CAN PAZARI (bir Pazar günü, ma-aile AVM’de…) yazan & görsel: düş hekimi yalçın ergir müzikler: baklava (midi) hoşça kal şarkısı - yeni türkü (söz: cengiz.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ses düğmesini açabilirsiniz
Advertisements

HAYAT KURTARAN 15 İPUCU.
BASİT YAŞAMAK Dr. Yalçın ERGİR
(ses düğmesini açabilirsiniz)
Yaşamak için zaman kalmıyor
NEVESER “Çaresiz”in Şarkısı ses düğmesinin açık olması gerekmektedir.
Hazırlayan: Güray KERA
Kan rengi , kıpkırmızı güllere bayılırdı... Zaten onlarla adaştı...
küçük bir internet masalı
Restaurant Yönetim Sistemi
“bizden” spor haberleri * ses düğmesini açabilirsiniz *
Bugün öğlen tatilin var mı? Seni ödünç alabilir miyim?
(ses düğmesini açabilirsiniz) Kağıtlara bakarak ciddi ciddi konuşmam mümkün değil söyleşilerde, hatta konuşmanın nereye gideceğini de bilmem. Ama bildiğim.
BOZKIR’A NİNNİ ses düğmesini açabilirsiniz Ali Demirsoy hocamızın göndermiş olduğu bu fotoğraftan müthiş etkilenmiştim.
Sen benimsin; bana aitsin... ses düğmesini açabilirsiniz.
tek çeker günlüğü ses düğmesini açabilirsiniz Niye bilmiyorum; ben bu “Motosiklet Günlüğü” filminden ve müziklerinden çok etkilendim, bu serseri yolculuğa.
(ses düğmesini açabilirsiniz) Birisi size derse ki:
onca gerçek; (ses düğmesini açabilirsiniz) onca düş varken…
Resim-iş dersi ses düğmesini açabilirsiniz.
(ses düğmesini açabilirsiniz) ilk damla en büyüğüdür.
(sesli).
(ses düğmesini açabilirsiniz) ihtiyar mısırcı ve sürpriziniz.
SARILMAK ses düğmesini açabilirsiniz İkiye ayrılır Yeni Türkü’nün Vira Vira albümünün şarkıları: aşırı güzel olanlar ve aşırı berbat olanlar. Her nedense.
Zor elde ettiklerinizin kıymetini bilirsiniz; bu küçük öykümüz de, bir zor elde edişle, bir kıymet bilişle ilgili... (ses düğmesini açabilirsiniz)
“Sonsuza Dek” sesli.
ses düğmesini açabilirsiniz RAMAZAN GÜZELDİR.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
ANNEYE NİNNİ (bütün anneler bebektir) Bugün sonucu içimizi rahatlatan bir anjiyo yapıldı anneme. Henüz icat olmamış bir alet ile bakılsaydı, aslında.
DÜŞLER ANLATILIRSA – 2011 YILINDA; BİR ULUSAL BİLİŞİM KURULTAYI’NDA… (sesli)
Kızılderililer ilk defa bir at gördüklerinde,
Bir yaz günü üçgen tek başına parkta oynuyordu.
(ses düğmesini açabilirsiniz)
ALIŞVERiŞ REHBERiMiZ ALIŞVERiŞTE NELERE DiKKAT EDELiM?
KALANIN ARDINDAN (sesli) Hep birlikteydik, masmaviydi hava; ne çok seviyordu herkes birbirini. Gitara yeni başlamıştım; çalacaktım ama utanıyordum.
ses düğmesini açabilirsiniz
Bu akşam Bourbon Caddesi’nde bir Ay var. Yüzler görüyorum soluk lambanın altından geçerlerken. Bu çağrıyı izlemekten başka seçeneğim yok. Parlak ışıklar,
(sesli).
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
Üzerinde kuğu resmi olan, masmavi bir uçan balonum vardı.
KISKIVRAK (ses düğmesini açabilirsiniz) Kıskıvrak yakalanmışsın; gıyabi tutukluluğun vicahiye dönüşmüş doğumunla. Hep seçememiş, seçilmişsin ömrün boyunca.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız.
ANKARA’NIN MAHZUN BANLİYÖ İSTASYONLARI (Doğu Yakasının Hikayesi) (sesli)
bir mesai sonrası ses düğmesini açabilirsiniz Son hastam da, sevgili asistanım da gidiyor, kalıyormuşum bir başına, eski bir apartmanın zemin katında.
ses düğmesini açabilirsiniz seksen iki yılda; açık alınla... Bir kutlama kartı geldi Korkut’tan; yani evvel zaman, kalbur saman içindeki, “bizim.
bir tatlı huzur (sesli) DİZİDE, TARTIŞMADA, TRAFİKTE, TELEFONDA, İŞTE, OKULDA, TOPLANTIDA, ALIŞVERİŞ KUYRUĞUNDA; HANGİ KAPIYI ÇALSAN, BURUK ACI GİBİ.
MADAMA (ses düğmesini açabilirsiniz) O özgür havasıyla önümden bir vals yapar gibi geçmiş, beni fena etkilemiş, peşinden sürüklemişti. Az ötemde duruyordu,
KÜSMEYELİM KÜSTÜRMEYELİM
yumurtanın hep sarısı, hep beyazı bildiklerimiz; ya olmazsa olmaz mavisi?? sesli.
FRAGMAN ses düğmesini açabilirsiniz.
kısa metrajlı yazı ses düğmesini açabilirsiniz
mazeret ses düğmesini açabilirsiniz bir fotoğraf makinasının, cepte beş kuruş parasının, aydınlık bir geleceğinin olmayışı da, Değil bir "makro" objektifinin;
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece ‘mouse’u tıklayınız.
(ses düğmesini açabilirsiniz) son babalar son patronlar son kuşlar.
Bugün küçük mucizelerin günü olsun..
ses düğmesini açabilirsiniz Bir sararmış fotoğraftayız.
denizin arnavut kaldırımına; (ses düğmesini açabilirsiniz)
 E-TİCARETİN GELİŞME SAFHALARI  GELENEKSEL TİCARET İLE E-TİCARETİN KARŞILAŞTIRILMASI  E-TİCARETİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI.
Zerdali Dalı Mısın?.
ses düğmesini açabilirsiniz 18 aralık 2009 Cuma - 20:00 o kamyonun kasasında olabilmek.
MASAÜSTÜ ARKA PLANI (ses düğmesini açabilirsiniz)
Balta çıkmamış bir ormanın, yalnız ağaçlarına... (ses düğmesini açabilirsiniz)
KÜL KEDiSi-SINDRELLA Hazırlayan: Emine KOÇAK- 7/A
GÜNDÜZ MASALI 1. Masal: binBİR GECElik MASALI masal - (sesli) devam etmek için düğmeye.
BUGÜNE DÖNÜŞ ses düğmesini açabilirsiniz Evet; en yaşanası dönemiydi kocamış dünyanın, 1960’lı yıllar. Yazmakla bitmezdi, o rengarenk siyah-beyaz detaylar,
VAL D’EUROPE - ETUDE CLIENTELE - Juin 2008
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA.  Bahanelerle kendinizi küçültmeyin  Sizi engelleyen tek şey kendinizsiniz  Kendinizi engellemeyeceğinize söz verin Birbirinizden.
SAVURGANLIK YAPMAYINIZ
Sunum transkripti:

CAN PAZARI (bir Pazar günü, ma-aile AVM’de…) yazan & görsel: düş hekimi yalçın ergir müzikler: baklava (midi) hoşça kal şarkısı - yeni türkü (söz: cengiz onural)

AlışVerişMerkezi’nin, yerin altındaki yedinci katında yumruk yumruğa kavga vardı. Tıklım tıklım dolu otoparkın, son boş yerine tam arabasını park edecekken, ters yoldan o araç gelip park edivermişti. Yerlerde yuvarlanırlarken, etrafa rengarenk kredi kartları saçılıyordu. Çoluk, çocuk iki tarafın da aileleri kavganın bitmesini beklerken, çocuklardan teki elindeki ekranda, acayip sesler çıkartan oyunu oynuyordu. Sonunda ayrıldılar; bu kavga daha fazla devam edemezdi. Şikayetçi olarak da zaman kaybedemezlerdi - yapılacak dünya kadar alışverişleri vardı ve AVM kapanıncaya kadar yetişmeyebilirdi. ** ** **

O Pazar günü de, Avrupa’nın en büyük Can Pazarı’nın yürüyen merdivenlerindeydiler. Hiç konuşmadan, sanki nefes bile almadan yukarıya doğru bakıyorlardı. Zaten en son ne zaman konuşmuşlardı ki? Bir yaz önce, aynı anda buzdolabının önünde karşılaştıklarında, doğru dürüst bir “ketçap” bile diyememişlerdi. Merdivenden çıkarken sanki asırlar geçiyordu; sürekli “alın!-Alınn!- ALIIIINN!...” yazılı tabelaların altından geçiyorlardı. Yerin 7 kat dibinden, Zemin Kat’a ulaşmışlardı. Ortalık rengarenkti. Müşteri başına üç güvenlik kamerası düşmesiyle, çok prestijli bir Can Pazarı’ydı. Ortada ailesini kaybetmiş bir çocuk ağlıyordu. Kimse dönüp de bakmıyordu. Ama zaten çocuk da ailesini kaybettiği için değil, kendi başına bir şey alamayacağı için ağlıyordu. Derken bir güvenlik görevlisi gelip, onu en son çıkan elektronik oyunlar departmanına götürdü; orada dilediğini alabilirdi. Can Pazarı’ndan içeriye adım atmakla, elini vermekle, bütün aileler “Çocuklarının Sınırsız Harcamalarını Üstlendiklerine Dair Sözleşme”nin: “Kabul Ediyorum” kutucuğuna çentik atmış sayılırdı. ** ** **

Promosyon vardı ve otoparkta kavga ettikleri aile ile karşılaşmışlardı. Bu sefer ne olduklarını bilmedikleri, ama “tek kalmış” bir ürün için hanımlar saç saça, baş başa kavga etmeye başlamışlardı. Sonunda güçlü olan kazanmış, ürünü yırtık ambalajıyla birlikte Londra Otobüsleri gibi çift katlı market arabalarının üst sepetine atmışlardı. Sürekli alıyorlardı. Oturacak yer olmadığı için arada market arabasına dayanıyorlar, soğuk terlerini siliyorlar, sonra yine devam ediyorlardı. Derken bir alışveriş günü daha biterken, sıra ödemeye geliyordu. ** ** **

Burada sadece son jenerasyon kredi kartları geçeriydi. Eski jenerasyon kartlarda, insanlar gereksiz mallarını kapış kapış alırlarken: henüz kazanmadıkları, belki de asla kazanamayacakları paraları borçlanırlardı. Ama artık devir değişmişti. Yeni jenerasyon kartlarını cihaza koklattıklarında, hatta ceplerinden bile çıkartmadan algılattırdıklarında, hemen yaşayacakları günlerden, canlarından tahsilat yapılıveriyordu. Örneğin, “tuvaletteki nemi ölçen alet” alındığında, gelecekteki yaşamlarından “3 balık tutmaya gidilecek gün” düşülüyordu. Ya da “ekmeği yonca şeklinde kesen sayısal bıçak” alındığında, yaşamlarından “7 sarılıp yatma” tahsil ediliyor, “otomobil kokusunu el değmeden dikiz aynasına asan alet” (doğa kokusuyla birlikte 5 taksitte): “5 basket maçı”, “cep telefonu şeklindeki cep telefonu “: “33 bisiklet gezintisi”, “tersine işleyen jel saat”: “6 billur nehirde yüzmek”, “tam elektronik sohbet makinesi”: “14 duvar üstünde çekirdekli sohbet” ediyordu. Eğer ala vere, tüketici tükenmiş, yaşanacak günü kalmamışsa, cihaz suratlarına tükürüyordu. ** ** **

Kasalardaki sıraların ucu bucağı gözükmüyordu – “Satın Almasız Çıkış” zaten olmadığı gibi, civarda ellerinde lastik muayene eldivenleriyle Pitbull gezdiren güvenlik görevlileri dolanmaktaydı. Az ötedeki bir kasanın dibinde, müşteriler sıralarını kaybetmeden yere düşmüş bir müşteriyi tekmeliyorlardı. Galiba o müşterinin yaşamında bozuk “tiyatroya gitme”si çıkışmamış, herkesin alış veriş hızını kesmişti. Sırası en az kasa çok uzaklardaydı. Sallanmamalı; derhal koşulmalıydı. ** ** **

Ama koşamayacaklardı. Çünkü “koşmayı”, tek çekimde ikinci koşu bandını alırken harcamışlar; “coşmayı” ise 20. Yüzyılda, dükkanların kapalı olduğu bir canım Pazar’da; ma-aile gidilip, salıncak kurulmuş bir piknikte unutmuşlardı… düş hekimi yalçın ergir

SON Ama koşamayacaklardı. Çünkü “koşmayı”, tek çekimde ikinci koşu bandını alırken harcamışlar; “coşmayı” ise 20. Yüzyılda, dükkanların kapalı olduğu bir canım Pazar’da; ma-aile gidilip, salıncak kurulmuş bir piknikte unutmuşlardı… düş hekimi yalçın ergir 11 ocak 2011 / ankara

Ama koşamayacaklardı. Çünkü “koşmayı”, tek çekimde ikinci koşu bandını alırken harcamışlar; “coşmayı” ise 20. Yüzyılda, dükkanların kapalı olduğu bir canım Pazar’da; ma-aile gidilip, salıncak kurulmuş bir piknikte unutmuşlardı… düş hekimi yalçın ergir 11 ocak 2011 / ankara düz yazı olarak: SON