SEYYİD SALİH ÖZCAN HOCAMIZ, BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’NİN EN ÇOK SEVDİĞİ, EN YAKIN TALEBELERİNDENDİR
Muhterem Seyyid Salih Özcan Hocaefendi, 1929 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Lise eğitimini tamamladıktan sonra Bediüzzaman Said Nursi ile tanıştı. Sonrasında Bediüzzaman'ın en güvendiği, en yakın talebelerinden biri oldu.
SEYYİD SALİH ÖZCAN HOCAMIZ, NUR TALEBELERİYLE BİRLİKTE
BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’NİN TALEBELERİYLE BİRLİKTE 1952 YILINDA FATİH CAMİ ZİYARETİ
BEDİÜZZAMAN'IN 1952'DE FATİH CAMİ ZİYARETİ SIRASINDA SEYYİD SALİH HOCAMIZ DA ORADA BULUNUYORDU OSMAN KÖROĞLU O GÜNLE İLGİLİ ŞUNLARI ANLATIYOR: “CUMA GÜNÜYDÜ. FATİH CAMİİ’NDE CUMAYI KILMAK ÜZERE OTELDEN ÇIKMIŞTIK. YANINDA MEHMED FIRINCI İLE SALİH ÖZCAN VARDI. Son anda Fırıncı’ya dönüp anahtarı verdi. “Sen nöbetçi kal” dedi. Biz üçümüz camiye gittik. Namazdan sonra Üstad, Fatih’in türbesini ziyaret edecekti. Aklıma etrafta bulunan şipşakçı fotoğrafçılar geldi. Hemen koştum, birini buldum. “Gel kardeşim,” dedim. “Bak bu zâtı görüyorsun. Fotoğraflarını çekeceksin…. Adam belki on poz çekti… Baktım. Bir ikisini beğendim ve satın aldım. İşte bu bilinen ve ellerde bulunan pozlar bunlardır.”
ÜSTAD HAZRETLERİ FATİH CAMİ AVLUSUNDA KÜÇÜK BİR ÇOCUKLA SOHBET EDİYOR. SEYYİD SALİH HOCAMIZ DA BU ZİYARETTE BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’YLE BİRLİKTEYDİ
NUR AĞABEYLERİ, BEDİÜZZAMAN'DAN TARİHÇE-İ HAYAT'IN YAZILMASI İÇİN SEYYİD SALİH HOCAMIZ'IN İZİN ALMASINI İSTEMİŞLERDİ
Seyyid Salih Hocamız anlatıyor: Meğer Tahiri Ağabeyler Üstad’a Tarihçe-i Hayatı hazırlayalım dediklerinde benim Tarihçe-i Hayatım basıldı deyip izin vermemiş. Tahiri Ağabeyler “Biz bir daha sorarsak kabul etmez sen sor” dediler. Bunun üzerine ben “Üstad’ım gençler bu güzel eserin müellifini tanımak istiyorlar” dedim. Üstad “Tekrar müessire luzüm yok, benim Tarihçe-i Hayatım basılmıştır” dedi. Ben “Üstad’ım o Tarihçe-i Hayat on sene önce basılmış, yenisine ihtiyaç var” dedim. O zaman: “Şahsımdan bahsetmemek şartıyla olur” dedi. (Üstad’ın Manevi Evladı Fena Fi’n Nur Mustafa Sungur, Yazar İhsan Atasoy, s. 332)
"Sevgili Üstadım; Risale-i Nur'a hizmet için, hakikata hizmet için, kusurlarımı af buyurarak en münasip şey ne ise Rabb-ı Rahim ihsan buyursun. Ve Risale-i Nur'un mübelliğ-i âzamı, istihdam-ı Nuriye ve Nur'ların merkez-i hakikîsi olan sevgili Üstadı’mdan emir ve fermanını el açarak bekliyorum. Hangi surette istihdam emir buyurulursa, İnşaallah lütf-u İlâhî ile muntazırım, Efendim Hazretleri. Bütün kardaşlarımız ayrı ayrı selâm ve hürmetlerini arz ederler." El-Baki Hüve'l-Baki Kusurlu talebeniz: Seyyid Salih (Özcan)
ÜSTADA YAZDIĞI İKİ MEKTUP SEYYİD SALİH ÖZCAN’IN ÜSTADA YAZDIĞI İKİ MEKTUP
"Çok muhterem, çok aziz, çok mubarek, çok müşfik ve bütün yüksek sıfatların mazharı olan Üstadım Efendim Hazretleri, Evvelan: Çok mübarek el ve ayaklarınızdan tazimatla kana kana öper, dua-yı âlîlerinizi bütün ruhumla niyaz eylerim. Saniyen: Mahkeme beraatının bütün âlem-i İslâmda yapmış olduğu akislerin ve sevinçlerin elbette biz âciz talebelerinizi de en az o kadar sevindirmiş ve Allah'a hamd ederek, Risale-i Nur'un bir zafer-i azîmi olarak telâkki etmeleri ve istikbale ait parlak ümitler müjdelemiştir.”