Post-kolonyalizm Ali Balcı Uluslararası İlişkilere Giriş: Tarih, Teori, Kavram, Konu, Der. Şaban Kardaş ve Ali Balcı, [İstanbul: Küre Yayınları, 2014]
Özet / İçindekiler GİRİŞ TANIM POST-KOLONYAL TEORİNİN DOĞUŞU POST-KOLONYAL TEORİNİN GELİŞİMİ ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE POST-KOLONYAL TEORİ ÖRNEK OLAY SORULAR
Giriş / Tanım Post-kolonyalizm bir teorik yaklaşım olarak Uluslararası İlişkiler disiplinine 1990’larda dâhil olmuştur. Uluslararası İlişkiler teorilerinde yaşanan eleştirel kırılma ile birlikte disipline dahil olan bir teoridir. Post-yapısalcı ve feminist teoriler ile yakın bir çizgi izler ve geleneksel uluslararası ilişkiler teorilerine yönelik eleştirel bir bakış sunar. Temelde Batı’da ortaya çıkan ve dünyanın geri kalanını açıklama iddiasındaki teorilere (meta anlatılara) karşı çıkar. Batı-merkezli teori ve analizlerin Batı’nın dünyanın geri kalanı üzerindeki mevcut iktidar ilişkilerini sürdürmede ne işe yaradıklarını göstermeye çalışır.
Post-kolonyal Teorinin Doğuşu Sömürgecilik çağının sona erdiği 1950’li yıllardan sonra ağırlıklı olarak bir düşünce hareketi olarak doğmuştur. Temelde Batı’nın sömürgeci söylemini hedef tahtasına koyarak ortaya çıkan Post-kolonyal teorinin öncül metinleri şunlardır: 1. Franz Fanon’un Siyah Deri, Beyaz Maskeler (1952) ve Yeryüzünün Lanetlileri (1961) başlıklı iki eseri 2. Edward W. Said’in Şarkiyatçılık (1978) başlıklı çalışması.
Post-kolonyal Teorinin Gelişimi Post-kolonyalizm, Gayatri Chakravorty Spivak, Homi K. Bhabha ve Dipesh Chakrabarty gibi düşünürlerle popülarite kazanmıştır. Subaltern (madun) çalışmaları Post-kolonyal teorinin içinden çıkan en önemli alt çalışma alanı olmuştur. Madun çalışmaları, sömürgeci, milliyetçi ve Marksist tarih çalışmalarında Batı-dışı toplumun elitlerine yapılan vurguya bir itiraz olarak ortaya çıkmıştır. Madun çalışmaları, sömürge toplumlarında sürekli ihmal edilen alt sınıflar (madun) üzerinden yeni bir tarih yazmaya odaklanmıştır.
Gayatri Chakravorty Spivak Spivak’ın, post-kolonyal teoriye yaptığı en önemli katkı “Madun konuşabilir mi?” (1988) başlıklı makalesi olmuştur. Ona göre, madunu konuşturmaya girişen her akademik çaba aslında onu susturan ve ortadan kaldıran bir çabadır. Resim; Mehdy Kavousi, Hollanda’dan sınırdışı edilme kararını protesto etmek için gözkapaklarını ve dudaklarını dikip açlık grevine başladı. Eylem 44 gün sürdü.
Çok Etniklik Post-kolonyalizm Batı’nın Batı dışı dünyayı temsil ve tasvir etme biçiminin eleştirisi olduğu gibi aynı zamanda eski sömürgelerin Batı’ya yerleşmesi ile ortaya çıkan melez kimlikleri de ele alır. Bu konuda önde gelen isimler Homi K. Bhabha ve Paul Gilroy’dur. Gilroy Batı’nın etnik ve ırksal olarak homojen bir yapı olmadığını savunur ve onu Batı yapan şeyler arasındaki en temel unsurların sömürge dünyasından gelip Batı’ya dahil olan siyahlar olduğunu ileri sürer. Net bir ayrıma giderek Doğulu ve Batılı özne tanımları yapılamaz, bugün için var olan melez kimliklerdir.
Uluslararası İlişkilerde Post-kolonyal Teori 1990’lı yıllarda Üçüncü Dünya ülkelerinde, diğer bir ifadeyle madun toplumlarda, güvenlik algısının Batı’daki güvenlikten nasıl farklılaştığı konusuna odaklanan Mohammed Ayoob Batı’da üretilen teorik kavram ve tespitlerle Batı dışı toplumların anlaşılamayacağını savunmuştur. 1990’lı yıllarda bir başka önemli çalışma Roxanne Lynn Doty’nin Kuzey-Güney ilişkilerine odaklandığı ve Amerika’nın eski sömürge ülkeleri üzerinde nasıl yeniden bir sömürü ilişkisi kurduğunu analiz ettiği çalışmasıdır. 11 Eylül terör saldırılarının ardından Batı ve Doğu arasındaki asimetrik ilişkide kültür ve ideolojinin etkisi gündeme gelince postkolonyal çalışmalara uluslararası ilişkiler disiplini içinde ilgi daha da artmıştır.
Uluslararası İlişkilerde Post-kolonyal Teori (Dev.) 2000’li yıllarda post-kolonyalizm etiketi altında yapılan çalışmalar daha çok temsil, ırk ve cinsiyet gibi kavramlara odaklanmıştır. Temsil, ırk ve cinsiyet analizleri yaparken post-kolonyal teorinin sürekli hatırda tuttuğu şey ise, Batı ve Batı dışı dünyanın arasındaki asimetrik ilişki olmuştur. Post-kolonyal uluslararası ilişkiler teorisi yeni sömürgeciliği ve onun ekonomik temellerini yapılacak analizlerin merkezine taşır.
Örnek Olay
Örnek Olay (Dev.) Bir önceki sayfada yer alan fotoğraf Amerika’da yayın yapan The Washington Post’un 3 Ocak 2004 tarihli bir haberinden alınmıştır. Fotoğrafı aşağıdaki sorular etrafında tartışınız? 1. Yazının başlığı [El-Kaide bağlantılı güçler Irak’ta artan şiddet ortamında Felluce’yi ele geçirdiler] ile yazıda kullanılan fotoğraf arasında nasıl bir ilişki vardır? 2. Bu ilişki ile Doğulu özne Batılı izleyiciye nasıl sunulmaktadır? 3. Bu fotoğraf Batı’nın Doğu üzerindeki iktidarı hakkında neler söyler?
Teşekkürler…..