Bu Toprakların Kızı… , Harbiye Açıkhava Tiyatrosu
Memleketin taşını toprağını,
kurumuş sarı yaprağını;
dağlarının, ovalarının,
denizlerinin, ormanlarının, bin bir kokusunu getirmişti.
Anadolu insanının
gönül telini titreten,
şarkıları, türküleri,
güzel sesi, şirin diliyle süsleyip söylüyordu.
Bu toprakların kızı Şevval,
Yunus’u,
Mevlana’yı,
Veysel’i,
Neşet Ertaş’ı,
Orhan Abi’yi,
seslendirdi birer birer...
Lambalı bir eski zaman radyosunun düğmesini çevirivermişti sanki…
Bir zamanlar kulaklarımızın pek aşina olduğu
güzellemeleri, ağıtları, bozlakları,
kimi zaman huşu içinde,
kimi zaman umut,
sevgi, neşe, coşku dolu,
kardeşlik ve barış duygularıyla
ve beş bin kişiyle
hasbıhal eder gibi söyledi.
Bu toprakların kızı Şevval sevgiyle,
Anadolu’nun bütün yörelerini
Ege’yi, Marmara’yı
Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu’yu,
Akdeniz’i,Toros Dağları’nı,
gölleri, akarsuları, denizleri, gezdirdi, tozdurdu…
Karadeniz’in yaylarını, çayını, fındığını,
hamsisini, mısır ekmeğini,
mıhlamasını, kara lahanasını,
uşağını, horonunu ise en sona saklamıştı…
Fotoğraflar ve sunum : Can Özoğuz