YALAN SÖYLEMEK
AHLAK GELİŞİMİ FELSEFESİ 2 yaş civarındaki çocuklar kural olmaksızın sadece oynamaktadırlar. 2-6 yaş arasındaki çocuklar ise kuralların farkındadırlar ancak kuralların ne amaçla konduğunu ya da onları neden izlemek gerektiğini anlayamazlar.
AHLAK GELİŞİMİ FELSEFESİ Okul öncesi dönemde çocuklarda kural kavramı olmadığından ahlak da söz konusu değildir. Bu nedenle ahlak gelişimi 6 yaşına kadar başlamamaktadır. 6 ile 10 yaş arasındaki çocuk kuralların değişmezliğine inanmaktadır. Kayıtsız şartsız otoriteye uyma söz konusudur.
Yalan, insanları aldatmak için uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür Yalan, insanları aldatmak için uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Kısaca, bilerek yanıltmadır. Beş-altı yaşlarına kadar çocuğumuzun yalan söyleme davranışlarında endişe edebileceğimiz bir durum söz konusu değildir. Çünkü bu döneme kadar çocuklarda gerçeklik duygusu tam olarak gelişmemiştir. Yani doğru-yanlış gibi kavramlar zihinde tam olarak yerleşmemiştir.
Çocukların bu yaşlarda anlattıklarına yalan şeklinde değil de hata veya yanlışlık olarak bakmak daha doğru olacaktır. Çocukların hayal dünyaları çok geniş olduğundan, olmamış veya olmayacak olayları size sanki olmuş gibi anlatabilirler. Bu fikirlere onların hikâyeleri olarak bakmalıyız. (Nar, 2005)
Yalan 5 yaşından önce genelleşmemiştir Yalan 5 yaşından önce genelleşmemiştir. Bu yaşlara kadar çocuk yalan ile gerçeği ayırt edemediği için yalan söyler. Yalan demek bile doğru olmaz, yanlışlar vardır demek doğrudur. 6–7 yaşına kadar çocuk olayları büyütebilir ve mübalağa edebilir. İki tür yalan söyleme davranışı olduğu kabul edilmektedir. Bilerek yalan söylemede gerçekler, bencilce bir sonuca varmak için bilerek saptırılır. Patolojik yalan söylemede ise çocuk çıkar peşinde değildir, hayret verici şeyler söyleyerek çevresindekilerin şaşkınlığını uyandırmak, çocuğa zevk vermektedir. (Kuzucu, 2003)
Çocukların yalan söylemeyi öğrendikleri ilk insanlar aileleri olabilmektedir: Aileler, yalanı kusur olarak görmelerine rağmen, bazen çocuklara yalan söylemeleri için uygun ortamlar hazırlar. “Büyükanneye bugün ben hasta olduğum için ona gidemediğimizi söyleyeceğiz, Dün evdeydik diyeceksin ya da bunu yaptığımı babana söylemeyeceksin”
Pek çok davranışına karışılan ve eleştirilen çocuk, hata yapmış olmaktan ve küçük düşürülmekten korkar hale gelir: Annesinin çok sevdiği vazosunu kıran dört yasındaki bir çocuk, vazonun kırıldığından haberi olmadığını ya da vazoyu kedinin kırdığını söylerken, aslında yalan söylemiyordur. Burada sadece ve sadece korku duygusundan kaynaklanan, çocuğun kendisini koruma davranışı vardır.
Cezalandırmaya yatkın anne babaların çocuklarının, yalan yoluyla istediklerini elde ettikleri ve bu yüzden de yalanı alışkanlık haline getirdikleri görülmektedir.
Yalan grup içinde statü kaybetme endişesi ile de söylenebilir Yetişkin insanların mutsuzluklarla başa çıkma yöntemleri farklıyken, çocuklar mutsuzluklarını dışarıya mutlu yansıtmak gibi davranış sergilerler. Anne- babası sürekli kavga eden bir çocuk, öğretmenine ve arkadaşlarına anne- babasının hiç kavga etmediğini ve çok iyi geçindiklerini söyleyebilir. Takdir edilmek adına söylenen yalanlar Anne babanın beklentisinin yüksek olduğu durumlarda, çocuk onları hayal kırıklığına uğratmama çabası ile yalan söyleyebilir
Aileye aşırı bağımlılık sonucu anne babayı üzme ve sevgilerini kaybetme korkusuyla üzüntü ve sıkıntı veren bir gerçeğin reddedilmesi yalanı ortaya çıkartabilir Çocuk, yetersiz ilgi ve sevgi gösteren ana baba tutumları sonucu ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiyi yalanla sağlamayı deneyebilir
Peki, anne-babalar olarak neler yapabilirsiniz ? · Çocuğa her durumda kabul edilip sevildiğini hissettirmek çok önemlidir. · Çocuğun eğitiminde onu yalana itecek fiziksel ve sözel şiddet kullanılmamalıdır. · Çocuk kapasitesi dışında zorlanıp, başaramadığı şeyler için suçlanmamalıdır.
Korkuyu çocuk yetiştirmede bir araç olarak kullanan ailelerin çocuklarında yalan söyleme davranışına diğer çocuklara oranla daha sık rastlanmaktadır. Bu nedenle çocuk eğitiminde korkutmaya yer verilmemelidir.
· Çocuğa sürekli yapılmaması gereken davranışları hatırlatmak yerine, ondan beklenen davranışları konuşmak çocuk eğitiminde daha doğru bir yaklaşımdır.
Çocuğa gerçeği söyleme konusunda cesaret verilmelidir Çocuğa gerçeği söyleme konusunda cesaret verilmelidir. Dürüst davrandığında anne babanın memnuniyetini çocukla paylaşması iyi bir ödül olabilir. Çocuğun tutum ve davranışlarına karşı eleştiren ve yargılayıcı olmaktan kaçınmalı, yaramazlık ve hatalarının bir kısmı görmezlikten gelinmelidir. Çocuk yalan söylediğinde hemen cezalandırılmamalıdır. Çünkü çoğu kez sırf cezadan korktuğu için bu yola başvurmuş olabilir.
Çocuk yalan söylediğinde bunu ona kanıtlama girişiminde bulunup, gerçeğe bağlı kalması konusunda ısrar etmek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuğun yalanla yüzleşmesi sağlanmalı, ama söylediği yalanı kabul etmesi için baskı yapılmamalıdır. Yalanı ortadan kaldırmak için öncelikle yalana yol açan nedenlerin bilinmesi ve onların ortadan kaldırılması gerekir. Çocuğun söylediği yalandan çok yalanı söylemesine neden olan psikolojik faktörler dikkate alınmalıdır. Bu yapılırken olaylara sadece büyüklerin değil küçüklerin gözüyle de bakılmalıdır
Çocuğunuza her fırsatta onu sevdiğinizi, onun sizin için çok önemli olduğunu hissettirin. Bunu ifade eden cümleleri sık sık kullanmaktan korkmayın. Yalan söyleme davranışı bütün önlemlere rağmen hala devam ediyorsa mutlaka bir uzmandan yardım alın.