Vitaminlerin Ortak Özellikleri ve Sınıflandırılması Dr. Akın Yeşilkaya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı 2009-2010 Eğitim Yılı
Amaç ve Hedef Vitaminleri tanımak Vitaminlerin ne işe yaradığını öğrenmek Vitaminlerin metabolizma içerisindeki görevlerini anlamak Vitaminlerin önemlerini ortaya koymak A. Yeşilkaya 2009-2010
Sunum Vitamin kelimesinin kısa tanımı Vitaminlerin tarihçesi Vitaminlerin tanımı Vitaminlerin özellikleri Vitaminlerin sınıflandırılması Metabolik önemi olan vitaminler A. Yeşilkaya 2009-2010
Amin içeren hayati öneme sahip bileşikler Vitaminler Vita-amine Vitalis : hayati öneme sahip olan Amine : amonyakdan türeyen Amin içeren hayati öneme sahip bileşikler Vitamine Vitamin A. Yeşilkaya 2009-2010
Tarihçe Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlılar, Romenler, Araplar 1601 yılında Sir James Lancaster, turunçgil meyveleri yiyen gemi tayfalarının diş ve diş eti sorunları kaybolduğunu gözlemlemiştir. 1753 yılında James Lind limon kaynaklı besinlerin Skorbüt hastalığı tedavi ettiğini yayınlamıştır. 1880 yılında Christiaan Eijkman hayvanların besinlerini değiştirmek süretiyle hastalandıklarını ortaya koymuştur. A. Yeşilkaya 2009-2010
Christiaan Eijkman 5 hafta sonra A. Yeşilkaya 2009-2010
Tarihçe 1882’de Takaki, diyetlerine et, arpa, meyve eklenmiş Japon gemicilerinde beri-beri olarak bilinen hastalığın tedavi edildiğini gözlemiştir. 1905 yılında William Fletcher beri-beri hastalığın pirinç tanelerinin farklı işlenmesi sonucu ortaya çıktığını bildirmiştir. 1906 yılında Frederick Hopkins, sıçanların besinlerine süt eklenmesiyle ancak normal büyüme sağladıklarını gözlemiş ve yiyeceklerin büyüme faktörü içerdiklerini öne sürmüştür. Casimir Funk tarafından 1912'de vitamin terimini kullanmıştır. 20. yy’da vitaminlerin yapı ve özellikleri çalışılmaya başlanıyor Yapısı belirlenen ilk vitamin Tiamindir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitaminlerin tanımı Vitaminler organizmada sentezlenmeyen ve diyet yolu ile alınması gereken, yapı taşı olarak fonksiyon görmeyen ve enerji temini için kullanılmayan fakat organizma için gerekli olan organik maddelerdir. Sentezlenmeyen Yapı taşı olmayan Enerji üretmeyen A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin fazla alınması olayına hipervitaminoz, Az alınmasına hipovitaminoz, Bulunmamasına avitaminoz denir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitaminlerin özellikleri Organizmanın normal metabolizması için az miktarlarda gereklidir. Vücudun hücrelerinde üretilemezler, diyet ile alınırlar. Vitaminler besinlerimizde bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitaminlerin özellikleri Vitaminler vücutta yakılmaz yani vitaminlerden doğrudan enerji alınmaz. Mikroorganizmalar ve bitkiler tarafından sentezlenirler. Eksojen (tiamin), provitamin (karoten) veya endojen (niasin) olabilirler. Bir çoğu kofaktör olarak rol oynar (B vitaminler) Hormon etkisini taklit eder (D vitamini) Sinyal iletim yollarında rol alır (A vitamini) A. Yeşilkaya 2009-2010
Sınıflandırılmaları Suda Çözünenler Yağda Çözünenler Vitamin B1 (tiamin) Vitamin B2 (riboflavin) Vitamin B3 (niasin) Vitamin B5 (pantotenik asit) Vitamin B6 (piridoksin) Vitamin B12 (Kobolamin) Biotin (vitamin B7) Folik asit (vitamin B9) Vitamin C (askorbik asit) Yağda Çözünenler Vitamin A (retinoidler) Vitamin D (kalsiferoller) Vitamin E (Tokoferoller) Vitamin K (Menakinonlar) A. Yeşilkaya 2009-2010
İsim değişikliğin nedeni Önceki Adı Kimyasal adı İsim değişikliğin nedeni Vitamin B4 Adenin DNA metaboliti Vitamin B8 Adenilik asit Vitamin F Essensiyel yağ asidi Vitamin tanımına uymamaktadır Vitamin G Riboflavin Vitamin B2 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin H Biotin Vitamin B7 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin J Katekol, Flavin Protein metaboliti Vitamin L1 Antranilik asit Vitamin L2 Adeniltiyometilpentoz RNA metaboliti Vitamin M Folik asit Vitamin B9 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin O Karnitin Vitamin P Flavonoidler Vitamin olarak sınıflandırılmamaktadır Vitamin PP Niasin Vitamin B3 olarak yeniden adlandırılmıştır Vitamin U S-Metiladenozin A. Yeşilkaya 2009-2010
Suda Çözünen Vitaminler A. Yeşilkaya 2009-2010
Suda Çözünen Vitaminler Özellikleri Polar moleküllerdir ve suda çözünürler. Organik çözücülerde çözünmezler. Sindirim sisteminden kolayca absorbe olurlar. Taşıyıcı proteine ihtiyaç duymazlar. Vitamin B12 hariç, depo şekilleri yoktur. Genellikle toksik değildirler, fazla alındıklarında kolayca idrarla atılırlar. Sürekli olarak diyetle alınmaları gerekir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Tiamin (Vitamin B1) (Antiberiberik vitamin) Kaynakları: Domuz eti, hububat ve baklagiller, bira mayası, yumurta sarısı Günlük gereksinim: 1,0-1,2 mg/gün Aktif şekli : Tiamin pirofosfattır (TPP) (Tiamin pirofosfokinaz tarafından) Enzimatik reaksiyonlarda aldehit veya keto grubunun transferinde ve a-ketoasitlerin oksidatif dekarboksilasyon görev yapan bir koenzimdir. Bağırsaklardan kolayca emilir, vücutta depolanmaz, idrarla atılır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Yapısı Pirimidin + tiazol halkası (metilen köprüsü ile bağlı) Aktif form: Tiamin pirofosfat (TPP) A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Piruvat dehidrogenaz : Piruvat dekarboksilaz, dihidrolipoil transasetilaz, dihidrolipoil dehidrogenaz a-Ketoglutarat dehidrogenaz Asetoasetat sentetaz Transketolaz - transaldolaz A. Yeşilkaya 2009-2010
Piruvat dehidrogenaz A. Yeşilkaya 2009-2010
Piruvat Dehidrogenaz Kompleksi Oksidatif dekarboksilasyon reaksiyonu PDH Piruvat + Koenzim A + NAD+ Asetil CoA + CO2 + NADH TPP Lipoamid FAD E1: Piruvat dehidrogenaz komponenti E2: Dihidrolipoil transasetilaz E3: Dihidrolipoil dehidrogenaz A. Yeşilkaya 2009-2010
PDH Piruvat dehidrogenaz (E1) Dihidrolipoil transasetilaz (E2) Dihidrolipoil dehidrogenaz (E3) This computer-generated three-dimensional (3-D) image shows a multienzyme complex that plays a key role in cellular metabolism. Shown are three interlocked enzymes: pyruvate dehydrogenase (yellow), dihydrolipoamide acetyltransferase (green), and dihydrolipoamide dehydrogenase (red). Scientists derived the image from two-dimensional cryoelectron microscopic pictures of the enzyme complex in cow kidney and various bacteria. The 3-D structures shed light on how the enzymes work together to help produce ATP, the principal storage form of energy within the cell. Image courtesy of Dr. James Stoops, University of Texas-Houston. Grant EB000276 Image courtesy of Dr. James Stoops, University of Texas-Houston. Grant EB000276 A. Yeşilkaya 2009-2010
PDH A. Yeşilkaya 2009-2010
a-Ketoglutarat dehidrogenaz A. Yeşilkaya 2009-2010
Hekzoz monofosfat yolu Pentoz fosfat yolu Hekzoz monofosfat yolu Glukoz Riboz-5-fosfat Gliseraldehit-3-fosfat Piruvat Glukoz-6-fosfat Piruvat Asetil-CoA A. Yeşilkaya 2009-2010
TPP TPP A. Yeşilkaya 2009-2010
TPP Mg2+ TPP Mg2+ A. Yeşilkaya 2009-2010
Eksikliği Eksikliği Kepekli tahıl ve et ürünlerinden yetersiz beslenme Kronik alkol kullanımı Aşırı kahve ve çay tüketimi Semptomlar: İştahsızlık, Depresyon, Yorgunluk, Sindirim rahatsızlıkları, Kas ve sinir rahatsızlıkları, Merkezi sinir sistemi bozuklukları, Kardiyovasküler sorunlar yaratabilir, Sindirim sistemi bozukluklara neden olabilir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Hastalıklar Wernicke Korsakoff Sendromu: Çoğunlukla kronik alkolizmle birlikte görülür Hissizlik, hafıza kaybı, göz kaslarında paralizi Beriberi: Genellikle diyetinde kabuksuz prinç tüketimi fazla olan kişilerde görülür. İnfantil beriberi; Taşikardi, kusma, konvülsiyon ve tedavi edilmezse ölüm. Yetişkin tip beriberi; ciltte kuruluk, huzursuzluk, düşünce bozukluğu ve felç. A. Yeşilkaya 2009-2010
Riboflavin (Vitamin B2, Laktoflavin) Kaynakları: Yeşil yapraklı bitkiler, balık, süt, yumurta, karaciğer. Günlük gereksinim: 1,2-1,7 mg/gün Eksikliği: Dermatid, ağız köşelerinde çatlaklar ve dil iltihabı görülür Renkli, ısıya dayanıklı, UV’ye duyarlı, bitkisel kaynaklıdır. Portakal sarısı renkte bir vitamindir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Yapısı A. Yeşilkaya 2009-2010
Riboflavin Aktif formu: Flavin mononükleotid (FMN) Flavin adenin dinükleotid (FAD) A. Yeşilkaya 2009-2010
FMN A. Yeşilkaya 2009-2010
FAD A. Yeşilkaya 2009-2010
olaylarını katalizler. Riboflavin Görevi: FMN ve FAD içeren Flavoproteinlerin dehidrogenasyon oksidasyon olaylarını katalizler. A. Yeşilkaya 2009-2010
Metabolizma Koenzim formları, gastrik asit ile karşılaştığında proteinlerle yaptıkları kovalent bağlar yıkılır İnce barsak proksimalinden emilir Dolaşımda albumine zayıf bağlanır Riboflavinin koenzimlere dönüşümü hücre sitoplazmasında olur A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
Flavoprotein enzimler Oksidoredüktazların prostetik grubu olarak görev yaparlar. Metalloflavoproteinler diye de adlandırılırlar. a-Amino asid oksidaz (amino asidlerin deaminasyonu) Ksantin oksidaz (pürin yıkılımı) Gliserol-3-fosfat dehidrogenaz (indirgeyici eşdeğerlerin sitozolden mitokondriye taşınması) Açil KoA dehidrogenaz (yağ asidi oksidasyonunda) Dihidrolipoil dehidrogenaz (pirüvat ve ketoglutarat dehidrogenazın oksidatif dekarboksilasyonu) NADH dehidrogenaz (solunum zinciri) Glutatyon redüktaz A. Yeşilkaya 2009-2010
Karbohidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olur. B2 vitamini yani Riboflavin, göz yorgunluğu, kataraktın önlenmesi ve tedavisi için gereklidir; Karbohidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olur. Ayrıca deri, dokularının, tırnakların ve saçların oksijen kullanımına destek verir, kepekleri giderir. Demir ve B6 vitamini alımına yardımcı olur, eksikliği ise hamilelikte bebeğin gelişimine zarar verebilir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Niasin (Niasinamid, Nikotinamid, B3 vitamini ) Kaynak: Et, süt, KC, somon balığı, yeşil yapraklı bitkiler 60 mg triptofan = 1 mg niasin Günlük gereksinim: 15-25 mg Eksikliği: Pellegra hastalığı oluşur. (sinir sisteminde fonksiyon bozukluğu, mide-bağırsak sistemi bozukluğu, zihin bulanıklığı, depresyon ve ağır dermatit ve çeşitli cilt lezyonları ile karakterize bir hastalık) A. Yeşilkaya 2009-2010
Yapısı Nikotinik asit ve nikotin amid formül adlarıdır Nikotinik asid Nikotin amid Nikotinik asit ve nikotin amid formül adlarıdır Nikotinik asit piridinin monokarboksilik asid türevidir Organizmada birbirlerine dönüşebilirler A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Niasin ve niasin amidin biyolojik olarak aktif olan koenzim şekilleri nikotinamid adenin dinükleotid (NAD+) ve onun fosforile şekli NADP+’dır. NAD+ ve NADP+ sitozol ve mitokondride birçok oksidoredüktaz reaksiyonlarda koenzim olarak rol alır . A. Yeşilkaya 2009-2010
NAD+ A. Yeşilkaya 2009-2010
NADP+ A. Yeşilkaya 2009-2010
Endojen Sentezi 60 mg Triptofan’dan 1 mg NAD+ sentezlenir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Dikkat: NAD+, 2 elektron ve “1” proton taşır ! A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonu Karbohidrat, yağ ve aminoasit metabolizmasını etkileyen yolların yapıtaşıdır. NAD+ ile ilişkili enzimler oksidatif yollarda katabolik reaksiyonlarda rol alır (sitrik asit siklüsü). NADP+ ile ilişkili enzimler, indirgeyici sentezlerin gerçekleştirdiği yollardaki reaksiyonları katalize eder (pentoz fosfat yolu) A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
Nikotinik asid, plazma kolesterolünü düşürmek amaçlı kullanılır Yağ asidlerinin adipoz dokudan hareketini önler VLDL, IDL, LDL oluşumunu azaltır B3 vitamini kan dolaşımını düzenler Sağlıklı bir deri sağlar ve santral sinir sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Beyin ve hafızanın ileri fonksiyonlarını denetlemesinden dolayı şizofreni ve diğer zihinsel hastalıklarda tedavi edici rol oynar. Yeterli B3 düzeyleri insülin ile östrojen, progesteron ve testosteron gibi cinsiyet hormonlarının sentezi için hayati rol oynamaktadır A. Yeşilkaya 2009-2010
Eksikliğine neden olan etkenler Mısıra dayalı diyet Lösinden zengin diyet; kinolinat fosforibozil transferaz inhibisyonu (triptofandan niasine dönüşüm engellenir) B6 vitamin eksikliğinde (Triptofan niasin dönüşümünde B6 vitamini gerekli) Karsinoid sendrom (triptofan metabolizması serotonine döner) Hartnup hastalığı (triptofan emilimi bozulur) A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
Pantotenik Asit (B5) Aktif formu; Koenzim A ve Açil taşıyıcı proteinin (ACP) yapısında yer alır Kaynakları: Yumurta, karaciğer ve bira mayası başta olmak üzere çoğu yiyecekte bulunur. A. Yeşilkaya 2009-2010
Pantotenik asit ince bağırsaklardan kolayca emilir; emildikten sonra ATP tarafından fosforillenerek 4-fosfopantotenik asit oluşturur. Daha sonra bir dizi reaksiyon sonunda 4-fosfopantotenik asitten koenzimA (CoASH) oluşur A. Yeşilkaya 2009-2010
ACP: Açil taşıyıcı protein A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
Asetil Koenzim A A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonu Tiyol grubu KoA’da açil gruplarının taşıyıcısıdır KoA: Sitrik asit siklüs reaksiyonları Yağ asidi sentezi Asetilasyon reaksiyonları (ilaçların) Kolesterol sentezi A. Yeşilkaya 2009-2010
Karbohidrat metabolizması A. Yeşilkaya 2009-2010
Lipid ve Aminoasit Metabolizması A. Yeşilkaya 2009-2010
Pantotenik asit, karbohidrat, yağ ve protein metabolizması için gereklidir. Vitamin, yiyeceklerde yeteri kadar bulunduğu için eksiklik fazla görülmez. Ancak eksikliğinde deride yaralar, saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları gibi belirtiler görülebilir A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B6 Doğal olarak oluşan piridoksol (piridoksin), piridoksamin ve piridoksal’in ortak adıdır. Piridoksol ısıya dayanıklı olduğu halde piridoksamin ve piridoksal yüksek sıcaklıkta hızla harap olurlar. Bu maddeler, ışıkta özellikle UV ışıkta bozunurlar. A. Yeşilkaya 2009-2010
Piridoksol, piridoksal ve piridoksamin insan ve hayvan organizmasında birbirine değişebilir; Dokularda fosfat esterleri halinde bulunurlar; etkili şekli piridoksal ve özellikle piridoksal fosfattır: A. Yeşilkaya 2009-2010
Suda ve alkolde çözünebilir. Gıdalarla alınan vitamin B6, ince barsakta Piridoksal kinaz enzimi ile ATP’den bir fosfat alarak Piridoksal fosfat şeklinde absorbe edilir. Metaboliti 4-Piridoksik asittir. Piridoksal fosfat ve piridoksamin fosfat koenzim olarak aktiftirler. A. Yeşilkaya 2009-2010
Koenzim piridoksal fosfat, apoenzimine Schiff bazı (CH=N) yoluyla ve bir tuz köprüsü yoluyla bağlanır. Substrat yokken piridoksal fosfatın aldehit grubu apoenzimin lizin kalıntısı ile Schiff bazı bağlantısı içinde bulunur: Enzim Enzim Schiff bazı A. Yeşilkaya 2009-2010
Piridoksal fosfat, bir α-amino asidin amino grubu ile, kendisine ait aldehit grubu arasındaki bir Schiff baza girerek α-amino grubunun geri kalan üç bağından sırasıyla, transaminasyon, dekarboksilasyon ve treonin aldolaz etkinliğinin görülmesine izin verecek değişiklikleri kolaylaştırır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Transaminasyon A. Yeşilkaya 2009-2010
Transaminasyon Alanin transaminaz (ALT) Alanin aminotransferaz (ALAT) Glutamat piruvat transaminaz (GPT) A. Yeşilkaya 2009-2010
Transaminasyon Lizin, treonin, prolin ve hidroksiprolin transaminasyona uğrayamaz. Aspartat transaminaz (AST) Aspartat aminotransferaz (ASAT) Glutamat okzaloasetat transaminaz (GOT) A. Yeşilkaya 2009-2010
Piridoksal fosfat, homosistein-sistein arasında kükürtlü grup taşınmasında ve sistein’den SH grubunun çıkarılmasında da koenzim olarak görev alır. A. Yeşilkaya 2009-2010
İleri yaşlarda da vitamin B6 gereksinimi fazladır. İnsanlarda günlük vitamin B6 gereksinimi 2 mg olarak tahmin edilmektedir; barsak kanalındaki mikroorganizmaların sentez ettiği vitamin B6, günlük ihtiyacın bilinmeyen bir bölümünü karşılar. Vitamin B6 amino asit metabolizması ile yakından ilgili olduğu için proteince zengin besinler vitamin B6 gereksinimini artırırlar. İleri yaşlarda da vitamin B6 gereksinimi fazladır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B6 en fazla maya, pirinç kabukları, yumurta sarısı, tahıl ve sebzelerde; daha az miktarda karaciğer, böbrek, balık ve sütte bulunur. Vitamin B6 bağırsaklardan kolayca emilir ve sitoplazmik piridoksal kinazın katalizlediği reaksiyonda ATP tarafından fosforillenir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Erişkin insanlarda vitamin B6 eksikliğine bağlı olarak oluşan spesifik hastalık sendromu bilinmemektedir. Ancak tüberküloz tedavisinde kullanılan izoniazid verilmesiyle vitamin B6 eksiklik belirtileri meydana getirilmiştir. İzoniazid, piridoksal ile hidrazon oluşturarak vitamin B6 eksikliğine sebep olabilir. İzoniazid A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin (Vitamin B7) Biotin, heterosiklik, S atomu içeren monokarboksilik bir asittir; birbiriyle kondense olmuş tetrahidroimidazol ile tetrahidrotiyofen halkaları ve tiyofen halkasına bağlı bir valerik asitten oluşmuştur İmidazol Tiyofen Valerat A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin, doğal besinlerde yaygın olarak bulunur; en çok Biotin, ısıya karşı dayanıksızdır, asit ve alkalilere karşı dayanıklıdır. Suda ve alkolde iyi çözünür. Biotin, birçok mikroorganizma ve bitkiler tarafından sentez edilir; insanın biotin ihtiyacının büyük kısmı olasılıkla ince bağırsak bakterileri tarafından sentez edilen biotinden karşılanır. Biotin, doğal besinlerde yaygın olarak bulunur; en çok yumurta sarısında, karaciğerde, sütte, böbrekte mayada bulunur. A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin Enzimdeki lizin birimine -amino grubu ile amid bağı yapmak suretiyle enzime kovalent olarak bağlanmıştır ki bu şekli biositin olarak adlandırılır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin Biotin organizmada karboksilasyon yapan yani bir moleküle CO2 bağlanmasını katalize eden karboksilaz enzim sistemlerinin prostetik grubu olarak bulunur. A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin Yumurta akında bulunan ve avidin adı verilen bir glikoprotein, biotin ile birleşerek sindirilemeyen ve dolayısıyla barsaktan emilemeyen bir kompleks meydana getirir; Yumurta pişirilince avidin denatüre olduğu için biotini bağlayamaz ve bu etki ortadan kalkar. A. Yeşilkaya 2009-2010
Biotin İnsanlarda günlük biotin ihtiyacı 150-300 g kadardır. İnsanlarda barsak bakterileri biotin sentez ettiklerinden biotin eksikliği pek oluşmaz. Ancak %30 oranında çiğ yumurta akı içeren bir diyetle beslenenlerde 5-7 hafta sonra dermatitis, deri ve mukozaların şişmesi, uyuşukluk, bulantı, kas ağrıları, anemi, hiperkolesterolemi gibi biotin eksikliği belirtileri ortaya çıkar. A. Yeşilkaya 2009-2010
Folik Asit (Vitamin B9) Folik asit, pteroilmonoglutamik asittir; Pteroik asit kısmı, birbirine metilen köprüsü ile bağlı substitue bir pteridin halka sistemi , p-Aminobenzoik asitten (PABA) , Glutamik asitden ibarettir Pteridin türevi Pteroik asit p-aminobenzoik asit (PABA) Glutamik asit A. Yeşilkaya 2009-2010
Folik asit, doğada en çok yeşil yapraklarda ve karaciğerde bulunur; pişirmekle besinlerdeki folik asidin yarısı kaybolur. A. Yeşilkaya 2009-2010
İnce bağırsaktan emilen folik asidin büyük kısmı bağırsak hücresi içinde 7,8-dihidrofolat (H2-folat) üzerinden 5,6,7,8-tetrahidrofolata (H4-folat) indirgenerek aktiflenir: A. Yeşilkaya 2009-2010
Tetrahidrofolik asit Metil (CH3), Hidroksimetil (CH2OH), Metilen (CH2), metenil (CH=), Formimino (CH=NH), Formil (CHO) Karbon birimleri Tetrahidrofolik asidin 5 veya 10 numaralı azot atomlarına (N5 veya N10) veya her ikisine ortak olarak (N5, N10) bağlanabilirler ve Amino asit, purin, timidin sentezinde aktarır. A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
A. Yeşilkaya 2009-2010
N5-Metil tetrahidrofolat, vitamin B12 varlığında homosisteine metil vericisi olarak davranır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Tetrahidrofolat A. Yeşilkaya 2009-2010
Folik Asit Eksikliği Pürin biyosentezi ve dolayısıyla nükleik asit biyosentezi bozulur ki bu, kan tablosuna yansır; megaloblastik anemi, lökopeni ve trombositopeni ortaya çıkar. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B12 (Kobalamin, Ekstrinsik Faktör) A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B12 Vitamin B12, yapısında porfirin halka sistemine benzeyen korrin halka sistemi ve bir nükleotid bulunan kırmızı renkte bir bileşiktir. Vitamin B12, sadece özel şartlarda izole edilebilir ve genellikle izolasyon artefaktı olarak kobalta bir siyano (CN) grubu bağlı bulunur ki bakteriyel fermantasyon yoluyla elde edilen doğal vitamin B12, siyanokobalamin olarak bilinir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B12 Hayvanlar ve bitkiler siyanokobalamini sentez edemezler. Normal hayvan karaciğerinde kobalamin, Metilkobalamin, 5’-Deoksiadenozilkobalamin Hidroksikobalamin halinde bulunur. 5’-deoksiadenozilkobalamin, koenzim B12’dir ki bu bileşikte 5’-deoksiadenozil grubunun C-5’ atomu, merkezdeki kobalt atomuna kovalent bir bağ ile bağlıdır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Bağırsak bakterileri de vitamin B12 sentezleyebilirler. Vitamin B12 etkisini gösteren maddeler en çok karaciğer ve böbrekte olmak üzere et, süt, yumurta ve balıkta bulunur; Bağırsak bakterileri de vitamin B12 sentezleyebilirler. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B12 İleumdan reseptör yerler aracılığıyla emilir. İntrinsik faktör Glikoprotein (Kobalamin-intrinsik faktör kompleksi) Emilim İntrinsik faktör serbest bırakılır Transkobalamin II (Hücre dışı taşıyıcı) Spesifik hücre yüzey reseptörü Transkobalamin I (Hücre içi taşıyıcı ve depo) A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B12 Karaciğerde depo Safra içinde salgılanır Enterohepatik dolaşıma katılır enterohepatik dolaşımın bozulduğu durumlarda eksojen kobalamin gereksinimi artar. A. Yeşilkaya 2009-2010
Deoksiribonükleotid Sentezi Koenzim B12, ribonükleotidlerin deoksiribonükleotidlere indirgenmesinde rol alır A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin B12 Koenzim B12, metiyonin katabolizmasında, L-metilmalonil-CoA’nın süksinil-CoA’ya dönüşümünde rol alır A. Yeşilkaya 2009-2010
Mideden yeterli intrinsik faktör salgılanmadığı durumlarda vitamin B12 eksikliğine bağlı pernisiyöz anemi diye tanımlanan megaloblastik anemi tablosu ortaya çıkar Pernisiyöz anemi (Giant band) Pernisiyöz anemi (hipersegmentasyon) A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin C (Askorbik asit) Suda çözünen vitaminler arasında en az stabil olanıdır, ısıtmaya karşı özellikle labildir. Askorbik asit, insanlarda ve diğer primatlarda ve kobayda esansiyeldir; İncelenen diğer bütün hayvanlarda ve bitkilerde D-glukozdan, glukuronik asit üzerinden sentezlenir A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin C A. Yeşilkaya 2009-2010
Hayvansal dokulardan böbrek üstü bezi, karaciğer ve süt en yüksek askorbik asit konsantrasyonuna sahiptir. Bitkiler aleminde en önemli askorbik asit kaynakları yeşil sebzeler, meyveler, domates, acısız bir kırmızı biber olan paprika ve turunçgillerdir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Kollajen sentezinde, pirolin hidroksilasyonu için gerekir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Tirozin yapımında, p-Hidroksifenilpirüvat’ın homogentisat’a oksidasyonu, vitamin C gerektirir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Tirozinden adrenalin sentezinde, dopamin β-hidroksilaz basamağında gerek duyulur. A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Safra asiti oluşumunda, başlangıçtaki 7α-hidroksilaz basamağında gerek duyulur. A. Yeşilkaya 2009-2010
Fonksiyonları Bazı oksidoredüksiyon olaylarında kosubstrat olarak, Tirozin metabolizmasında p-hidroksi fenil pirüvat’ın homogentizat’a oksidasyonunda, Homogentizat’ın maleoilasetoasetat’a oksidasyonunda, Karnitin biyosentezinde rol alır A. Yeşilkaya 2009-2010
Askorbik Asit Demir emilimi, vitamin C varlığında belirgin şekilde artar. Askorbik asit, genel bir suda çözünen antioksidan olarak davranır. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin C Antioksidan özelliği H = H+ + e- = proton + elektron A. Yeşilkaya 2009-2010
serbest radikal = oksidan molekül Eşleşmemiş elektrona sahip atom veya molekül serbest radikal = oksidan molekül oksidan stres A. Yeşilkaya 2009-2010
Oksidatif Stres Oksidatif Stres’e yol açan başlıca bileşikler: Süperoksit anyonu (O2-) Hidroksil radikali (OH.) Hidrojen peroksit ve peroksit bileşikler Nitrik oksit (NO) A. Yeşilkaya 2009-2010
Radikaller Radikaller elektron yoğunluğu yüksek olan bölgelere saldırma eğilimi gösterir. Hedef moleküller: Yağlar Proteinler Nükleik asitler Reaksiyon başladıktan sonra zincirleme şeklinde devam eder. A. Yeşilkaya 2009-2010
Oksidatif Stres Radikaller Serbest Radikal Hücre hasarı Doku hasarı Radikalin kendisi olduğu gibi, radikalin etki edip yapısını değiştirdiği molekülün zararlı etkileri vardır A. Yeşilkaya 2009-2010
Hidroperoksit radikali Oksijen Radikalleri HOCl/HOBr Hipohalöz asit 1O2 Singlet oksijeni Cl-/Br Miyeloperoksidaz SOD 2H+ O2- e- O2 O2- H2O2 + O2 HO. + HO- Hidroksi radikali HO2- Hidroperoksit radikali A. Yeşilkaya 2009-2010
Radikallerin Etkileri Yapısal protein veya fonksiyonel protein aktivitesi bozulur Membran Rüptürü Kanser Lipid Peroksidasyonu Genetik yapıda bozunma Proteinler Lipid membranlar DNA ve RNA Radikaller A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin C İnsanlarda günlük askorbik asit gereksiniminin 30-40 mg olduğu kabul edilir; süt çocuklarında 30 mg yetişkinlerde 70 mg olduğunu kabul edenler de vardır. Gebelik ve laktasyon sırasında, stres ve ateş hallerinde askorbik asit gereksinimi artar. Kronik olarak aşırı derecede yüksek doz Vitamin C alınması, kalsiyum oksalat taşları oluşmasına ve gastrointestinal kanaldan diğer vitaminlerin ve ilaçların emilmesinin engellenmesine neden olabilir. A. Yeşilkaya 2009-2010
Vitamin C Askorbik asit eksikliğinde insanlarda skorbüt hastalığı meydana gelir. Skorbüt hastalığında, kollajen metabolizması bozukluğuna bağlı olarak kemik yapımı ve büyümesinde değişiklikler; subperiosteal kanamalar; dişlerin gevşemesi ve düşmesi; deride sertlik ve çatlaklar görülür. Gizli askorbik asit eksikliğinin belirtileri, ilkbahar yorgunluğu, enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasıdır. Vitamin C eksikliğinde sekonder bir H4-folat eksikliği de gelişebilir. A. Yeşilkaya 2009-2010