Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Oyun ve Oyuncak Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Genel Sekreteri HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ Mayıs 2013 www.gunescocuk.com
“İp atlar, sek sek oynardık “İp atlar, sek sek oynardık. Yakartop ve kukalı saklambaç ise kaçınılmaz oyunlarımızdandı. Şimdi sokaklar, parklar boş. Çocukların kimi alışveriş merkezlerindeki jeton atılan makinalı oyuncakların başında kuyruk olmuş, kiminin ise playstation elinde gözü görmüyor etrafı. Sanal ortamda kuruyorlar arkadaşlık ilişkilerini, bilgisayar oyunlarında buluyorlar özdeşim nesnelerini. Aile sofralarında bir araya gelir, heyecanla, sohbetle yerdik yemeklerimizi. Oysa şimdi reklam izleyerek yemek yiyor çocuklar”. Şaziye Senem BAŞGÜL/NABIZ DERGİSİ, 2010.
Çocuk yetiştirmek anne karnında başlar ... Bebekken şekillenir ....
Çocuğun Gelişimini Bilmenin Yararları Çocuklar değişik yaş gruplarında farklı tutum ve davranışlar gösterirler. Çocukları daha iyi anlayabilmek ve uygun davranabilmek için çocukların gelişim dönemlerini ve bu dönemlerin özelliklerini bilmek önemlidir. Gelişme önceden kestirilebilir. Uygun eğitim planlanabilir. Normal, anormal davranış ayırt edilebilir. Davranış üzerine bireysel özellik ve çevrenin etkisi ayırt edilebilir.
Bebeklik Dönemi 0-12 aylar Dışarıdan verilecek bakıma tümden bağımlı Yaşaması için fiziksel bakım ve sevgi gerekli Doğumdan sonraki ilk 3 ay intrauterin hayata benzer Dürtü kontrolü yok Temel güven duygusu (temel güvensizlik) Bağlanma Anneyi tanıma 3. ayda İlk iletişim aracı ağlama, ikincisi gülümseme 6. ayda ayrılık anksiyetesi
Özerklik Dönemi 12-36 aylar arası Tuvalet eğitimi dönemi Çocuğun annenden ayrı bir birey olabilmesi Çocuk yürür, konuşur Hem bağımlı hem özerk Çevresindeki dünyayı keşfetmeye çalışır Tehlikeyi, yanlışı anlamaz Çocuğu sınırlamaya ve yasaklar koymaya başlarız Bencil, tutturucu ve inatçıdır İstekleri anında olsun ister Duyguları ani iniş çıkış gösterir Yaşıtlarıyla oyun oynamayı bilmez Oyuncak, kitap, kalem vb. anlamlı biçimde kullanamaz
Oyun Çağı Masal, çizgi film, şarkı severler Canlı ve hareketlidirler Oyun oynamayı çok severler Cinsel konulara merak fazladır Ben merkezcil düşünce hakimdir Düşünce ile sözü, söz ile eylemi birbirine karıştırırlar (büyüsel düşünce) Özdeşim:anne babaya benzeme Üst benlik şekillenir Anaokulu dönemidir, çocuğun zihinsel, ruhsal, sosyal gelişimi hızlanır 3-6. yaşlar Konuşma, yürüme, el becerileri daha iyi Öğrenme istekleri, merakları çok İnatçılık, tutturuculuk azalır Daha az denetlenmeleri gerekir Bağımsızlıkları artar Hayal gücü zengin Canlı cansız ayrımı yapamazlar Gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemezler Somut düşünce hakim Zaman, sayı kavramı iyi gelişmemiş Azalsa da bencil Azalsa da duyguları ani iniş çıkış gösterir
Okul Çağı 7-11. yaşlar Çocuğun dış dünyaya karıştığı dönem Bağımsızlık artar Canlı, hareketlidir Motor becerileri iyidir Spordan hoşlanır Grup oyunları sever Birbirinin kusuruyla alay eder Saldırganlık içeren film, çizgi filim, fıkralardan hoşlanır Koleksiyon merakı başlar Cinsel kimlik yerleşmiştir Cinsler kendi aralarında oynar, karşı cinsi beğenmezler Cinsel merakları azalır Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü bilir (üst benlik)
Oyuncak, oynayıp eğlenmeye her şey Oyun vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Çocuk gelşimi açısından ele alındığında ele alındığında, oyun çocuğun hiçbir dış baskı etkisinde kalmadan kendi isteği ile giriştiği tüm etkinliklerdir. Oyuncak ise bir ayağı düş dünyasında diğer ayağı ise gerçek dünyada bir köprüdür.
Kuramsal olarak OYUN Oyunun zihinsel gelişmedeki yerini en açık ortaya koyan kuramcı Piaget’dir.
O-2 yaş Bu yaşlarda ilk oyuncak, kendi bedeni ve çevrede ona en yakın olan annesidir. Bu yaşlardaki oyun alıştırmalı oyundur: Çocuk bazı hareketleri yineleyerek, kendi bedeninin ve çevresindeki nesnelerin işlevlerini öğrenir. Kolunu ve elini açıp kapayan bebek, onun nereye kadar uzandığınıve neyi tutabileceğini öğrenerek kullanmaya alışır.
2-12 yaş Bu dönemdeki çocuk, yaşadığı olayları ve çevresindeki kişi, nesne ve hayvanları taklit ederek, insan yaşamı için önemli olayları öğrenmeye başlar. Yaşamın içindeki banyo yapmak, giyinmek vb. olayları anlamaya, algılamaya başlar ve uygular. Bu dönem, Piaget'nin sembolik oyun dönemidir. Bu dönemin sonlarına doğru oyunun gerçeğe yakınlığı artar.
12 yaş üstü 12 yaşından sonra çocuk artık daha mantıklı,gerçekçi ve sosyaldir. Bu nedenle kendi çevresindeki fantezi dünyası azalır ve oyuna belli kurallar getirirlir.
Çocuğun tüm yetilerini kazanması öncelikle, oyun ve oyunun bir aracı olan oyuncaklarla başlar. Oyun, çocukların en gerçek uğraşısıdır ve bizim işe gitmemiz gibi onlar oyuna gider.
Oyunun Çocuk İçin Anlamı Çocuk için oyun ciddi bir iş ile eş anlamlıdır En doğal öğrenme ortamıdır Duyguların dışa vurumunu sağlar Çocuğun korkutucu, karmaşık olaylarla baş etme becerisini artırır Dil gelişimini hızlandırır Kendi özgür dünyasıdır Gerçeği hayalden ayırt etmesini kolaylaştırır Empati kavramını geliştirir Lider olma özelliğini güçlendirir Çocukların ortak dili ve ilişki kurma yoludur Çocuğun sosyalleşmesini sağlar Çocuğun olumlu kişilik özelliklerini pekiştirir Kendi hakkını korurken başkalarının hakkına da saygı göstermeyi, işbirliği yapmayı, paylaşmayı kazandırır
Oyuncak Seçimi En iyi oyuncak, çocuğun tekrar tekrar oynamak isteyeceği ve her defasında ona daha fazla haz veren oyuncaktır. Oyuncak çocukta merak uyandırmalı, kasları çalıştırmalı, girişimciliği ve hayal gücünü arttırmalı, çocuğu problem çözmeye yönlendirmelidir. Oyuncak seçiminde en önemli faktör çocuğun yaşı ve gelişim düzeyidir.
Oyuncak Sağlığı Sağlık Bakanlığınca 2002 yılında “Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik” hazırlanarak oyuncakların sağlık ve çevre korunması açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarının sağlanmasına yönelik ilkeler belirlenmiştir. Oyuncağın kullanımıyla bağlantılı riskler ve bunlardan korunma yolları oyuncakların üzerinde belirtilme yoluyla bakımverenlerin uyarılması bu ilkelerden biridir.
Dikkat edelim… Çocuğun oyuna başlayabilmesini, oyunu sürdürmesini ve tekrar oynama isteği duymasını sağlayacak bir çevre oluşturulmalı. Çocuğun zorluğu varsa yetişkinin yönlendirici rolü önemli. Duyuları uyarıcı oyuncaklar, Kas gelişimini ve ince motor gelişimi destekleyici oyuncaklar, Müzikli ve ses çıkaran oyuncaklar, Dikkat süreleri göz önüne alıanarak seçilmiş bilişsel gelişimi destekleyici oyuncaklar seçilmeli. Çocuğun istekleri her zaman önemsenmeli.
Özetle; Oyun çocuğun bedensel yetkinliklerini artırır. Bedensel ve zihinsel gelişme ve kontrol birbiri ile uyumludur. Öz bakım becerilerini geliştirir. Çevrelerine ilgililerini, işbirliği ve paylaşımlarını artırır ve yeni kuralları öğrenmelerine yardımcı olur. Böylece daha sosyal olurlar. Güven duyguları artar. Farklı rolleri denerler, empati yetenekleri artar. Davranışsal yetkinlikleri ve bilişsel becerileri artar. Oyun ve oyuncaklar çocuklar için uyarıcıdır. Çocuk uyarıcıyı fark ettiğinde görme algısı, sesi işittiğinde işitme algısı, oyuncak eline verildiğinde dokunma algısı harekete geçer. Keşfetme ve öğrenme oyuncaklar ile gerçekleşir.
oyun ve oyuncak, çocuğun yaşamının ayrılmaz bir parçası ve gelişiminin en önemli aracı olduğu gibi onun en doğal öğrenme ortamıdır. Çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır. Anne ve babaya düşen, çocuğa yeteneklerini keşfetmesi ve duyularını geliştirmesine yarımcı olacak oyuncakları sağlamak, bunları sağlarken fiziksel sağlık noktalarına dikkat etmek Ve çocuğun yaşam oyununda rol almaktır.