(Rehberlik Danışmanı) GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Murat CİVELEK (Rehberlik Danışmanı) http://www.rehberlik.biz.tr civelek.murat@gmail.com civelek_murat@yahoo.com
6. ÜNİTE AHLAK GELİŞİMİ
Ünite Analizi KPSS’de bu bölümden her yıl ortalama 1 soru gelmektedir. Bu bölümdeki sorular genellikle bilgi veya örnek verilerek sorulan yarı bilgi sorusu şeklindedir. Ünite Analizi 2006 2007 2008 2009 2010 (E) 2010 (T) 2011 2012 2013 Ahlak gelişimi (Piaget) 1 Ahlak gelişimi (Kohlberg) 2
1- AHLAK GELİŞİMİ Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi için, onu oluşturan insanların bazı kuralları içselleştirmesi gerekmektedir. Bu kurallardan bazıları, bireyin başkalarıyla nasıl iletişim kuracağı, çevresine nasıl etkin bir uyum sağlayacağıyla ilgilidir. Etkin bir uyum ifadesi, toplumca belirlenen bazı kuralların içselleştirilmesiyle birlikte, geçerliliğini yitirmiş kuralların atılması, gerekli olanların yeniden geliştirilmesine katkıyı da kapsamaktadır. Ahlak gelişimi toplumun tüm değerlerine kayıtsız şartsız edilgen bir uyma değil, topluma etkin bir uyumu sağlamak için değerler sistemi oluşturma sürecidir.
Bireyin ahlak gelişimi belli aşamalar izler Bireyin ahlak gelişimi belli aşamalar izler. Bu aşamalar bireyin bilişsel gelişiminden bağımsız değil, ona paraleldir. Ahlak gelişimi; temelde çocukların belirli davranışları “iyi ya da kötü” olarak değerlendirme biçimidir. Ahlak gelişimi yaşa bağlı olarak değişen evreler içinde gerçekleşir. Ahlak gelişimiyle ilgili ilk kuram geliştiren Dewey olmuştur. Daha sonra Piaget bir kuram oluşturmuş, Kohlberg ise Piaget’in kuramını revize ederek bir kuram oluşturmuştur. Gilligan ise diğer bir kuramcıdır.
GİLLİGAN’IN AHLAK GELİŞİMİ 2- AHLAK GELİŞİMİYLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR DEWEY’İN AHLAK GELİŞİMİ PİAGETİN AHLAK GELİŞİMİ KOHLBERG’İN AHLAK GELİŞİMİ GİLLİGAN’IN AHLAK GELİŞİMİ
DEWEY’İN AHLAK GELİŞİMİ John Dewey ahlak gelişiminin temelinde zihin gelişiminin yer aldığını savunmuştur. Ayrıca ahlak gelişimi bireyin eğitim düzeyi ile de yakından ilgilidir. Birey aldığı eğitimle kendini geliştirir ve kendi değerler sistemini oluşturur. John Dewey ahlak gelişimini üç farklı evreye ayırmıştır. John DEWEY (1859-1952)
DEWEY’in AHLAK GELİŞİM EVRELERİ 1-) Gelenek öncesi evre: Ahlaki yapı biyolojik ve sosyal dürtülerle veya ihtiyaçlarla şekillenir. Mesela; Aç olanın yemek çalması gibi. 2-) Geleneksel düzey: Bireyin içinde bulunduğu sosyal grubun değerlerini benimsediği evredir. Mesela; Hırsızlığın meslek edinildiği toplumda birey hırsızlığa olumsuz bakmayacaktır. 3-) Özerk evre: Bireyin kendi akıl yürütme ve karar verme gücüne bağlı olduğu bu evrede birey kendi kurallarını koyar ve kendine özgü doğru-yanlışların sahibi olur.
PİAGETİN AHLAK GELİŞİMİ Ahlak gelişimi, bilişsel gelişime paralel olarak çevrede oluşan sosyal etkileşime göre gerçekleşir. Bu gelişim, hiyerarşik bir seyir izler. Piaget’e göre, çocukların doğruya ve yanlışa ilişkin yargıları yaşlarına bağlı olarak değişir. Piaget’e göre, çocukların doğru ve yanlışa ilişkin yargıları yaşlarına göre değişir. 2 yaş civarındaki çocukların, kural olmaksızın sadece oynadıklarını gözlemiştir. Piaget’e göre okulöncesi dönemde (0-5 yaş), çocuklarda kural kavramı olmadığından, bu dönemde ahlak söz konusu değildir. Bu nedenle bu döneme ahlak öncesi dönem demiştir. Jean PİAGET (1896 - 1980)
Ahlak öncesi dönem: Piaget’e göre çocuklar yaklaşık 5 yaşına kadar, dışarıdan gördüğü olayları aynen taklit ederler, yani çevrelerinde gördüklerinin ne anlama geldiği konusunda bir fikirleri yoktur. Yetişkin otoritesine körü körüne bağlılık vardır, önemli olan cezadan kaçmaktır. Bu nedenle yaşamın ilk 5 yılında gerçekçi anlamda bir ahlak gelişiminden söz edilemez. Ahlak öncesi dönem (0-5 yaş) Piaget’in bilişsel gelişim kuramında duyusal motor ve işlem öncesi dönemlere denk gelmektedir. Bu ahlak öncesi evrede çocuğun olaylara bakış açısı benmerkezcidir, yani olaylara başkalarının bakış açısıyla bakma (empati) şansı yoktur. Bu nedenle ahlak gelişimi, somut işlemler dönemine (6 yaşa) kadar başlamaz.
İptal edildi 2013 KPSS Sebebi; net bir doğru cevabı yok. Kaan, annesine yalan söyleyerek arkadaşlarıyla bahçede oynamaya gider. Ancak koşarken düşer ve ayağı yaralanır. Kaan, “Anneme yalan söylediğim için başıma böyle bir şey geldi.” diye düşünür. Buna göre Kaan, Piaget’nin ahlak gelişim kuramında hangi evrede yer almaktadır? Ahlak öncesi Dışa bağımlı Özerk Gelenek öncesi Geleneksel
PİAGET’in AHLAK GELİŞİM EVRELERİ 1-) Dışsal Kurallara Bağlı Dönem (Ahlaki gerçekçilik-Heteronom Ahlak) (6-10): Somut işlemler dönemini kapsar. Ahlak yargılarda başkalarına (dışa) bağımlıdır. Piaget, 6-10 yaş arasındaki çocukların kuralları izlemede sık sık tutarsızlık göstermekle birlikte, kuralları kabul ettiklerini belirlemiştir. Bu yaş çocukları, kuralların yüksek bir otorite tarafından konulduğunu ve değiştirilemez olduğunu düşünürler. Kayıtsız şartsız kurallara uyma söz konusudur. Ancak kural koyan kişiler çevrede olmadığında kuralları çiğneyebilirler. Çocuklar 10 yaşına gelinceye kadar davranışın arkasındaki niyeti göz önüne olarak karar veremezler. Onlar için sadece yapılan yanlış vardır ve bu davranış otomatik olarak ceza gerektirir.
İşlenen suçun önem derecesini, suça bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel sonuçlar belirler. Sonuçta daha fazla zarara yol açan suçlar, daha az fiziksel zarara yol açan suçlara göre daha kötüdür. Yani sonuç önemlidir. Niyet önemli değildir. Çocuğun davranışları değerlendirmede sonuca bakıp niyete bakmamasının nedeni; bu dönemde empatik düşünemediklerinden davranışların arkasındaki niyetleri göz önüne alamamalarıdır. Mesela; Kazayla 3 tabak kıran Emre, bilerek 1 tabak kıran Can’a göre daha suçludur. Çünkü 3 tabak kıran daha fazla fiziki zarara sebep olmuştur.
2007 KPSS Özgür, annelerine sürpriz bir doğum günü pastası yapmak isterken on yaşındaki ağabeyinin mutfağı çok fazla kirlettiğine, on dört yaşındaki ablasının ise, annesinin misafirler için yaptığı pastadan gizlice yerken buzdolabının önüne küçük bir parça düşürdüğüne tanık olur. Özgür, gelişimsel açıdan Piaget’nin öngördüğü “ahlaki gerçekçilik” döneminde bulunduğuna göre, kardeşlerinin ne ölçüde kabahatli olduğu konusunda nasıl bir yargıya varması beklenir? Mutfağı kirlettikleri için her ikisini de eşit ölçüde kabahatli bulması Mutfağı daha fazla kirlettiği için ağabeyini daha çok kabahatli bulması Ağabeyinin iyi niyetini dikkate alarak onu daha az kabahatli görmesi Hangi kardeşiyle daha iyi geçiniyorsa onun daha az kabahatli olduğunu söylemesi Ablasını bir yetişkin olarak gördüğü için onun mutfağı kirletmesini normal karşılayıp ağabeyini daha çok kabahatli bulması
2-) Özerklik Dönemi (Ahlaki görecelik – Otonom Dönem) (11- +): Soyut işlemler dönemiyle ortaya çıkar. Bu dönemde çocuklar kuralların niçin konulması gerektiğini anlamaya başlamaktadırlar. 11. yaşlarla birlikte çocuklar, kuralların insanlar tarafından oluşturulduğunu ve gerektiğinde değiştirilebileceğini anlamaya başlar. Ceza artık kuralların ihlal edilmesiyle otomatik olarak uygulanması gereken bir durum değildir. Kuralın ihlal edilmesinden ziyade, bu davranışı haklı kılacak bir nedenin olup olmaması belirleyici olur. Davranışın iyi ya da kötü olması davranışın altında yatan niyete bağlıdır. Mesela; Kazayla 3 tabak kıran Emre, bilerek 1 tabak kıran Can’a göre suçsuzdur. Çünkü 3 tabak kıran Emre bilmeyerek tabakları kırmıştır. Dışsal Kurallara Bağlı Döneme göre: Emre suçlu Özerklik Döneme göre: Can suçlu
KOHLBERG’İN AHLAK GELİŞİMİ Kohlberg de tıpkı Piaget gibi ahlak gelişiminin bilişsel gelişime paralel olduğunu savunur. Kohlberg’e göre birey, karşı karşıya kaldığı bir durum hakkında ahlaki yargıda bulunurken, bir ikilem içindedir ve bu ikilemlere vereceği ahlaki tepkiler ile kendi ahlak anlayışını oluşturmaktadır. Kohlberg, ahlak gelişimini üç döneme ayırmıştır. Lawrence KOHLBERG (1927-1987)
KOHLBERG’in AHLAK GELİŞİM EVRELERİ 1-) Gelenek Öncesi (Bencil) Düzey: Piaget’in işlem öncesi bilişsel dönemine denk düşer. Bu dönemde çocuğun ahlaki yargılarında benmerkezcilik (bencillik) egemendir. a) Ceza ve İtaat Eğilimi (Korkak Bencil) Temel özellik otoriteye uyma ve cezalandırılmaktan kaçınmadır. Birey kurallara, doğruluğuna inandığı için değil, cezadan kaçındığı için uyar. Olayların sonucuna göre değerlendirme esastır. Niyet önemli değildir. Cezalandırılmışsa yapılan davranış yanlış, cezalandırılmamışsa doğrudur. Otorite göz önünde değilse kurallar çiğnenebilir. Bu dönemde işlenen suçun büyüklüğüne yönelik algı da, verilen zararın fiziksel sonuçlarıyla doğru orantılıdır. Mesela; Kimse görmediğinde hırsızlık yapmak, trafik polisi yokken kırmızı ışıkta geçmek.
2013 KPSS Beş yaşındaki Emre, evde annesinin uyarılarını dinlememektedir. Ancak öğretmeninin sınıfta “Sizin evde ne yaptığınızdan da haberim oluyor.” demesi üzerine Emre evdeki kurallara daha fazla uymaya başlamıştır. Buna göre Emre, Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramında hangi evrede yer almaktadır? Toplumsal sözleşme Karşılıklı çıkar Ceza ve itaat İyi çocuk Kanun ve düzen
b) Saf Çıkarcı Eğilim (Amaca yönelik araçsal ilişkiler eğilimi) (Çıkarcı Bencil) Temel özellik birey için her şey karşılıklıdır. Yani çıkarcılık ön plandadır. Ama hep kendisi önplandadır. Birey bir davranışı kendi açısından yararlı buluyorsa, o davranış doğrudur. “Birine bir şey vermiş isem, onun da karşılığını vermesi gerekir” “Kaz geleceği yerden tavuk esirgenmez” anlayışları egemendir. Temel güdü bireyin kendi ihtiyaç ve isteklerinin karşılanmasıdır. İhtiyacı karşılayan veya ödül getiren davranışlar doğrudur. Mesela; Rüşvet alarak iş yapmak, bir bireye zengin olduğu için yakınlık göstermek, kendisine borç verdiği için birine borç vermek.
2011 KPSS Otobüs durağında bekleyen yaşlı bir kadın, sigara içen bir gencin sigara dumanından rahatsız olur. Yaşlı kadın gence, astım hastası olduğu için sigaradan uzak durması gerektiğini açıklar. Genç, “Üzgünüm, açık alandayız, burada sigara içmek yasak değil.” der. Yaşlı kadın “Biraz ötede sigaranı içemez misin?” diye sorar. Genç, “Teyzeciğim, buna da itirazınız olmaz herhâlde.” diyerek birkaç adım uzaklaşır ve dumanı yaşlı kadını hâlâ rahatsız etmesine karşın sigarasını içmeye devam eder. Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramına göre, gencin içinde bulunduğu ahlaki evre aşağıdakilerden hangisi olabilir? İtaat ve ceza Saf çıkarcı Kişiler arası beklentiler Kanun ve düzen Sosyal sözleşme
2010 KPSS Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramına göre, aşağıdakilerden hangisi gelenek öncesi ahlak anlayışını kesin yansıtır? Eğer camı kırdığımı itiraf etmeseydim tüm sınıf ceza alacaktı. Kopya çekmedim çünkü yakalanırsam okuldan atılırım. Hiçbir suç cezasız kalmamalıdır. Elimden geleni yapmasaydım kendimi suçlu hissederdim. Adaletli olmak merhametli olmaktan önemlidir.
2006 KPSS Ahmet Bey kendisinden borç para isteyen arkadaşının bu isteğini yerine getirmiştir. Eşinin “Neden borç verdin, bizim başkalarına borç verecek kadar paramız yok.” demesi üzerine eşine “Bir gün benim de ihtiyacım olursa o da bana verir.” demiştir. Arkadaşına borç verme gerekçesi dikkate alındığında Ahmet Bey, Kohlberg’in kuramına göre ahlak gelişiminin hangi dönemindedir? A) Amaca yönelik araçsal ilişkiler eğilimi B) İtaat ve ceza eğilimi C) Toplum düzenini koruma eğilimi D) İyi çocuk eğilimi E) Evrensel ahlak ilkeleri eğilimi
2-) Geleneksel Düzey Benmerkezci düşünce yerini empatik düşünmeye bırakır. Birey dış dünyayı başka kişilerin duygularını, düşüncelerini dikkate alarak, onların gözünden dünyaya bakmaya çalışır. a) İyi Çocuk Olma Eğilimi (Kişiler arası beklenti) Grup normlarına ve beklentilerine uygun davranma eğilimi baskındır. Temel güdü grup tarafından kabul edilme, grubun iyi çocuğu olmadır. Çevresinden onay almak ve takdir edilmek ister. Birey kendini diğer insanların yerine koyarak onların beklentilerine uygun davranır. Mesela; Bir bireyin anne-babası kırılmasın diye hiç istemediği ve sevmediği biriyle evlenmesi. Bir gelinin kaynanası “Hamarat gelinin” desin diye evini sürekli temizlemesi.
Saf çıkarcı eğilim ile iyi çocuk eğilim arasındaki fark; saf çıkarcı eğilimde maddi menfaat karşılığı iş yapılır ve bireyin kendi çıkarı, mutluluğu ön plandadır. İyi çocuk eğiliminde ise manevi menfaat için iş yapılır ve kendinden çok başkalarının çıkarları ve mutluluğu ön plandadır. Mesela; bir hasta bakıcı, hastalardan para aldığı için onları ön sıralara alıp muayene ettiriyorsa saf çıkarcı eğilim, para almaksızın eş, dost veya akrabalarını ön sıralara alıyorsa iyi çocuk eğilimi gösteriyordur.
2012 KPSS Arkadaşına gitmek isteyen Seher, izin vermediği için annesine çok kızmış ve onunla tartışmıştır. Bu olaya şahit olan babaannesi Seher’e “hanım kız’’ olması, öfkesini kontrol etmesi ve annesine saygılı olması gerektiğini söyler. Bu olayda, babaannenin tavsiyesinde hangi ahlaki gelişim özelliği vurgulanmaktadır? Kanun ve düzene uyma İyi çocuk olma Sosyal sözleşme Evrensel ahlak Toplum kurallarına uyma
2010 KPSS Suç ve Ceza romanının kısa özeti: Maddi nedenlerle üniversite eğitimini yarıda bırakan Raskolnikov iş bulamaz ve birçok kimseye borçlanır. Vaktinin çoğunu hayal kurarak geçiren Raskolnikov kendisinin de borçlu olduğu tefeci Ivanovna’yı öldürmeyi aklından geçirir. Birini öldürmeyi düşündüğü için kendinden nefret eden Raskolnikov, insanların düşkünlüğünü kullanıp servet edinen, kendi kardeşi Lizaveta’yı bile kullanmaktan çekinmeyen ihtiyar bir kadını öldürmenin, binlerce kişiyi mutlu edecek yüce bir görev olduğunu düşünerek yaşadığı çatışmadan kurtulur. Lizaveta’nın dışarıda olduğunu öğrendiği bir akşam tefecinin evine giden Raskolnikov, önce yaşlı kadını daha sonra, o sırada eve gelip olanları gören Lizaveta’yı feci şekilde öldürür. Yaşadığı vicdan azabı yüzünden suçunu daha sonra polise itiraf etse de bu durum Raskolnikov’un zulme uğrayanları kurtarmak için tefeciyi öldürdüğü gerekçesine ters düşer. Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramına göre, Raskolnikov’un içinde bulunduğu evre ve bu evrede bulunma nedeni aşağıdakilerin hangisinde doğru eşleştirilmiştir? Evre Neden İtaat-ceza Lizaveta’ya yaptıklarından ötürü, Ivanovna’yı cezalandırdığından Saf çıkarcı Borçlarından kurtulmak için Ivanovna’yı öldürdüğünden Kişilerarası eğilim Başkalarının yaşadığı sıkıntıları gidermek için cinayet işlediğinden Kanun-düzen İşlediği suçu daha sonra polise itiraf ettiğinden Evrensel ahlak Cinayetlerden sonra vicdan azabı duyduğundan
2009 KPSS Burak arkadaşlarının oyunlarını bozan, aşırı hareketli bir öğrencidir. Bu konuda diğer öğretmenlerden de sık sık şikâyet duyan okul rehber öğretmeni Ayşe Hanım, Burak’la bir sözleşme yapmaya karar verir. Aralarında yaptıkları sözleşmeye göre, Burak arkadaşlarıyla kavga etmeyecek ve onları şikâyet etmeyecektir. Sözleşme yapıldıktan bir hafta sonra okuldan eve döndüğünde, ailesi Burak’ın bir dişinin kırıldığını fark eder. Ailesi ısrar etmesine karşın Burak, dişini kendisine saldıran bir öğrencinin kırdığını söylemez. Burak’ın rehber öğretmenle yaptığı sözleşmeye uyduğu için dişini kıran öğrencinin adını gizlemesi, Kohlberg’in ahlaki gelişim evrelerinden hangisinde olduğunu gösterir? İtaat ve ceza eğilimi Saf çıkarcı eğilim İyi çocuk eğilimi Kanun ve düzen eğilimi Sosyal sözleşme eğilimi
2008 KPSS Bir hasta bakıcı, hastalara bir yandan “Sıranızı bekleyin içeride hasta var!” deyip bekleyenleri doktorla görüştürmemekte, diğer yandan da, fark ettirmeden tanıdıklarını öncelikle muayene ettirmeye çalışmaktadır. Bu hasta bakıcının tanıdıklarına ayrıcalık göstermesi, Kohlberg’in ahlaki gelişim evrelerinden hangisinde olduğunu gösterir? A) İtaat ve ceza eğilimi B) Saf çıkarcı eğilim C) İyi çocuk eğilimi D) Toplumsal anlaşma E) Evrensel ahlak ilkeleri
b) Kanun ve Düzen Eğilimi Temel güdü toplumsal düzeni korumaktır. Davranışların resmi ve toplumsal kurallara uygun olması esas alınır. Aşırı kuralcılık söz konusudur. Toplumu, kurumları, grupları korumak, yasalara uymak ve yükümlülükleri yerine getirmek temel düşünme biçimidir. Mesela; Her vatandaş vergisini ödemelidir, her sürücü kırmızı ışıkta durmalıdır, kanunun kestiği parmak acımaz, aşırı kuralcı ve her şeyi kanun ve yönetmeliklere uygun yapmayan çalışanlar.
Kanun-düzen eğilimiyle İtaat-ceza eğilimi arasındaki fark; kanun-düzen eğilimdeki birey kanuna, düzene, kurallara isteyerek uyar, yani onları içselleştirmiştir. Fakat itaat-ceza eğilimindeki birey zaman zaman kanuna, düzene, kurallara uysa da bu uyma davranışını kanunu benimsediği için değil de cezadan korktuğu, kaçındığı için yapar.
Bireysel farklılıklar gözetilir ve bu farklılıklar doğal karşılanır. 3-) Gelenek Sonrası (Ötesi) Düzey Bu dönemde insan hakları gözetilerek konulmuş kurallara, yasalara uygun davranma ve evrensel değerlerin benimsenmesi vardır. Fakat bu dönemde insani değerlerle çatışan yasal düzenlemeler sorgulanabilir, bu kuralların değişilmesi gerektiği savunularak reddedilebilir. a) Sosyal Sözleşme Evresi Bireysel farklılıklar gözetilir ve bu farklılıklar doğal karşılanır. Birey yasaların toplum yararına olarak, çoğunluk tarafından konulması gerektiğine inanır. Kurallar toplumun yararına değilse, toplum tarafından yine toplum yararı göz önüne alınarak değiştirilebilir. Bireyler bir arada yaşamanın gerektirdiği kurallara ve davranış eğilimlerine uymayı sosyal bir uzlaşı (sözleşme) olarak kabul eder. Mesela; Bir kişi konuşurken sözü kesilmez
b) Evrensel Ahlak İlkeleri Bu dönemde “tüm insanlar eşittir” düşüncesi temeldir. İnsanların cinsiyeti, dini, dili, ırkı ne olursa olsun eşittir. Her koşul ve durumda insan hakları ön planda tutulmalıdır. Kurallar insanca yaşamak için konulur. Bu kurallar evrensel düzeydeki ölçütlere dayalı olmalıdır. Eğer kurallar bu evrensel ölçütlere dayalı değilse kurallara uyulmama eğilimi vardır. Birey kendi ahlak ilkelerini, başkalarından bağımsız olarak belirler. Bu dönemdekilere göre “hiçbir şey insan hayatından daha değerli değildir.” Mesela; Savaş karşıtı olan birey “Savaş bir insanlık suçudur, hiçbir şey insan hayatından daha önemli değildir.” demesi.
2007 KPSS Bir iş yerinde ilk yardım kursuna çağrılan personelin bu kursa karşı verdikleri aşağıdaki tepkilerden hangisi, Kohlberg’ün ahlaki gelişim kuramına göre gelenek ötesi düzeydeki bir gelişimi yansıtmaktadır? Kursa gideceğim; çünkü bu sayede bir hayat kurtarırsam kahraman olacağım. Aslında kursa gitmek istemiyorum; ama gitmezsem uyarı alacağım için gideceğim. Bu kursa gitmek istememiştim; ama beni çağırdıkları için zorunluyum. İlk yardım öğrenmek umurumda değil; arkadaşlarımın hepsi gittiği için ben de gideceğim. Bu kursa gideceğim; çünkü öğreneceklerim sayesinde bir insanın yaşama şansını artırabilirim.
Kohlberg’e göre bu gelişim aşamaları kesin ve evrenseldir. İnsanların çoğu kanun ve düzen evresinde takılı kalır. Ahlak gelişiminde önemli olan şey bir sonraki evreye geçebilmektir. Kızların ahlak gelişimleri daha geride kalır. Kızların çoğu Saf çıkarcı eğilim (kişiler arası uyum) evresinde kalır.
GİLLİGAN’IN AHLAK GELİŞİMİ Kohlberg’in kuramına karşı çıkarak ahlak gelişim aşamalarının kesin ve evrensel olmadığını savunmuştur. Ayrıca Kohlberg’in ahlaki ikilemlerini sadece erkek çocuklara uygulaması kuramındaki en büyük eksikliklerdendir. Kadınlarla ilgili çalışmalar yapmadığı halde, elde ettiği bulguları kadınlara genelleyemez. Bu nedenle Kohlberg’in kuramının kadın ahlakını tam olarak ortaya koymadığını savunur. Carol GİLLİGAN (1936-)
Ahlak gelişiminde “ahlak sevgisi” kavramının önemi üzerinde durur. Ahlak gelişimi cinsiyetlere göre farklılık gösterir. Erkeklerin ahlaki özelliklerinde hak, hukuk kuralları, sosyal ilkeler etrafında yoğunlaştığını, bayanların ise duygusallık, şefkat, merhamet ve koruma gibi özellikler etrafında yoğunlaştığını savunur.
Ahlak gelişim evreleri kesin ve evrensel değildir. İnsanların çoğu “evrensel ahlak” döneminin ötesine geçebilir. Ahlak gelişiminde önemli olan ahlak sevgisi kazanabilmektir. Kızların ahlak gelişiminde daha geride olduğu doğru değildir. Toplumun yüklediği roller kızları böyle davranmak zorunda bırakmaktadır.