Fotoelektrik Etki fotoelektron

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
MSGSÜ Felsefe Bölümü 14 Mayıs 2013 Cemsinan Deliduman
Advertisements

ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler;
MADDENİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ
Her bir kimyasal element, atom çekirdeği içerisindeki proton sayıları veya atom numarası (Z) ile karakterize edilir. Verilen bir elementin tüm atomlarında.
Hazırlayan:Selma Kayaköy
PARÇACIK KİNEMATİĞİ-I
NÜKLEER SİLAHLANMAYA HAYIR
Elektromagnetik Radyasyon (Işıma)
ENERJİ, ENERJİ GEÇİŞİ VE GENEL ENERJİ ANALİZİ
Hazırlayanlar Murat Kaya Emel Yıldırım Fevzullah Kurt
Dalton Atom Modeli. Thomson Atom Modeli. Rutherford Atom Modeli. Bohr Atom Modeli.
Bohr Atom Modeli.
Bu slayt, tarafından hazırlanmıştır.
ATOM TEORİLERİ.
Konu:4 Atomun Kuantum Modeli
ATOM MODELLERİ HAZIRLAYANLAR : ERDOGAN YILMAZ TACETTİN ŞIHMAN
Atom Teorileri.
Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir.
ATOMUN YAPISI.
Elektromanyetik Işıma
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ(İ.Ö)
FEN MADDENİN TEKNOLOJİ MADDENİN YAPI TAŞLARI ATOMLAR TANECİKLİ YAPISI.
Bohr Atom Teoremi Hipotezine göre; elektronlar sadece belli enerji seviyelerinde bulunabilirler. Her bir düzey çekirdek etrafında belli bir uzaklıkta bulunan.
Konu:4 Atomun Kuantum Modeli
Kuantum Mekaniği.
Maddenin Tanecikli Yapısı
Atom Modelleri Thomson Modeli Rutherford Modeli Bohr Modeli
Elektrik-Elektronik Mühendisliği için Malzeme Bilgisi
MODERN ATOM MODELİ İstanbul Atatürk Fen Lisesi
Kuantum Mekaniğinin Tarihçesi
Atom ve Yapısı.
ATOM MODELLERİ.
Işığın Tanecik Özelliği
Elektromanyetik Işının (Foton) Madde İle Reaksiyonu Ders:Gamma-devam
ATOM MODELLERİ DALTON ATOM MODELİ THOMSON ATOM MODELİ
Büşra Özdemir.
ATOMUN YAPISI.
ATOM MODELLERİ MODERN ATOM MODELİ İSTANBUL ATATÜRK FEN LİSESİ.
ATOMUN YAPISI.
Atomun Yapısı.
Kuantum Mekaniği.
ATOM MODELİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Atomun Yapısı ATOM MODELLERİ.
DİLAN YILDIZ KİMYA BÖLÜMÜ
Maddenin Tanecikli Yapısı
Bohr modeli Niels Hanrik Bohr 1911 yılında kendinden önceki Rutherforth Atom Modeli’nden yararlanarak yeni bir atom modeli fikrini öne sürdü. Bohr atom.
Maddenin yapısı ve özellikleri
ATOM.
ATOMUN YAPISI.
ATOMUN YAPISI.
YENİLEVENT ANADOLU LİSESİ
ATOM VE KURAMLARI.
KİMYA -ATOM MODELLERİ-.
GENEL KİMYA DOÇ. DR. AŞKIN KİRAZ
Bölüm 5 Atom Enerjisinin Kuantalanması
ATOM VE YAPISI. Etrafımızdaki bütün maddeler atomlardan oluşmuştur. Atom sözcüğünün ilk ortaya çıkışı yüzyıllar öncesine uzanmaktadır. Democritus adlı.
ATOM MODELLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ. ATOMUN YAPISI Hadi kullanacağımız şekli tanıyalım… İlk sayfa döner. İleri Film gösterimi şeklinde sunar. Geri Son.
Atom Molekül Dersi (Kerem Cankoçak) Bu belgeler ders notları olarak değil, Atom Molekül Ders konularının bir kısmına yardımcı olacak materyeller olarak.
Avusturyalı Fizikçi Erwin Schrödinger, de Broglie dalga denkleminin zamana ve uzaya bağlı fonksiyonunu üst düzeyde matematik denklemi hâline getirmiştir.
KİMYA Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi M. Utkucan isenlik.
Atom Modelleri ve Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi
ATOMUN YAPISI.
ATOMUN YAPISI ..
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
7.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ KİMYA KONULARI
Sunum transkripti:

Fotoelektrik Etki fotoelektron Yüksek enerjili bir elektro-manyetik ışımanın madde tarafından soğurulması sonucu o maddeden elektron koparılması olayına fotoelektrik etki kopan elektrona fotoelektron denir. Einstein burada Planck’ın osilatörlerin belli enerjilerde ışıma yaptıkları hipotezini bir derece daha ileriyi götürerek, ışığın tanecikli olduğunu varsayımını yaparak fotoelektrik olayını açıklamıştır ve Enerjinin Korunumu Kanununu kullanarak fotoelektrik etki olayını açıklayan bir eşitlik elde etmiştir. Einstein fotoelektrik etki ve kuramsal fizik alanındaki çalışmalarından dolayı 1921 de Nobel ödülü almıştır.

Fotoelektrik Etki deneyinin Sonuçları Ek (kinetik Enerji) I (Işık Siddeti) Fotoelektronların kinetik enerjileri ışık şiddetinden bağımsızdır. I (Işık Siddeti) i(Akım Şiddeti) Işık şiddeti artıkça yüzeyden kopan fotoelektronların sayısı artar. (Frekans) Ek (kinetik Enerji) Gelen ışığın frekansı yani enerjisi arttıkça kopan fotoelektronlarda kinetik enerjileri artar.

Fotoelektrik Etki deneyinin Sonuçları (Frekans) Ek (kinetik Enerji) Ek (kinetik Enerji) I (Işık Siddeti) Klasik elektromanyetik teoriye göre; ışığın enerjisi şiddeti ile orantılıdır. Bu nedenle, fotoelektronların kinetik enerjileri ışık şiddeti ile artmalıdır. Yani, klasik elektromanyetik teori bu grafiği açıklayamamaktadır. Klasik elektromanyetik teoriye göre; ışığın frekansı ne olursa olsun belli bir süre sonra yüzeyden elektron kopara-bilmelidir. Oysa, fotoelektrik etki deneyinin sonuçları yalnızca belli frekansın üzerindeki ışımanın yüzeyden elektron koparabileceğini göstermektedir.

Einstein Varsayımları Eşitliği ve Fotoelektrik Etki Sonuçları Işığın enerji paketleri halinde yayıldığı Bu paketlerin enerjisinin hn olduğu ve ışığın dalga özelliği yanında sahip olduğu tanecik özelliği vardır. Enerjisi hn olan bu enerji paketlerine foton denir. Einstein, Planck’ın hipotezini bir derece daha ileri götürmüş ve ışığın taneciklerden oluştuğu varsayımını yapmıştır. Fotoelektrik etki için Enerjinin Korumu Kanununu kullanarak aşağıdaki eşitliği elde etmiştir. Elektronu koparmak için gereken eşik enerjisi (iş fonksiyonu) Elektronun kinetik Enerjisi Gelen fotonun enerjisi

Durdurucu Potansiyel: Üreteç fotoelektrik etki deneyindeki devreye akım geçişini engelleyecek yönde bağlandığında, akımın sıfır olduğu potansiyele denir. V0 ile gösterilir . Bir başka deyişle, fotoelektronların kinetik enerjilerine eşit voltajdır. elektron yükü Eğer frekansa karşılık durdurucu potansiyel grafiği çizilirse: Bu grafikten Planck sabitinin değeri ve eşik enerjisi bulunabilir.

İş fonksiyonu, W, her madde için farklıdır ve fotoelektronların kinetik enerjilerinin sıfır olduğu andaki frekans olan eşik frekansı, n0 ile doğru orantılıdır. Eşik frekansı Fotoelektrik etki deneyinde fotoelektronların kinetik enerjilerinin bulunuşu Eşik dalga boyu

Rutherford Saçılım Deneyi ve Atom Modelleri Rutherford saçınım deneyine geçmeden önce Thomson Atom Modelinden bahsedelim. Bu model elektron ve protonların keşfinden sonra ileri sürülmüştür. Bu modele göre pozitif yükler düzenli dağılarak pozitif yüklü küreyi oluşturarak elektron bu küre içerisine gelişigüzel dağılmıştır. Atom çapının yaklaşık olarak 10-8 cm olduğu bulunmuştur. Önemli Not: Alfa taneciklerin keşfedilmesiyle Rutherford deneyine kadar bu model geçerli olarak kabul edilmiştir.

Rutherford Saçılım Deneyi ve Atom Modelleri Rutherford ince altın bir levha üzerine alfa tanecikleri göndererek saçılımlarını gözledi Thomson atom modeline göre alfa tanecikleri saçılımlarının oldukça küçük açılarda olması gerekiyordu Aslında beklendiği çoğu küçük açılarla saptılar fakat az sayıda tanecik ya çok büyük açılarla saçılmış ya da gönderildikleri doğrultuda geri gönderilmişti.

Bu az sayıdaki taneciklerin hareketi Thomson atom modeline göre açıklanamazdı. Bu denli büyük açıklarla geri dönen alfa tanecikleri ancak kendilerinden çok büyük ve pozitif yüklü bir şeye çarpmış olmalıydılar. Böylece Rutherford Atom Modeli de denilen çekirdek modelini ortaya atmış oldu. Bu modele göre pozitif yükler yoğunlaşmış olarak atomun merkezinde yer alırken elektronlar çekirdek etrafında dolaşır. Bu tamamen klasik fiziğe aykırıdır. Önemli Not: Rutherford atom modelinde atom çekirdeği o kadar yoğundur ki çekirdeği parçalamak için inanlımız büyüklükte bir kuvvet gereklidir.

PS: 1900 yıllarda yaşamış birçok bilimadamı (Einstein Bohr Rutherforld De Brogli vs.. ) birbirlerinin yaptığı çalışmalardan etkilenmiş ve fiziğin gelişmesine katkıda bulunmuslardır Klasik Fizik Teorilerinin Rutherford Atom Modelini Açıklamadaki Yetersizlikleri Rutherford atom modeli klasik elektromanyetik teori göre yanlıştır. Çünkü, Elektron çekirdek etrafındaki ivmeli hareketi sırasında yapar ışıma yapar. Bu ışıma elektronun enerji kaybetmesine neden olur ve elektron çekirdek etrafında daha küçük bir yörüngede döner. Sürekli enerji kaybeden elektronun gittikçe yavaşlayıp sonunda çekirdeğe düşmesi gerekir. Elektron ile çekirdek arasındaki mesafe her değeri alabileceğinden aynı atom farklı büyüklerde olabilir. Elektronun çekirdeğe uzaklığı her değeri alacağından atomik spektrumların sürekli olması gerekir. “Planetary Model” Gezen ve yıldızlara benzer Rutherford atom modeli saçılım deneyini mükemmel bir biçimde açıklamaktadır. Tamamen yanlış olamaz bazı eksikleri vardır. Oysa, klasik fizik kuralları atom-altı düzeydeki olayları açıklamada yetersiz kalmaktadır. Atom-altı taneciklerin davranışlarını açıklayan YENİ bir teoriye ihtiyaç vardır

PS: 1900 yıllarda yaşamış birçok bilimadamı (Einstein Bohr Rutherforld De Brogli vs.. ) birbirlerinin yaptığı çalışmalardan etkilenmiş ve fiziğin gelişmesine katkıda bulunmuslardır Bohr Atom Modeli Neils BOHR (1885-1962) Bohr, Rutherford atom modelini temel aldı ve onu bir adım daha ileri götürerek elektronların klasik teorinin öngördüğü üzere sonsuz sayıda yörünge değil de ancak belirli yörüngelerde hareket edebileceğini ve bu hareketlerinde ışıma yapmadığını kabul etti. Böylece tek elektronlu yapılar için elektronun çekirdek etrafındaki hareketlerini ve atomik spektrumların süreksizliğini açıkladı.

1900 yıllarda yaşamış birçok bilim adamı birbirlerinin yaptığı çalışmalardan etkilenmiş ve bilimin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.

Bohr’un Varsayımları Bohr, hidrojen atomuna enerjinin kesikli olması kuramını uygulayarak çeşitli varsayımlar ileri sürdü. Bir atomdaki elektronlar ancak belirli bir enerjiye sahiptir ve dönüyor olsalar bile ışıma yapmazlar. (Klasik elektromanyetik teoriye aykırı) Radyasyon yayılması ya da soğurulması elektron bir enerji düzeyinden diğerine geçerken olur. Bu enerji düzeyleri arasındaki fark, DE, ile yayılan ya da soğurulan radyasyonun frekansı arasında aşağıdaki gibi bir bağıntı vardır.

Bohr’un Varsayımları Elektronlar enerji düzeyinde dairesel hareket eder. Elektronun bulunabileceği enerji düzeyleri açısal momentumun Dirac sabitinin tam katı olduğu değerler olmalıdır. Dirac sabiti Bu varsayımlara ait hidrojen türünde bir atom (tek elektron içeren atom) için olası enerji düzeylerini ve atomu yarıçapını hesaplarsak;

Bohr Yarıçapının hesaplanması FC FM v Elektron kararlı yörüngelerde döndüğüne göre, (+) yüklü çekirdek ile (-) yüklü elektron arasındaki çekimden oluşan Coulomb kuvvetinin, merkezcil kuvvet tarafından dengelenmesi gerekir. (q1=Ze çekirdeğinin yükü q2=e elektronun yükü olmak üzere) Merkezcil kuvvet Çizgisel hız Açısal hız Merkezcil ivme Newton’un II. yasası Hesaplarda çekirdeğin kütlesi elektron kütlesinden daha fazla olduğu için elektron kütlesi kullanılacaktır. Coulomb kuvveti Coulomb sabiti Çekirdek yükü Elektronun yükü

Bohr Yarıçapının hesaplanması FC FM v Bohr Yarıçapı (1) Açısal momentum dirac sabitinin tam katları olduğuna göre (2) n = 1,2,3,… (1) ve (2) den n = 1,2,3,…

Hidrojen Atomunun Enerjisi Potansiyel Enerji: Kinetik Enerji Ve eşitlik(2)den Toplam enerji Yarıçap eşitliğini yerine koyarsak n = 1,2,3,…

Atomik Birimler Özellikle, elektron, atom ve molekül gibi yapılarla ilgili hesaplar yapıldığında atomik fizik, kuantum fiziği ya da kuantum kimyasında kullanılan elverişli birim sistemine atomik birim sistemi denir. Tabloda verilen değerler işlem kolaylığı ve denklemlerin sadeleştirilmesi için 1’e eşitlenmiştir.

Hidrojen-türü Atomların Enerji Eşitliği H-atomunun enerjisi atomik birimlerde (a.u. ya da Hartree) aşağıdaki şekilde verilir. Diğer Birimler Enerji eşitlikleri

Elektronun 2 enerji düzeyi arasındaki soğurulacak ya da yayılacak enerji. Hidrojen atomun Z=1 yayabileceği yada soğurabileceği elektrom manyetik dalgaların frekansları aşağıdaki eşitlikten bulunabilir.

Atomun yapısı ile ilgili tartışmalar sürerken, spektroskopi ile ilgili pek çok çalışma da yapılmaktaydı. Bunlara ilişkin tarihsel sürecin bazı önemli aşamaları şunlardır: 1752’de Thomas Melvill farklı gazların ateşe tutulduklarında farklı renklerde ışımalar yaptıklarını buldu (Alev testi). 1860’da Kirchoff ve Bunsen o zamana kadar gözlenmemiş yeni spektral çizgiler sayesinde Cs ve Rb atomlarını keşfetti. 1885’te Balmer hidrojen spektrumundaki çizgilerin frekansları ile 1/n2 ‘nin değişiminin doğrusal olduğunu gösterdi. 1890’da Rydberg, Balmer’in bulduğu eşitliği genişleterek spektrumun tüm frekanslarını hesaplanabileceğini gösterdi. Alev testi Hidrojen spektrumu

Balmer ve Rydberg Serileri J. Balmer (1885) H atomunun spektrumundaki çizgilerin frekanslarına uyan aşağıdaki bağıntıyı vermiştir n = 3, 4, 5,.... Rydberg, Balmer modelini bütün spektrum bölgeleri için geliştirmiştir. Hidrojen atomun tüm spektrumların dalga sayısı bu eşitlikten hesaplanabilir.

Hidrojen Atomu Spektrumu Serileri

Bohr Modeli, klasik ve kuantum modelleri arasında “köprü” oluşturur. Başarıları: 1. H ve H-benzeri (tek elektronlu) atomların spektrumlarını açıklanabilmiştir. Başarısızlıkları: Elektronun kararlı yörüngelerde niçin ışıma yapmadığını izah edememiştir. Bohr modeli, çok elektronlu atomların spektrumlarını izah edemez. Bohr Modeli, klasik ve kuantum modelleri arasında “köprü” oluşturur.

Önemli not: Compton olayı ışığın tanecikli yapısının kesin kanıtıdır. Arthur Holly Compton (1892-1962) Dalga boyu λ olan bir X ışını bir metal levhaya gönderildiğinde bu levhadan saçılan X ışının dalga boyu λ’ gelen dalga boyundan olur ve bu esnada metal levhadan bir elektron fırlar bu olaya Compton olayı denir. Önemli not: Compton olayı ışığın tanecikli yapısının kesin kanıtıdır.

q = 90o olduğu durumdaki dalga boyu farkına eşittir. Klasik teoriye göre l’ = l olmalı çünkü soğurulan ışıma elektronu kendi frekansıyla titreştir ve aynı frekansta titreşen elektron ışıma yapar.(Klasik teoride ışık yalnızca dalga olarak düşünülürdü) Bu formül enerjinin momentumun korunumu kanununa göre, gelen fotonun momentumunu saçılan fotonun ve elektronun momentumlarının vektörel toplamına eşitleyerek elde edilmiştir. Compton Dalga Boyu q = 90o olduğu durumdaki dalga boyu farkına eşittir.

Işığın Dalga Tanecik İkilemi ve De Broglie Dalga boyu IŞIK Dalga karakteri Tanecik karakteri Yansıma Kırınım Girişim Siyah Cisim Işıması Fotoelektrik Etki Compton Olayı

Işığın Dalga Tanecik İkilemi ve De Broglie Dalga boyu Oysa elektron, proton, nötron gibi atomun yapı taşları tanecik olarak kabul ediliyorlardı. Çünkü; Katot ışınları (elektronlar) elektrik ve manyetik alanda saparlar. Elektronlar için yük/kütle oranı ölçülebilmiştir. Elektronların hızları dağılım gösterirler. Bohr atom modelinde, elektron ve proton tanecik olarak kabul edilerek H-atomu spektrumu açıklanmıştır. Ancak, iki ve daha çok elektronlu atomların spektrumları Bohr modeli ile açıklanamıyordu.

De Broglie Dalga Hipotezi Fransız Fizikçi de Broglie, tüm doğal olaylarda iki temel varlığın rol oynadığına dikkat etti. Bunlar mekanikteki “madde” ve EMT’deki “ışık”tı. Simetrinin doğal olaylar için çok önemli olduğu biliniyordu. Acaba madde ile ışığın özellikleri simetrik olabilir miydi? Böylece, de Broglie elektron, proton gibi taneciklerin de dalga özelliğine sahip olabilecekleri tezini ileri sürdü. Louis de Broglie (1892-1987)

De Broglie Dalga Hipotezi Hareket eden her kütleye bir dalga eşlik eder. Einstein’ın kütle enerji bağıntısı Enerjinin dalga boyu De Broglie bu eşitliği belli bir hızı olan her türlü kütle için yeniden yazdı. De Broglie dalga boyu kullanılarak Bohr’un açısal momentumlarının kuantlaşmış olması varsayımı ispatlanabilir.

De Broglie Dalga Hipotezi Çevre=2pr Işığın ve elektron, proton gibi taneciklerin yapılarının çift karakterli olması çelişki gibi görünse de, Bohr’un bütünleme ilkesine göre; Dalga ve tanecik karakteri bütünleyicidir, ikisi aynı anda gözlenemez. Yapılan ölçümün cinsine göre bu iki karakterden sadece biri gözlenebilir.

Heisenberg Belirsizlik İlkesi Eğer bir elektronun yerini çok kesin bir biçimde tayin etmek istiyorsak; elektrona, dalga boyu en az elektronun çapı kadar olan bir foton gönderilmelidir. Yani elektronu görebilmemiz için fotonun elektrona çarparak gözümüze yansıması gerekir. Elektronun çapı çok küçük olduğuna göre dalga boyu bu uzunluktaki bir fotonun enerjisi (ve momentumu) çok yüksek olacaktır. Bu çarpışma esnasında fotonun momentumumun bir kısmı elektrona geçer ve onun konumunu değiştirir. Heisenberg, elektrona aktarılan bu momentumun ne kadar olduğunun bulunamayacağını gösterdi.

Heisenberg Belirsizlik İlkesi Yani bir elektronun yeri Dx kadar hassasiyetle ölçülmek istenirse, bu ölçüm elektronun momentumunda bir belirsizlik yaratır ve böylece artık elektronun yeri ölçülmek istenen yerde değildir. Buna Hesienberg belirsizlik ilkesi denir. Aşağıdaki eşitlik ile verilir. Bu eşitlikte Dx konumdaki belirsizliği gösterirken Dp ise momentumdaki belir-sizliği gösterir. Konum ve momentumdan birini çok hassas ölçmek istersek mutlaka diğer parametrede belirsizlik çok büyük olur.