COMPARISON of ADVERBS Zarfların karşılaştırması

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
UNIT 3 PEOPLE & PLACES İnsanlar & Yerler
Advertisements

Aşırı, çok fazla & Yeterli, kâfi, yeterince
“Hangisi daha büyük?” Comparison © Ali AKPINAR 
Comparison ● Basic adjectives
COMPARISON of ADVERBS Sample SENTENCES “Örnek cümleler”
Relative clauses Sıfat cümleleri.
RELATIVE CLAUSES Sıfat cümleleri
RELATIVE CLAUSES YASEMİN TURAN ( B ) ELT 1.
Simple Present “Geniş zaman”.
SIMPLE PRESENT TENSE.
SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
ExpressIng AbIlIty AND ınabılıty In The Past
HAVE TO “has to” MUST.
When / While.
Yabancı Dil - II Bölüm - 1.
Adjectives / Sıfatlar Adverbs / Zarflar
(OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI)
COMPARATIVES and SUPERLATIVES
UNIT FIFTEEN Health and Sports
ADJECTIVES (SIFATLAR)
ZARFLAR ADVERBS.
Soru sorma Geniş zaman “DO – DOES”
ADJECTIVE WITH PREFIXES(dis,im,ir,un,il)
UNIT 18 CLIMATE “İklim” E x e r c i s e s. Translate into English sonunda ………………………………………………………. Mısır seyahati ………………………………………………………. sıcaklık hariç.
ADVERBS TAG QUESTIONS EXERCISES
Yabancı Dil- II Bölüm - 4.
EXPRESSING OPINIONS ( fikirleri belirtme)
İNGİLİZCE MAKING COMPARISONS
Comparative (karşılaştırmalı) forms of ADJECTIVES
Yaptıklarımız / yapmadıklarımız Pg
ADJECTIVE + preposıtıon combınatıons ( SIFAT + EDAT kombinasyonları)
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
COMPARATIVE ADJECTIVES.
Adverbs.
BECAUSE, BUT (ÇÜNKÜ,AMA)
Sıfat olan kelimeler ismi, Zarf olan kelimeler de fiili
HOW OFTEN (NE KADAR SIKLIKLA)
ADJECTIVES AND ADVERBS
 The water is cold.  Everything became clear.
Expressing Daily Routines
COMPARISON OF ADJECTIVES (sıfatlarla karşılaştırma)
SUPERLATIVE FORMS OF ADJECTIVES
GREETING MANNERS AND POLITE WORDS EMLAK KREDİ BANKASI İLKÖĞRETİM OKULU İstanbul(Bakırköy) SELAMLAMA VE KİBAR SÖZLER.
Must ©2016 ingilizcebankasi.com.
SO THAT IN ORDER THAT IN ORDER TO IN CASE. So that In order that cümle Özne + fiil + nesne Sentence Subject + Verb + Object So that: için in order that:
Comparatives and superlatives Comparative:karşılaştırma Superlative:en üstünlük anlatma.
AD:TÜLİN SOYAD:KAYA SINIF:7/B NO:168 KONU:COMPORİTİVE.
COMPARATIVE ADJECTIVES.
ADVERBS OF FREQUENCY (SIKLIK ZARFLARI).
RELATIVE CLAUSES Sıfat cümleleri
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
YDI101 YABANCI DIL 1 HAFTA 1. We use subject pronouns when the pronoun is the subject of the sentence. When the subject appears the second time, we don’t.
COMPARATIVES ! İki kişi veya iki nesneyi bir özellik açısından karşılaştırırken kullanılır. The rabbit is fast. The turtle is slow. The rabbit is faster.
IF CLAUSE TYPE 2 Conditionals.
1- I _____ A STUDENT. A. AM B. IS C. ARE D. A
When / While.
German shepherd dog. These dogs are said to be intelligent before they say.
Welcome to our competition.
THE CANTERVILLE GHOST by Oscar WILDE CHARACTERS.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
tomorrow soon next week / year in five minutes/ in two hours later today I'll go to the market tomorrow. Don’t worry. He will be here soon. There.
CONDITIONALS TYPE
introducing Elementary
6.SINIF İNGİLİZCE PERFORMANS ÖDEVİ
© THIS IS NURCAN AKALTUN’S WORK BU BİR NURCAN AKALTUN ÇALIŞMASIDIR.
AS AS NOT AS AS COMPARISONS.
CONDITIONALS TYPE
Simple Present “Geniş zaman”.
COMPARATIVES (DAHA)
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Sunum transkripti:

COMPARISON of ADVERBS Zarfların karşılaştırması UNIT EIGHTEEN COMPARISON of ADVERBS Zarfların karşılaştırması

Adverb / zarf carefully Zarflar sıfatların sonuna –LY eklenmesiyle elde edilir. Adjective / Sıfat Careful “dikkatli” Slow “yavaş” Quick “çabuk” Easy “kolay” Dangerous “tehlikeli” Sad “üzgün” Happy “mutlu” Gentle “kibar” Soft “yumuşak” Heavy “ağır” Adverb / zarf carefully slowly quickly eaisily dangerously sadly happily gently softly heavily

Bu kuralın dışında olan sıfatlar da vardır. Good Fast Hard Far Near Early Late (düzensiz / -LY ile bitmeyenler) well fast hard far near early late

Görüldüğü gibi ZARFLAR iki çeşittir. a) –ly ile bitenler ADVERB / Zarf slow “yavaş-sıfat” slowLY dangerous “tehlikeli-sıfat” dangerousLY b) Düzensiz olanlar good well fast fast bad badly

Sıfatlar isimleri niteler A careful driver : dikkatli bir sürücü An easy question : kolay bir soru A sad man : üzgün bir adam A gentle man : kibar bir adam

ZARFLAR fiilleri niteler. He drives carefully. He answers the questions easily. He looks around sadly. He opened the door gently.

Good “sıfat” / well “zarf” Ali is a good / well friend. Ali İYİ bir arkadaştır. “Sıfat” Ali is a good friend. A good friend: İyi bir arkadaş Ali plays football good / well. Ali İYİ futbol oynar. “zarf” Ali plays football well. Play well: İyi oynamak

Easy “kolay” / easily “kolayca” This is an easy / easily question. Bu kolay bir sorudur. “Sıfat” This is an easy question. An easy question Kolay bir soru. Seren can anwer it easy / easily. Seren onu kolayca cevaplayabilir. “zarf” Seren can answer it easily. Answer easily kolayca cevaplamak

Happy “mutlu-sıfat” / happily “mutlu bir şekilde-zarf” The children are happy / happily. Çocuklar mutludur. The children are happy. They are singing happy / happily. Mutlu bir şekilde şarkı söylüyorlar. They are singing happily.

more slowly : daha yavaşça “daha yavaş bir şekilde” Zarfları karşılaştırırken ve en üstün şekillerini söylerken “MORE” ve “the most” yapılarını kullanırız. Slowly : yavaşça more slowly : daha yavaşça “daha yavaş bir şekilde” Carefully : dikkatlice more carefully : daha dikkatlice “daha dikkatli bir şekilde” Politely : kibarca more politely : daha kibarca “daha kibar bir şekilde” The most slowly : En yavaş şekilde The most carefully : En dikkatli şekilde The most politely : En kibar şekilde

- LY ekini almayan zarflar aynı sıfatlar gibi “ - er” veya “the …… - LY ekini almayan zarflar aynı sıfatlar gibi “ - er” veya “the ……. –est” eklerini alırlar. Fast faster the fastest Hard harder the hardest Badly worse the worst Well better the best

COMPARATIVE FORMS of the ADVERBS “Zarfların karşılaştırma şekilleri” An elephant runs MORE slowLY than a horse. “Bir fil bir attan daha yavaş koşar.” Run slowLY : yavaş koş Run MORE slowLY : daha yavaş koş A horse runs fastER than an elephant” Bir at bir filden daha hızlı koşar.” Run fast : hızlı koş Run fastER : DAHA hızlı koş

He speaks English better than me. “O İngilizce’yi benden daha iyi konuşur.” Speak well : iyi konuş Speak BETTER : DAHA iyi konuş I speak English WORSE than him. “Ben İngilizce’yi ondan daha kötü konuşurum.” Speak badly : kötü konuşmak Speak WORSE : DAHA kötü konuşmak

Berkay teaches better than Yeşim. “Berkay Yeşim’den daha iyi öğretir.” Teach well : iyi öğret Teach BETTER : DAHA İYİ öğret A calculator can calculate MORE quickly than us. “Bir hesap makinesi bizden daha çabuk hesaplayabilir.” Calculate quickly : hızlı, çabuk hesaplamak Calculate MORE quickly : daha hızlı hesaplamak

SUPERLATIVE FORMS of the ADVERBS “Zarfların EN ÜSTÜNLÜK şekilleri” Berkay speaks the most fluently in the class. “Sınıfta EN AKICI Berkay konuşur.” Speak fluently : akıcı konuş Speak MORE fluently : daha akıcı konuş Speak THE MOST fluently : En akıcı konuş

Yeşim answers the most correctly of all the students. “Yeşim öğrencilerin içinde soruları en doğru şekilde cevaplar.” Anwer correctly : doğru şekilde cevapla Answer MORE correctly : daha doğru şekilde cevapla Answer the most correctly : en doğru şekilde cevapla

My little brother gets up the earliest in our family. “Benim küçük kardeşim bizim ailede en erken kalkar.” Get up early : erken kalk Get up earlIER : DAHA erken kalk Get up THE earlIEST : en erken kalk

A cheetah runs the fastest of all animals. “Bir çita bütün hayvanların içinde en hızlı koşar.” Run fast : hızlı koş Run fastER : DAHA HIZLI koş Run THE fastEST : en hızlı koş

Move slowly : yavaş hareket et Move MORE slowly : daha yavaş hareket et Move THE MOST slowly : En yavaş hareket et Akın moves slowly. Akın yavaş hareket eder. Akın moves more slowly than his friends. Akın arkadaşlarından daha yavaş hareket eder. Akın moves the MOST slowly of all his friends. Akın arkadaşları içinde en yavaş hareket eder.

Murat drives carefully. Murat dikkatli sürer. Emirhan drives MORE carefully than Murat Emirhan Murat’dan DAHA dikkatli sürer. Turgut drives THE MOST carefully of all. Turgut hepsinin içinde en dikkatli sürer.

Merve studies hard. Merve sıkı çalışır. Elif studies hardER than Merve. Elif Merve’den DAHA sıkı çalışır. Ayşe studies THE hardEST of all the girls. Ayşe kızların içinde en sıkı çalışır.

Erken kalk Daha erken kalk En erken kalk İyi şarkı söyle Daha iyi şarkı söyle En iyi şarkı söyle Get up early Get up earLIER Get up THE earlIEST Sing well Sing better Sing the best

Kızgınca bağırmak Daha kızgınca bağırmak En kızgınca bağırmak Çabuk çöz Daha çabuk çöz En çabuk çöz Shout angrily Shout more angrily Shout the most angrily Solve quickly Solve more quickly Solve the most quickly

Zevkli giyin Daha zevkli giyin En zevkli giyin Hızlı koş Daha hızlı koş En hızlı koş Dress elegantly Dress more elegantly Dress the most elegantly Run fast Run fastER Run THE fastEST

I get up early. Ben erken kalkarım. My wife getS up earlIER than me. Benim eşim benden daha erken kalkar. Our child gets up THE earlIEST of our family. Bizim çocuğumuz ailemizde en erken kalkar.

Kağan sings well. Kağan iyi şarkı söyler. Onur sings BETTER than Kağan. Onur Kağan’dan daha iyi şarkı söyler. Turgut sings THE BEST of all. Turgut onların içinde EN İYİ şarkı söyler.

I can solve the problem quickly. Problemi çabucak çözebilirim. He can solve the problem MORE quickly than me. O problemi benden daha çabuk çözebilir. She can solve the problem THE MOST quickly of us. O aramızda problemi EN ÇABUK çözebilir.

Sevdenur dressES elegantly. Sevdenur zevkli giyinir. Ezel dressES MORE elegantly than Sevdenur. Ezel Sevdenur’den daha zevkli giyinir. Seren dressES THE MOST elegantly of all. Hepsinin içinde Seren EN ZEVKLİ giyinir.

Our teacher shouted angrily. Bizim öğretmen kızgın bir şekilde bağırdı. Your teacher shouted MORE angrily than our teacher. Sizin öğretmen bizim öğretmenden DAHA kızgın bir şekilde bağırdı. Their teacher shouted THE MOST angrily in the group. Onların öğretmeni grubun içinde EN KIZGIN bir şekilde bağırdı.