KAYGI ve SAVUNMA MEKANİZMALARI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÖFKE DUYGUSUNUN TANINMASI VE KONTROL EDİLMESİ
Advertisements

NESLİHAN AKÇER PSİKOLOG STRESS & BAŞETME YÖNTEMLERİ
ÖFKEYLE BAŞ ETME.
? ? ? Bugünlerde şu soruları kendinize soruyor musunuz?
GENÇLERDE ÖZGÜVEN GELİŞİMİ.
Şİddet Muhammet GÜLER.
EGO SAVUNMA MEKANİZMALARI VE NORMALDIŞI DAVRANIŞLAR
BEIER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
BEIER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
ANA BABA VE ERGENLİK.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
Köylü ulusun efendisidir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
KRONİK HASTALIK TANISINA İLK TEPKİLER Fadime Şahin
ERGENLİK DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI
Ergenlik Sorunları Hazırlayanlar Mehmet BAYRAM Mehmet ERDİN
HABTEKUS' HABTEKUS'08 3.
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
YETİŞKİNLERİN PSİKOLOJİK DAVRANIŞ BİÇİMLERİ
4.Ünite Ruh Sağlığının Temelleri PSİKOLOJİK DESTEK TÜRLERİ
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
RESİMLERİYLE ÇOCUKLARI TANIMA.
OLUMLU OLUMSUZ TUTUMLAR
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI.
ÇOCUGUNUZU YAŞ GRUPLARINA GÖRE TANIYOR MUSUNUZ?
-İLETİŞİM- SUNUSU.
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
DEĞERLER EĞİTİMİ DÜRÜSTLÜK.
Projenin Durumu [Proje Adı] [Sunanın Adı] Bu sunu sırasında, dinleyicilerin de katılımıyla, yapılması gereken işlemlerin ortaya çıkacağı konuşmalar olacaktır.
Yapısal Kişilik Kuramı
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
ERGENLİK DÖNEMİ VE GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
Hazırlayanlar Psk.Dan Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan Sinem TARHAN
“ÖZEL EĞİTİM GÜZEL GELECEK”
KOCASİNAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ETKİLİ İLETİŞİM.
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
HACI KADRİYE ARSLAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
ERGENLİK ve PROBLEMLERİ
ERGENLİKTEKİ GELİŞİMİN DAVRANIŞLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Savunma Mekanizmaları
KAREN HORNEY ( ).
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VE GENÇLİK
KENDİNİ TANIMA Ses tonumuzun ve davranışlarımızın, yani iletişimde mesajlarımızın % 90'ının kontrolünü elimizde tutabilmemiz ancak kendimizi tanımamızla.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
Cinsel Uyum Sorunları Cinsel Kimlik; Bireyin kendi bedeni ve benliğini belli bir eşeylik içinde algılayışı, kabullenişidir. Cinsel Yönelim; Bireyde duygu,
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Yapısal Kişilik Kuramı
BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN. BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN.
ÇOCUK VE SUÇ.
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
ÇATIŞMA VE SAVUNMA MEKANİZMALARI
ERGENLİK DÖNEMİ YAŞ BİLİŞSEL GELİŞİM * * Soyut işlemler dönemidir. * Tartışmaları sever, düşüncelerini ifade etmek isterler. * Mantık üzerinde.
DAVRANIŞIN PSİKODİNAMİK TEMELLERİ VE EGO SAVUNMA MEKANİZMALARI
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
İlkel (olgunlaşmamış) Savunma Düzenekleri
ANA BABA VE ERGENLİK.
ERGENLİK.
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
ERGENLİK.
KİŞİLİK GELİŞİMİ. KİŞİLİK Kişilik, bireyi diğer bireylerden ayırt eden, tutarlı olarak sergilenen, bireye özgü özellikler bütünüdür. Kişilik= Huy + Karakter.
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ZİHİNSEL,DUYGUSAL VE SOSYAL SAĞLIĞIN ERGEN BİREYLER AÇISINDAN ÖNEMİ.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Sunum transkripti:

KAYGI ve SAVUNMA MEKANİZMALARI Bu sunu sırasında, dinleyicilerin de katılımıyla, yapılması gereken işlemlerin ortaya çıkacağı konuşmalar olacaktır. Bu işlemleri izlemek için PowerPoint'i kullanın. Slayt Gösterisi’nde fareyi sağ tıklatın "Toplantı Gözetmeni”ni seçin "Kararlar" sekmesini seçin Kararlar alındıkça yazın İletişim kutusunu kapatmak için Tamam’ı tıklatın. Sununun bitiminde bu, girdiğiniz öğelerden oluşan bir Kararlar slaydını otomatik olarak oluşturacaktır. KAYGI ve SAVUNMA MEKANİZMALARI 07.04.2017 Öğr. Gör. Serap GÖKCE Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

07.04.2017

07.04.2017

SAVUNMA MEKANİZMALARI Savunma mekanizmaları gerek kişinin ortama adaptasyonunda ve gerekse gelişiminde çok önemli bir rol oynar. Kişilik Gelişimi’nin en göze çarpan ve önemli gerçeklerinden biri, onun sürekli olarak değişimidir. Bu değişim hayat boyunca devam etmekle beraber, en belirgin olarak bebeklik, çocukluk ve ergenlik devrelerinde gözlemlenir. Gelişim süresince ego, yapısal olarak farklılaşır, dinamik olarak da enerjinin dürtüsel kaynakları üzerine olan kontrolünü arttırır. Tüm kişilikte oluşan değişiklikler, beş koşulun sonucu ortaya çıkar. * Olgunlaşma * Dış dünyadan kaynaklanan ve düş kırıklığı ile sonuçlanan üzüntü verici uyarılar * Kişisel yetersizlikler * Sıkıntı 07.04.2017

Kişilik Davranışları = Gelişim + Savunma Mekanizmaları diyebiliriz. Kişinin olgunlaşma süreci içinde karşılaştığı tüm engelleyiciler ve bunlarla savaşımı, bu engelleri yenme yolunda ortaya koyduğu uğraş, onun kişiliğini geliştirir. Bu gelişimde ego, ait olduğu organizmayı koruma gayretiyle bir takım Savunma Mekanizmaları yaratır. Normal veya nörotik her kişi, hayata uyumda bu savunma mekanizmalarından birini veya birkaçını kullanır. Özetle, Kişilik Davranışları = Gelişim + Savunma Mekanizmaları diyebiliriz.   07.04.2017

Çatışma Organizmanın birbirleriyle bağdaşmayan birden çok dürtü nesnesi ile karşılaşmasıdır. Çatışmayı şu üç grupta inceleyebiliriz: 07.04.2017

Yanaşma-yanaşma: İki ya da daha çok olumlu değerli amaç nesnesi yan yana bulunduğunda ve kişi bunlardan birini seçmek zorunda kaldığında ortaya çıkar. Uzaklaşma-uzaklaşma: İki ya da daha çok olumsuz durum ya da nesne karşısında kalmaktır (yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal,...). Yanaşma-uzaklaşma: Bir amaç nesnesinin hem olumlu, hem olumsuz yanlarının bulunması durumunda ortaya çıkar (iki arkadaşın birlikteyken sürekli kavga etmeleri ama ayrı kaldıklarında birbirlerini özlemeleri). 07.04.2017

Bunaltı: Psikanalitik anlamda bunaltı, idle ego ya da egoyla süperego arasındaki dengenin bozulması ve çatışma durumunun bir sonucudur. Dış dünyadan gelen tehlikeli uyaranlara karşı her canlı varlığın ortak savunma düzenekleri vardır. Bunlar genelde kaçma ya da acı veren uyaranları ortadan kaldırma şeklindedir. Benliğin savunma düzenekleri deyince, bu yalnız dışarıdan gelen tehlikelere karşı oluşturulan tepki olarak düşünülmemelidir. 07.04.2017

Burada en sık kullanılan savunma mekanizmalarına yer verilmiştir. Benliğin savunma düzenekleri çatışma ve bunaltıya karşı kullanılan benlik işlemleridir. Genellikle bilinçdışı süreçlerdir. Egonun bilinçdışı yönünde bulunurlar. Birey ne tehlikenin ne de kullandığı savunmanın bilincinde değildir. Benliğin çatışma ve bunaltı durumunda kullandığı çok değişik türde savunmaları vardır ki asıl bunlar bir çok karmaşık davranışın gerçek anlamını açıklamaya yarar. Burada en sık kullanılan savunma mekanizmalarına yer verilmiştir. 07.04.2017

MANTIK ÇIKARIMLARI Olayların gerçek nedenlerinden farklı mantık çıkarımları yapılıyor. Örn: Beğendiği bir kızla evlenemeyen erkek "Zaten iyi bir kız değildi" “uzanamadığı ciğere mundar deme” gibi bir çıkarımda bulunması. 07.04.2017

GERİ ÇEKİLME Kişi geçmişte kendisini güvende hissettiği bir gelişimsel döneme geri dönüyor. Örn: Yaşça büyük bir çocuğun stresli olduğu bir dönemde tekrar yatağını ıslatmaya başlaması. 07.04.2017

BASTIRMA (Repression) Anı ve deneyimlerin bilinçdışına itilmesi ve orada tutulmasıdır. Diğer bütün savunma mekanizmalarına temel teşkil eder. Bilinçdışına itilen ve orada tutulan dürtüler, istekler, anılar ve duyguların bilinç düzeyine çıkması genellikle benlik tarafından kabul edilmez. Yani bunlar üstbenlikçe (süperego) yargılanarak yasaklanan ve benliğe acı, bunaltı veren öğelerdir. Bu nedenle bastırılırlar. 07.04.2017

Bilinçdışı duygu ve dürtüler, bastırma düzeneğinin zayıfladığı zamanlarda bilinç düzeyine çıkma ve kendilerini belli etme eğilimi gösterirler. O zaman benlik bir tehlike durumu algılar ve bunaltı belirtileri ortaya çıkabilir. Bastırılan bazı dürtüler ve çatışmalar yetişkin yaşamda çok değişik davranış örüntülerine ya da bozukluklarına yol açabilir. Örneğin, Oediepus (ödipus) karmaşasını çözümleyememiş bir kişide yetişkin yaşamda, cinsel güç sorunları, evlenememe durumu, karşı cinse yönelik aşırı çelişkili tutumlar, uygun olmayan özdeşim belirtileri görülebilir. Bunun yanı sıra bastırma günlük yaşamda dil ve hareket sürçmeleri olarak belirebilir. 07.04.2017

07.04.2017

07.04.2017

YADSIMA (İnkar-Denial) Benlik için tehlikeli olarak algılanan ve bunaltı doğurabilecek bir gerçeği yok saymak, görmemek değişik derecelerde oldukça yaygın olarak kullanılan bir ilkel savunma biçimidir. Reddetmede kişi, bastırmanın aksine gerçeğe dair herhangi bir bilince sahip olsa da kaygı yaratan uyaranın varlığını reddederek yok sayıyor. Örn: Sınav sonuçları açıklandı ve kötü bir not alındı diyelim. Bu kötü notun alınmış olmadığını varsayarak, öğretmenin puanları toplarken bir yanlışlık yapmış olduğunu düşünme. Birçok özürlerimizi, utanç ya da suçluluk doğuran eski deneyimlerimizi bilinç altına itmekle kalmayız, bunları hiç yaşanmamış gibi de algılayabiliriz. Öfke, kızma en çok inkar duygulardır. Öfkesi belli olduğu halde kişi bunun hiç farkında olmaksızın yadsıyabilir. 07.04.2017

YANSITMA (Projection) Bazı duygu, dürtü, gereksinim ya da yaşam olaylarının dışarıya aktarılıp, yansıtılıp, dışarıdaymış ya da dışarıdan kendisine yöneltiliyormuş gibi algılanmasıdır. İçsel bir gerçeğin yarattığı kaygı nedeniyle, kişi kişisel etmenlerle ilgili bir durumu dışarıdaki bir uyarana bağlıyor. Örn: Herhangi biriyle tartışılırken kaybediliyorsa tartışmada haksız düşmemek adına karşıdakinin "akılsız" olduğunu söyleme. Yansıtma mekanizmasında kişi, kendi içinde yadsıdığı bir dürtüyü (ki bu toplumca onaylanmayan bir dürtüdür) başkalarında görür ya da başkalarının bu dürtüyü kendisinde gördüğünü sanır. İçinde öfke ve kin duyguları olan bir kişi, "bana kızıyorlar, benden nefret ediyorlar" diye düşünebilir. Burada hem yadsıma (bende kızma yok), hem de yansıtma (onlarda var) düzeneği işlemektedir. 07.04.2017

ÖDÜNLEME (Compensation) Ödünleyici tepkiler, kökenini insanın gerçek ya da imgesel eksiklerinden alan yetersizlik duygularına karşı geliştirilirler. Örneğin, bedensel bir özürü olan birey, sürekli çabaları sonucu bu durumun olumsuz etkilerini ödünleyebilir. Örnek; geçirdiği çocuk felci yüzünden sakat kalan bir kişi yoğun çalışmaları sonucu olimpiyat yüzme şampiyonu olarak hareket yetersizliğini ödünlemiştir. 07.04.2017

YÜCELTME (Sublimation) Yüceltme mekanizmasında, toplumca onaylanmayan ilkel nitelikteki dürtü, eğilim ve istekler doğal amaçlarından çevrilerek, toplumca beğenilen etkinliklere dönüştürülürler. Çocuklukta en yalın biçimiyle gözlemlenebilen yıkıcı eğilimler yetişkinlik döneminde toplum tarafından onaylanmayacağından böyle bir insan örneğin iyi bir patlayıcı madde ya da silah uzmanı olarak bu eğilimini yüceltebilir. 07.04.2017

YER DEĞİŞTİRME (Displacement) Bir dürtünün ya da duygunun asıl nesnesinden başka bir nesneye yöneltilmesidir. Çatışmaya ve bunaltıya neden olabilecek ve benlikçe kabul edilmeyen bir dürtü asıl yöneleceği nesne yerine başka bir nesneye yönelerek çatışma ve bunaltı bir derece azaltılabilir ya da önlenebilir (Patrona kızıp acısını evdekilerden çıkarma). 07.04.2017

KARŞIT TEPKİ KURMA (Reaction-Formation) Kişi, kendi içindeki bilinçdışı dürtü ve eğilimlerin tam karşıtı tepkiler vererek de benliğini savunabilir. Örneğin, içindeki kin, nefret ve kabalık eğilimlerine karşı kişi, aşırı derecede kibar ve nazik; pislik ve kirlilik eğilimlerine karşı anormal derecede titiz ve temizlik düşkünü olabilir. Benlikçe kabul edilmeyen birçok dürtü ve gereksinimler aşırı baskıcı, bağnaz, ahlakçı bir tutumla bastırılmaya çalışılabilir. 07.04.2017

DUYGUSAL SOYUTLANMA (Emotional Insulation) Duygusal soyutlanma mekanizması çeşitli biçimlerde işleyebilir. Bunlardan biri, kişinin diğer insanlardan bağımsızlık kazanarak duygusal ihtiyaçlarının onlar tarafından etkilenmesine karşı önlem almasıdır. Böyle bir insan, ilişkilerinde duygusallığa yer vermeyerek düş kırıklığına ve zedelenmeye karşı korunmaya çalışır. Bu insanlar duygusal ihtiyaçlarının üzerini adeta bir kapakla örterler. 07.04.2017

Uzun süre ceza evinde kalan kişiler, engellenmiş olmanın acısından korunabilmek için giderek duygusal bir soyutlanma içine girer ve ertesi günü düşünmeksizin her günü geldiğince yaşarlar. Normal sayılan insanlar da bazı incinmelere ve düş kırıklıklarına karşı soyutlanma mekanizmasını kullansalar da etkin katılım gerektiren yaşam durumlarında bazı riskleri göze alırlar. Ancak bazı insanlar bu mekanizmayı kendilerini her türlü acıdan koruyacak bir kabuk gibi kullandıklarından, yaşama etkin ve sağlıklı katılımlarını da azaltmış olurlar. Bu insanlar duygusal olmamayı güçlülük olarak yorumlama eğilimindedirler. 07.04.2017

07.04.2017

YAPMA-BOZMA (Undoing) Ana-babanın ve daha sonraları toplumun içleştirilen değerleri kişiye uygunsuz davranışlarında ötürü kendini suçlama, yargılama ve cezalandırma sorumluluğunu yükler. Yapma-bozma mekanizması, kişinin kendisi ve çevresi tarafından onaylanmayacak düşünce ya da davranıştan vazgeçmesi ve eğer böyle bir söz ya da eylem dışa vurulmuşsa, ortaya çıkan durumu onarmasıyla belirlenir. Bir başka anlatımla, bu mekanizma suçluluk duygularına karşı geliştirilir ve adeta bir sözcüğü yanlış yazan birinin kağıdı silgiyle temizleyerek o sözcüğü yeniden yazmasına benzer. 07.04.2017

Yapılan yanlışı düzeltmenin ya da ondan ötürü özür dilemenin ceza tehdidini bağışlanmaya dönüştürebildiği çocukluk yıllarında öğrenilir. Yapma-bozma mekanizması günlük yaşamda çok sık kullanılır. Kusurlu davranışlarımız için dilediğimiz özürler, günahlarımıza karşılık verdiğimiz sadakalar ve arada bir duyduğumuz pişmanlık duyguları bu mekanizmanın ürünüdür. Bazı dinlerdeki günah çıkarma ya da kusurların bağışlanacağı güvencesi, insanın yaptığı yanlışların bağışlanmasına ve her şeye yeniden başlayabilmeye karşı duyduğu yoğun ihtiyacı yansıtır. 07.04.2017

DÖNÜŞTÜRME (Conversion) Dönüştürme, anksiyete yaratabilecek bilinçdışı duyguların bilinç düzeyine erişmesini engelleyebilmek ya da zorlama yaratan çevresel durumlardan kaçabilmek amacıyla ve gerçek bir organik nedeni olmayan bedensel hastalık belirtileri biçiminde ortaya çıkan, nevrotik düzeyde bir savunma mekanizmasıdır. 07.04.2017

ASETİZM (Çilecilik-Zahitlik) Bu, özellikle ergenlerde görülen bir savunmadır. Bu evrede, kişisel veya sosyal baskı ve inhibisyonlardan (İçgüdüsel dürtülerin bilinçsiz kısıtlamalarıyla düşüncelerin, duyguların, ya da eylemlerin sınırlanması) gerçekten etkilenen bir gençte, cinsel dürtüler dayanılmaz bir hale gelince, cinsiyet başta olmak üzere tüm haz verici faaliyetlerden el çekme gözlenir. Nefsinin isteklerini kırarak çok sade bir hayat yaşama. Mid-adolesans’tan sonra kendiliğinden kaybolur. Bu gibi kimseler kolaylıkla tarikat ve mezhep avcılarının kurbanı olurlar. 07.04.2017

  FANTEZİ Fanteziler insan zihni tarafından çatışmaları çözmek, daha doğrusu onlardan kaçmak için yaratılmış ‘yedek’lerdir. Bunlardan bilinçli olanlara basitçe gündüz düşleri denir. Bizim burada konu ettiklerimiz, ‘bilinç ötesi’ oluşanlardır. Erken çocukluk yıllarında fanteziler zihinsel fonksiyonların pek çok yüzdesini kaplarlar ve hemen hemen bilinç ötesinde eşdeğerdirler. Bunların “ilkel bastırmaların” büyük bir kısmını oluşturdukları düşünülür. Rüyalar da fantezi grubuna girebilirler. Fakat onlar çok daha sembolik ve çok daha az gerçekçidirler. 07.04.2017

Olgun savunmalar Diğerkamlık (altruism): Yapıcı ve ılımlı bir karşıt tepki kurma durumudur. Kişinin diğer insanların çıkar ve iyiliğini kendisininkilere tercih etmesidir. Antisipasyon: Gelecekteki muhtemel tehlikeli ve sıkıntılı durumların oluşturacağı duygulanımların önceden gerçekçi bir şekilde beklenilmesi ve hazırlanılması. 07.04.2017

Hümor (nükte): Katlanılması zor bir durumun, katlanılmasını kolaylaştıracak bir biçimde ele alınmasını, duygularını ve düşüncelerini açıklayabilmesini sağlar. Duygulanımdan uzaklaştıran bir çeşit yer değiştirmedir. Sublimasyon (yüceleştirme): Gerçekleştirilemeyen istek ve dürtülerin toplumsal olarak da kabul edilebilecek bir biçimde yönlendirilmesidir. Supresyon: Bilinçli veya yarıbilinçli bir biçimde bilinç düzeyindeki bir dürtü veya çatışmanın ertelenmesidir. Rahatsızlığın farkına varılır fakat azaltılmaya çalışılır. 07.04.2017