Although – In spite of / Despite R a ğ m e n

ALTHOUGH + SENTENCE = -e rağmen Although ’dan sonra cümle gelir. IN SPITE OF + NOUN / VerbING = -e rağmen DESPITE + NOUN / VerbING = -e rağmen In spite of, despite tan sonra İSİM kullanılır.

Although yapısından sonra cümle gelir. In spite of / despite yapılarından sonra isim gelir. In spite of / despite yapılarını kullanabilmek için SIFATLARIN İSİM ŞEKİLLERİNİN bilinmesi gerekir.

Adjective (Sıfat) – Noun (İsim) Old / young Cheap / expensive Beautiful Poisonous Rainy Snowy Windy Foggy sunny AGE Price Beauty Poison Rain Snow Wind Fog Sun

Adjective (Sıfat) – Noun (İsim) Superstitious Rude Deep Heavy Clever Popular Superstition rudeNESS Depth Weight cleverNESS popularity

He is old. “O yaşlıdır.” ALTHOUGH he is old, “Yaşlı olmasına rağmen,” In spite of HIS AGE, “Yaşına rağmen,” Despite HIS AGE, “Yaşına rağmen,”

It is expensive. “O pahalıdır.” ALTHOUGH it is expensive, “Pahalı olmasına rağmen,” In spite of ITS PRICE, “Fiyatına rağmen,” Despite ITS PRICE, “Fiyatına rağmen,”

She is beautiful. “O güzeldir.” ALTHOUGH she is beautiful, “Güzel olmasına rağmen,” In spite of HER BEAUTY, “Güzelliğine rağmen,” Despite HER BEAUTY, “Güzelliğine rağmen,”

The snake is poisonous. “Yılan zehirlidir.” ALTHOUGH the snake is poisonous, “Yılan zehirli olmasına rağmen,” In spite of the snake’s POISON, “Yılanın zehirine rağmen,” In spite of ITS POISON, “(onun) zehirine rağmen,” Despite the snake’s POISON, “Yılanın zehirine rağmen,” Despite ITS POISON, “(onun) zehirine rağmen,”

The weather is rainy. “Hava yağmurludur.” ALTHOUGH the weather is rainy, “Hava yağmurlu olmasına rağmen,” In spite of the RAINY WEATHER, “Yağmurlu havaya rağmen,” In spite of the RAIN, “Yağmura rağmen,” In spite of the WEATHER, “Havaya rağmen,” Despite the RAINY WEATHER, “Yağmurlu havaya rağmen,” Despite the RAIN, “Yağmura rağmen,” Despite the WEATHER, “Havaya rağmen,”

He is rude. “O kabadır.” ALTHOUGH he is rude, “Kaba olmasına rağmen,” In spite of HIS RUDENESS, “(onun) Kabalığına rağmen,” Despite HIS RUDENESS, “(onun) Kabalığına rağmen,”

There is traffic. “Trafik var.” ALTHOUGH there is traffic, “Trafik olmasına rağmen,” In spite of TRAFFIC, “Trafiğe rağmen,” Despite TRAFFIC, “Trafiğe rağmen,”

They take precautions. “Önlem alırlar.” ALTHOUGH they take precautions, “Önlem almalarına rağmen,” In spite of PRECAUTIONS, “Önlemlere rağmen,” In spite of THEIR taking precautions,“Önlem almalarına rağmen,” Despite PRECAUTIONS, “Önlemlere rağmen,” Despite THEIR TAKING precautions, “Önlem almalarına rağmen,”

The pool is deep. “Havuz derindir.” ALTHOUGH the pool is deep, “Havuz derin olmasına rağmen,” In spite of the pool’s DEPTH, “Havuz’un derinliğine rağmen,” In spite of ITS DEPTH, “(Onun) Derinliğine rağmen,” Despite the pool’s depth, “Havuzun derinliğine rağmen,” Despite ITS depth, “(onun) derinliğine rağmen,”

The box is heavy. “Kutu ağırdır.” ALTHOUGH the box is heavy, “Kutu ağır olmasına rağmen,” In spite of the box’s weight, “Kutunun ağırlığına rağmen,” Despite ITS weight, “(onun) ağırlığına rağmen,”

He is clever. “O zekidir.” ALTHOUGH he is clever, “Zeki olmasına rağmen,” In spite of HIS cleverNESS, “Zekiliğine rağmen,” Despite HIS cleverNESS, “Zekiliğine rağmen,”

He is popular. “O gözdedir, revaçtadır, beğeniliyor.” ALTHOUGH he is popular, “Beğenilmesine rağmen,” In spite of his popularITY, “Popülerliğine, gözde olmasına rağmen,” Despite HIS POPULARITY, “Popülerliğine rağmen,”