalı III Primer hipersomnia Gün boyunca uykulu hal / gece uykusu uzamış /
Sirkadiyen Ritm Bozuklukları Sirkadiyen ritm hipothalamusda yer alan Suprakiazmatik nukleus tarafından düzenlenir Karanlık-aydınlık (gün ışığı vb.) Toplumsal beklentiler gibi dış uyaranlar Uyku uyanıklık saatleri alışıldık zamanların dışına taşar Geç yatma Uykuya dalamama Uyanamama Dinlenmemiş uyanma Gündüz aşırı uykululuk Dikkat kaybı gibi hem insomnia hem de hipersomnia bulguları ile başvurabilirler. Uykunun yapısında belirgin bir bozulma yoktur
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu İstenilen saatten daha geç uyuma ve uyanma zamanlarıyla karakterizedir. Uykuya dalma zorluğu ve sabah uyanma güçlüğü mevcuttur. Tipik olarak gece 02.00–06.00 ile 10.00 -13.00 saatleri arasında uyumayı tercih ederler.
Burada istenilen zamandan daha erken uyuma ve uyanma mevcuttur. Erken Uyku Fazı Bozukluğudur Burada istenilen zamandan daha erken uyuma ve uyanma mevcuttur. Ortalama olarak saat 18.00- 21.00 saatlerinde uykuya dalıp, saat 02.00- 05.00 arasında uyanırlar. Bu hastalar daha geç yatmaya zorlandıklarında, gün içinde uyku deprivasyonuna bağlı bulgular oraya çıkar Tanı öykü ile konulabilir Uyudukları sürece uyku yapısında belirgin bir bozulma yoktur.
Parlak ışık uygulaması ve Melatonin ve diğer hipnotikler Kronoterapi, Parlak ışık uygulaması ve Melatonin ve diğer hipnotikler İki günde bir uyuma ve uyanma zamanını üçer saat ileri alması, bu saatlerde uyuma ve uyanması istenilir. 20.00-22.00 arasında alınacak 5 mg melatonin ertesi güne artık etki oluşturmayacak şekilde uyku başlangıcını istenilen zamana çeker. Tedavilerin kombine uygulanması
Jet Lag Yolculuk sırasında saat dilimlerinin hızlı bir şekilde değiştirilmesi sonucu ortaya çıkan geçici bir tablodur. Uykuya dalma ve sürdürmede zorluk Gündüz uykululuğu Genel bir keyifsizlik Somatik yakınmalar Geçilen zaman dilimi sayısının artışı, belirti şiddetini artırabilir.
Yolculuk öncesi uyku hijyeninin düzenlenmesi Uyuma ve uyanma zamanını basamak basamak gidilecek yerdeki uyuma uyanma zamanına uyarlamak Yatmadan önce parlak ışıktan kaçınmak Melatonin (2-5 mg) ya da non-benzodiazepin ilaçlar Kafein alımı da uyanıklık ve dikkatin artmasına yardımcı olabilir
ÖZET Uyku uyanıklık saatleri alışıldık zamanların dışına taşar Sirkadiyen Ritm Bozuklukları Uyku uyanıklık saatleri alışıldık zamanların dışına taşar Uykunun yapısında belirgin bir bozulma yoktur Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu Erken Uyku Fazı Bozukluğudur Jet Lag Kronoterapi, Parlak ışık uygulaması ve Melatonin ve diğer hipnotikler
Huzursuz bacak sendromu (Restless legs sendrom:RLS) RLS’de hastalar bacaklarında rahatsız edici ve hoş olmayan bir histen yakınırlar. Bu hisle birlikte ayaklarını ve bacaklarını hareket ettirme isteği olduğunu bildirirler. Bacakları sallamak yada kısa bir yürüyüş bu hissi kısmen azaltır. Huzursuzluk nedeniyle uykuya dalamazlar. Kalkıp bir süre yürüme ihtiyacı duyarlar. Genellikle sabah 04.00 ile 10.00 arasında uyuyabildiklerini bildirirler.
Olgu 55 yaşında kadın hasta Yakınma: Gece yatakta duramama, bacaklarda şiddetli uyuşma ve ağrı Öyküsü: Menapoz sonrası dönemde başlayan gece yatağa yattıktan sonra başlayan ağrı ve uyuşma benzeri yakınmalar. “… Gece yatağa yattıktan sonra dizlerimin altında uyuşma, karıncalanma gibi bir sıkıntı başlıyor. Önceleri bir süre bacaklarımı salladığımda yeterli oluyordu. Son bir yıldır bacaklarımı sallamadan duramıyorum. Yatakta çok huzursuz yatıyorum. Eşim rahatsız olmasın diye kalkıp bir süre yürüyorum. Yürüdüğümde biraz geçiyor. Yatağa yatınca tekrar başlıyor. Elimle biraz masaj yapıyorum. Eşim masaj yapıyor, geçmiyor. Biraz uyuya kalıyorum tekrar başlıyor. Eşimde kıpırtımdan uyuyamıyor. Gece boyunca ona tekme atıyormuşum …
Prevelans % 5-15 Aile öyküsü (+) 30 yaş öncesi başlar Demir- tirozin hidroksilaz-dopamin Uyku bozukluğu yakınması ile başvururlar. PSG de yineleyici bacak hareketleri
Gebelik Böbrek yetmezliği Demir ve folat eksikliği Periferal nöropati Romatoid atrit ve fibromyaljiye ikincil olarak ortaya çıkabilir. Antihistaminikler Dopamin reseptör antagonistleri Antidepresanlar (Trisiklik ve SSRI’lar).
Tedavi Ferritin düzeyinin tespitidir. Demir tedavisinden sonra ilk seçenek dopamin agonistleridir. Dopamin agonistleri gece boyunca belirtileri azaltarak rahat bir uyku uyumaya olanak sağlarlar. Bu tedaviye rağmen semptomlar devam ediyorsa benzodazepinler ve levodopa/ carbidopa preparatları kullanılabilir. Antikonvulzanlardan karbamazepin ve gabapentin kullanımda olan tedavilerdir ve etkin oldukları bildirilmektedir. Gabapentin ve benzodiazepinler de kullanılabilinir.
Pramipexola Pexola tablet 0.125 mg - 0.250 mg - 1 mg. Pripedil Trivastal 50 retard tablet Ropinirole Requip film Tablet 0.25, 1-2-5 mg levodopa Madopar 125 mg tablet Sıcak/soğuk duş, yorgunluk, alkolden kaçınmak
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) Uyku sırasında, solunumun en az 10 saniye süreyle durması, “uyku apnesi” olarak tanımlanmaktadır. Obstrüktif Santral Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu obstrüksiyonuna eşlik eden artmış solunum çabası ve kan oksijenasyonunda düşme ve kısa uyarılmışlık (aurosal) ya da uyanıklıklar “Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) ” olarak adlandırılır.
Prevalans kadınlarda % 2, erkeklerde % 4 dür. Uykuda nefes durması Boğulma hissi veya öksürük ile uyanma eşlerinin kendilerinde olan aşırı horlama ve gece nefes durmasını gözlemlediklerini (tanıklı apne) söylerler. Tanı polisomnografik inceleme ile konulur. Prevalans kadınlarda % 2, erkeklerde % 4 dür. Artmış yaş, erkek olmak, şişmanlık ve yüksek kolesterol risk faktörüdür.
Tedavi Kilo verme tek başına tabloda düzelme sağlayabilir. Egzersiz yapmanın kas tonusunu arttırması açısından yararlı olduğu bilinmektedir. Alkol ve sedatif ilaçlar kullanılmamalıdır. CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) tedavisine ek olarak modafinil tedaviye eklenebilir (Hedner ve ark. 2008).
İnsomnia, uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve sonlandırmaya ilişkin sorunlarla karakterize, dinlendirici olmayan uykudur. İnsomnianın genel nüfustaki sıklığı %30- 40 Tüm uyku bozuklukları arasındaki oranı %50- 80
Epidemiyoloji 1034 katılımcı % 29.4 uyku problemi % 12.5 Uykuya başlamada % 12 Uykuyu sürdürme % 5.8 Erken uyanma % 15.7 Dinlendirici olmayan % 5.1 Uyku yoksunluğu % 4.6 Kronik yakınma
Harvey’in mikroanalitik modeli
Uluslararası Uyku Bozuklukları Sınıflandırmasına (ICSD-2) göre İnsomnia Sınıflandırması Uyumsal İnsomnia (Akut İnsomnia) Psikofizyolojik İnsomnia Paradoksal İnsomnia İdiyopatik İnsomnia Psikiyatrik Bozukluklara Bağlı İnsomnia Yetersiz Uyku Hijyeni Çocukluk dönemi davranışsal İnsomnia (Uyku başlangıcı ile ilişkili tip, Sınırlı uyku tipi, Karışık tip, adlandırılmamış tip) Tıbbi Duruma Bağlı İnsomnia İlaç ya da Maddeye Bağlı İnsomnia İlaç ya da Maddeye Bağlı Olmayan İnsomnia, Belirlenmemiş (Organik Olmayan İnsomnia) Fizyolojik (Organik) İnsomnia
Akut İnsomniya Stresörle ilişkili olarak ortaya çıkar. Kısa sürelidir. Stresörün ortadan kalkması / Uyum sağlama Uyku latensinde uzama Uyanıklık süre ve sayısında artma Tüm uyku süresinde azalma
Psikofizyolojik İnsomnia Öğrenilmiş , koşullanmış, primer Büyük grubu oluşturur.
Hafta sonları öğleye kadar uyuyorum…’ OLGU I 35 yaşında bekar, kadın. TRT’de yönetici Yakınma: Uzun yıllardır süren uykusuzluk, son dönemlerde artan ilgi azlığı, isteksizlik sabah uyanma güçlüğü Öyküsü: birlikte yaşadığı annesinin uzun süreli hastalığı ve ölümü sırasında ortaya çıkan, yaz tatili yazlıkta geçirdiği süreler dışında dalgalanma göstermeyen uykusuzluk yakınmasının günlük işlevselliği olumsuz etkilediğini gün içinde uykulu olduğunu ifade etmektedir. … ‘ işten geç geliyorum. Yemek sonrası televizyon seyrediyorken uyuyorum. Yaklaşık yarım saat sonra uyanıyorum, yatağa geçiyorum uykum kaçıyor. Gece boyunca yatakta dönüp duruyorum. Aklım çok hızlı çalışıyor. Sürekli düşünceler aklımda dönüp duruyor. Yine uyuyamayacağımı anlıyorum sıkıntı ile salona geçiyorum. Salonda televizyon seyrediyorum. Bir iki saat böyle geçiyor. Saat 02.00 de tekrar yatağa geçiyorum. Yarım saat sonra uyuyorum. Sabah çalar saat ile kalkıyorum. Zor uyanıyorum. Sabah uykululuk hali gün boyunca devam ediyor. Fırsat olursa öğle tatili odamın kapısını kapatıp şekerleme yapıyorum. Hafta sonları öğleye kadar uyuyorum…’
Psikofizyolojik İnsomnia Öğrenilmiş , koşullanmış, primer, Büyük grubu oluşturur. Uyuyamama ile gerginlik ve kaygı kısır döngüye neden olur. Uyumak için çaba harcarlar 20-40 yaş sık Uzamış uyku latensi, fragmente uyku, alfa intrüzyon sabah erken uyanma Ters birinci gece etkisi Alışkın olduğu ortamlar dışında iyi uyku
Hastanın Değerlendirilmesi Uyku-uyanıklık düzeni Presipite eden olaylar Gece ortaya çıkan diğer bulgular ya da olaylar Yatak odası koşullarının değerlendirilmesi İnsomnia ile ilişkili olabilen davranışların değerlendirilmesi Hastanın bilişsel hataları Önceki tedavileri Presipite eden ya da neden olan faktörlerin değerlendirilmesi Psikiyatrik bozuklukların değerlendirilmesi Diğer tıbbi nedenli tedavilerin, madde kötüye kullanımların değerlendirilmesi Tıbbi ve nörolojik bozuklukların değerlendirilmesi Diğer uyku bozuklukların değerlendirilmesi İlk değerlendirme Hastanın yakınmaların belirlenmesi Uykuya başlama ya da devam ettirmede güçlük Erken uyanma Dinlendirici olmayan uyku Gün içindeki etkilerinin sorgulanması Yakınmaların sıklığı Yakınmaların süresi
Yakınmaları Doğası Uyku Uyanıklık düzeyi UYKUNUN BAŞLANGICI? SÜRDÜRÜLMESİ? SONLANDIRILMASI?
İnsomniada polisomnografi çalışma endikasyonları Klinik değerlendirmede düşünülen: Periyodik bacak hareketleri bozukluğu Uykuda solunum bozukluğu Klinik tanının kuşkulu olduğu: Tedavinin başarısız olduğu olgular Uykuda şiddet davranışları Dirençli sirkadiyen ritim bozuklukları
Tedavi I. Uyku ve uykuya geçiş konusunda hastanın eğitimi II. Depresyon, ağrı ve tıbbi bozukluklar gibi gece uykusunu bozan ikincil nedenlerin ortadan kaldırılması III. Uykuya geçişi ve devamını sağlayan veya uyku-uyanıklık ritmi üzerinde rol alan merkezi mekanizmaların kullanılması IV. Uykusuzluk konusunda aşırı kaygı gibi uykusuzluğun olumsuz sonuçlarını hedef alan yöntemler
Her sabah aynı saatte kalkmalı, Dinlenmek amacıyla uyumaya devam etmek dinlendirici olmadığı gibi uyku ritmini de bozabilmektedir. Yatış saatinin de aynı saatlerde olması sağlanmalı Gündüz uykuları kaldırılmalı Düzenli egzersiz yapılmalı, özellikle akşamüzeri tavsiye edilmekle beraber, yatma saatinden 3–4 saat öncesine kadar fiziksel yorucu aktivitelerden kaçınılmalı Yatak odasında aşırı ses, ışık, ısı yönünden korunmuş olmalı Uyku saatine yakın (yatmadan 2 saat öncesine kadar) yemek yememeli. Yatma saatinden en az 6 saat öncesine kadar kafeinli, alkollü, kolalı içeceklerden ve tütün kullanımından kaçınılmalı Gece uyunamadığında yatakta uyumak için zorlanmamalı Yatmadan önce solunum egzersizi gibi gevşeme teknikleri kullanılabilir. Uyku Hijyeni Eğitimi Sağlıklı uyku alışkanlıkları ve çevresel koşullar hakkında hastanın bilgisini ve farkındalığını artırmak Daha doğru ve sağlıklı uyku hijyeni alışkanlıkları kazandırmak.
Kafein İçecek/gıda maddesi Miktar Kafein (mg) Çay 150 ml 25–50 Hazır kahve 60–80 Filtre kahve 150 mg 100–150 Kola 330 ml 40–60 Sade çikolata 100g 40 Sütlü çikolata 15 Beyaz çikolata
Yaşam stili ile ilgili faktörler Kafein Nikotin Alkol Diyet Egzersiz Yatak odası ile ilgili faktörler Gürültü Oda ısısı Vücut ısısı Odanın aydınlatması Odanın havalandırması Uyku Hijyeni
Benzodiazepin Olmayan Benzodiazepin Reseptör Agonistleri Benzodiazepinler Benzodiazepin Olmayan Benzodiazepin Reseptör Agonistleri Zopiclon (İmovan) Eszopliclon Zolpidem Zaleplon İndiplon Antidepresanlar Antihistaminikler Melatonin Bitkisel bileşenler sayılabilir.
Benzodiazepinler Uykuya geçiş süresini kısaltır Toplam uyku süresini artırır Uyanıklık sayısını azaltırlar. REM uykusu gecikir ve REM uyku süresi kısalır ve REM uykusundaki hızlı göz hareketleri ile rüyalar azalır. İlacın kesildiği dönemlerde REM reboundu ortaya çıkar.
Benzodiazepin Olmayan Benzodiazepin Reseptör Agonistleri GABA A α–1 alt birimine bağlanırlar Kas gevşetici ve antikonvülzan özellikler göstermezler. Bir- yedi saat arasında değişen yarılanma ömürleri ile daha güvenli bir etki profiline sahiptirler. Psikomotor hız ve bellek sorunları, çekilme bulguları, tolerans, rebound fenomeni, bağımlılık ve kötüye kullanım daha az sıklıkla görülür. bildirilmiştir
Zopiklon (İmovan) Zolpidem Eszopiklon Zaleplon Zopiklon (imovan 7.5 tablet) En yüksek plazma seviyesine 2 saat içinde ulaşır. 4–6 saat ile kısa yarılanma ömrüne sahiptir. Etki süresi 6–8 saat sürer. Genel tedavi doz aralığı 7.5–15 mg’dır. Yaşlılarda ve karaciğer hastalığı olanlarda 3.75 mg’a düşürülmelidir. REM uykusunu etkilemez, dönem 1 uykusunu azaltır ve dönem 3–4 uyku süresinde belirgin bir değişiklik yapmaz. Ağızda metalik ya da acı bir tat bırakır. Baş ağrısı da diğer bir sık görülen yan etkisidir. Apne sıklığını artırmaz. Tolerans ve kesilme bulguları benzodiazepinlere göre oldukça azdır.
Antidepresan Düşük doz antidepresan kullanımı Trazodon, amitriptilin ve mirtazapindir Uzun süreli bir çalışma bulunmamaktadır. Antidepresanlar için, özellikle uzun süreli kullanım gereken kronik insomnia gibi durumlarda, elde edilecek yarar ve oluşabilecek zararın analizi yapıldıktan sonra tedaviye başlanması önerilmektedir. (NIH 2005)
Antipsikotikler Düşük doz uyku süresini, uyku etkinliğini, dönem 2 uykusunu artırır. Psikotik bozukluklar dışındaki kullanımlarında ortaya çıkabilecek potansiyel zarar bilinmemektedir. Bu nedenle, sadece uyku düzenlemek amaçlı kullanımları riskli kabul edilmektedir (NIH 2005).
Antihistaminikler Antihistaminikler tek başlarına ya da analjeziklerle kombine kullanımlarında uykuya yardımcı olurlar. H1 antihistaminikler orta derecede sedatif özelliğe sahiptirler. Yarılanma ömürleri göreceli olarak uzundur (yaklaşık 8 saat). Sabah sersemlik gibi artık etkiler gösterirler. Bu ilaçların sedatif etkilerine karşı belli bir derece tolerans gelişebilmektedir (Richardson ve ark. 2002).
Melatonin Melatoninin gece salınımı / parlak ışıkta oluşan süpresyonu, sirkadiyen ritmi düzenlenmektedir. Yaşla beraber melatonin salınımı azalır ve bunun yaşlılarda uyku bozukluğunun sık görülmesinin nedenlerinden biri olabileceği düşünülmektedir. NSAI Kalsiyum kanal blokörleri Benzodiazepinler Fluoksetin Streoidler gibi ilaçlar, Alkol ve sigara kullanımı melatonin üretimini düşürmektedir.
Melatonin 0.3 ila 5 mg dozlarında kullanılır. Yarılanma ömrü 30 ila 50 dakika arasındadır. Ertesi sabah artık etkileri oldukça düşüktür. Gecenin başında alındığında sirkadiyen siklusu öne çeker. Böylece uykuya dalmakta güçlük çeken hastalarda bu doz zamanı faydalı olur
Ramelteon 2005 yılında FDA tarafından onaylanan denetimi gerekmeyen ilk hipnotiktir. Suprakiazmatik nukleusda (SCN) uyku- uyanıklık döngüsü üzerinde anahtar rol oynayan melatonin (MT1 ve MT2) reseptörleri üzerine agonist etkili bir ilaçtır (Srinivasan 2009). Uykuya dalma süresini kısaltmak için kullanılır (Erman ve ark. 2006). Çalışmalar, jet-lag’de olduğu gibi uyku döngüsünde faz gecikmesiyle ilişkili bozukluklarda, yaşlıdaki insomnia ve insomnia ile ilişkili diğer nöropsikiyatrik bozukluklarda da yararlı olabileceğini işaret etmiştir (McGechan ve Welington 2005).
Valerian “Valleriana officinalis” bitkisinin kök ve sapından elde edilir. Muhtemel etkisi GABAA reseptörleri üzerinedir. 150-500 mg valerian ekstresi ya da 1-2 gram kurutulmuş kökün istenen uyku zamanından 30-60 dakika önce alınması şeklinde kullanılır. Birkaç çalışmada uykuyu iyileştirici etkisi olmadığı, kardiyotoksik ve hepatotoksik etkileri bildirilmiştir. Güvenli oldukları kabul edilir. Uzun süreli etkisi bilinmemektedir (NIH 2005).
PARASOMNİALAR Uyanıklıkla ilişkili, istemsiz hareket, davranış, emosyonel ve otonomik aktivitenin ortaya çıktığı tablolardır. Non-REM Uykusuyla ilişkili olanlar Konfüzyonel uyanma Uyku terörü Uyurgezerliktir. Sıklıkla çocukluk döneminde görülür. Ateş, alkol, uyku deprivasyonu, sosyal stresler ve tıbbi tedaviler, epizotları ortaya çıkartabilir. REM uykusuyla ilişkili olanlar Kabus bozukluğu REM Uykusu Davranış Bozukluğu.
Konfüzyonel uyanmalar 5 yaşından küçük çocuklarda Uykudan uyanma sonrası konfüze durumlar olarak tanımlanır. Birkaç dakika süresince anlamsız konuşmalar, yatak içinde çırpınma ve ağlama şeklinde ortaya çıkar. Yaşla birlikte kendiliğinden azalır. Genellikle tedaviye gerek kalmaz. Tedavide ilk seçenek klomipramin olmalıdır.
Uyku terörü Ani uyanmaya çığlık atma, korku ve artmış otonomik aktivite (taşikardi, taşipne, midriyazis vb.) eşlik eder. Tipik olarak yatakta oturur, uyaranlara yanıt vermez ve ağlar. Genellikle tedavi gerekmez. Yatağa yakın tehlikeli olabilecek eşyaların kaldırılması gibi önlemler alınmalıdır. Uyku hijyeni düşük doz kısa süreli benzodiazepinler ve TCA’lar kısa süreli kullanılabilir.
Uyurgezerlik (Somnanbulizm) Sıklıkla 4- 8 yaş arasında rastlanır. Klinik tablo uyku sırasında yatakta oturmaktan, yürüme ve kompleks davranışlara kadar değişik davranışları içerir. Tetikleyici bir olay arkasından ortaya çıkabilir. Hastaların kendilerine zarar verebilmelerini önlemek amacıyla yatak odalarındaki tehlikeli nesnelerin kaldırılması vb. Hasta yakınlarına, uyurgezerlik dönemlerinde hastaya nazik ve sakin bir şekilde müdahale ederek uyandırmadan yatağa götürmeleri, hastanın ani ve şiddetli uyaranlara karşı agresyon gösterebileceği belirtilmelidir. Trisiklik antidepresanlar ya da benzodiazepinler kullanılabilir
Kâbus bozukluğu Rahatsız edici rüyalar sonucu uyanmaları içerir. Gecenin sonuna doğru yoğunlaşan REM uykusu sırasında ortaya çıkar. Korkutucu ve canlı rüya içeriği genellikle uyandıktan sonra hatırlanır. Genellikle zorlayıcı bir yaşam olayı sonrası ortaya çıkar. Trisiklik antidepresan yada serotonin geri alım inhibitörleri kullanılabilirler.
REM uykusu davranış bozukluğunda Kas atonisi ortadan kalkar, hasta rüya içeriğiyle ilişkili hareketler yapmaya başlar. Çığlık, tekme, yumruk atma, yataktan kaçma gibi hareketlerdir. Birkaç dakika süren davranışlar ile kendine ya da eşine zarar verebilir. 50 yaşın üzerindeki erkeklerde sıklığı artar. % 40’ı Parkinson ve diğer nörodejenerratif hastalıklarla ilişkilidir
Bu nedenle yatak çevresinde tehlike yaratacak eşyalar kaldırılmalı, ortam güvenli hale getirilmelidir. Monoaminooksidaz inhibitörleri, kafein ve alkol, atakları tetikleyebilir. Klonazepam (0.25- 1 mg/ gün), trisiklik Antidepresanlar (İmipramin 25 mg/ gün), Karbamazepin (100 mg/ gün) ya da levodopa kullanılabilir. Klonazepam 0,5 mg/gün ile başlanır etkinliğe göre doz artırılır. Tolerans ve kötüye kullanım çok düşüktür. Melatoninde etkili (3- 9 mg/gün) ve etkili bulunmuştur.
ÖZET Non-REM Uykusuyla ilişkili olanlar Konfüzyonel uyanma Uyku terörü Uyurgezerliktir. Sıklıkla çocukluk döneminde görülür. Ateş, alkol, uyku deprivasyonu, sosyal stresler ve tıbbi tedaviler, epizotları ortaya çıkartabilir. REM uykusuyla ilişkili olanlar Kabus bozukluğu REM Uykusu Davranış Bozukluğu.