GİZLİ KORUMA TEDBİRLERİ “Hakimler ve savcılar bu bölümdeki yetkilerinizi, iyi değerlendirerek sık dokuyarak karar vermeniz gerekir. Aksi takdirde bu ülkeyi yaşanmaz hale getirirsiniz.” Osman ŞİRİN Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi -1- Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi daha önce 4422 sayılı yasanın 2 mad. Düzenlenmiştir. CMUK da bu konuda düzenleme yoktur Yeni CMK da 135 maddede düzenlenmiştir. Bu düzenleme yapılırken AİHS hükümleri AİHM kararları ve Anayasanın 22 maddesi esas alınarak düzenleme yapılmıştır. Anayasanın 22 maddesinde “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi -2- Milli güvenlik kamu düzeni, suçun işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya bir kaçını bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; Yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merici yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim kararını kırk sekiz saat içinde açıklar, aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi -3- İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.” Şeklinde hüküm yer almaktadır. CMK 135 deki düzenleme ve yine diğer gizli ceza tedbirleri, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, teknik araçlarla izleme tedbirlerine de Anayasanın bu hükümleri esas alınmıştır. Burada yetkili merciin C. Savcısı olduğu kanunda açıkça belirtilmiştir.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan iletişimin Denetlenmesi Ne Demektir? Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi araya bir vasıta sokulmak suretiyle gerçekleştirilen her türlü haberleşmenin gizilice dinlenmesi, burada elde edilen bilgilerin kaydedilmesi ve değerlendirilmesini kapsamına almaktadır. İletişimi sağlayan araçlar çok geniş ve çağdaş tekniğin ortaya koyduğu muhtelif ekipmanlar olup telefon faks bilgisayar, kablolu veya kablosuz araçlardır. Bunların sinyalleri yazıları resimleri, görüntü ve seslerin dinlenmekte ve tespit edilmektedir. Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesinde ceza muhakemesi dışında önleyici amaçla ve istihbarat amacıyla başvurulabilmektir. CMK da söz konusu tedbirin uygulanması bir suç dolayısıyla ceza soruşturma yapılması koşuluna bağlı tutulduğu için ceza muhakemesi hukuku açısından bu yetkinin delil elde etmek amacıyla halen işlenmiş olan bir suçun kovuşturmasıyla sınırlı olduğu söylenebilir.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan iletişimin Denetlenmesi AİHM kararlarında uygulandığı gibi telekomünikasyon araçlarıyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbirine “ancak demokratik kurumları korumak bakımından mutlak zorunluluk bulunması” koşuluyla başvurulabilir. (nitekim AİHM Klass ve diğerleri davasında“ demokratik bir toplum kurumlarının korunması amacıyla” bu tedbirlere başvurulabilir demiştir.) Dolayısıyla bu tedbirin uygulama amacıyla girecek suçların sınırlı olması gerekmektedir. Avrupa ülkelerinde bu tedbire başvurmak için belirli suç grupları veya fiilen ağırlığı veya işleme biçimi bakımından belirli koşullar göz önüne alınarak düzenleme yapılmıştır.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Dinlenmesi Hangi Suçlarda Yapılır? -1- Nitekim bizim CMK 135/6 da bu tedbirin uygulama alanı katalog da yer alan suçlarla sınırlanmıştır. CMK 135/6 Mad. Gereğince; A-TCK yer alan; 1-Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti (Mad 79,80 ) 2-Kasten Öldürme (Mad 81,82,83 ) 3-İşkence (Mad 94,95 ) 4-Cinsel Saldırı (Birinci fıkra hariç Mad 102 ) 5-Çocukların Cinsel İstismarı (Mad 103 ) 6-Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti (Mad 188 ) 7-Para da Sahtecilik (Mad 197 ) 8-Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak (2,7,8 fıkralar hariç, Mad 220)
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Dinlenmesi Hangi Suçlarda Yapılır? -2- 9-İhaleye Fesat Karıştırma ( mad 235 ) 10-Rüşvet ( mad 252 ) 11-Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Atlamak ( mad 282 ) 12-Silahlı Örgüt ( mad 314 ) veya Bu Örgütlere Silah Sağlamak ( mad 315 ) 13-Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (mad 328,329,330, 331, 333, 334, 335, 336,337 ) suçları B-Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan Silah Kaçakçılığı ( mad 12) Suçları C-Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. D-Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 68 ve 78 maddede tanımlanan suçlar.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Dinlenmesi Konusunda teknik dinleme yapılabileceği, bunların dışındaki suçlardan herhangi bir şekilde dinleme yapılamaz. CMK 135/1 maddesinde belirtilen iletişim dinlenmesinin yapılabilmesi için; Suç işlemine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı Başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda dinleme yapılabilir Burada başka türlü delil elde etme imkanı bulunamaması“ beklentisinin bulunmaması yeterlidir.” Yani suçun işlendiğinde başka türlü delil elde etme imkanının bulunmaması olayında “beklenti” varsayımı yeterlidir. Eğer arama, el koyma vs. tedbir ve yöntemlerle suçun aydınlatılma durumu var ise bu tedbirlere başvurulamaz. Dediğimiz tedbirin amacı işlenen suçun aydınlatılmasıdır. Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışına hiç kimse bir başkasının telekomünikasyon yoluyla dinleyemez ve kayda alamaz.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Ne Demektir Bu genel açıklama dışında CMK 135 Maddesi içeriğine ve uygulanma biçimini incelersek; İletişimin dinlenmesi kural olarak hakim karar verir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde C.Savcısı karar verir. C.Savcısının kararını derhal hakim onayına sunar. Ve hakim kararını en geç yirmi dört saat içerisinde verir. Sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir C. Savcısı tarafından derhal kaldırılır. Savcı tarafından verilen karar hakim tarafından onaylanmaz ise o sırada elde edilen bilgiler delil olarak kullanılamaz. Hakim onaylamadı, bu karara C. Savcısı itiraz edebilir mi? HAYIR EDEMEZ. Tespit işlemi en çok üç ay için yapılabilir. Bu süre bir defa uzatılabilir. Yani tespit süresi en fazla altı aydır. (3+3)
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi Ne Demektir Telefon dinlemelerinde sanık hakkında verilen kararda telefonun sanığın adına kayıtlı olup olmadığı, önemli değildir. Sanığın telefonu kullanması yeterlidir.hatta kamu görevlisinin kullandığı telefonda dinlenebilir. CMK 135/2 Maddesinde tanıklıktan çekilme hakkı olan kişiler arasıdaki iletişim kayda alınması yasaklanmıştır. Eğer kayda alma gerçekleşmiş ise bu durum anlaşılması halinde kayıtlar derhal yok edilir.
Peki tanıklıktan çekilme hakkı olan kişi suça iştirak eden kişi konumunda ise bu hüküm uygulanabilir mi? -1- Bu durumda C. Savcısına derhal haber verilir. Suça iştirak eden konumdaki kişi hakkında teknik dinleme kararı alınır. Suça iştirak eden kişi bu durumda bu haktan yararlanamaz. Yani konuşmalara suç tespitinde delil olarak değerlendirilir. CMK 135/4 Maddesinde kastedilen teknik izlemedir. Geleceğe yöneliktir. Şüpheli veya sanığın yakalanması için ileriye yönelik olarak kullandığı mobil telefonun bulunduğu yerin ve dolayısıyla sanığın bulunduğu yerin tespitine yöneliktir. Buradaki düzenlemeyi kişilerin daha önce konuştukları telefon numaralarının tespitine ilişkin istemleri ile ilgili değildir. (Açıklama)
Peki tanıklıktan çekilme hakkı olan kişi suça iştirak eden kişi konumunda ise bu hüküm uygulanabilir mi? -2- CMK 135/5 de alınan tedbirlerin ve işlemlerin tedbir süresince gizli tutulması esastır. Gizlilik herkes için söz konusudur. Gizliliği ihlal eden kişiler hakkında olayın özelliğine göre TCK 285/1 maddesindeki suç ve bazen de niteliğe göre TCK 132 ve 137 Maddedeki suçlar oluşabilir. Gizlilik hakim, C. Savcısı, Kolluk görevlisi, zabıt katibi ve müdafi için de geçerlidir. CMK 135/6 da yukarda belirtildiği gibi katalog şeklinde sayılan suçlarda uygulanır. “Amaca bağlık ilkesi gereğince bu tedbir uygulanması suretiyle elde edilen bilgiler hangi amaç için getirilmiş ise o konuda kullanılabilir.
Peki CMK 135/6-a-8 bendinde “ suç işlemek amacıyla örgüt kurma” konusunda bir dinleme de, Katalogda sayılan suçlar dışındaki suçların aydınlatılmasında (tapelerdeki verilerle elde edilen deliller) kullanılabilir mi? Burada bir tartışma olsa da örgüt ve örgüt mensupları hakkında işlenen suçlar aracılığıyla alınmış bir teknik dinleme söz konusu olduğundan örgüt mensupları olmak kaydıyla bu kişiler hakkında elde edilen veriler kullanılır. İletişim dinlemesi kararı verildi, herhangi bir delil elde edilemedi, takipsizlik kararı verildi aynı konuda tekrar dinleme yapılabilir mi? Hayır yapılamaz. (Aynı soruşturma kapsamında) başka suçlar açısından yeni bir tedbir kararı verilebilir.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan iletişimin Dinlenmesi Kararlarının nasıl yerine getirilecek? İletişim içerikleri nasıl yok edilecek ? CMK 137 deki düzenlemeye göre C. Savcısı veya görevlendireceği adlı kolluk görevlisi telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşun yetkililerinden iletişimin tespitini,dinlenmesini veya kayda alınmasının işlemlerinin yapılmasını ve bu amaçla cihazların yerleştirilmesi yazılı olarak istendiğinde bu işlem derhal yerine getirilir. Yerine getirilmemesi halinde zor kullanılabilir.
Buna rağmen yerine getirilmez ise ne olur? -1- CMK 137/1 Maddesi Telekomünikasyon kararı yerine getirmez ise şirket yetkililerin eylemi CMK 331/1-2 del. TCK 247 maddesinde görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturur mu? TCK 6 Maddesinde kamu görevlisi: “Kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla yada herhangi bir suretle sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi olarak tanımlanmıştır. Ve maddenin gerekçesinde bilirkişi, tercüman ve tanıklık faaliyetinin icrası kapsamında kamu görevlisi sayılmışlardır. Mahkeme veya savcılık, birime bir yazı yazıldığı zaman bu yazı nedeniyle kamusal bir yetkinin kullanılması görevi verilmiştir. Bu aşamada kişi kamu görevlisi sayılır. Ve buna aykırılık halinde de hakkında CMK 332/1-2 Del. TCK 257 maddesi gereğince işlem yapılır. Ancak işlem yapılabilmesi için CMK 332 deki ikazın yazılması zorunludur.
İletişim kayıtlarının çözülmesi ve yok edilmesi nasıl yapılmalıdır? CMK 137/2 maddesi gereğince karar üzerine dinlenen kayıtlar C. Savcısı tarafından görevlendirilen kişiler tarafından çözülerek metin haline getirilir. Yabancı dildeki kayıtlar tercüman aracılığıyla Türkçe ye çevrilir. Bu durumda tutulan kayıtların çözülmesinde yetki C. Savcısına verilmiştir. CMK 137/3 de iletişimin dinlenmesi kararının uygulanması sırasında; Şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi veya CMK 135. Maddesi gereğince C. Savcısı tarafından verile dinleme kararının hakim tarafından onaylanması durumunda dinlemeye derhal son verilir. Dinlemeye ilişkin kayıtlar C. Savcısı denetimi altında en geç on gün içinde tutanakla yok edilir. Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtlar yok edildikten sonra en geç on beş gün içinde C. Başsavcılığı, tedbirin nedeni, kapsamı ve sonucu hakkında ilgilisine yazılı olarak bilgi verir. (Mad 137/4)
Müdafiinin bürosu ve yerleşim yerinde teknik dinleme yapılabilir mi? CMK 136 maddede şüpheli veya sanığa “YÜKLENEN SUÇ DOLAYISIYLA” müdafiinin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları hakkında uygulanmaz hükmü yer almaktadır. Buradaki amaç Savunmanın dokunulmazlığını korumak ve savunmayı güçlendirmektir. Dikkat edilir ise müdafiinin şüpheli veya sanıkla yüklenen suç dolayısıyla hakkında herhangi bir dinleme yapılamaz, Ancak müdafi suça iştirak eden konumda ise bu hüküm uygulanmaz.
Tesadüfen elde edilen deliller (1) (CMK.md.138) Arama ve el koyma koruma tedbirlerinin uygulanması sırasında, yapılan soruşturma ve kovuşturma ile ilgisi olmayan ancak diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandıracak bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum C.Savcılığına derhal bildirilir. Diyelim ki bir uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan A’nın evinde suça konu olan uyuşturucu madde bulunması amacıyla yapılan arama sonucunda evde bir silahta bulundu. Bu durumda Kolluk görevlileri silahı muhafaza altına alacak ve durumu derhal C.Başsavcılığına bildirecektir. Burada muhafaza altına alınan delil konusunda el koyma işlemi ile birlikte bir onaylama gerekip gerekmediği konusunda açıklık yoktur(Arama ve el koyma slaytında ayrıntılı bilgi yeralmaktadır).
Tesadüfen elde edilen deliller (2) (CMK.md.138) Bu silah soruşturmaya başlanması için bir delil olarak kabul edildiğinden, eğer Hakim kararıyla anılan yere girilip, silah bulunduysa (tesadüfi delil) bu durumda arama ve el koyma kararının Hakim onayına sunulmasına gerek olmadığından herhangi bir karar alınmaz. Ancak C.Savcısının yazılı emri üzerine anılan evde arama yapılmışsa elde edilen başkaca suç delilleri ile birlikte Hakim onayına sunulacağından bu silahta diğerleriyle birlikte Hakim onayına sunulur. Bu durumda arama işleminin onaya sunulması söz konusu değildir. El koyma işleminin onaya sunulması söz konusudur.
Tesadüfen elde edilen deliller (3) (CMK.md.138) CMK md.138/2’de Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgilisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhal bildirilir. Tesadüfen ele geçen delillerden anlaşılması gereken; yapılan soruşturma ile ilgisi bulunmayan ve soruşturma yapılırken bir başka suçun işlendiğini gösteren soruşturma sırasında ele geçirilen delilerdir. Madde kapsamında elde edilen delillerin, ancak CMK 135/6 da katalog halinde sayılan belirli ağırlıktaki suçlar için kullanılabileceği hükmü yer almıştır. Bunun dışındaki suçlarda teknik dinleme sonucu elde edilen delil ve bilgilerin kullanılması imkanı yoktur.
Tesadüfen elde edilen deliller (4) (CMK.md.138) Teknik dinleme sonucu tesadüfen elde edilen delil sadece CMK.135/6 da sayılan suçlar için kullanılabileceği öngörülmüştür. Peki bunların dışında başka bir suça ilişkin elde edilen delil bu suç için delil değil de delil başlangıcı (yol gösterici) olarak kullanılabilir mi? Öğretide bazı yazarlar bunun delil başlangıcı olarak kullanılabileceği görüşündeler. Diğer grup yazarlarsa tedbir uygulanmasına olanak bulunmayan bir suçun aydınlatılması amacıyla kötüye kullanılmasına açık kapı bırakmakta ve bu nedenle söz konusu tedbirin uygulama alanını ancak belirli aralıktaki suçlarla sınırlı tutmakta, izlenen amaçla bağdaşmadığından hiçbir şekilde kullanılamayacağı görüşündedir. Amaca bağlılık kuralı bu durumda ihlâl edilmiş sayılacaktır.
Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi (CMK 139 Mad) -1- Gizli soruşturmacı daha önce belirtildiği gibi soruşturma konusu suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin, ve başka suretle delil elde edilememesi hallerinde (Beklenti varsayımı) başvurulur. Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C. Savcısı kararıyla gizli soruşturmacı görevlendirilir. Gizli soruşturmacı kamu görevlisi olmalıdır. Gizli soruşturmacının görevlendirilmesi hakkındaki kararın ve diğer belgeler C. Başsavcılığınca muhafaza edilir. Görev sona ermesinden sonra da bu bilgiler gizli tutulur.
Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi (CMK 139 Mad) -2- Gizli soruşturmacı hakimden gizli olarak görevlendirilebilir. Ancak C. Savcısından gizli olarak görevlendirilemez. Zira 139/3 de gizli görevliyle ilgili karar ve belgelerin C. Başsavcılığınca saklı tutulur hükmü yer almaktadır. Bu durumda hakime başvurulmadan gizli görevli görevlendirilmesi mümkündür. Bunun sonucu olarak da; Gizli soruşturmacı görevlendirmede hakim onayı aranmamıştır. CMK 139/3 deki düzenlemede gizli soruşturmacının ancak örgütlü suçlarda veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda mümkün olduğunu anlıyoruz. Zira 139/3 de gizli soruşturmacının görevleri sayılırken “örgüte ilişkin her türlü araştırmada bulunmak, örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili delilleri toplamak olarak belirtilmiştir. Diğer gizli koruma tedbirlerinin aksine gizli soruşturmacı görevlendirmesinde herhangi bir süre kısıtlaması getirilmemiştir. Örgütsel suçun aydınlatılması amacıyla oldukça amaca uygun bir düzenlemedir. Gizli görevli ne kadar çalışması gerekiyorsa o kadar çalışmalıdır.
Gizli soruşturmacı Hangi Suçlarda Görevlendirilebilir ? 1-Bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti ( TCK 188 MAD ) 2- Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak (TCK 220 Mad ) ancak Mad 220/2,7, 8 fıkradaki suçlar nedeniyle gizli soruşturmacı görevlendirilemez. 3- Silahlı örgüt (TCK 314 mad ) veya bu örgütlere silah sağlama ( TCK 315 Mad ) 4- 6136 S. Y nın silah kaçakçılığını düzenleyen 12 maddedeki suçlar. 5- 2863 S.Y Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 68 ve 74 maddesinde sayılan suçlar. Ancak burada 74/3 deki (izinsiz araştırma yapanlar ön ödemelik suç kapsamındadır. Orantılık ilkesi nedeniyle başvurulamayacağı kanaatindeyim. Kanun koyucunun eksik düzenlemesi söz konusudur.
Teknik Araçlarla İzleme (Mad 140) -1- CMK 140 da düzenlenmiştir. Teknik araçlarla izleme daha önce belirtildiği gibi soruşturma konusu suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin, ve başka suretle delil elde edilememesi hallerinde ( beklenti varsayımı) başvurulur. Bu durumda şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ve işyerindeki faaliyetleri teknik araçlarla izlenebilir. Ses ve görüntü kayda alınabilir. Kişinin konutunda hiçbir şekilde uygulanamaz. Maddede sayılan suçlarla sınırlıdır. (Mad 140/1-a-b-c) Hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C. Savcısı kararıyla teknik araçlarla izleme kararı verilir. C. Savcısı tarafından verilen kararlar yirmi dört saat içinde hakim onayına sunulur. (140/2 mad )
Teknik Araçlarla İzleme (Mad 140) -2- Teknik araçlarla izleme kararı en çok dört hafta için verilebilir. Bu süre bir defa uzatılabilir. Yani teknik araçlarla izleme en fazla sekiz hafta yapılabilir. Diğer tekniklerde olduğu gibi amaca bağlılık kuralı geçerlidir. Hangi suç nedeniyle alınmış ise o suçları aydınlatılması amacıyla kullanılabilir. Elde edilen ses ve görüntüler ceza soruşturması bakımından gerekli olmadığı takdirde C.Savcısı gözetiminde derhal yok edilir. Burada herhangi bir süre öngörülmemiştir.
Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat -1- Tazminat İstemi; 141 madde de belirtilen hallerde hak kaybına uğrayan kişiler maddi ve manevi her türlü zararlarını devletten isteyebilirler. Burada dikkat edilmesi gereken bir özellik Mad 141/e bendinde “kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında koğuşturmaya yer olmadığına veya beraatına karar verilen kişiler ile yine Mad 141/f bendinde “ mahkum olup da gözaltı ve tutuklukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu ceza ile cezalandırılan kişiler hakkında verilen kararlarda ilgiliye tazminat haklarının bulunduğunu bildirme zorunluluğu ve bu hususun verilen karara geçirilmesi zorunluluğuna ilişkin düzenlemedir.
Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat -1- Buna göre; Kanuna uygun olarak yakalandıktan sonra hakkında koğuşturmaya yer olmadığına karar verilenler, Haklarında tutuklama kararı verilip yapılan yargılama sonucunda beraatlarına karar verilen kişiler, Mahkum olup da gözaltı süresi, ve tutukluk süresi aldıkları hapis ceza süresinden fazla olanlar, Hürriyeti bağlayıcı bir cezadan dolayı hakkında tutuklama kararı verilip de suçun vasıf değiştirmesi nedeniyle öngörülen cezanın sadece adli para cezası olması durumunda, Kişiler hakkında verilen kararlar mutlaka ilgili kişilere tazminat hakkı bulunduğu bildirilir. Yine bu durum karara geçirilir. 144/1 madde gereğince eğer bu kişilerin göz altı ve tutukluluk süreleri başka bir hükümlülüğünden indirilmemiş ise, bu kişiler tazminata hak kazanamazlar. Ayrıca özel olarak 144 mad. deki diğer şartlar gerçekleştiği takdirde tazminat ödemesi olmaz.
Tazminat isteminin koşulları nelerdir? (Md 142) a) Süre Şartı: Karar ve hükümler kesinleşmesinin ilgiliye tebliğinden itibaren üç ay herhalde karar ve hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat istenebilir b) Yetkili mahkeme: Zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesidir. Eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu istemle ilişkili ise aynı yerde başka bir ağır ceza mahkemesi var ise o yetkilidir. Eğer yok ise en yakın ağır ceza mahkemesi yetkilidir. c) Dilekçe ile talepte bulunma: Tazminat isteminde bulunan kişi istemini bir dilekçe ile açık kimlik adres ve zarara uğramaya ilişkin belgeleri ekler. Eksiklik halinde mahkeme bir ay içinde bu eksikliklerinin tamamlanmasını ister. Bu süre içinde eksiklikler tamamlanmamış ise mahkeme itirazı kabul olmak üzere talebi red eder. Tazimat istemine ilişkin dilekçe hazine vekiline tebliğ edilir. Bu tür davalarda C. Savcısı ve hazine temsilcisi dinlenmesi zorunludur. Bu kararlara karşı C. Savcısı ve hazine temsilcisi istinaf yoluna başvurabilir
Tazminatın Geri Alınması: (Mad 143 ) Devletin ödediği tazminattan dolayı “ koruma tedbirleriyle ilgili olarak görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu eder. (mad 143/2 ). Bu durumda tazminatın kamu görevlisine rücu edilmesi için; Koruma tedbirine ilişkin tazminat ödenmesi söz konusu olmalı Kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması şartının gerçekleşmesi gerekir. Peki Kamu görevlisi görevini kötüye kullanması şartı ne demek? Kamu görevlisi hakkında görevi kötüye kullanmaktan dolayı kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmalıdır. Eğer kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmaz ise devlet kamu görevlisine tazminatı rucü edemez. Yusuf Hakkı DOĞAN Antalya C.Savcısı