NAZIM Duygu ve düşüncenin uyaklı ve ölçülü sözlerle anlatılmasıdır. Ölçülü ve uyaklı söylenmiş ya da yazılmış yapıtlara "manzum eser" denir. Kısabiçimde oluşturulmuş manzum eserlere "manzume" adı verilir. Manzum biçimde oluşturulmuş bir şiiri oluşturan her satıra "dize", dizelerin oluşturduğu kümelere "bent" denir. Nazımda ahenk önemli olduğundan sözdizimi ahenge göre ayarlanmıştır. Ahengi sağlamada ölçü ve uyak önem kazanır. Şair, sözdizimini olağan dilbilgisi kurallarına göre değil, ölçü ve uyağa göre düzenler.
ÖLÇÜ (vezin) Dizelerdeki hecelerin, sayıca (hece ölçüsü) ya da uzunluk - kısalık bakımından (aruz ölçüsü) gösterdiği uyumdur
Hece ölçüsü: Dizelerdeki hece sayısının eşit olmasıdır. Halk şiirinde buna "parmak hesabı" da denmiştir. Tezdir gidip gelmeleri Gül açtırır gülmeleri Yanaklar güz elmaları Elmacıklar çıkıkçadır Bu dörtlük 8'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Uzun olur gemilerin direği Yanık olur anaların yüreği Ne sen gelin oldun ne ben güveyi Onun için açık gider gözlerim Bu dörtlük 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
Aruz ölçüsü: Alt alta gelen hecelerin açıklık - kapalılık (uzunluk - kısalık) bakımından aynı olması esasına dayanır. Belli kalıplardan oluşur. Bu kalıpların en küçük parçasına "cüz" adı verilir. Açık (kısa, sonu ünlü olan) hecelerle kapalı (uzun, sonu ünsüz olan) heceler, dizelerde belli bir düzene göre sıralanır. Kalemlik sözcüğü aruza göre, ka (açık) - lem (kapalı) - lik (kapalı), olmak üzere biri açık ikisi kapalı üç heceden oluşmuştur. Kapalı heceler çizgiyle (-), açık heceler nokta (.) ile gösterilir. Bu durum "kalemlik" sözcüğüne uygulanırsa ölçüsü " . - - " biçiminde gösterilir. Not: Aruz ölçüsü, Türk edebiyatına Arap ve Fars edebiyatından girmiştir. Ulusal ölçü "hece ölçüsü"dür.
UYAK Dize sonlarındaki sözcüklerde aynı seslerin kullanılmasıyla oluşur. Ses ortaklığı sağlanan eklerin görevi aynı ise ya da dize sonunda aynı sözcükler ses ortaklığını sağlıyorsa bu oluşuma redif adı verilir. Son hıçkırık bu selvi gölgesinde dinecek Son damla yaş bu selvi gölgesine sinecek Bu dizelerde uyak oluşturan sözcükler "dinecek ve sinecek"tir. Bu "-ecek" ekleri, gelecek zaman kip eki olduğundan rediftir; din- ve sin- sözcüklerinden "i ve n" sesleri uyak oluşturur.
Aşağıdaki beyitlerin hangisinde redif vardır? A)Bir garip rüya rengiyle Rüzgârdaki yaprak bile B)Savrulmada gül şimdi havada Gün doğmada bir başka ziyada C)Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir Kâğıtlarda yarım bırakılmış şiir D)Bin bahçeli beldemizi yad ellere bıraktık Gölgesinde barınacak tek ağacım yok artık E)Bizim mahalle de İstanbul'un kenarı demek Sokaklarında yürünmez ki yüzme bilmeyerek (ÖYS) B seçeneğindeki "havada" ve "ziyada" sözcüklerinden "-da" heceleri (durum ekleri) redif oluşturmuştur. Yanıt B'dir.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde redif yoktur? ÖRNEK Aşağıdaki dizelerin hangisinde redif yoktur? A) Dostlarım anmayın artık adımı Siliniz gönülden eski yâdımı B) Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar C) Saadet benziyor boş bir seraba Düşüyor her seven gönül azaba D) Şimdi başka zaman, başka bahçeden Kerpiçten oyulmuş bir pencereden E) Çepeçevre kaplansın bu ziya, bu renk Havayı dolduran uhrevi ahenk "Redif, dize sonlarında uyaktan sonra gelen, aynı anlam ve görevde kullanılan ses benzerlikleridir. Buna göre, A'da "-ım-ı", B'de "-lar", C'de "-a", D'de "-den" ekleri rediftir. E'de ise "-enk'ler, zengin uyaktır; redif yoktur. Yanıt E'dir
UYAK TÜRLERİ 1.Yarım uyak: Tek ses benzerliğiyle oluşan uyaklara yarım uyak denir. Düşman geldi tabur tabur dizildi Alnımıza kara yazı yazıldı Bu dizelerdeki "dizildi" ve "yazıldı" sözcüklerinde uyak incelemesi yapıldığında: diz-il-di r yaz-ıl-dı r “r" ile gösterilen rediflerden önce gelen “l" sesi yarım uyağı oluşturuyor
2) Tam uyak: İki sesin benzerliğine dayanan uyaklara tam uyak denir. . Karacaoğlan der çile çekilmez Hozan tarlalara sümbül ekilmez Bu dizelerde "- ilmez" rediftir; "e" ve "k" sesleri tam uyak oluşturmuştur.
3. Zengin uyak: ikiden fazla sesin benzerliğinden oluşan uyaktır. Buna felek derler felek Ne aman bilir ne dilek Bu dizelerde "-lek" seslerinin ortaklığı zengin uyak oluşturmuştur. Redif yoktur.
4. Tunç uyak: Uyak oluşturulan bölümde bir sözcüğün diğerinin içinde kullanılmasıdır, biçimidir. Özel bir kullanımdır. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Bu dizelerden ikincisinde geçen "var“ sözcüğü, birincideki "duvar" sözcüğünün içinde geçmek- tedir. UYARİ: Tunç uyak, zengin uyağın bir çeşididir. ÖSS'de bu terim kullanılmadı.
5. Cinaslı uyak: Anlamları ayrı, yazılışları bir olan sözcüklerle yapılan uyaktır. Kalem böyle çalınmıştır yazıma Yazım kışa uymaz, kışım yazıma Bu dizelerdeki altı çizili sözcükler, cinaslı uyak oluşturmaktadır. Görüldüğü gibi bunların yazılışları aynı, ama anlamları farklıdır.
Niçin açmış gül erken Aklımı kayıp ettim Nazlı yârim gülerken Bu dizelerde de altı çizili sözcükler cinaslı uyağa örnektir.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde zengin kafiye kullanılmıştır? A)Ağaçlar kökünden kopacak gibi Bir türlü dinmiyor başlayan tipi B)Çınla ey coşkun deniz, kayalıklarda çınla Sar bütün kumsalları o dolaşık saçınla C)Kardır yağan üstümüze geceden Yağmurlu, karanlık bir düşünceden D)Dağlar, omuz omuza yaslanan dağlar Sular kararınca paslanan dağlar E)Kervan yürür peşi sıra düşemem Yıldız akar uçsam da yetişemem B seçeneğinde "çınla", "saçınla" sözcüklerinde ikiden çok ses benzerliği olduğundan zengin uyaktır. Bu soru ÖSYM'nin tunç uyağı, zengin uyak çeşidi saydığını da göstermektedir. Yanıt B'dir.
UYAK ÖRGÜSÜ A) Düz uyak: Birbirini izleyen dizelerin aralık oluşturmadan uyaklanmasıdır.Uyak semasıyla gösterildiğinde “aaab”ya da “aa, bb...” biçiminde örneklenebilir. Sarardı gül benzim soldu diyerek a Hasret kıyamete kaldı diyerek a Hani Ruhsati de n 'oldu diyerek a Arayıp da buluşunu sevdiğim b ****************** Hoştur bize meyhane ki işret var içinde a Ol gözleri mahmur ile sohbet var içinde a
B) Çapraz uyak: Bir dörtlükte birinci dizeyle, üçüncü,ikinci dizeyle dördüncü dizenin uyaklanmasıyla oluşur. Coşkun sular gibi çağladım aktım a Bülbül gibi âh ü efgânımız var b Şadırvan altların seyrine baktım a Ahırkapısı'nda seyranımız var b Bu dizelerin birincisi ve üçüncüsü, ikincisi ve dördüncüsü kendi aralarında uyaklı olduğunda dizeler çapraz uyaklıdır.
C) Sarma uyak: Birinci dizeyle dördüncü dizenin, ikinci dizeyle üçüncü dizenin uyaklanmasıyla oluşur. Kestanelik gölgesinde hayal gibi yürürsün a Bülbül şakır bir ağacın bir nazenin dalında b Tarlalarda gülümseyen çiçeklerin alında b Ela gözlü güzellerin gül benzini görürsün a Bu dizelerde yürüsün ile görürsün, dalında ile alında uyaklı olduğundan uyak örgüsü sarmaldır.
KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ Epik şiir: Savaş ve yiğitlik konularını işleyen şiirlerdir. Adını "epope"den almıştır. Doğal ve yapma destanlar bu türe örnektir. Bunlarda yiğitçe bir söyleyiş vardır. Halk edebiyatında koçaklama, Divan edebiyatında gazavat-name epik yanı bulunan türlerdir.
Al bir kalpak giymişti, al Al bir ata binmişti, al "Zafer ırak mı?" dedim "Aha!" diyordu İbtidâ Bağdad'a sefer olanda Atladı hendeği geçti Genç Osman Vuruldu sancaktar kaptı sancağı İletti bedene dikti Genç Osman
Lirik şiir: Adını, eski Yunan'da "lir" adı verilen çalgının eşliğinde söylenen şiirlerden almıştır. İçten gelen duyguları coşkun bir dille anlatır. Genelde aşk, özlem, ölüm gibi konuları işler. Duygu yönü ağır basan bir türdür. Halk edebiyatında ağıtlarla kimi semailerin; Divan edebiyatında gazel ve kasidenin lirik özellikleri vardır.
Ilgıt ılgıt esen seher yelleri Esip esip yâre değmeli değil Ak elleri elvan elvan kınalı Karadır gözleri sürmeli değil **************** Bütün mevsimler denize iniyordu Annemden önce çağırdın beni Yıllarca içime çiseleyen garipliği Sildin, kuruladın, öptün sesinle Aramızda biriken günlerin özlemi Kıskanıyordu bütün olanları Biliyordu kimi dinlediğimi senden Halikamas'ın beyaz geceleri
Pastoral şiir: Doğa güzelliklerini, kır ve çoban yaşamını konu edinen bir türdür. Amaç, kır yaşamının temiz,sakin,hoş yanlarını okura duyurmaktır. Sadece çoban ve kır yaşamını anlatanlara "idil", çobanları konuşturanlara "eglog" adı verilir. Halk edebiyatında da doğa konulu şiirler pastoraldir.
Tam otların sarardığı zamanlar Yere yüzükoyun uzanıyorum Toprakta bir telaş, bir telaş Karıncalar öteden beri dostum... ************* Bir koyun yavrusuyla dağda meler, Bir bayırdan dahi iner sürüler; Bir kadın testisiyle suya gider, Erkeği baltasıyla ormana, Yayı omzunda oğlu bir yana
Ak tüylü köpektir koyun sürüsüyle Seğirtir kaval sesinde sağa sola Çobandır köyün yamacında Yayar davarı da çömelir Meşe dallarının altına Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü bir nitelik vardır? A) Lirik B) Dramatik C) Didaktik D)Epik E) Pastoral (ÖYS)
Dağdan kütür kütür hezen indirir Didaktik şiir: Amacı, okuyana bir şeyler öğretmektir. Fabllar, manzum öyküler, öğüt amaçlı felsefi şiiirler bu türün örnekleridir. Dağdan kütür kütür hezen indirir İndirir de ateşlere yandım Her evin devliğin öküz döndürür İreçberler hoşça tutun öküzü Eğil bak suya ordadır güzelliğim, gençliğim Sen gel beni dinle, günlerimiz heba olmasın Yorgun başımı göğsünde, emniyette bileyim Artık taslarımız ayrı çeşmelerden dolmasın
Satirik şiir (yergi şiiri): Batı edebiyatında"satir",Divan edebiyatında "hiciv", halk edebiyatında "taşlama" denilen bu şiir türünün genel adı "yergi"dir. Toplumdaki düzensizlikleri; ikiyüzlü, dalkavuk kişileri eleştirme amacı güden bir şiir türüdür.
Neler yapmadık şu vatan için! Kimimiz öldük, Kimimiz nutuk söyledik ******* ****** Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak Bugün ki mideler diri, bugün ki çorbalar sıcak Atıştırın, tıkıştırın kapış kapış, çanak çanak
Dramatik şiir: Manzum olarak yazılan dramlara ya da tiyatro eserlerinin manzum olan bölümlerine dramatik şiir denir. KORO Kimmiş o? Söyle dostlarına Kimmiş seni eve kapayan PHİLOKLEON Kendi oğlum. Ama duymasın sakın Surda yatmış uyuyor Alçak sesle konuşun
ÖRNEK ---- şiir; kalpten çıkıp kalbe seslenir; aşk, güzellik, gurbet gibi temaları coşkuyla dile getirir. Bu cümlenin başında boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Lirik B) Epik C) Didaktik D) Satirik E) Pastoral Lirik şiir; kişinin, içten gelen duygularını coşkulu bir dille anlattığı şiir türüdür. Verilen cümlede bu türün özelliklerinden söz edilmiştir. Yanıt A'dır
ÖRNEK Sıladan geliyorsunuz Ne var yok bizim oralarda Çiçek açmış mı erikler İpek perdeli pencerenin altında Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A)Bir özlem dile getirilmiştir. B)Kişileştirme sanatına başvurulmuştur. C)Ölçü ve uyak yoktur. D)Birinci dize kurallı bir cümledir. E)Üçüncü ve dördüncü dizeler,anlamca birbirini bütünlemektedir. (ÖYS) Dizelerde özlem dile getirilmiştir. Ölçü ve uyak yoktur. Üçüncü ve dördüncü dizeler aynı yükleme bağlıdır. Şiirde kişileştirme sanatına örnek yoktur. Yanıt B'dir.
Derler, her söze kanmayın İşitin de inanmayın! El tutarsa yürür saban ÖRNEK "Alet işler el övünür" Derler, her söze kanmayın İşitin de inanmayın! El tutarsa yürür saban Eldir sabanı da yapan. Bu dizelerde hangi tür şiirin özellikleri ağır basmaktadır? A)Epik B)Lirik C)Pastoral D)Didaktik E)Satirik Şiirsel bir görünüşü olan, ama gerçek amacı bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt vermek, ahlaksal bir ders çıkarmak olan öğretici şiirlere "didaktik şiir" denir. Verilen dizeler bu açıklamaya uygundur. Yanıt D'dir.