SAKATLAR HAFTASI MAYIS 2004 HOŞ GELDİNİZ RİZE BEDENSEL ENGELLİLER DERNEĞİ 13 Mayıs 2004
KENDİMİ ENGELLETMEM Geralt METROZ adlı İsviçreli bir engellinin yaşamı engeli olan yada olmayan bütün insanlar için birçok noktadan ibret vericidir. İki buçuk yaşında geçirdiği tren kazasında iki bacağını birden kaybetti. Kazanın ardından kabuğuna çekilmedi. Dünyaca tanınan bir buz hokeyi ve tekerlekli sandalye tenisi oyuncusu olarak “engelli” yaşama başkaldırdı. Latince, İngilizce ve klasik gitar öğrendi. Gazetelerde spor yazıları yazdı, radyo programcılığı yaptı. İsviçreli Gerald Metroz’un yaşam serüveni “Kendimi Engelletmem” başlığıyla İş Bankası’nca yayımlandı.
Gerald Metroz’un yaşam öyküsü: Her akşam olduğu gibi, okul kapandıktan sonra öğrencilerimle birlikte eve gitmek üzere trene bindik. Bir lokomotif ve vagondan oluşan trenimiz İsviçre’deki Sembrancher kasabasının küçük istasyonundan kalktıktan sonra aniden durdu. Her akşam olduğu gibi, okul kapandıktan sonra öğrencilerimle birlikte eve gitmek üzere trene bindik. Bir lokomotif ve vagondan oluşan trenimiz İsviçre’deki Sembrancher kasabasının küçük istasyonundan kalktıktan sonra aniden durdu. Lokomotif sürücüsü yanımıza gelerek şaşkın bir şekilde, “bir çocuğu ezdim, içinizden biri inip bakabilir mi, ben yapamayacağım” dedi. Lokomotif sürücüsü yanımıza gelerek şaşkın bir şekilde, “bir çocuğu ezdim, içinizden biri inip bakabilir mi, ben yapamayacağım” dedi. Hiç düşünmeden dışarı çıktım. Trenin arkasına yaklaştığımda, aksının arasında küçük bir çocuğun yattığını gördüm. Ağlamıyordu. Onu kucağıma aldım, ayağında uzun bir pantolonu vardı ve etrafta hiç kan izi yoktu. Hiç düşünmeden dışarı çıktım. Trenin arkasına yaklaştığımda, aksının arasında küçük bir çocuğun yattığını gördüm. Ağlamıyordu. Onu kucağıma aldım, ayağında uzun bir pantolonu vardı ve etrafta hiç kan izi yoktu.
Kaza ile gelen engelli yaşam Bu çocuğu tanıyordum, istasyon şefimizin oğlu Gerald’dı. Hemen yukarıya babasının odasına gittim. Orada bir kanepe gözüme ilişti. Onu kanepeye oturttum. O anda iki bacağı da kasıklarından koparak aşağıya düştü.” Bu çocuğu tanıyordum, istasyon şefimizin oğlu Gerald’dı. Hemen yukarıya babasının odasına gittim. Orada bir kanepe gözüme ilişti. Onu kanepeye oturttum. O anda iki bacağı da kasıklarından koparak aşağıya düştü.” Gerald Metroz’du anlatılan. Kazanın tanıklarından Camille Michaud’un kollarında taşınırken duyguları karmakarışıktı. Üç tekerlekli bisikletinin üstünde, perona yığılmış karların arasında dolaşarak eğlenirken birden inanılmaz bir gücün kendini yakaladığını ve trenin tekerlekleri arasına çektiğini hissetti. Tren bacaklarını alıp götürmüş ve küçük Gerald’ı yaşamının geri kalan bölümünü tekerlekli sandalyede geçirmeye mahkum etmişti. Gerald Metroz’du anlatılan. Kazanın tanıklarından Camille Michaud’un kollarında taşınırken duyguları karmakarışıktı. Üç tekerlekli bisikletinin üstünde, perona yığılmış karların arasında dolaşarak eğlenirken birden inanılmaz bir gücün kendini yakaladığını ve trenin tekerlekleri arasına çektiğini hissetti. Tren bacaklarını alıp götürmüş ve küçük Gerald’ı yaşamının geri kalan bölümünü tekerlekli sandalyede geçirmeye mahkum etmişti.
Bacaklarını görmek istiyor “Uzun süre kendi kendime bacaklarımı ne yaptıklarını sorup durdum. Ne pahasına olursa olsun onlara ne olduğunu öğrenmek istiyordum. Onları artık hiç kullanamayacağımdan tamamen emin olmak için onları son bir kez kendi gözlerimle görmeyi çok isterdim” diyor Metroz.
İradesini kullanarak yaşamını yönlendirdi 6 yaşındayken, ilk tekerlekli sandalyesi ile okula gidiyordu. Bacaklarının olmaması başlangıçta onu çok üzmüyordu, kolları artık bacakları olmuştu. İradesini kullanarak yaşamını yönlendirebileceği bilincine çok küçük yaşlarda varmıştı. Bir yandan okula devam ederken bir yandan da sporla ilgilenmeye başladı ve sonunda mahallenin buz hokeyi takımında kaleci olarak profesyonel spor hayatına başladı.
Azim ve inançla yoluna devam etti Üniversite eğitimini, Cenevre Üniversitesi’nde Latince ve İngilizce ile sürdürdü, buz hokeyi üzerine bir gazetede yazılar yazmaya başladı. Tekerlekli sandalye tenisi ise yaşamına yeni bir yön verdi ve 1996’da İsviçre Milli Takımı ile Atlanta’da tekerlekli sandalye olimpiyatlarına katıldı. GMSC spor ajanslığı şirketini kurdu.
“Hayat her gün daha fazla yaşamaya değiyor” Yarışma ve kazanma Metroz’u yaşama bağlayan en güçlü iki duygu. Protezsiz 99 santim gelen 39 yaşındaki bu küçük dev adam kendisine cesaret vermek için, “Eğer ölmediysem bunun nedeni hayatta daha yapacak çok şey olduğundan” diyor. Hayatta kalmasını sağlayan kişiye teşekkür ediyor: “Çünkü hayatım her gün daha fazla yaşamaya değiyor. Varoluşuma bir joker gibi bakıyorum.” Gerald Metroz 4 Mart 2003’de İstanbul’a gelerek “Kendimi Engelletmem” adlı kitabını imzalamıştır.
Engel olamaz hiçbir şey, Yeşeren bir çiçeğe hayat vermeye…