Behey Brem Yiğit Kirvem Allah’ını sevem Hali vaktin helak Varlığın yok olmuş… Nutkun kuru Kanın çekilmiş… Kırış kırış alnın Saçların dökülmüş… İçine göçmüş karnın İhtiyar belin bükülmüş …
Özün mahcup Gözlerin yerde… İyi kötüye mağlup Zulüm perde perde… Deli hoyrat estikçe yeller Kan kustukça diller solmuşsun Kol kanat salmışsın derde Keyfe keder vurulmuşsun vahh! Çifteli hedef olmuşsun namerde Şahdamarına kurşun sıkılmış… Kaç yıl Kaçıncı yüzyıl Sabrına sirayet Uykuya aç dalmışsın Nasıl dayanmışsın nasıl Bir damla suya hasret Bir lokma aşa muhtaç kalmışsın Koynuna yılanlar sokulmuş …
Nemrutun laneti İbrahim’in akıbeti mi karayazın Et meşin, kemik odun Ciğerin alev alev yakılmış… De ki; o kadar mı kolay Bu denli mi ucuz yaşam “Kader” denmiş içinden çıkılmış… Doğrusu Ne desen boş Ne yapsan baş ağrısı Ettiğin lâf ağzına tıkılmış Yat kösü vurulan tekme tokat Savrulan küfürler kalk borusu Sürünen kıçına tenekeler takılmış …
Göğün bulut Dağın haydut Toprağın barut barut… El kıymetini ne bilsin oy Ne anlasın garip halinden Elbet can çekişirsin ırgat yürek Birgün elbet helalleşirsin gurbet elinden Omuzlarda sılaya yetişirsin tabut tabut Hayata tutunan köklerin sökülmüş… Ecelin soluğu Ensende ılgıt ılgıt Yer yer uzun hava Ekseri ağıt… Ah ! Gülmedi dünyada yüzün Bari ahirette gülücükler dağıt Başucuna mezar taşın dikilmiş …
Irgat Yürek Grafik Tasarım : Ayfer Dursun / © Şiir : Ali Yaşar