Yavuzlar Eğitim Kurumları

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Advertisements

HAMZA KOÇAKOĞLU Speakers On Gençler bazısı liseyi bitirmiş bazıları ise henüz liseyi birtirmek üzere, dersleri her şeyi bırakmışlar, hazırlanıyorlar…Haziran.
Bunu okursanız iyi olur
Cümlede , fiillerin anlamını etkileyen kelimelere ne ad verilir?
KAPLUMBAĞA Mehmet Raci KILIÇ.
BİR KURBAĞA MASALI.
BAŞARI VE MOTİVASYON.
Televizyon ve okul başarısı
Verimli Ders Çalışma Teknikleri
BAŞARI VE MUTLULUK Ramazan BERKEBAN Psikolojik Danışman
Kendimizi evlenince, bir bebek sahibi olunca, sonra bir tane daha olunca yaşamın daha güzel olacağına inandırmışızdır. Sonra çocuklarımızın yeterince yetişkin.
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
Çalışmayı Öğrenmeye , HOŞGELDİNİZ.
İNANÇ BAŞARININ NERESİNDE ?
Bursa Birey Dershaneleri
“ Hayatın Ortağı Olmak …” ''günümüz ergenleri” ile erişkinler arasındaki uzaklık daha da artacaktır. Günümüzün ''ergen dünyası'' nı, bu dünyada geçerli.
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
BÖLÜM 1 BAŞARIYA GİDEN YOL.
NASIL GÖRÜNÜYORUM? Kazanım: Başkalarının kendisi ile ilgili görüşlerinin bireyin kendini algılama biçimini nasıl etkilediğini fark eder. 10 sınıf 23 nolu.
HALKALI GÜNEŞ ORTA OKULU
Etkin Çalışma Yöntemleri.
1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
DE Ğ ERLER İ M İ Z Kazanım: De ğ erlerini fark eder. 9. Sınıf 21 nolu kazanım etkinli ğ i.
Sen hangisini seçerdin?
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra 'Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz'
VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BİLDİREN KELİMELER (SIFAT-ÖN AD)
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
Cümlede Anlam.
BAŞARI VE MOTİVASYON.
YARDIM ETME Amaç : Öğrencilerin yardım etme duygularının geliştirilmesi Düzey : 1. sınıf ve üstü Materyal: Yazı tahtası,kalem,fon kağıdı Süre.
SURRAM.
BİR ÖYKÜ.
BAŞARI VE MOTİVASYON.
BAŞARI VE MOTİVASYON.
CÜMLEDE ANLAM.
BALONUM OKUMA – ANLAMA.
“ OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ ” KONULU SEMİNERİMİZE HEPİNİZ
SINAV KAYGISI.
MÜHENDİS DEYİP GEÇME.
REHBERLİK SERVİSİ.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
KAYGI VE TEST EDİLME KAYGISI
NASIL BAŞARILI OLUNUR?.
www.egitimcininadresi.com. Bir zamanlar kurbağalar arasında bir yarış düzenlenmiş. Hedef bir kulenin en yüksek noktasına ulaşmakmış www.egitimcininadresi.com.
ZAMAN YÖNETİMİ Zaman aslında herkes için sabittir, diğer bir deyişle herkes için 1 saat 60 dakika 1 günde 24 saat 1440 dakika, haftada 7 gün 168 saat vardır.
ASIL EKSİKLİK.
MOTİVASYON VE BAŞARI SEMİNERİNE HOŞ GELDİNİZ...
BAŞARI VE MOTİVASYON PSİKOLOJİK DANIŞMAN ZEYNEP HATUN ÜNAL.
Verimli Ders Çalışma Teknikleri MEHMET EKİCİ
KAYGI NEDİR. Büyük felaketler büyük insanların yetiştiği okuldur
1 CANSAN İLKÖĞRETİM OKULU. 2 “Dünyanın en güzel insanlarına” Sevgili anneme ve babama mektup.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ
KİŞİSEL GELİŞİM & İKY.
Bunu okursanız iyi olur. Bir şey kaybetmezsiniz....
VURUR YÜZE İFADESİ TEOG ZAMANI GELMİŞ BİTANESİ
AMAÇ VE HEDEF BELİRLEME
BAŞARI VE MOTİVASYON BAŞARI NEDİR Zengin olmak mı ? Popüler olmak mı ? Taktir edilmek mi ? Lider olmak mı ? Sevilmek mi ? Saygı görmek mi ?
ŞAHİNBEY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ REHBER ÖĞRETMEN SEDA SEZER
REHBERLİK ÇALIŞMALARI. 01 NİSAN 2012 Saat: 10:00 YAKLAŞIK ADAY ve SİZ.
MEHMET AKİF ERSOY ORTAOKULU TEOG İLK 3 ÖĞRENCİSİ –Taha Emir Arslan –Bican Çağrı Göksel – Ramazan Duyar.
İLGEÇ (EDAT).
Kendimizi evlenince, bir bebek sahibi olunca, sonra bir tane daha olunca yaşamın daha güzel olacağına inandırmışızdır. Sonra çocuklarımızın yeterince yetişkin.
AZDAVAY ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ
ÖZGÜVEN DUYGUSU VE BENLİK KAVRAMI
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
MALAZGİRT MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ
Sunum transkripti:

Yavuzlar Eğitim Kurumları POZİTİF MOTİVASYON

Her birimiz eşsiz ve mükemmel bir şekilde yaratıldık! Hangi durumda ve kim olursak olalım, şu an, şimdiye kadar elde ettiğimizden daha fazlasını başarma kabiliyetine ve daha önceki başarı çizgimizi geçecek potansiyele sahibiz! Hayal ettiğimizden daha fazlası olabilir, daha çoğunu elde edebilir ve daha fazlasını yapabiliriz! İhtiyacımız olan tek şey, bunun nasıl yapılacağını öğrenmek ve ondan sonra da öğrendiklerimizi uygulayarak hayata geçirmektir!

Ortalama bir insanın sahip olduğu potansiyel, geçilmemiş bir dev okyanus, keşfedilmemiş yeni bir kıta, açığa çıkarılmayı ve olumlu gelişmelere doğru yönlendirilmeyi bekleyen fırsatlarla dolu bir dünya gibidir!

bunun dışında kalanlar ise tamamen bir yorumdan ibarettir! Başarının asıl anlamı hedeflerdir, bunun dışında kalanlar ise tamamen bir yorumdan ibarettir!

Mutlu bir yaşam sürüyor musunuz? Hayatınızı kim yönetiyor? Her şey çok mu monotonlaşmaya başladı? Hedeflerinizin kaçına ulaştınız?

CEVAPLARIMIZ OLUMSUZ MU?

Hayatımıza Yön Vermek Bizim Elimizde... DÜŞÜNCELERİNİZİ DEĞİŞTİRİN, HAYATINIZ DA DEĞİŞİR...

öyle çok bakımdan değiştirebilirsiniz ki... Şu anda durumunuzu öyle çok bakımdan değiştirebilirsiniz ki... Ve bunların hepsi de öyle basittir ki!..

Beynimize nasıl direktif verirsek, karşılığını o yönde alırız. Kendinizi kötü hissetmek istiyorsanız, geçmişte yaşadığınız bir başarısızlığı hatırlamaya çalışmanız yeterli olacaktır.

Depresyona girmek istiyorsanız... Örneğin; Depresyona girmek istiyorsanız... Geçmişinizdeki olumsuz bir olaya odaklanmanız yeterli...

kaçırmakta olduğunuzu düşündüğünüz bir şeye odaklanıp kendinizi kötü Hatta şu anda kaçırmakta olduğunuzu düşündüğünüz bir şeye odaklanıp kendinizi kötü hissedebilirsiniz... Hatta henüz olmamış bir şeye odaklanıp, kendinizi önceden kötü hissedebilirsiniz!

Bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar. Ve yarış başlamış. Seyircilerin hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece seyirci kurbağalardan gelen,” Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar! “ Sesleri duyulabiliyormuş. Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarısı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyirciler bağırıyorlarmış: "...Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!.." Sonunda, bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar . Ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı basarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş bu işi nasıl başardın diye. O anda farkına varmışlar ki ... Kuleye çıkan kurbağa sağırmış!

Pirelerin zıplama örneği var. Avrupa'da bir deney yapılıyor. Isıtılmış bir sacın üzerine pireleri koyuyorlar. Ölçüyorlar ki, pireler 60 cm zıplıyor. Sonra pireleri 30 cm bir kavanoza koyuyorlar ve kapağını kapatıp ısıtıyorlar. Pireler zıpladıkça kafalarını kapağa vuruyorlar... Sonra 29 cm zıplıyorlar ve artık kafalarını vurmuyorlar... Bir müddet sonra kavanozun kapağını açıyorlar ve yine ısıtıyorlar; ama pireler zıpladıkları halde bir tanesi dahi dışarı çıkamıyor.

Yaşadığımız hayattaki zorlanmalarımız ya da yenilgilerimiz bizi en ufak bir şeyi bile değiştiremeyeceğimiz konusunda sonuçlara ulaştırırken mevcut ve şikayetçi olduğumuz şartların ya kendiliğinden değişmesini ya da başkalarının düzeltmesini bekleriz.

“zihin gücü”dür! İnsanlık tarihinin belki de en büyük keşfi, hayata dair her konuda bir çığır açma özelliğine sahip olan “zihin gücü”dür! Bu insan yapımı dünyada etrafımızda gördüğümüz her şey gerçeğe dönüştürülmeden önce tek bir insanın zihninde bir düşünce veya fikir olarak başlamıştır! Hayatımızdaki her şey, gerçeğe dönüşmeden önce ya bizim ya da bir başkasının kafasında bir düşünce, dilek, ümit veya rüya olarak filizlenmiştir!

Düşüncelerimiz yaratıcı güce sahiptir! Sahip olduğumuz düşünceler, içinde yaşadığımız dünyayı ve başımıza gelen her şeyi şekillendirirler!

“Zamanın büyük bölümünde neyi düşünürsek, Tüm dinlerin, tüm felsefelerin, metafiziğin, psikolojinin ve her türlü başarının özet cümlesi şudur: “Zamanın büyük bölümünde neyi düşünürsek, başımıza gelecek olan da odur!”

iç dünyamızın adeta bir yansımasıdır ve Dış dünyamız, iç dünyamızın adeta bir yansımasıdır ve aklımızdan geçenleri, aynen bize yansıtır!

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİĞİ fark ettiğimizde başlayacak. HAYAT içimizdeki ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİĞİ fark ettiğimizde başlayacak.

Belirli hedeflere sahip olmadan yaşamak kalın bir sis tabakasının içinde arabayla ilerlemeye çalışmak gibidir! İçinde bulunduğumuz arabanın motoru ne kadar güçlü olursa olsun sürüşümüz yavaş, çekingenlik dolu ve en pürüzsüz yollarda bile ağır ilerleyecek biçimde olacaktır!

İnsanların hayattan istediklerini alamamalarının ardında iki önemli sebep vardır.

Birincisi, ne istediklerini kesin olarak bilmemeleri, İkincisi ise hayatı çok zor, acımasız ve insana istediğini vermeyen bir biçimde tanımaları...

YAPAMAMA, EDEMEME özelliklerimiz gelişiyor İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik çağına gelinceye kadar ortalama 18000 defa anne babasının “yapma, elleme, dokunma” gibi sözlerini duyuyor. YAPAMAMA, EDEMEME özelliklerimiz gelişiyor

hayatımızın şekillenmesinde karşımıza çıkan her türlü zorlukla Oysa hayatımızın şekillenmesinde en çok etki yapacak şey, karşımıza çıkan her türlü zorlukla mücadele edebilme yeteneğimizdir.

Kendimizle Olan İletişim... Öncelikle kendinizle olan konuşmalarınızı bir düşünün. Siz zorluklarla, güçlüklerle, tersliklerle karşılaştığınızda kendinize ben şöyleyim ben böyleyim diye hakaret ediyor musunuz? Peki sizin kendinize yapmış olduğunuz hakaretleri başkasının yapmasına müsaade ediyor musunuz? Hiç kimse gelip de size böyle bir kelime söyleyebilir mi? Hayır.

aslında ben akıllı biriyim sadece matematiğim pek iyi değil veya Mesela, diyelim ki bir matematik sınavından çaktınız. Bunun nedenini nasıl açıklarsınız? İçinizden : Ben aptalım, yine beceremedim ya da aslında ben akıllı biriyim sadece matematiğim pek iyi değil veya yeterince çalışmamıştım diyebilirsiniz. “Ben aptalım” dediğinizde sadece bir dersin bir sınavına bakarak kendinizi acımasızca yerip başarısızlığa mahkum edersiniz.

Nasıl baktığımız önemli!!! “Aslında ben akıllı biriyim sadece matematiği anlamakta güçlük çekiyorum, yeterince çalışmadığım için başaramadım” dediğinizde kendinize bir fırsat daha vermiş olursunuz. Nasıl baktığımız önemli!!!

O.D.T.Ü'DE YAŞANMIŞ... Bir gün amfide fizik profesörü derse girer, tahtaya bir soru yazar ve öğrencilerine dönerek; “Bu soru, geçen yıl olimpiyatlarda sorulmuş bir sorudur, çözümü çok zor ve zaman alıcıdır.” der Ders bitiminde öğrenciler öfleye pöfleye sınıftan çıkar, soruyu da unutur giderler. Soru, tahtada yazılı kalır. Derse geç kalan bir öğrenci ise koşarak sınıftan içeri girer ve kimsenin olmadığını görür. Öğretmenin dersi erken bitirdiğini ve tahtada yazan soruyu da bir sonraki derse ödev olarak verdiğini düşünür. Bir hafta içinde soruyu çözerek derse gider ve profesör dahil sınıftaki herkesi şaşırtır.

BAKIŞ AÇIMIZDIR HAYATIMIZA YÖN VEREN... NE GÖRDÜĞÜMÜZ DEĞİL BAKIŞ AÇIMIZDIR HAYATIMIZA YÖN VEREN...

BAKIŞ AÇISI... Diyelim ki elinizde bir fotoğraf makinesiyle bir partiye gittiniz. Makineyi hiç dans etmeyen birkaç kişiye çevirdiniz. O resimle o parti kimsenin dans etmediği sönük bir yer olarak görünür.

BAKIŞ AÇISI... Yine makineyi partinin çılgınca dans edilen bölümüne çevirirseniz o zaman da parti çok eğlenceli görünür.

MAZERETLERİMİZ.. Bir de matematik sınavındaki başarısızlığımıza örnek verelim… “Çok şanssızdım, ayın 13’ü cumaya gelmişti, “Matematik hocası bana takmış,” “Matematik hocasının notu kıt,” şeklinde de açıklayabilirsiniz. Bu tür bir açıklama şekli bizi mazeretçiliği götürür. Yetiştirilme tarzımız sebebiyle yaşadığımız başarısızlıkları çoğunlukla mazeretlerle açıklama eğilimindeyizdir.

Öğretmen sınavda kopya çeken lise ikinci sınıf öğrencisi Emrah’ı fena halde enselemiş, sınav bittikten sonra odasına gelmesini istemiştir. Sınav bittikten sonra Emrah öğretmenler odasının önüne gider ve öğretmeninin gelmesini bekler. Öğretmen Emrah’ı görünce yanına çağırır ve neden kopya çektiğini sorar. Emrah’ın cevabı ilginçtir : -Ah hocam ahh şu ezberci eğitim sistemi yok mu ? Bizi bu eğitim sistemi mahvetti. Bizi bu hale düşüren, milli eğitim sistemimizi yap boz tahtasına çeviren bakanlar utansın. Mazeretler, gerçekleri gizlemek için ideal bir kılıftır. İlgisiz mazeretler tembelliğimizi gevşekliğimizi örtüp bizi yatıştırabilir.

Başarıyı gerçekten arzuluyorum ama bir şey sanki ayaklarımı bağlıyor. Bunun adı tembelliktir. Neler neler yapmak istiyordum ama hep ailemin suçu… Bunun adı beceriksizliktir. Bir çok kişi sınava girecek ben nasıl kazanayım… Bunun adı korkaklıktır. Arkadaşlarımın olanakları ben de yok ki,benim de o olanaklarım olsa ben de yapardım… Bunun adı züğürt tesellisidir.

Yaşamımızı bir sınava nasıl bağlarlar bu haksızlık…. Bunun adı isyandır... Ben çalışıyorum ama sınav heyecanıyla kaybediyorum.. Bunun adı kaytarmacılıktır.. Arkadaşımın okulu benimkinden daha başarılı ,onun temeli sağlam tabii o başarır.. Bunun adı minareye kılıf hazırlamaktır.

Ağaca çıkmanın kaç yolu vardır ? Koşullara Bağımlı Kalmak : Ağaca çıkmanın kaç yolu vardır ?

Bir ağaca çıkmanın iki yolu vardır. 1 Bir ağaca çıkmanın iki yolu vardır. 1.Yol : Ağaca merdiveni dayarsınız ve çıkarsınız 2.Yol : Geçersiniz bir fidanın üzerine oturursunuz, onun ağaç olmasını beklersiniz. Eğer havalar güzel gider, yeterince yağmur yağar, güneş açarsa, keçiler koyunlar gelip ağacınızın yapraklarını yemezlerse, haşereler ağacınızın köklerine dokunmazlarsa o ağaç büyür ve sizde o ağacın üzerine çıkmış olursunuz. 1 2

Atalet : YANİİİ EYLEMSİZLİK, YANİİ HİÇ BİR ŞEY YAPMAMA HALİİ Kısa boylu ve zayıf bir genç yanında duran uzun boylu ve iri yapılı kuzenine dönerek “Ben senin yerinde olsam, dünya ağır sıklet boks şampiyonu olurdum” dedi. Bunu duyan kuzeni dönerek şu cevabı verdi: “Seni dünya hafif siklet boks şampiyonu olmaktan alıkoyan ne?”

ATALETSİZLİK ATALETSİZLİK “Yarın sabah saat yedi buçukta kalkacağım” dedi Zeynep.. Sonra ertesi günün programını yaptı.. “Duş.. Kahvaltı.. Evden çıkış..” diye başlayarak.. Önemli bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere markete gidecekti. Sonra öğle yemeğinde uzun zamandır görüşmediği bir arkadaşı ile buluşacaktı. Öğleden sonra arkadaşı Semralarda biyokimya sınavına hazırlanacaklardı. Saati sabah 7.30’da çalarken “Duş yapmasam da olur” diye düşündü... “Yarım saat daha kestireyim..” dedi. Bir yarım saat daha uyumak için kahvaltıdan da vazgeçti.. Alışveriş mi?.. O kadar da önemli değildi canım.. Ertesi güne kalabilirdi. Öğleye kadar uyusa ne kadar iyi olacaktı. O kadar sıcak ve çekici idi ki, yatak.. Öğle yemeğinde arkadaşı ile buluşma mı?.. Bunca zamandır görüşmemişler de ne olmuştu yani.. Birkaç gün sonra yeseler yemeği ne olurdu ki?.. Bir telefon eder, yok canım, yüz yüze konuşmak zor, bir mesaj çeker ertelerdi yemeği. Biyokimya sınavı mı ona da evde yalnız başına hazırlanabilirdi. Oh be.. Artık canının çektiği kadar uyuyabilirdi.. Uyudu.. O gece yatarken gene plan yaptı.. 7.30 kalkış.. Duş.. Kahvaltı.. Gazetelere bakma.. 9.00: Alışverişe gidiş. 11.30: Arkadaşla buluşma.. 14.00: Biyokimya sınavına hazırlık ..Ve sabah 7.30 da saati çaldığında “Canım kahvaltı çekmiyor, duşu da daha dün gece aldım..” diye mırıldandı, yastığı kafasının üstüne koyup öbür tarafa döndü. ATALETSİZLİK ATALETSİZLİK

Her şey yataktan kalkmakla başlar. Yataktan kalkacağınız zamana doğru karar verin ve kalkın.. Hayatınızın nasıl hızla olumlu gelişmeye başladığını göreceksiniz. Yataktan kalkabilmeniz için bir sebebe ihtiyacınız vardır. Amacı olmayan insanlar yataktan kalkamazlar.

Başarmak istediğiniz bir hedefi düşünün.

Her insanın ruhunun derinliklerinde Bu hedef ayda 3 kitap okumak, üniversite sınavını kazanmak, iyi dans edebilmek,İngilizceyi ileri derecede konuşabilmek, iyi bir işe sahip olmak, lider olabilmek… Her insanın ruhunun derinliklerinde gerçekleşmesini istediği bir rüya vardır... Hedefinize ulaşabilmek için neler yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bu yapmanız gerekenleri niçin yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz. İsterseniz nereden başlayabileceğinizi ve işleri nasıl yapabileceğinizi de biliyorsunuz. Yapmamakla neler kaybettiğinizi, yaparsanız neler kazanacağınızı da biliyorsunuz. O işi yapmayı istediğinizi de düşünüyorsunuz. Ama yine de yapmıyorsunuz. Bir türlü ilk adımı atamıyor, eyleme geçemiyorsunuz. Yada eyleme geçtikten sonra yarı yoldan vazgeçiyorsunuz

DÜŞÜNÜN!

Hayatınız değişmeli mi? Hayata bakış açınız değişmeli mi?

Eğer değişmeli ise; Bunu SİZ yapmazsanız KİM yapacak?

BUGÜN yapmayacaksanız, NE ZAMAN yapacaksınız?

UNUTMAYIN!

Bu hayat SİZE tahsis edildi.

Ya da tahrip edecek olan Onu inşaa edecek olan, Ya da tahrip edecek olan

SİZSİNİZ...

Seminerimize katıldığınız için, teşekkür ederiz.