Ama bir Gül var ki onun gözlerinde her zaman gözyaşı vardır. Geceler onun gözyaşlarını kendine saklar. Ama gündüzün aydınlığında nemlenen gözleri onun hüzünlerini fısıldar. Denizler onun gözyaşları. gibi ıslak; güneşler hüzünleri kadar sıcaktır.
Ama bir gül var ki, Onun sevgi saçan kokusu her zaman vardır. Kokusu sevgiden, rengi hasretten bir güldür. O, kalbi hasretle yanmış ama sönmemiş, kül olmamış, Kor olmuştur ve Tanrı adını “Kırmızı Gül” Koymuştur...
Ama bir gül var ki; Sustuğu an bile sevgiyi yaşayan bir kalbi vardır. Onun gülerken bile yaprağında gözyaşı vardır. Ama o gözyaşlarında bile sevgiden gelen bir sıcaklık vardır. Onun gözünde vazolara girmenin bir anlamı yoktur. Ama onun hüznünü ve sevincini paylaştığı kır çiçekleriyle arkadaşlığı vardır
Ama bir gül var ki; Onun geceleri bile kapanmayan gözleri vardır. Sevgisi gece gündüz yol alır, duası, Kokusu anbean sevdiğine varır
Ama bir gül var ki; Kokusu sevgilinin yüreğine işlemiştir de bu yüzden ölümsüzlük sırrına kadem basmıştır. Ve onun mezar taşına şu yazılmıştır:
Duygusal'ın Sevgi Dünyası