Prof. Dr. Perihan Özyurt
EPİDEMİYOLOJİ Hastalık ve sağlığı ilgilendiren olayların dağılımını, sıklığını, nedenlerini ve olası çözüm yollarını araştırmak için yapılacak olan araştırmaların yöntem bilimidir.
Çürük Epidemiyolojisi Çalışmalarının Amacı 1. Gözleme dayalı çalışmalar 2. Deneylere dayalı çalışmalar
Her ülkenin durumunu ortaya çıkarmak için yapılması gereken işlemler 5 bölümde toplanır. 1- Ağız sağlığı epidemiyolojisi verilen 2- Ağız sağlığındaki insan gücü verileri 3- Ağız sağlığındaki hizmet verileri 4- Ağız sağlığındaki preventif programlar 5- Ağız sağlığından sorumlu kişinin ad ve adresi
Klinik muayene -Sondla -Gözle
D1: Klinik olarak diş dokusunda bir bozulma ya da mine çürüğü yoktur. D2: Pit ve fissürlerde ya da düz yüzeylerde bozulmalar vardır ancak tabanda yumuşama ya da desteksiz duvarlar yoktur. D3: DMFT(decay/missing/filling teeth)’ de işaretlenen geleneksel D karşılığıdır, kavitasyon oluşmuş bir dentin çürüğüdür. D4: Olası pulpal exspozlarla birlikte gidebilen derin çürüklerdir.
İleri çürük teşhis yöntemleri Diagnodent FOTİ (fiber optik transillüminatör)
Çürük Araştırmalarında Klinik İnceleme Yöntemleri İle İlgili Görüşler DMF indeksleri ile ilgili zorluklar Klinik inceleme yöntemleri: gözleme dayalı yöntemlere karşılık gözlem – dokunma kriterlerinin kullanılması Gizli çürük Epidemiyoloji araştırmalarına kavitasyon göstermeyen çürükler eklenmeli midir? Gizli çürük; okluzal yüzeylerde pit ve fissürlerin altında bulunan ve üstü sağlam mineyle kaplı çürük.
ANKET FORMUNDA İŞARET EDİLMESİ GEREKLİ ÖZELLİKLER Yaş Cinsiyet Etnik grup Meslek Coğrafi bölge İdari bölünme
YAŞ WHO özel yaş gupları seçmiştir. İlk yaş grubu 5 yaştır ama Türkiye’de 6 yaştır çünkü bu yaş okul çağıdır. yaş grubu için WHO bir indeks yapmıştır. Genelde emekli insanlardır.
EĞİTİM Kişinin mental ve manuel becerilerini geliştirme işlemidir.
Epidemiyoloji: Evrendeki hastalıkların prevelans ve insidansını inceleyen bilim dalıdır. Prevelans: Belirtilen zamanda evrende var olan bir hastalığın gerçek miktarı İnsidans: Belirli zaman periyodu için oluşan hastalıklarla hastalığın ortalamasıdır.
Çürük ve periodontal hastalıkların her ikisi de toplumlarda yüksek orandadır. Çürük geriye dönüşsüz aşamada olduğunda çürük tespiti yaptığımızda hem o andaki hem de daha önceki zamandaki tespiti yapmış oluyoruz. Periodontal durum (CPITN) 0: sağlıklı 1: kanama 2: diş taşı 3: 4-5 mm cep 4: 6 mm ya da daha derin cep Daimi dişler 0: sağlıklı 1: çürük 2: dolgulu çürük 3: dolgulu çürük yok 4: çürüğe bağlı kayıp 5: diğer nedenlerle kayıp 6: örtücü cila 7: kron köprü 8: sürmemiş diş 9: katılmayan diş
ÇÜRÜK AKTİVİTE TESTLERİ Diş çürüğünün oluşumunu pek çok araştırıcı inceleyerek çeşitli teoriler öne sürmüşlerdir. Bu teorilerden kimyasal teori, parazitik teori, kimyasal bakteriyolojik teori, proteolitik teori, proteoliz şelasyon teorisi, sülfataz, fosfataz teorisi rezistans teorisi belirli periyotlarda ilgi görmüştür.
Lezyonların asit kaynağı plak metabolizması sonucu üretilen organik asitleridir. Minenin erirlik derecesi her zaman tayin edilemez, çürüğün kimyasal yapısı sabit değildir. Dental çürük etiyolojisinde çürük gelişimi üç çember içindeki terimle belirtilmiştir. Konak DiyetMikroflora
Tükürüğün akış oranını şunlar etkiler: 1- Stimulasyon tipi, derecesi ve süresi 2- Günün zamanı 3- Diyet 4- Yaş 5- Seks 6- Hastalık 7- Farmakolojik ajanlar(ilaçlar)
Tamponlama Kapasitesi Newburn diş çürüğünün gelişimi ile kesin olarak ilgisi olan tek tükürük faktörünün tamponlama kapasitesi olduğunu bildirmiştir. Bu esas olarak karbonik asit-bikarbonat sisteminden, az olarak da fosfat ve proteinlerden köken alır. Tükürükteki amonyak ve üre miktarı ve yine tükürük peptitleri tükürüğün tamponlama aktivitelerinde rol oynamaktadır.
Diyet: Diyette çürük ciddiyetini saptarken göze alınacak noktalar; 1- Karbonhidrat alım sıklığı 2- Diyetin şeker içeriği 3- Ağız içerisinde şekerin kalma süresi
Çürük Aktivite Tayini Çürüğün şiddetinin tayininde mikrobiyal koloni türü ve mikropların asit oluşturma kapasitesinin tespiti çok önemlidir. Çürük etiyolojisinde plak formasyon hızı, plağın miktarı önemlidir. Fakat küçük miktardaki plak altında da çürük gelişebilir. Oral hijyen alışkanlığı olan çocuklarda, kötü alışkanlığı olan çocuklara oranla daha az çürük görülür.
Laktobasil miktarı: Çürük aktivite testi olarak laktobasil sayımı kullanıldığında açık lezyonları, defektli dolgu marjinleri ortodontik bantlar gibi restoratif alanları göz önünde tutmak gerekir. Sayım öncesi bu sahalar kaldırılmalı veya restore edilmelidir. Bundan sonra yapılan sayımlar diyet alışkanlığını özellikle de karbonhidrat alımını yansıtır. Streptokok mutans miktarı: Yeni çürük lezyonlarının oluşumunda tükürüğün içindeki Str. Mutansın prevelansı göze çarpmaktadır. Yüksek oranda Str. Mutans içeren çocuklar, düşük oranda Str. Mutans içerenlerden üç misli fazla oranda çürük gelişimi sergilemiştir.
Str. Mutanslar: 1- İnsandan insana, dişten dişe kolayca yayılmaz. 2- Sıkça kullanılan sükroz Str. mutans yayılımını ve gelişimini hızlandırır. 3- Str. Mutans asit karakterlidir.
Snyder Deneyi: Şekerden Asit Oluşturma Kapasitesi: Tükürüğün şeker ile karıştırılıp asit oluşturduğu yolunda çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bunlar arasında en çok bilineni Snyder testidir. Laktobasil sayımı ile Synder testi sonuçları arasında oldukça güçlü korelasyon vardır. İçinde bromkrezol bulunan asitli bir besi yerine tükürük aşılandığında asit yapım derecesine bakılır. 24 saat içinde besi yerinin renginde değişiklik olursa o tükürüğün yüksek çürük aktivitesi vardır. Renk 48saat-3gün arasında değişiyorsa çürük aktivitesi daha azdır. 4 gün içinde renk değişmiyorsa tükürüğün çürük yapma özelliği yoktur.
Dip-Slide Kültürü: Bu mikrobiyolojik teknik diş hekimlerinin hangi çemberin çürük gelişimini oluşturduğunu objektif olarak ayırt etmesini yardımcı olmak için ortaya çıkarılmıştır. Aynı zamanda tükürükteki asit ürik mikroorganizmaların tayini için basit, pratik ve tanımlanan diagnoza yardımcı olarak da hizmet görür. Ek olarak hastanın motivasyonu ve remotivasyonunda öğretici malzeme olarak yararlanılır.
Oral maya konsantrasyonu: Mantar varlığı tükürüğün azalmasına işaret olabilmektedir. Hareketli protez veya sistemik antibiyotik medikasyonu, oral kavitede mantarların önemi değerlendirilirken göz önüne alınmalıdır.
SONUÇ Populasyonlardaki hastalığın ciddiyetini araştırırken kişi güçlü koruma programlarına ihtiyacı olan bireyleri belirleyebilmek için basit ekran prosedürlerine gereksinim duyar. Bu amaçla çürük aktivite testleri kullanıldığında yüksek duyarlılık ve yüksek tahmin değerlerine sahip olmalıdır. Aksi takdirde birçok kişi gözden kaçar ve profilaktik programa dahil edilemez. Buna ilaveten hasta olmayan bireyler üzerinde önemli profilaktik kaynaklar harcanmış olacaktır. Güvenilir ekran prosedürlerinin yararlanımından bu yana iyi çürük aktivite testlerinin gelişimi gelecek araştırmalar için önemli bir görevdir.