Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Psikoloji Yüksek Lisans 1

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
STRES YÖNETİMİ.
Advertisements

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA.
AKUT KONFÜZYONEL DURUM DELİRİUM
MS ve Ruhsal Sorunlar Dr. Levent Tokuçoğlu 2004.
ZİHİNSEL ENGELLİLİK VE BAZI RUHSAL BOZUKLUKLAR
ŞİZOFRENİ Prof Dr Süheyla Ünal Sağlık Slaytları
Şizofreni; mitler, gerçekler, tedavi
ŞİZOFRENİDE KLİNİK BELİRTİLER VE BULGULAR(devam)
BİLİŞSEL PSİKOLOJİ BEYİN/Nöro-Psiko-Anatomi
AYIRICI TANI-9 Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (Otistik Bozukluk):
Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Psikoloji Yüksek Lisans 1
“EYVAH ÇOCUĞUM OKULA BAŞLADI”
ŞİZOFRENİ VE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI
KANSER VE PSİKİYATRİ Prof Dr Behcet Coşar
Bipolar Duygudurum Bozukluğu
İlkokul Çocuklarının Özellikleri ve Ailelere Öneriler
Çağdaş Bilimler Merkezi Dershanesi
Çocukluk Çağı Şizofrenisi
TİK BOZUKLUKLARI.
Yönetimde stres kaynakları
Şizofreni Pratiği Prof. Dr. Ali Kemal Göğüş
UYKU BOZUKLUKLARI UZM. DR. CAHİT ÖZER KASIM 2000.
Çocuk Psikiyatrisinde acil durumlar
DSM-IV tanı ölçütlerine göre Major Depresyon
ALKOL YOKSUNLUĞU Doç. Dr. Duran Çakmak.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI.
Plan Demans, tanımlar Her unutkanlık demans mıdır ?
TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE DEPRESYON BELİRTİLERİ TAŞIMA DURUMU
Artık benim için yaşamak bir ıstırap. Eskiden çok değer verdiğim şeyler dahi anlamını kaybetti. En ufak şeylerden zevk alırdım. Şimdi dünyaları verseler.
Bazal Ganglionlar ve Bozuklukları
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
TÜRKİYE’ DE YAŞLI İNTİHARLARI. Yapılan son sayımda elde edilen verilere göre Türkiye’ de 70 milyon 586 bin 256 kişi yaşamakta ve bunların % 7.1’ i 65.
ÇOCUKLARDA TİKLER İLKNUR NURKAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMEN
Şizofreni ve Moleküler Temelleri
ZİHİN ENGELLİ ÇOCUKLARDA ZİHİNSEL GELİŞİM
PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ
PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ
PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ
BEYNİN BÖLÜMLERİNİN İŞLEVLERİ
BÖLÜM 11 ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM.
OTİZM.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VE GENÇLİK
Otizmin nedenleri, belirtileri ve tanılama
Organik Ruhsal Bozukluklar ve Yaşlılık Dönemi
Otizm, Otizmli Çocuklarda Davranış Problemleri
BÖLÜM 13 DEPRESYON VE İNTİHAR DAVRANIŞI. BÖLÜM 13 DEPRESYON VE İNTİHAR DAVRANIŞI.
DEPRESYON.
Kişilik Yapısı Kesin bir kişilik yapısı tanımlanamamakla birlikte, dikkate değer ölçüde narsisistik özellikler taşıyan ve yalnızlığa eğilimli kişiler olduğu.
Tik bozukluğu. Tik bozukluğu nedir? Tikler ani ve tekrarlayıcı kas kasılmaları sonucu yarı istemli bir şekilde ortaya çıkan hareket ve sesler olarak tanımlanabilir.
Şizofreni Nedir? Şizofreni zihinsel bir hastalıktır. Hastalar genelde gerçekle hayal dünyasını ayırt edemezler. Mantıksal düşünce kaybı,normal duygusal.
Şizofrenide Dopaminin Rolü
Şizofreniyi Taklit Eden Çok Erken Başlangıçlı bir Frontotemporal Demans Olgusu Selin Akışık, Ahmet Zihni Soyata.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
İnme Ecem Değirmencioğlu Özge Öge Kutal Mete Tekin.
Yrd. Doç. DR. Tülay KUZLU AYYILDIZ ERGENLİK DÖNEMİ SAĞLIK SORUNLARI
Psikiyatride öykü alma ve muayene
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Ruh Sağlığı Programları Şubesi
BEYNİN BÖLÜMLERİNİN İŞLEVLERİ
Özel Gereksinimli Çocuklar
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
Fiziksel hastalıklara ruhsal tepkiler
Şizofrenide Bilişsel İşlev Bozuklukları
STRES YÖNETİMİ
ŞİZOFRENİ Prof Dr Süheyla Ünal Sağlık Slaytları
Sunum transkripti:

Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Psikoloji Yüksek Lisans 1 ŞİZOFRENİ Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyocu Ün. Psikoloji Yüksek Lisans 1 2013-2014

Şizofreni sıklıkla belirgin hallüsinasyonlar ya da hezeyanlar ile giden, davranışın kognitif, emosyonel ve diğer fonksiyonel bozulmalarla değişkenlik gösteren, kronik ve sıklıkla relapslarla seyreden bir klinik sendromdur. Beynin en önemli fonksiyonları olan duygu, düşünce ve davranış alanın da görülen bu bozukluklar, kişinin bütün insan ilişkilerini ve gerçek hayatını etkiler.

Şizofreni oldukça fazla bireysel ve ekonomik bedelleri olan, dünya çapında önde gelen halk sağlığı problemlerinden biridir. Şizofreni dünya nüfusunun % 1’inden daha azını etkilemektedir. Eğer şizofreni spektrum bozuklukları da dahil edilirse bu oran yaklaşık %5’e kadar yükselmektedir. Şizofreni tüm toplumlarda ve coğrafik alanlarda görülmektedir.

Etiyolojide genetik geçiş kuvvetli Genel nüfusda %1 Şizofrenili bir ebeveynin çocuğu %15 Her iki ebeveyni şizofreni olan %40

DOPAMİN Patofizyolojide; Çeşitli nörotransmitterlerin rolü olmasına rağmen temel sorun “dopaminerjik düzensizliktir”.

Dopamin; motor kontrol, öğrenme, ödül vb Dopamin; motor kontrol, öğrenme, ödül vb.işlevlerle madde bağımlılığı, şizofreni vb. bozukluklarda rol alır. Salımı dikkatimizi herhangi bir konuya verdiğimizde artar Dopamin dikkatimizin o konuya yönelmesini sağlar. Dopamin artmışsa önemsiz iç/dış uyaranlara dikkat edip, onlara önem atfetmeye başlarız. Önem Atfetme Hipotezi:Psikotik semptomlar, şizofrenideki dopaminerjik sistemdeki aksaklıkların sonucu ortaya çıkan bozulmuş önem atmetme hipotezi ve buna ikincil gelişen kognitif ve davranışsal adaptasyonlar sonucu meydana gelmektedir.

Şizofrenide Dopamin Hiperdopaminerjik durum; hastalığın ilk epizodu / alevlenme dönemlerinde daha belirgindir. Prodromal dönem; Sağlıklı ile psikoz arası dopamin artışı izlenir. Remisyonda; daha az düzeyde de olsa izlenir. (şizotipallerde de remisyon dönemi kadardır). Akut ve kronik tüm şizofreni hastalarında; striatumda sağlıklılardan fazla-sürekli DA’erjik uyarım vardır.

GABA Eksitatör bir nörotransmitterdir Öğrenme ve bellek gibi kritik bilişsel aktiviteleri destekleyen nöronal ağdaki sinaptik iletişim için temel bir maddedir. Glutamat DA çıkışını düzenler eder. Glutamat şizofrenideki tüm belirtilerde rol oynar.

Nöropatoloji Hypofrontalite: Soyutlama Gerçeği değerlendirme Yargılama Problem çözme İmpuls kontrolü Empati, içgörü Plan yapma Zamanlama AMACA YÖNELİK DAVRANIŞLARDA AZALMA

Temporal Lob ve Limbik Sistem Algı, geçmiş anılarla birleştirme Bellek, yaşantılardan öğrenme Gerçekliğe yönelim Duygulanım Güdülenme GERÇEKLİĞİ ÇARPITMA

Bazal Ganglionlar İstenmeyen duyusal girdilerin baskılanması Uyanıklığın düzenlenmesi Motor davranış Konsantrasyon ÇALIŞMA BELLEĞİNDE VE SEÇİCİ ALGIDA BOZULMA

MRI çalışmalarında, şizofreni hastalarında prefrontal ve temporal kortekslerde, kortikal gri madde azalması; serebral beyaz cevher yolu değişimleri; amigdala, hipokampus ve entorhinal korteks ile talamus gibi limbik sistem yapılarında hacim azalması; ve bazal gangliyon çekirdeklerinde artmış hacim olduğuna dair veriler bulunmuştur.

Üç sendrom modeli Geçeği çarpıtma Dezorganizasyon Negatif Hezeyanlar Hallusinasyonlar Pasivite fenomeni Dezorganizasyon Geçeği çarpıtma Pozitif düşünce bozukluğu Negatif Bilişsel belirtiler Sosyal izolasyon Apati Kendini ihmal Negatif düşünce bozukluğu An Atlas of Schizophrenia. Parthenon Publishing. 2002.

POZİTİF BELİRTİLER Sanrılar Varsanılar Motor belirtiler

KLİNİK BELİRTİLER Şizofreni genellikle genç yaşlarda başlar. En çok görülen yaş aralığı, 15-40 yaşları arasındadır. Başlangıç şekilleri çeşitlidir. Önceleri yakınları tarafından anlaşılmayabilir ve zamanla hastalık yerleşir. Hastalık be- lirtileri ortaya çıkmadan öce çoğunlukla şizoid ve şizotipal kişilik özellikleri gösterir. Sinsi ve yavaş başladığı gibi, akut olarak da başlar. Bu nedenle şizofreni başlangıcının farklılığından dolayı tanı için belli bir süreye ihtiyacı vardır.

Bleuler’in 4A belirtisi Loosening of Association (Düşünce akışının bozulması) Affekt sığlaşması (Duygulanımın küntleşmesi) Ambivalance Autizm

Schneider belirtileri Kendi arasında konuşan sesler Yorum yapan sesler Kendi düşüncelerini yüksek sesle duyma Düşünce sokulması Düşünce çekilmesi Düşünce yayınlanması Bedensel edilgenlik Duygularının bir dış güç tarafından yönlendirildiğini düşünme

Klinik özellikleri etkileyen faktörler: Başlangıç yaşı; Adolesan ve genç yetişkinlerde daha çok, düşünce mood ve davranış bozukluklarıdır. Yaşın ilerlemesiyle paranoid belirtiler öne geçer ve davranış bozuklukları azalma gösterirler. Cinsiyet; Hastalığın seyri erkeklerde daha ağır ve ciddidir. Sosyal geçmiş; delüzyonlar ve halüsinasyonların ortaya çıkmasında, hastalık öncesi içinde bulunduğu çevrenin etkisi vardır. Sosyal uyarı; Uyarının azlığı “negatif semptom” ları arttırır, aşırı uyarımlar “pozitif semptom”ları ortaya çıkarırlar. Yüksek emosyonel ifade; Hastanın hayatında çevre tarafından yüksek emosyonel ifadenin, semp tomları arttıran sosyal uyarı faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hastaya yöneltilen eleştirinin açıkça ifade edilmesi çok önemlidir.

Prepsikotik Dönem İsteksizlik, ilgi kaybı Sevdiklerinden uzaklaşma Huy değişiklikleri Dinle aşırı ilgilenmeye başlama Soyut konulara ilginin artması Felsefi işlerle uğraş Özbakımda azalma Uyku düzeninin bozulması Çökkünlük İştah azalması Çabuk sinirlenme Başkalarına ya da kendine zarar verme düşüncesi Alınganlık Nevrotik belirtiler

İçe kapanma dönemi olur. Bu dönemde; Dikkatsiz ve ilgisizdirler İşine ya da okuluna devam etmezler Temizliğine ve kıyafetine özenmezler Tekdüze yüz ifadeleri olur Konuşmaları azalır ve Basit cümleler kurarlar

Kriz Döneminde Gerçekle ilgili algısı bozulmuştur Olayları ve kişileri olduğundan farklı görür ve yorumlarlar Kendisine yönelik düşmanlık yapıldığını düşünebilirler İnsanların kendi düşüncelerini etkilediklerini ileri sürebilirler Yakınları ve sevdikleri tarafından ihanete uğradığını düşünebilirler İnsanüstü ya da dini özelliklere sahip olduğunu düşünebilirler

NEGATİF BELİRTİLER Katatonik stupor İstem kaybı Apati normal amaçlara yönelim için ilgi ve enerji azlığı bir eylemi başlatamama ve devam ettirememe dikkat azlığı Künt ya da sığ duygulanım Konuşma fakirliği Zevk alamama Kendine bakamama Sosyal geri çekilme kendi fikir ve fantazileriyle daha çok meşgul olma Katatonik stupor çevreye tepki vermeme uzun bir süre hareketsiz ve sessiz kalma

DEZORGANİZASYON düşünce akışında bozukluk dağınık davranışlar uygunsuz duygulanım

ŞİZOFRENİDE POZİTİF BELİRTİLER NEGATİF BELİRTİLER BİLİŞSEL SORUNLAR DUYGULANIM BOZUKLUKLARI

PROGNOZ İYİ SEYİR Orta yaşlar Hastalığın stres etkeni ile başlaması Orta, yüksek ekonomik düzey Hastalık başlamadan önce iyi işlev görme Katatonik ve paranoid tip Olumsuz sosyal etkenlerin olmaması Ailede affektif bozukluk öyküsü Ailede duygu dışavurumunun düşük olması Beyin görüntülemede normal görüntü

KÖTÜ SEYİR Erken ve sinsi başlangıç, yavaş seyir Çocukluktan itibaren sosyal yaşama uyum sağlamada güçlük Düşük işlevsellik Ailede şizofreni öyküsü Negatif belirtiler, obsesif kompulsif belirtiler Beyin görüntülemesinde genişlemiş ventriküller, atrofik beyin Düşük sosyoekonomik düzey Ailede yüksek duygu dışa vurumu Sık hastaneye yatış Psikotik saldırganlık

ŞİZOFRENİ TİPLERİ Paranoid Tip; Düşünce içeriğindeki bozukluklar (hezeyanlar, sanrılar) abloya hakimdir. Sıklıkla halüsinasyonlar görülür. Genellikle 30’lu yaşların başında ortaya çıkar, şüphecidirler, çabuk irrite olurlar, öfkelidirler, sert ve saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Hastalıklarını kabul etmezler, semptomlarını saklarlar, sansasyonel ve trajik adli suçlar işleyebilirler.

Hebefrenik (dezorganize) Tip; pozitif belirtiler ön plandadır Hebefrenik (dezorganize) Tip; pozitif belirtiler ön plandadır. Genç yaşta, birdenbire gürültülü başlayabilirler. Düşüncenin akışında, assosiyasyonlarda bozukluklar, sistemsiz hezeyanlar, bloklar verbal stereotipiler görülebilir. Regresyonda olabilir ve hareketleri acaip, tutarsız ve aşırıdır.

Katatonik Tip; Hareket bozuklukları görülür. Kişi belli bir pozisyonda uzun süre kalabilir, çevre ile ilişkisi yok gibidir. Stupor, mutizm zaman zaman eksitasyon halleri vardır. Hasta negativisttir, yemez, içmez, uyaranlara cevap vermez ve yatağında uzun süre kala- bilir. Tonusta artma vardır.

Undiferansiye(ayrışmamış)Tip; Bu tipte belirtiler karışıktır. Şizofreni belirtileri net bir şekilde hiçbir tipe uymaz. Davranış düşünce ve duygulardaki bozukluklar dezorganizedir.

Residüel Tip; Daha önce bir atak geçiren vak’alarda geriye kalan silik şizofrenik belirtilerin devam ettiği görülmektedir. Bu bulgular negatif belirtiler şeklindedir. Affektte düzleşme, küntlük, indifere (ilgisizlik), ve otizm gibi belirtiler görülür.

Basit şizofreni; ICD- 10’da sınıflandırılmaya alınmıştır ve negatif belirtilerin ön planda olduğu, sinsi başlayan ilgi kaybı, düşüncede fakirleşme,sorumsuzluk gibi belirtiler taşımaktadır. Basit şizofrenide epizodlar görülmez kronik ve seyir gösterir.

Postpsikotik depresyon; Şizofrenik bir atakan sonra hastanın ciddi bir depresyona girmesidir. Genellikle antipsikotik bir tedaviden sonra görülür. Sıkıntı huzursuzluk, anhedonia, anksiyete, uyku bozukluğu gibi belirtilere rastlanılır.

Tedavi 1-Akut psikotik semptomlar 2-İlaca dirençli semptomlar 3-Relapsı önlemek 4-Depresif semptomlarla birlikte olanlar 5-Psikososyal tedavi ve rehabilitasyon

Kaynaklar 1. Prof. Dr. Ruhi Yavuz /Şizofreni TÜRKİYE’DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 •Mart 2008 S:49-58 2. Prof Dr. Mesut Çetin/Şizofreniye Bakış 3. Prof. Dr. Süheyla Ünal

VAKA