EXPRESSIONS of QUANTITY

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
UNIT 3 PEOPLE & PLACES İnsanlar & Yerler
Advertisements

Basic objects ● Basic adjectives
THERE IS THERE ARE.
Aşırı, çok fazla & Yeterli, kâfi, yeterince
UNIT 9 F E A S T S Yiyip içmek, bayram, ziyafet, davet.

Mardin And. İHL SO THAT. So that In order that cümle Özne + fiil + nesne Sentence Subject + Verb + Object So that: için in order that: diye, için, = in.
İNGİLİZCE DERSLERİ Başlangıç (ELEMENTARY)
Am, is, are OR was, were ? “Am, is, are mı YOKSA was, were mü?”
Translation That the animal foods have more proteins than vegetables means that a vegetarian has to consume a great deal more vegetable than animal food.
QUANTIFIERS 10.
Quantifiers İsimlerin az, çok, birkaç vb. şekillerde miktarlarını belirtmek için kullanldığımız nicelik sözcüklerini göreceğiz bu bölümde. Sadece sayılabilen.
THE COMPARATIVE AND THE SUPERLATIVE FORMS OF ADJECTIVES
Some Turkish Proverbs December, Ankara. Aç ayı oynamaz ( The hungry bear doesn’t dance) : When someone is hungry, h/she is unwilling to do anything.
Copyright © AKAMPUS Kampüs Bilişim Sistemleri ve Danışmanlık A.Ş. Copyright © İDTM A.Ş. İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A.Ş.
AD:ŞEVVAL SOYAD:ALGI SINIF:8/B NO:284 Ö Ğ RETMEN İ N; ADI:IŞIL SOYADI:ÖZ.
İNGİLİZCE GRAMER THERE IS /THERE ARE (SAHİP OLMA) KALIPLARI
Merhaba, çocukları sever misiniz? Hi, Do you like children?
İNGİLİZCE GRAMER DÜZ CÜMLEDE HAVE GOT / HAS GOT (SAHİP OLMA) KALIPLARI
AS IF / AS THOUGH.
Bu kayanın ismi Preikestolen. Türkçe si kaya kürsüsü. Yeri Norveç’tedir. Denizden yüksekliği 604 metredir. Bu kayanın zirvesine yürüyerek 2 saatte çıkılabiliyor.
UNIT 10 R E F R E S H M E N T S “Yiyecek içecek şeyler” SYNONYMS “eş anlam” (=) and ANTONYMS “karşıt anlam” (X)
RELATIVE CLAUSES YASEMİN TURAN ( B ) ELT 1.
Yabancı Dil- II Bölüm - 5.
IMPERATIVES (EMİR CÜMLELERİ)
Suggestions and Advice
THE SİMPLE PRESENT TESNSE
TOO – ENOUGH “Aşırı, çok fazla – yeterli, yeterince, yeteri kadar”
= DON’T need TO “gerek yok”
NOUN CLAUSES (İSİM CÜMLECİKLERİ).
UNIT- 3 OUR NATURAL HERITAGE.
COMPARATIVE ADJECTIVES.
 THE 2. The, evrende tek olan ve dolayısıyla belirli olan şeylerle kullanılır: 1. The, daha önce sözü edilen ya da karşı tarafça zaten bilinen kişi.
POSSESSIVE PRONOUNS.
21/02/2016 A Place In My Heart Nana Mouskouri « Istanbul « (A Different Adaptation)
İNGİLİZCE MANY / MUCH / A LOT OF
 The water is cold.  Everything became clear.
cheese olive meal butter Match the words and meanings. 1.fruit 2.vegetable 3.grape 4. pear 5.peach 6.onion 7.carrot 8.lettuce.
Quantifiers (miktar belirteçleri)
Türkçe İngilizce Mistik Şiirler Turkish English Mystical Poems Müzikli slâyt Slideshow with music Hele Bir Düşün Think Above All Written By: Can Akın.
ENGLISH GRAMMAR İNGİLİZCE DİLBİLGİSİ
First Conditional Sentences. LOOK AT THE EXAMPLES If the weather is fine, we’ll play tenis If I have enough money, I’ll buy the car If it rains, we’ll.
Comparatives and superlatives Comparative:karşılaştırma Superlative:en üstünlük anlatma.
COUNTABLE AND UNCOUNTABLE NOUNS
Relative Clauses Who Which that.
COMPARATIVE ADJECTIVES.
FooD and DrinkS mikki-fare.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
1. ” THE COMPUTER IS ON THE BED” A. BİLGİSAYAR YATAĞIN İÇİNDE B
Present Perfect & Simple Past I love to travel. I have been to more than 10 countries.
ŞAİR VE FOTOĞRAF SANATÇISI
İNGİLİZCE 6. SINIF 2. ÜNİTE YUMMY BREAKFAST
YUMMY BREAKFAST.
Articles The / A - An.
THE OUANTIFIERS.
MY HOME Hello guys now tell you the house I'm living in.
Welcome to our competition.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Future: I will/shall & I am going to. Structure: Subject+will/shall+verb(base form)+object.
ADJECTIVES. Adjectives (sıfatlar): isimleri niteleyen, özelliklerini belirten kelimelerdir. Sıfatlar, ismin rengini, büyüklüğünü, yaşını, miktarını, kalitesini.
HEALTH.
6.SINIF İNGİLİZCE PERFORMANS ÖDEVİ
SOME-ANY.
İNGİLİZCE GRAMER THERE IS /THERE ARE (SAHİP OLMA) KALIPLARI
AS AS NOT AS AS COMPARISONS.
THERE IS There is There isn’t There is an apple.
SOME-ANY.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
On each of the following slides there will be a frequency diagram.
Sunum transkripti:

EXPRESSIONS of QUANTITY Miktar İfadeleri

Nouns “İsimler” Nouns a) CountABLE nouns “Sayılabilen isimler” (pen, car, chair, apple etc.) b) UNcountABLE nouns “Sayılamayan isimler” (water, money, honey, pie etc.)

Sayılabilen isimler hem TEKİL hem de ÇOĞUL olabilir. Tekil/singular Çoğul/plural a car two carS a book three bookS

Sayılamayan isimler TEKİLdir. Ancak A veya AN almazlar. Sayılamayan isimler her zaman TEKİLdir. water money milk honey Sayılamayan isimler TEKİLdir. Ancak A veya AN almazlar. A water A money

UNcountable nouns “Sayılamayan isimler” Materials/substances : air, water, milk, butter Feelings/qualities : love, anger, intelligence Abstract ideas : freedom, beauty, safety Uncountable nouns: accomodation, advice, baggage, behaviour, damage, equipment, evidence, furniture, garbage, homework information, knowledge, luck, luggage, money, news, nonsense, progress, research, rubbish, spaghetti, traffic, transport, weather.

A lot of A lot of a: bir çok (sayılabilen) b: çok (sayılamayan) a) Sayılabilen isimlerle a lot of carS bir çok araba a lot of children bir çok çocuk a lot of countries bir çok ülke b) Sayılamayan isimlerle a lot of milk çok süt a lot of baggage çok eşya (bagaj) a lot of traffic çok trafik

Sayılabilen isimlerle; A lot of (+) = many (-,?) (Bir çok) bir çok There are a lot of books on the table. (+) There are NOT many books on the table. (-) Are there MANY books on the table?

Sayılamayan isimlerle; A lot of (+) = much (-,?) Çok çok There is a lot of water in the jar. (+) There is NOT much water in the jar. (-) Is there much water in the jar? (?)

Some = a few (sayılabilen) + a little (sayılamayan) birkaç, biraz = birkaç + biraz Some; sayılabilen isimlerle birkaç Sayılamayan isimlerle biraz anlamına gelir. Some catS : birkaç kedi Some water : biraz su A few catS :birkaç kedi (çoğul) A little water :biraz su (tekil)

There are some bookS on the table. There aren’t ANY bookS on the table. Are there ANY bookS on the table?

There is some water in the glass. There is not ANY water in the glass. Is there ANY water in the glass?

There are a few catS under the table. There are a few chairS around the table. There is a little money in my pocket. There is a little water in the glass.

Plenty of: more than enough ihtiyaçtan daha fazla, gerekenden fazla Plenty of bookS : bir çok kitap Plenty of water : çok su There are plenty of chairS in the room. “Odada bir çok (gerekenden daha çok) sandalye var. There is plenty of pie in the fridge. “Dolapta çok (gerekenden daha çok) pasta var.”