Bana Biraz İstanbul Verin SESİ AÇIN VE TIKLAYIN
Bana biraz İstanbul verin arkadaşlar, İstanbul’un en güzel yerlerinden olsun. İçinde çocukluğum olsun; biraz Balıkpazarı olsun; babamın elini tutup gittiğim Dandrino’nun sosisçi dükkânı olsun, babam elimi sıkı sıkı tutsun. Dışarıda her akşam vakti olduğu gibi çiseleyen bir yağmur olsun, elimde Taksim Parkı’ndan alınmış pembe balonum, ayaklarımda siyah pabuçlarım olsun.
Masanın köşesindeki kırmızı kadife koltuğun kenarına oturup, yoğurtlu kebabın ortasındaki uzun köfteyi yiyeyim, acı biber dilimi yaksın, annem beni çişe götürsün. Arkadaşlar, bana biraz İstanbul verin, içinde İstiklâl Caddesi’ndeki Abdullah Efendi Lokantası olsun.
Annemin üstünde toz pembe tül tuvaleti, kollarında beyaz saten eldivenleri olsun… O gece babam Glenn Ford’a benzesin arkadaşlar; ben annemi babamı çok özledim…
Bizim evden çocukken gördüğüm sokakları verin arkadaşlar İçinde sevdiğim arkadaşlar olsun Karşı pencerede beni çok seven iki Yahudi madam olsun bana camın arkasından öpücükler yollasınlar ben bir maşrapa su dökeyim pencerenin altından geçenlerin üstüne Mahallede güneş batsın, annem beni sofraya çağırsın… Bana biraz İstanbul verin arkadaşlar, hiç kaybetmeyeyim onu; sarıp sarmalayıp yanımda Ankara’ya getireyim. Bir akşam üstü açayım İstanbul paketini. Bakanlıklar’ın oradan bir düdük ötsün, memurlar otobüslerine binsinler, kentin üstüne hafif bir kış gününün pusu çöksün. Arkadaşlar paketi bir Ankara sabahında açayım. Çocukluğum dalga dalga evime dolsun. Duvardaki fotoğraflar canlansınlar, babaannemle dostlarım arkadaş olsun. Paketin içinde annemle babam da olsun. Unutmayın arkadaşlar, bir günbatımında onlar da olsun.
Bana biraz İstanbul verin arkadaşlar bir hançer gibi yüreğimi bölsün Biraz gözyaşı dökeyim ağlayayım; sonra mutlu olayım. Akşama kadar sokaklarda dolaşayım, sanki İstanbul’u içip sarhoş olayım… Müzik: R. Clayderman Hasan Âli Göksoy tarafından eklendi Nazlı Eray