AKŞAM SEFASINA BENZEYENLER. . Şehirlerarası bir otobüs yolculuğunda tanımıştım, Artin ustayı. Hayli yaşlı olmasına karşın enerjik ve dinç görünüyordu.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
Advertisements

ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
EVİMDEYİM GÜVENDEYİM U.
Sincabi öykücü can özoguz Fon müziği: Ezginin Günlüğü.
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE …
Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama
Benim biricik Canım Babacığım
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, birçok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, bir çok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
ADLARIN YERİNE KULLANILAN KELİMELER “ADIL”
BİR KADINI BEKLEMEK ATAOL BEHRAMOĞLU
Anne Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama Sol Yanım Acıyor Necdet YILMAZ 2008
ORMAN HAFTASI AĞAÇLAR NASIL BÜYÜR ?.
Kar ve Hüzün Ahmet Ünal ÇAM.
İyi Günler. H - h Ğ - ğ V - v F - f J - j her hep hal ham haz hap hak hiç hoş hop hür Hakan dağ yağ bağ.
bir varmış bir yokmuş bir ormanda ağustos böceği ve karınca varmış.
CÜMLENİN ÖGELERİ.
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
HAZIRLAYAN:BURAK KAAN AKHAVUZ 5/C 477 BAHAR COLLEGE
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
“Sonsuza Dek” sesli.
1/20 Zamir A B C D Aşağıdaki cümlelerin hangisinde şahıs ( kişi ) zamiri vardır? Akşam dayımlar geldiğinde uyuyordum. Durmadan yağan kar çocukları heyecanlandırdı.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
Saklı objeleri Bulun.
Pes ettim... Daldaki yapraktım yaşamda, Hayat denilen ağacın dallarından, En yalnız olanında bir küçük yaprak, Yalnızdı üzerinde bulunduğum dalım,
BAYKUŞ KARDEŞİN PARTİSİ.
SAKSIM SAKSIM Önce toprak doldurdum Önce toprak doldurdum
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
T.C. Erciyes Üniversitesi Ziya Eren Eğitim Fakültesi
Geceydi seni bana taşıyan. sen geceye yakındın, bende sana..
BABALAR VE KIZLARI.
Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam:
ŞEHİDİM BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN,ÜSTÜNDEKİ KANDIR.
Ö Z G Ü R L Ü K... Soğuktu... Kar yağmaya devam ediyordu ve bir lokma yiyecek bulabilmek en büyük mutluluk olacaktı KURTiçin. Umutsuzca yaşadığı dağdan.
ARI MAYA UÇMAYI ÖĞRENİYOR
MÜLAKAT (GÖRÜŞME) Ünlü kişileri çeşitli yönleriyle tanıtmak veya toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için ünlü kişi yahut uzmanlarla.
DAYANIŞMA VE YARDIMSEVERLİK
Değerli Dostlar, 2010 yılının bahar belirtilerini fazla gecikmeden yollamak istemiştim. Bazı koşturmalar ve iş seyahatlerim araya girince maalesef yine.
1. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi soyut değildir
Bu sunumumu “Yoldan çıkmak istemeyenlere” ithaf ediyorum... Feridun ÖZHAN
ZORDU NE ZORDU GECELERİ GÜNDÜZE BAĞLAMAK SENSİZ
IHLAMURLAR ÇİÇEK AÇTIĞINDA GEL...
Gece yarısı parka bir baykuş geldi.Ağaçları tek tek
Hayat Bilgisi 1.Sınıf.
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …
40 Yaşımda ben….
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
HAYATIN ANLAMI.
İBRETLİK BİR HİKAYE.
İLETİŞİM BECERİLERİ KARATAY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ.
YA KİMSEYE GÜVENEMESEYDİK
Alıntı. Slaytı kendi akışında ve sesli izleyiniz.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
Minik serçe Poppi’nin en iyi arkadaşı,karşı tepedeki kardan adamdı.
KRAL VE HALKI. Yıllar yıllar önce çok güzel bir ormanda kral ve halkı yaşarmış.
TEŞEKKÜR EDERİM Cem Yurtsev
BİR AŞK HİKAYESİ Bizimkisi bir aşk hikayesi
ASIL EKSİKLİK.
ARI MAYA UÇMAYI ÖĞRENİYOR ÇIKIŞ
Bilal BİLGİN - Gazi Anaokulu- Rehber Öğretmeni
CANIN KUŞLARI Can, o gün annesine ne kadar çok sıkıldığını anlatıyordu: — Neden oyuncaklarınla oynamıyorsun? diye sordu annesi. — Ama onlar benimle oynamıyorlar.
DESEM Kİ.
İnatçı Yavru Fil Masalı
HAYATIMIZI GÜZELLEŞTİREN NE ÇOK ŞEY VAR
‘’-Kİ’’ EKİ VE ‘’Kİ’’ SÖZCÜĞÜNÜN (BAĞLACININ) YAZIMI
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
GÜRKAN’IN YALANI Elif Emine BALCI. Gürkan ve Semih adında birbirlerine çok yakın iki arkadaş vardı. İkisi de sekiz yaşında ve aynı sınıftalardı. Bir hafta.
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
Saklı objeleri Bulun.
Sunum transkripti:

AKŞAM SEFASINA BENZEYENLER

. Şehirlerarası bir otobüs yolculuğunda tanımıştım, Artin ustayı. Hayli yaşlı olmasına karşın enerjik ve dinç görünüyordu. Yolculukta laf lafı açmış, Artin usta Kapalı çarşıda kuyumculuk yaptığından söz etmişti. Dede ve baba mesleği olan kuyumculuğu devredecek Kimse bulamadığından yakınmıştı.

Söylediğine göre kapalı çarşıda altın üzerine mine işleyebilen ustalardan tek kendi kalmıştı. Gün olur işim düşer diye kartvizitini almıştım. Bir süre sonra eşimin altın bileziğinin tamirini bahane ederek Yanına uğradım, Artin ustaya.

Kapalı çarşının derinlerinde iç içe iki odadan oluşan, Kuyumcu dükkanında çalışıyordu. Küçük hayvan figürlerinin üzerine Renkli mineler döküp hayat veriyordu, Altına. Beni görünce tanımakta zorlanmadı, Çay söyledi.

Eşimin kırık bileziği için geldiğimden söz ettim. Bileziği alıp çalışma masasına koydu Yaptığı Mineli ürünleri gösterip; Artık pek alıcısı kalmadı bunların. Talep de yok. Varsa yoksa fantezi altın. Ne özelliği var bu minelerin?

Üzeri yeşil kırmızı mine ile kaplı altın fil Figürünü eline alıp; Eskiden yeni doğan çocuklara takılırdı, bunlar. Fil gibi uzun ömürlü, güçlü veya kuş gibi özgür, Yunus balığı gibi sevecen olsun diye dilek dilenirdi. Nasıl oldu da unuttuk bunları?

Aslında unutmadık, Yine yeni doğanlara altın takılıyor ama, Millet geçim derdine düştü. Doğum yapan ailenin paraya ihtiyacı Olduğunu düşünüp, Cumhuriyet altını takıyorlar. Bizim mineli ürünlere talep kalmadı, artık.

Daha sonra altının elementlerin en asili Ve safı olduğundan, oksitlenip kararmadığından, Üzerine bir şey giydirmenin kolay olmadığından Söz etti Altın, asildir. Aristokrattır. Her şeyi kabul etmez, üzerine.

Mine ustası da kalmadı artık demiştin. Evet kalmadı. Minecilik de bu çarsıda benimle Son bulacak gibi görünüyor. Çocuklarını sordum. Bir oğlu ve bir kızı olduğunu, Üniversiteyi bitirip yurtdışına gittiklerinden, Daha da geri dönmediklerinden söz etti.

Neden tutamadın Bir özgürlüktür tutturdular. Çocuklarını Buralarda.?

Özgür olmak, özgür yasamak, Mutluluğu özgürlükte aramak için. Başka ülkelere gittiler. Bulabildiler,mi Aradıklarını. Bilmem, bence hala arıyorlar. Onlara önce kendimi sonra, Ağaçları örnek gösterdim.

"Ağaçlar özgür değildir ama mutsuz Ağaç da yoktur, Mutluluğu kendinizde arayın“ Dedim ama dinletemedim. Şimdi neredeler? Amerika'da yaşıyorlar Ve galiba hala arıyorlar.

Bu arada ikinci çaylar gelmişti. Artin ustanın da konuşup dertleşesi varmış anlaşılan. "Ama çocukların hepsi okumuş üniversite bitirip, Kendilerine Amerika'da yer edinmişler. Yani hepsi adam olmuş işte. Bence üzülmene gerek yok“ diyecek oldum.

Yüzünü ekşitti; Bizimkiler adam oldular, Çiçek olup açtılar ama "aksam sefasına" benzediler. Ne özelliği var akşam Sefasının ?

Bilirsin, Akşam sefası gündüz kapalı, Durur gece olunca açar. Kimseye göstermez güzelliğini. Dahası arılar ve böcekler gece Yuvalarına çekildiği için Onlara da tattırmaz özünü Balını.

Yani bizimkiler iyi eğitildi, iyi okudular da kendilerinden başka kimseye Faydaları yok. Bırak doğduğu toprağı, yaşadıkları topluma bile faydaları yok. Hatta, böyle bir kaygıları da yok. Dedim ya, akşam sefasına benzediler işte.

Bir süre sustu. Eşimin bileziğinin kırık yeri ile ilgileniyormuş Gibi yaptı. Gözlerini benden kaçırarak; Rahmetli eşim de çocuklar uzakta diye üzülür "çocukların sırtını kaşımak gerekirdi, zamanında biz bunların sırtını yeterince kaşımadık“ diye söylenir dururdu.

Nasıl yani? Bilirsin sırtın kaşındığında Kaşıttıracak birini bulana kadar Ne yapsan nafiledir. Yani sırtını kaşıttıracak kadar samimi olduğu birilerine her zaman muhtaçtır, insanoğlu. Günümüz insani bencilleşti sanki.

Birilerine muhtaç olmaktansa sırt, Kaşıntısına katlanmayı, Unutmayı tercih ediyorlar.

Sırtını kaşıttıracak samimiyette Birileri yoksa çevrende, Dahası sırtın kaşınmayı bile unuttuysa, Sen de özgür olmak için yalnızlığı Seçenlerden, akşam sefasına Benzeyenlerdensin, bence.

Bileziği tamir için bıraktım. Çay için teşekkür edip izin istedim, Artin Ustadan. Kapalı çarşı her günkü kalabalığı, Ve keşmekeşi ile akıyordu.

Yürüdükçe sırtım kaşınmaya başlamıştı. Ve sırtımın kaşındığını hissetmek. Hiç bu kadar mutluluk vermemişti. Yazan: Sayın Dr. Mehmet Uhri