BANKACILIĞA GİRİŞ BANKALARIN BİLANÇOSUNU OLUŞTURAN EN ÖNEMLİ İKİ DEĞER: MEVDUAT VE KREDİ
MEVDUAT Bankaların kaynakları, diğer işletmelerde olduğu gibi öz kaynaklar ve yabancı kaynaklar şeklinde iki gruba ayrılır. Özkaynaklar, ödenmiş sermaye ve yedek akçeler (katkı sermaye) toplamından indirilecek değerlerin düşülmesi sonucu bulunan tutardır.
Yabancı kaynaklar ise başta mevduat (katılım bankaları için katılım fonu) olmak üzere; tahvil, finansman bonosu, varlığa dayalı menkul kıymet ihracı ile Merkez Bankası’ndan ve yurtiçi-yurtdışı piyasalardan kullanılan kredilerle elde edilen fonlardır.
Ticari bankalar (mevduat bankaları) için en önemli yabancı kaynak, mevduattır. Ticari bankaların faaliyetleri için önemli olan mevduat, bankanın güvenirliliği açısından bir ölçü olduğu kadar büyüklüğünün de göstergesi olarak önem taşır.
Bankalara, istenildiği zaman veya belli bir vade sonunda geri alınmak üzere ödünç olarak verilen Türk parası ve yabancı para fonlara, mevduat denilir. Mevduat sahiplerine de para yatıran anlamına gelen mudi denilir.
Bankalara yatırılan fonların kayıt altına alınması ve izlenmesi için kullanılan hesaplar, genellikle mevduat hesabı şeklinde isimlendirilir. Ancak; tevdiat hesapları, alacaklı cari hesaplar gibi isimler de kullanılabilmektedir. Hangi isim kullanılırsa kullanılsın bu hesapların ortak özelliği alacak bakiye vermesidir.
Türk Medeni Kanunu’nda yer alan rehin ve hapis hakkı, Borçlar Kanunu’nda yer alan alacağın devri, temliki ve takasa yönelik hükümler ile diğer kanunların getirdiği yükümlülükler, vade ve ihbar süresi olarak belirlenen şartlar hariç olmak üzere mevduat (ve katılım fonu) sahiplerinin fonlarını geri alma hakları sınırlandırılamaz.
1- Vadelerine Göre Mevduat a) Vadesiz Mevduat İstenildiği zaman çekilmek üzere yapılan mevduattır. Katılım bankalarında vadesiz mevduat özel cari hesap olarak isimlendirilir.
İstenildiği zaman geri alınabilecek olan vadesiz mevduat, her an mudilerin çekmeleri için hazır tutulacağı, bankalarca borç verilemeyeceği anlamına gelmez. Vadesiz mevduat, genellikle güvenlik ve ihtiyaç duyulduğunda defalarca para yatırma ve çekme amacıyla yapılan mevduattır.
Mevduat girişi devamlılık gösterirken bankalar; Umumi Disponibilite nedeniyle nakit ve kolayca paraya çevrilebilecek varlıklara sahiptir. Bu nedenle vadesiz mevduatın büyük bir bölümünün özellikle kısa vadeli kredi olarak kullandırılması mümkün olur. Günümüzde, bankalar için maliyeti sıfıra yakın olan vadesiz mevduat (katılım fonu), mevduat ve katılım bankaları için önemli bir kaynaktır.
b) Vadeli Mevduat Belirlenen vade sonunda çekilme kaydı ile yapılan mevduattır. Günümüzde vadeli mevduat için 1 aya kadar, 3 aya kadar, 6 aya kadar, 1 yıla kadar ve 1 yıldan fazla olarak belirlenen günlük vadeler uygulanmaktadır. Vadeli mevduatta, yatırılan paranın ne zaman çekileceği belidir. Dolayısıyla vadeli olarak yatırılan fonların bankalarca kullanılması, istenildiği zaman geri alınabilecek vadesiz fonlara göre daha rahattır. Katılım bankalarında vadeli mevduat, katılma hesabı olarak isimlendirilir.
BANKA KREDİLERİ Bankaların temel fonksiyonları, fon toplamak ve bu fonları kredi olarak kullandırmaktır. Banka aktiflerinde kredilerin payı oldukça büyüktür. Bu büyüklük, banka gelirlerinin büyük bölümünün kredi faiz ve komisyon gelirlerinden oluşmasını sağlamaktadır.
Kredilerin kullandırılmasında, Bankacılık Kanunu ile belirlenen sınırlamalara uyulması gerektiği gibi bankacılık ilkeleri ve her bankanın kredi politikası ile kuralları da etkili olur.
A- KREDİNİN TANIMI, UNSURLARI VE KREDİLENDİRME İLKELERİ 1- Kredinin Tanımı Latincede credeere sözcüğünden gelen kredi, saygınlık, itibar (güvenilir olma) ve güven anlamında kullanılan bir kavramdır. Bir kimseye, güvenirliğine dayanarak borç vermek, parasını sonra almak kaydıyla mal satmak, satın alacağı bir mal veya üstlendiği bir hizmetin yerine getirilmesini garanti etmek şeklindeki uygulamalar, kredi sayılır. Kredi genel olarak; belirlenen süre sonunda ödemek vaadiyle, mal ve hizmet satın alma gücü sağlayabilme yeteneği şeklinde tanımlanabilir.
Bankacılık Kanunu’nun 48 Bankacılık Kanunu’nun 48. Maddesinde kredi olarak değerlendirilen bankacılık işlemleri belirtilmiştir. Buna göre aşağıda belirtilen işlemler, izlendikleri hesaplara bakılmaksızın Bankacılık Kanunu’na göre kredi sayılmaktadır.
Bankalarca verilen nakdi krediler ile gayrinakdi krediler ve bu nitelikteki taahhütler, Satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, Tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekilde verilen ödünçler, Varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, Vadesi geçmiş nakdi krediler, Tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, Gayrinakdi kredilerin nakde dönüştürülen bedelleri, Ters repo işlemlerinden alacaklar,
Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, Ortaklık payları, BDDK tarafından kredi olarak kabul edilen işlemler, Yatırım ve kalkınma bankalarının finansal kiralama yöntemiyle sağladığı finansmanlar, Katılım bankalarının taşınır, taşınmaz mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi suretiyle veya kâr ve zarar ortaklığı yatırımları, taşınmaz mal, donanım veya emtia temini veya finansal kiralama, mal karşılığı vesaikin finansmanı, ortak yatırımlar veya benzer yöntemlerle sağladıkları finansmanlar.
2- Kredi Sınırlamaları Bankalar, kaynaklarını sınırsız olarak kredi şeklinde kullandıramazlar. Bankacılık Kanunu’nun 54. Maddesinde yer alan kredi sınırlamaları şunlardır:
Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna (risk grupları, Bankacılık Kanunun 49. ve 50. maddelerinde belirtilmiştir) kullandırılan kredilerin toplamı, özkaynaklarının yüzde yirmibeşini aşamaz. Banka sermayesinin yüzde bir veya daha fazla payına sahip olup pay defterine kayıtlı tüm ortaklarına ve bunlarla risk grubu oluşturan kişilere kullandırılacak kredilerin toplamı, özkaynaklarını yüzde ellisini aşamaz. Bir gerçek ya da tüzel kişiye veya bir risk grubuna özkaynakların yüzde onu veya daha fazlası oranda kullandırılan krediler, büyük kredi sayılır ve bunların toplamı, özkaynakların sekiz katını aşamaz.
Bankacılık Kanunu’nun 50 Bankacılık Kanunu’nun 50. Maddesinde ise, aşağıda belirtilen kişilere kredi verilemeyeceği, tahvil ve benzeri menkul kıymetlerinin satın alınamayacağı hükmü bulunmaktadır.
Bankanın yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları ve kredi açmaya yetkili mensupları; bunların eş ve velayeti altındaki çocukları; tek başlarına ya da birlikte sermayesinin yüzde yirmibeş veya fazlasına sahip oldukları ortaklıklar, Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan mensupları ile bunların eş ve velayeti altındaki çocukları, Banka mensuplarının kurduğu veya bunlar için kurulan sandık, dernek, sendika veya vakıflar.
Bankanın yönetim kurulu üyelerine, mensupları ile bunların eşlerine ve velayet altındaki çocuklarına, aylık net ücretleri toplamının beş katını aşmamak üzere verilecek krediler, üç katını aşmamak üzere çek karnesi veya kredi kartı verilmesi suretiyle kullandırılacak krediler ile nakit, nakit benzeri kıymet ve hesaplar ile menkul kıymet karşılığı kullandırılan krediler, yukarıdaki yasaklamaya tabi değildir.
3- Kredinin Unsurları Kredinin; vade, risk, güvenilirlik ve gelir olmak üzere dört unsuru bulunmaktadır.
Vade (süre): Kredinin geri döneceği süreyi ifade eden vade, kredi işlemlerinde önemli unsurlardan biridir. Geleceğin belirsizliği nedeniyle süre uzadıkça risk artar.
Güvenilirlik: Kredi kullandırılacak gerçek veya tüzel kişinin güvenilirliği, kredinin en önemli unsurudur. Kredi kullandırılacak kişinin güvenirliliğinin düşük veya yüksek olması, kredinin belirleyici unsuru olmaktadır.
Risk: Risk; kredinin geri dönüşüne veya bankaca verilen garantiye konu olan taahhüdün yerine getirilmesine kadar gerçekleşebilecek olumsuzluklardır. Kredi riski olarak tanımlanan bu riski, en aza indirmek için kredi kullanmak isteyenlerin güvenirlik ve gelir durumları dikkate alınarak, maddi teminat veya üçüncü kişinin taahhüdü (kefalet) gibi güvenceler talep edilir.
Gelir: Kredilendirilecek gerçek veya tüzel kişinin genellikle yıllık gelirinin, talep edilen kredi tutarı ve faiz toplamını ne ölçüde karşıladığı, kredi tutarının belirlenmesini etkileyen bir unsurdur.