SORUMLULUK VE GÖREV BİLİNCİ Görev, mutlaka yapılması gereken iştir. Görev adamı ise verilen işi benimseyerek ve önem vererek, en iyi şekilde yapan kimsedir. Onları tanır, bilir, hissedersiniz. Ya da hava gibi, su gibi her zaman etrafınızdadırlar, onları ancak yokluklarında farkedersiniz.
Onlar varken her şey yolundadır, olmadıklarında ise yerlerini dolduramazsınız. “Kim var?” diye seslenilince, sağına soluna bakmadan “ben varım” diyebilen insanlardır. “Benim olmadığım yerde kimse yoktur” bilincine sahip insanlardır. Şikâyet etmek ve söylenmek yerine, harekete geçen insanlardır.
Her şeyi bildiğini iddia etmek yerine, bildiklerini uygulayan insanlardır. Görev ve sorumluluk bilinci elbette küçük yaşlarda kazanılır. Görev ve sorumluluk açısından önce başkalarını değil, kendimizi değerlendirmeliyiz.
Bize verilen ya da üstlendiğimiz görevleri ne ölçüde yerine getiriyoruz? Görev ve sorumluluklarımızı hatırlatanlara nasıl tepki gösteriyoruz? Örnek insanlar toplumda görev ve sorumluluklarını yerine getiren insanlardır. Büyük zaferlerin, buluşların, eserlerin üzerinde onların imzaları vardır.
Büyük acıların, felaketlerin arkasında ise görev ve sorumlulukların ihmali yatar. Görevini yerine getirmeyen bir öğrenci nasıl başarılı olur? Görevini ihmal eden bir doktor hastasını nasıl tedavi eder? Görevini yerine getirmeyen bir asker yenilginin hesabını nasıl verir?
Uhud Savaşında okçuların yerlerini terk etmesi ne büyük acılara sebep olmuştu! Görevi ihmal, bir hata, bir suçtur. Sorumluluklarımızı yerine getirmemek de… Sorumluluk, görevlerimizin ve davranışlarımızın farkında olmaktır. Sorumluluk, davranışlarımızın hesabını vermeyi ve sonuçlarına katlanmayı kabul etmektir.
Sorumluluk, görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirmeye çaba harcamaktır. Sorumluluk; hassasiyettir, ciddiyettir, ilgilenmektir, dert edinmek ve özen göstermektir. Sorumluluk, görev aşkıdır. Sorumsuzluk ise, ciddiyetsizliktir, ilgisizliktir, duyarsızlıktır, ihmaldir, özensizliktir.
Sorumsuz insanların hayatlarında düzene, disipline ve başarıya rastlanmaz. İnsan olmak büyük bir sorumluluktur. Müslüman olmak ise daha büyük bir sorumluluktur. Bu yüzden yapacağımız her işte, söyleyeceğimiz her sözde dikkatli olmalıyız
Kendimize, ailemize, çevremize, toplumumuza ve en önemlisi Allah’a karşı sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız. Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız. Peygamberlere de elbette soracağız. (A’râf 6)
Başarı ve Başarısızlık Başarılı insan daima çözümün bir parçasıdır, başarısız insan ise sorunun bir parçasıdır Başarılı insanın her zaman bir programı, başarısız insanın ise her zaman bir mazereti vardır. Başarılı insan ‘işine yardım edeyim’ der, başarısız insan ‘bu benim işim değil’ der.
Başarılı insan her soruna bir çözüm bulur, başarısız insan her çözümde bir sorun görür. Başarılı insan en olumsuz durumda bile çıkış noktası görür, başarısız insan en olumlu durumda bir engel bulur. Başarılı insan ‘zor olabilir ama imkansız değil’ der, başarısız insan ‘mümkün olabilir ama çok zor’ der.
Yeteri kadar nedeniniz varsa, her şeyi yapabilirsiniz. İstemek, "istiyorum" demek değil, harekete geçmektir. MUSAB