SINAV KAYGISINDA AİLELERE ÖNERİLER
Kaygı nedir Kişinin bir olayla karşı karşıya kaldığında yaşadığı;beden duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık durumudur
SINAV KAYGISI Sınav öncesinde yaşanan, stresin doğurduğu karmaşık, fizyolojik ve duygusal tepkilerdir.
Sınav Kaygısı nedir? Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıya “sınav kaygısı” diyoruz.
Öğrencilerin sınav öncesi ve sınav sırasında belli bir oranda kaygı duymaları doğaldır. Bu bir miktar kaygı öğrencinin daha uyanık ve dikkatli davranmasını sağlar. Ancak öğrenmiş olduğu, bildiği şeyleri unutacak kadar kontrolsüz bir kaygı kişinin gerçek performansını göstermesini ve başarısını olumsuz yönde etkiler.
Sınav kaygısının belirtileri A- FİZİKSEL BELİRTİLERİ: 1-Kalp çarpıntısı 2-Hızlı nefes alıp verme 3-Nefes darlığı 4-Ağız kuruluğu 5-Terleme veya titreme soğuk nemli eller 6-Mide şikayetleri 7-Karın ağrısı 8-Baş ağrısı 9- Yüz kızarması 10-Yorgunluk belirtileri 11-Konsantrasyon bozuklukları 12Yeme alışkanlıklarını değiştirme
13-Baş dönmesi bayılmalar 14-Sinirlilik - tırnak yeme-saç dökülmesi 15- Sık idrara çıkma 16-Vücuda ateş basması 17-Kas yorgunlukları uyuşma
B- Sınav Kaygısının Davranışsal Belirtileri 1-Kaçma.(Ders çalışmaktan kaçma ,sınavı yarıda bırakıp kaçma) 2-Kaçınma(ders çalışmayı erteleme,sınava girmeme) 3-Uykusuzluk( Uykuya dalma güçlüğü,gece boyumca kesintisiz uyuyamamaktır
4-Uyuma isteği: (uykuyu bir kaçış olarak kullanma) 5- İştahsızlık:(yeme isteğinin azalması ve bunun fiziksel gücü olumsuz etkilemesi) 6- Aşırı yemek yeme:(bir savunma mekanizması olarak kullanılır,yemekle uğraşırken bir şey düşünmeyiz ve yemek yemenin zihin üzerinde yatıştırıcı etkisi vardır
7-Aşırı hareketli yada durgun olma 7-Aşırı hareketli yada durgun olma.(herkesten uzaklaşama yada hareketlilik görülür) 8- Zamanı iyi kullanamama( uyku yemek ders saatlerini ayarlayamama) 9-Çatışmacı ve tahammülsüz durum.(kaygı nedeniyle ilişkilerin azalması, ve çatışmaların olması, çabuk sinirlenme)
C- Sınav Kaygısının Psikolojik Belirtileri 1-Dikkatini toplayamam 2-Gergin bir ruh hali, sinirlilik , olaylara aşırı tepki gösterme 3-Düşünce ve öğrenmede sıkıntı yaşıyorsa 4-Öğrendiklerini anımsayamıyorsa 5-Sık sık okula gitmek istemeyip evde kalmak istiyorsa 6-Kendini güvensiz ve çaresiz hissediyorsa 7-Diğerlerinden farklı zayıf ve beceriksiz olduğunu düşünüyorsa 8-İyi çalışmadığını ve başarısız olacağını düşünüyorsa 9-Aile yakınlarını hayal kırıklığına uğratacağını düşünüyorsa 10 -Ölüm düşüncelerine sahipse ve kaybederse tekrar sınav denemeyeceğini her şeyin sonu olduğunu düşünüyorsa Sınav kaygısı sorun boyutuna gelmiştir
GENÇLERDEKİ SINAV KAYGISININ NEDENLERİ? Zamanı iyi kullanamama, Sonuçları tahmin etme, Sınavageçz Zamanı iyi kullanmama Kötü çalışma alışkanlıkları Beklenti düzeyi Mükemmeliyetçi yaklaşım Görev ve sorumlulukları erteleme Başarısız olma ve değerlendirilme korkusu eğinden farklı anlamlar yükleme, Daha önce yaşanmış başarısızlıkların tekrarlanabileceği endişesi
Kaygı bulaşıcıdır Kaygı bulaşıcıdır. Genellikle anne-babalar çocuklardan daha kaygılıdır. Anne-babanın yoğun kaygısı da bazen çocuklara geçer. Bu noktada anne-babaların dikkatli olmaları gereklidir. Kendi olumsuz duygu ve düşünceleri aktarmak yerine onlara destek olmak çocuklar açısından daha yararlı olacaktır.
Çocuğun kapasitesine uygun hedef ve başarısını kabul edelim Burada önemli olan çocuğun kapasitesini kabul edip, onun durumuna uygun çalışma düzeni ve hedefler belirlemektir. Bu da çocuğun çalışma isteğini ve anlama becerisini olumlu etkileyecektir.
Yüksek beklenti içinde olmayın Zaman zaman anne - babalar çocuklarının çok üstünde hedefler belirlemekte ve çocuklara bu konuda ısrarcı olabilmektedirler. Bu durumda çocuklar kendilerinden bekleneni yerine getirememekle ilgili daha fazla endişe ve korkuya kapılabiliyorlar
Çocuğunuzun elinden geleni yaptığına inanın Çocuğunuzun elinden geleni yaptığına inanın. Eğer çocuğunuz istediğiniz gibi olmazsa çocuğunuzun elinden gelenin bu kadar olduğunu kabullenin ve çocuğunuza “yeterli çalışmıyorsun, başarılı olamayacaksın” gibi değerlendirici ifadeler kullanmayın.
Kendi isteklerimizi değil onlarınkini önemseyelim Kendi özlemlerinizle çocuğunuzun sınırları arasında gerçekçi bir denge kurun. Çocuğunuz girebilse fen lisesinde okuyabilir veya kazanabilse tıp fakültesini bitirerek iyi bir doktor olabilir. Ancak çocuğunuzun kapasitesi binlerce kişi arasından sıyrılarak bu yerlere ulaşmaya yeterli olmayabilir. Bu iki durumu birbirinden ayırın ve içinizden veya yüksek sesle çocuğunuzun beceriksiz olduğunu düşünmeyin. Çünkü bu düşüncenizi nasıl olsa hisseder veya duyar.
Olumsuz disiplin önlemleri Anne ve babanın, çocuğun hatalarını düzeltmek için onu eleştirmek, çocuğun dayak, hırpalama gibi cezalarla eğitilmesi, yargı ifadesi taşıyan olumsuz sıfatlarla nitelemek (haylaz, tembel, sorumsuz...) çocuğun kendisine olan güvenini zayıflatır. Bunun sonucu ortaya çıkan kaygı, başarıya olumlusuz etkiler ve bununla başa çıkmak zordur.
İstenilen sonuç elde edilmezse diğer seçenekleri ona ceza olarak söylemeyin Çocuğunuzun istediğiniz veya kendi istediği giriş sınavında başarılı olmazsa gideceği başka bir okulu ona ceza gibi göstermeyin. Bu yöntem çocuğunuzun okulu ve yapacağı işi sevmesine imkân vermez. Bu tür yaklaşımlar çocuğunuzun hayatı ve kendisini sevmesini de engeller
Sizin çocuğunuz olduğu için sevin Sınavlarda başarılı olsa da olmasa da önemli olan çocuğunuzla aranızdaki ilişkinin bozulmamasıdır. Birbirinize bağlılığın amaç, sınavın araç olduğunu asla unutmayın ve bunu hissettirin.
Başkaları ile kıyaslamayın Konuşma ve davranışlarınızda çocuğunuzu kardeşleriyle veya başkalarıyla karşılaştırmaktan kaçının. Bu onları isteksiz ve güvensiz olmalarına neden olur.
Çocukların sınavlara hazırlandıkları sırada anne-babalara düşen en önemli görev, çocukların çalışma isteğini arttırmak ve onu çalışmaya teşvik etmek için kaygı yükseltici yaklaşımlardan kaçınmaktır. “ Bu kadar çalışmayla kazanamazsın... Bu kafayla gidersen zor kazanırsın... Amcanın oğlu fen lisesini kazandı, bakalım sen ne yapacaksın... Teyzenin kızı tıbbı kazandı, havasından geçilmiyor, aman bizi mahcup etme...” türünden yaklaşımlar genci çalışmaya teşvik etmez, tam tersine yükselen kaygı sebebiyle onu adeta çalışamaz duruma getirir.
Olumlu yanlarını övün Çocuğunuzu teselli etmekten çok, ona bazı sorumluluklar verip yaptığı işleri takdir ederek kendi kendisini önemli hissetmesine yardımcı olmak gerekir. Olumlu bir özelliği ile yaşıtları ve yakın çevresinin dikkatini çekmesi, ilgi gördüğünü hissetmesi çocuğunuzun kendine olan güvenini arttıracaktır. okul notlarına çalışmalarına bağlı olarak kabul edin eleştirmeyin.
Çocuğunuzun çabasını fark ederek onu takdir edin Çocuğunuzun çabasını fark ederek onu takdir edin. Örneğin; “Bu işi yapabileceğini biliyorum.””Bu yaptıklarını takdir ediyorum.” ”Kararına güveniyorum.” “Eminim ki bu biçimde çalışmaya devam edersen başarılı olacaksın
Anne baba çocuk ders çalışırken sürekli başında durmamalı, bu çocuğun ilerde tek başına iş yapamamasına neden olur.
Aile, çocuğun ergenlik döneminde olduğunu unutmamalı, ona empati ile yaklaşmalıdır,(onun yerine kendini koymalıdır) dolayısıyla ona karşı anlayışlı ve hoşgörülü olmalıdır. Aile kendi sınav heyecanını çocuğa yansıtmamalıdır. . Aile, kendi işlerine ayırdığı vakit kadar çocuğa da zaman ayırmalı, ona önem vermelidir.
Haftada bir, en az ayda bir mutlaka öğretmenleri ile görüşmeli, kendi üzerlerine düşenler varsa bunları yerine getirmelidir. Aile çocuğun sorunlarını dinlemeli, çözüm yolu bulmaları için yardımcı olmalı ve konuşmasına fırsat vermelidir
Ders çalışma ortamlarına dikkat edin Çocuğunuzun rahat çalışabileceği ortamları hazırlayın ( tv kapalı ,misafir olmayan, sıcak ve ışığın bulunduğu ortamlar gibi) Düzenli ders çalışan öğrenci, sınava hazır olduğunu düşünür ve sınav kaygısı azalır.
. Aile çocuğu eleştirirken yanlış davranışlarını eleştirmeli; kişiliğini hedef alıcı eleştirilerde bulunmamalıdır. Aile, gerekirse uzmanlardan yardım almalı,
Sınav Öncesinde Ailelere Öneriler Sınavın yaklaşmakta olduğunu çocuklarınıza hatırlatmayın. Sınavdan bir önceki gün normal bir gündür. Normal günlük yaşam nasılsa öyle yaşanmalıdır.
Sınav öncesinde öğrencinizi kaygılandıran, telaşlandırıcı tavır ve davranışlardan kaçının. Çalışmasını sağlarım düşüncesiyle tehditler, suçlayıcı ve eleştirel bir gözle yaklaşıp değerlendirme yapmayın. Çocuğunuzun sizden beklediği tek şey kendisi objektif bir şekilde değerlendirmeniz ve sonuç ne olursa olsun onun yanında olduğunuzu hissettirmenizdir.