SU ÜRÜNLERİNE GİRİŞ Su Ürünleri: Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan balık, istakoz vb su canlılarının üretilmesi, korunması, avlanması ve değerlendirilmesi ile uğraşan bir bilim dalıdır.
Balık: Yalnız su içerisinde yaşayan, solunum için gerekli oksijeni solungaçları yardımı ile sudan alan, yumurtlamayla üreyen, derisi çoğunlukla pullarla örtülü, genellikle hava kesesi bulunan, kalpleri iki gözlü, omurgalı ve poikiloterm (soğukkanlı) canlılardır. Poikiloterm : Soğukkanlı Anatomi: Canlı varlığı oluşturan, çıplak gözle görülebilen (makroskobik) organların doğal yapısı, büyüklüğü ve çevresiyle bağlantılarını morfolojik yönden tanımlanmasıdır. Herhangi bir canlı türünün veya ait olduğu grubun adıyla anılır. Örneğin, İnsan anatomisi, Kurbağa anatomisi, balık anatomisi gibi adlandırılabilir.
Anteriör: Baş taraf. Bir nesnenin veya canlının baş tarafı ya da ön kısmına denir. Posteriör : Arka taraf anlamına gelir. Dorsal : Sırt taraf anlamına gelir. Lateral : Yan taraf anlamına gelir. Median : Orta kısımlar ve civar anlamına gelir. Ventral : Karın kısmı ve civarı anlamına gelir. Dordo-ventral : Sırt ve karın istikametinde demektir. Vertikal: Dikey, dikine Horizontal : Yatay
Morfoloji: Bir nesnenin biçimiyle ilgili özelliklerinin değerlendirilmesini anlatan bir terimdir Bu, dış görünüş ile ilgili olabileceği gibi, o nesnenin belli koşullar altındaki görünüşü ile de ilgili olabilir.
Plankton, Suda bulunan, hareket yeteneği akıntıya bağımlı olan bitkisel ve hayvansal canlılara verilen genel isimdir. Genellikle mikroskobik boyutta ve tek hücreli oldukları varsayılsa da, denizanaları veya kopmuş yosunlar da okyanusbilimciler tarafından plankton olarak tanımlanır. Bitkisel planktonlara fitoplankton, hayvansal olanlarına ise zooplankton adı verilir. Göllerde, denizlerde ve akarsularda, hatta belirli şartlar altında buzullarda bulunabilirler.
Formes : Sistematikte ismin sonuna geldiğinde o ismin “takım” olduğunu ifade eder. Örnek: Cypriniformes : Sazan balıkları takımıni ifade eder. idea: Sistematikde ismin sonuna geldiğinde o ismin “aile” olduğunu ifade eder. Örnek: Cyprinidae : Sazan ailesi
Bentik : Deniz ve göl ortamında kıyı çizgisinden başlayarak göl veya denizlerin en derin bölgesine kadar olan tüm dipleri içeren bölgedir. Bu bölgelerde yaşayan canlılara bentik canlılar deniri . Bentoz (Benthoz) : Bentik zonda (bölgede) yaşayan canlılara denir Limnoloji: Tatlı suların (iç suların) fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceleyen bilim dalı. İstihsal : Ürünün tüketiciye aktarılan kısmına denir.
Membran: Zar, hücre zarı. Pisces: Balıklar Maksilla: Üst çene kemiği Mandibula: Alt çene kemiği Sinüs: Organların ya da dokuların arasındaki boşluk yada herhangi bir boşluk. Segment: Bölüm, parça Predatör: Besin olarak diğer canlıları avlayıp yakalayarak beslenen herhangi bir canlı için kullanılan terimdir. Periton: Karın zarı
Balıklarda iskelet: Balıklarda iskelet dış ve iç olmak üzere ikiye ayrılır. Dış iskelet gövdenin dış yüzeyinde yer alan yüzgeçler, deri, pullardır. İç iskelet ise kafatası, omurga, yüzgeç iskeletidir.
Kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) Kemikli balıklar (Osteichthyes) olarak ikiye ayrılırlar. Bunlar gibi diğer iki grubu
DERİ: Gövdeyi tümüyle örter. Yapısı kemikli balıkların hepsinde aynıdır. Görevi gövdeyi dış etkilere karşı korumaktır. Derinin mikroskopik yapısı esas olarak iki tabakadan oluşur Epidermis (üst deri): Çok katlı yassı epitel dokusundan yapılmıştır.Epidermis katında kan damarları bulunmaz.Bu katta mukus dediğimiz sümüksü maddeyi salgılayan kadeh hüreleri*(cellula caliciformis) vardır. Balılarda mukus salgınsın oluşturduğu koku kendilerine özgü kokulardır.Epidermiste mukus benzerinden deriye rengini veren renk maddeleri taşıyan hücrelerde vardır. Dermis (asıl deri): Cutis’te denir. Derinin bu bölümlerinde bağ doku, kan ve lenf damarları, sinirler renk maddeleri, yağ maddeleri ve deriye ait duyu organları bulunur. Deri iskeleti olarak ta adlandırılan pul, kemikçik ve dişler bu tabakadan yani alt deriden (dermis) kökenlerini alırlar.
Agnatha: Çenesiz balıklar
Gnathostomata: Çeneli balıklari
Tür: Ana özellikler yönünden birbirlerine olağanüstü benzerlik gösteren ve kendi aralarında döllenerek verimli ya da üreyimli bireyler oluşturan topluluğa tür denir. Alttür: türler arasında en az bir özellikçe fark ederek geniş coğrafik yörelerde yayılan, ya da yetişme yeri koşulları bakımından bir özellikçe ayrılan taksonlardır. Bu tanımlamaya göre alttür, coğrafik alttür ve ekolojik alttür olarak ikiye ayrılır. Varyete: türün yayılış alanı içersinde bulunan ve en az bir özellikçe birbirlerinden ayrılan taksonlardır. Taksonomi: sınıflandırma, sınıf
Habitat, bir organizmanın yaşadığı ve geliştiği yer Habitat, bir organizmanın yaşadığı ve geliştiği yer. Bu yer, fiziksel bir bölge, yeryüzünün özel bir parçası, hava, toprak ya da su olabilir. Habitat, bir okyanus ya da bir çayırlık kadar büyük olabileceği gibi, çürümüş bir ağaç kütüğünün altı ya da bir böceğin bağırsağı kadar küçük de olabilir. Bununla beraber, her zaman tanımlanabilen ve fiziksel olarak sınırlı bir bölgedir. Birden fazla hayvan ya da bitki özel bir habitatta yaşayabilir. populasyon nedir Populasyon Belli bir bölgede belli bir zaman içinde yaşayan ve karşılıklı ilişkiler içinde bulunan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluklara denir. Populasyon biyolojik bir birikimdir. Aynı atadan gelen Aynı özellikleri olan doğal ortamda çiftleşebilen verimli yavruları olan bireylerin oluşmasıyla tür meydana gelir. Aynı tür canlılar bir araya gelerek de populasyonu oluştururlar örneğin Gölbaşındaki kızılçamlar ,Doğu Karadenizdeki hamsiler, Karadenizdeki insanlar. Bir türe ait bireyler farklı bölgelerde farklı populasyonlar meydana getirebilir
Etçiller (Karnivorlar) : Daha çok hayvansal besinlerle beslenirler Etçiller (Karnivorlar) : Daha çok hayvansal besinlerle beslenirler. Aslan, kedi, kurt bu gruba örnek verilebilir. Otçullar (Herbivorlar) : Daha çok bitkisel kaynaklı besinlerle beslenirler. Keçi, Koyun, İnek, Kaplumbağa, Kirpi bu gruba örnek verilebilir. Bu hayvanların diş yapıları ve sindirim sistemleri selülozu sindirecek şekilde özelleşmiştir. Etçil ve Otçullar (Omnivorlar) : Hem bitkisel hemde hayvansal kaynaklı besinlerle beslenirler. İnsan, bazı balıklar, bazı kuşlar bu gruba girer. Dişleri hem parçalayıcı, hem kesici olarak bulunur. Simbiyoz (Birlikte) Yaşam: Bu gruptaki canlılar birbirleri üzerinde veya içinde yaşarlar. Bazı birlikler zararlı, bazıları faydalıdır.
Kommensalizm: Zararsız bir birliktir Kommensalizm: Zararsız bir birliktir. Beraber yaşayan canlılardan biri fayda elde ederken diğerinin faydası veya zararı yoktur. İnsanların ağız ve bağırsak bölgelerinde yaşayan bazı bakteriler bu şekildedir. Köpek balıkları ile onların karın bölgelerine tutunarak yaşayan Echeneis balıkları da buna örnektir. Bu balıklar köpek balığının parçaladığı besinleri kullanırken köpek balığına fayda veya zarar vermezler. Mutualizm: Karşılıklı fayda esasına dayalı bir yaşam birliğidir. Likenler mantarlarla, alglerin (su yosunları) oluşturduğu bir mutualist yaşam örneğidir. Mantar, su yosununa CO2 ve H2O verirken, bunun karşılığında O2 ve besin alır.
Parazitlik : Beraber yaşayan iki canlıdan biri fayda görür Parazitlik : Beraber yaşayan iki canlıdan biri fayda görür. Bu esnada faydalandığı canlıya zarar verir. Bu yüzden bu birliklere zararlı birlikler denir. İki canlı ayrılacak olursa, fayda gören bu faydayı kaybettiği için yaşamını yitirebilir. Parazitlik Çeşitleri: Parazitler canlının dış kısmına yerleşmişse bunlara ektoparazit (dış parazit) denir. Bunların sindirim sistemleri vardır. Örneğin, keneler, bitler, pireler v.b. Parazitler canlının iç kısmına yerleşmişse bunlara Endoparazit (İç parazit) denir. Saprofit (Çürükçül) Yaşam : Bu gruptaki canlılarda sindirim sistemi tam gelişmemiştir. Bu yüzden besinlerini bulundukları ortamlardan “yarı sindirilmiş sıvılar” olarak alırlar. Bazıları salgıladıkları enzimlerle hem kendi besinlerini kısmen sindirmiş olurlar, hem de organik artıkları parçalayarak ölmüş bitki ve hayvan artıklarını ortadan kaldırırlar. Bu sayede tabiattaki madde devri'ne önemli katkıda bulunmuş olurlar.
. EKOLOJİK KAVRAMLAR Ekoloji: Organizma ile ortam arasındaki mevcut karşılıklı ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Ekosistem: Ekosistem canlı ve cansız çevrenin tamamıdır. Ekosistemi de abiotik faktörler (toprak, su, hava, iklim gibi cansız faktörler) ve biyotik (üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar) faktörler olmak üzere iki faktör oluşturur
Biyosfer (Ekosfer) : Okyanusların 1000 metre derinliğine kadar ve deniz seviyesinden 6 bin m yüksekliğe kadar uzanan, canlıların yaşayabildiği alandır. Kısaca hava, toprak ve sulardan oluşan canlı küredir. Ekosistemlerin kesişme noktaları birden fazla iklime ait özellikler gösterir. Normal bir ekosistemden daha çok tür çeşidi barındıran bu geçiş bölgelerine ekoton denir. Bir bölgede yaşayan hayvanların tamamına fauna, bitkilerin tamamına da flora denir. Canlıların üzerinde yaşadığı ve hayatın devamı için gerekli kaynakları içeren büyük bölgelere biyotop denir. Biyosferdeki yaşama birlikleri, Komünite'ler ve Ekosistemler'dir. Belli bir alanda yaşayan bütün populasyonlar komüniteyi oluşturur. Bu populasyonlar cansız ortamla (fiziki çevreyle) beraber ekosistemleri meydana getirir.
Yaşama birlikleri kara ve su ekosistemleri olmak üzere ikiye ayrılır Yaşama birlikleri kara ve su ekosistemleri olmak üzere ikiye ayrılır. Komünite'deki bazı türler fert sayıları ve faaliyetleri bakımından daha belirgindirler. Böyle türlere baskın türler denir. Karalarda ışığı seven bitkiler en baskın türlerdir. Bu baskın türlerden dolayı, çam ormanı, ardıç ormanı gibi isimlendirmeler yapılır. Su ekosisteminde ise belirli baskın tür yoktur. Baskın türler çevre şartlarının etkisiyle yerini başka türlere bırakabilir. Buna da süksesyon denir.
Ekosistem'ler tabiattaki olayların meydana geldiği küçültülmüş birer model'dirler. Bir yaşama birliği olan ekosistemde üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar olmak üzere üç canlı grubu bulunmalıdır. Üreticileri, fotosentetik ve kemosentetik canlılar oluşturur. Tüketicileri ise en çok etçil ve otçullar oluşturur. Ayrıştırıcılar ise saprofit bakteri ve mantarlardan meydana gelir.
Ototrof Canlılar Fotosentez yapanlar (Fotoototroflar) ve kemosentez yapanlar (Kemoototroflar) olarak iki grupta toplanabilir. Fotosentez Yapanlar : Yeşil bitkiler, bazı bakteriler, mavi-yeşil alg'ler ve bazı tek hücreliler tarafından klorofillerde gerçekleştirilir. b. Kemosentez Yapanlar : Işık enerjisi kullanılmaz. Sadece bazı bakteri türleri tarafından gerçekleştirilir. Klorofil ve kloroplastları yoktur. Kimyasal enerjiyi kullanarak CO2 ve H2O yu birleştirerek organik besin yaparlar.
Mutasyon: Kromozomlarda ve kromozomlar üzerindeki genlerde meydana gelen değişikliğe “mutasyon” adı verilir. Mutasyonlar tâbii şartlarda meydana gelebileceği gibi, suni olarak deneylerle de hasıl edilebilir. Bunda sıcaklık, kimyevi maddeler, X ve kozmik ışınlar rol oynar
Patoloji: Hastalıkların esas yapısını kapsamına alan, hastalık süresince organizmanın doku, organ ve sıvılarında şekillenen morfolojik ve fonksiyonel değişiklikleri inceleyen bilim dalıdır. Lezyon: Organizmada hastalık yapan etkenlere karşı gelişen reaksiyon ile ilgili olarak dokularda ve hücrelerde oluşan morfolojik yada fonksiyonel değişiklikler olarak tanımlanır. Prognoz: Hastalığın nasıl bir gidiş göstereceği ve nasıl sonuçlanacağının ifadesidir. Nekroz: Canlı organizmada doku ve hücrenin yersel olarak aniden ölmelerine nekroz denir.