www.gencinyolrehberi.com DOĞRULUK-DÜRÜSTLÜK
ÜÇ GÜNDÜR Bir genç, peygamberliğinden önce Allah Rasûlü (asv) ile bir alışveriş yapmış, biraz beklerse hemen getireceğini va’dederek oradan ayrılmış, ama sözünü unutmuş. Üç gün sonra hatırlayıp konuştuğu yere geldiğinde, onu aynı yerde beklerken bulmuş. Allah Rasûlü (asv), bu yaptığı karşısında kendisine serzenişte bulunmayıp sadece: “Ey delikanlı! Bana zahmet verdin, üç gündür burada seni bekliyorum.” demiştir. (bk. Ebu Davud, Edeb, 82, h. No: 4996)
NE VERECEKTİN Medine’de bir anne sokağa kaçan çocuğunu eve getirebilmek için “Gel bak sana ne vereceğim?” demektedir. Olaya şahid olan Hz. Muhammed (asv) sorar: “Çocuğa ne vereceksin?” Anne “hurma vermek istediğini” söyleyince de uyarır: “Dikkat et! Sana gelir ve ona bir şey vermeyecek olursan, senin için bir yalan günahı yazılır.”[17]
DOĞRULUKLA İLGİLİ AYETLER Allah şöyle diyecek: "Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür. Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah´dan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.’ (Maide Suresi 119. Ayet) Ey iman edenler! Allah´a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah´a ve Resülüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır. (Ahzab Suresi 70. ve 71 Ayet)
DOĞRULUKLA İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER -Kendiniz için istediğiniz şeyi Müslüman kardeşin için de istemedikçe olgun mümin olamazsınız. -Doğruluğa yapışın, çünkü doğruluk iyiliğe götürür, doğruluk ve iyilik (sahipleri) de cennettedir Yalandan sakının, çünkü yalan kötülüğe götürür, yalan ve kötülük (sahipleri) de cehennemdedir Tehlikeyi doğrulukta görseniz de doğruluğa yapışın, çünkü kurtuluş doğruluktadır. -Yalan sözden ve yalan yere yemin etmekten sakının. -Yalandan sakının, çünkü yalan bir tarafta, iman da bir taraftadır Yalan ile iman bir arada bulunmaz. Benim için 6 şeyi tekeffül edin (garanti edin, söz verin), size Cenneti söz veriyorum; 1- Biriniz konuştuğu zaman yalan söylemesin, 2- Bir vaatte (sözde) bulunduğunda sözünden dönmesin, 3- Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet etmesin, 4- Gözünüzü yumunuz (harama bakmayın), 5- Elinizi (haramlardan) çekin, 6- İffet ve namusunuzu koruyun! Bir sahabi Hz. Peygambere Ya Rasûlullah bana İslâmı öyle tanıt ki, senden başka birine sorma ihtiyacını duymayayım deyince, Rasûlullah şöyle buyurmuştur: Allaha inandım de, sonra da dosdoğru ol * Doğru olunuz, kurtuluşa erersiniz
DOĞRULUKLA İLGİLİ HİKAYELER DÜRÜST TÜCCAR Büyük bir ilim adamı olan Ebu Hanife aynı zamanda kumaş ticaretiyle uğraşan bir esnaftı. Bir akşam üzeri dükkânına iki müşteri geldi Kumaş toplarından birini beğendiler; fakat akşam namazı çok yakın olduğu için alışverişe sabah devam etmek üzere ayrıldılar Sabah olunca dükkâna erkenden başka iki müşteri geldi Tezgâhın üzerindeki kumaşı onlar da beğendiler ve almak istediler Ebu Hanife; “Bu kumaş satıldı Siz başka bir kumaşa bakın ” diyerek adamların isteğini geri çevirdi Adamlar o kumaşı almak istediklerini söyleyip iki katı para vermek istediler Ebu Hanife, “Bu kumaş satıldı ” diyerek teklifi yine reddetti Müşteriler ısrarlıydı Bu defa kumaşın değerinin üç katı para teklif ettiler Bunun üzerine Ebu Hanife, “İsterseniz değerinin yüz katını verin, yine de size veremem Çünkü ben bu kumaşı başka müşterilere sattım, sözümden dönemem ” diyerek adamların isteğini geri çevirdi
DÜRÜSTLÜK ÜZERİNE BİR HİKAYE Bir zamanlar Uzak Doğu'da, artık yaşlandığını ve yerine geçecek birini seçmesi gerektiğini düşünen bir imparator varmış. Yardımcılarından ya da çocuklarından birini seçmek yerine; kendi yerine geçecek kişiyi değişik bir yolla seçmeye karar vermiş. Bir gün, ülkesindeki bütün gençleri çağırmış ve; "Artık tahttan inip yeni bir imparator seçme vakti geldi. Sizlerden birini seçmeye karar verdim." demiş. Gençler şaşırmışlar. Ancak o sürdürmüş konuşmasını; "Bugün hepinize birer tohum vereceğim. Bir tek tohum... Ama bu çok özel bir tohum. Evlerinize gidip onu ekmenizi, sulayıp büyütmenizi istiyorum. Tam bir yıl sonra, büyüttüğünüz o tohumla buraya geleceksiniz. Sizi, yetiştirdiğiniz o tohuma göre değerlendirip, birinizi imparator seçeceğim." Gençlerin arasında Ling adında biri varmış. O da diğerleri gibi tohumunu almış ve evinin yolunu tutmuş. Eve gidip heyecanla olayı annesine anlatmış. Annesi bir saksı ve biraz toprak bulup, onun tohumu ekmesine yardım etmiş. Sonra birlikte dikkatlice sulamışlar. Her gün sulayıp büyümesini bekliyorlarmış. Yaklaşık üç hafta sonra diğer gençler tohumlarının ne kadar büyüdüğünü anlatırken, Ling hayretle kendi tohumunda hiçbir değişiklik olmadığını görüyormuş. Üç hafta, dört hafta, beş hafta geçmiş... Hala hiçbir şey yokmuş. Diğerleri yetişen bitkilerinden söz ederken Ling çok üzülüyormuş. İmparatorun onu beceriksiz sanmasından çok endişeleniyormuş.Ancak, arkadaşlarına hiç bir şey demiyor sabırla bekliyormuş. Sonunda bir yıl bitmiş ve tüm gençler bitkilerini imparatorun huzuruna getirmişler. Ling, annesine boş saksıyı götüremeyeceğini söyleyince, annesi ona cesaret verip; saksısını götürüp dürüst bir şekilde olanları imparatora anlatmasını istemiş. Ling, annesinin sözünü tutmuş ve boş saksıyla saraya gitmiş. Saraya varınca; gördüğü bitkilerin güzellikleri karşısında şaşırmış. Sonra imparator gelmiş ve bütün gençleri selamlamış. Ling, arkalarda bir yerlere saklanmaya çalışıyormuş. "Ne büyük bitkiler, çiçekler ve ağaçlar yetiştirmişsiniz. Bugün biriniz imparator olacak." demiş imparator. Aniden arkada elinde boş saksısıyla Ling'i fark etmiş. Hemen muhafızlarına onu öne getirmelerini emretmiş. Ling çok korkmuş. "Sanırım beceriksizliğimden dolayı beni öldürtecek," demiş. Ling öne geldiğinde imparator adını sormuş. "Adım Ling." demiş. Tüm gençler gülüşüp onunla alay etmeye başlamışlar. İmparator onları susturmuş. Ling'e bakıp kalabalığa doğru dönmüş. "Yeni imparatorunuzu selamlayın. 'Adı Ling' demiş. Ling inanamamış. Çünkü tohumunu bile yetiştirememiş, nasıl imparator olurmuş? İmparator devam etmiş: "Bir yıl önce burada herkese bir tohum verdim. Siz ekip, sulayıp bir yıl sonra getirecektiniz. Ama hepinize kaynamış tohum vermiştim. Asla büyümeyecek olan... Ancak Ling'in dışında herkes ağaçlar, bitkiler ve çiçekler getirdi; çünkü tohumun büyümediğini fark edince hepiniz onu bir başka tohumla değiştirdiniz. Oysa sadece Ling, içinde benim verdiğim tohum olan boş saksıyı getirme cesaret ve dürüstlüğünü gösterdi. Onun için yeni imparatorunuz o olacak!”