Davranış Bilimleri Hafta IX
Neresine Bakıyorsunuz?
Algılama
Algılama Biz dış dünyaya ve kendimize ilişkin bilgiyi duyum ve algı yoluyla elde edebiliriz. Dünya hakkındaki bilgilerin tümü bize duyularımız yoluyla ulaşır. Bir başka deyişle duyum, yaşantımızın ham maddesidir. Duyum, bir organizmanın iç ve dış uyarıcılara karşı duyarlılığını gösteren bir terimdir. Buna karşı algı, duyumdan daha ileri bir adımdır ve algısal süreçler, duyularımızın bizde oluşturduğu yaşantıların en ufak parçalarını bile anlamlı, örgütlü bir bütün halinde yorumlanmasını içerir.
Duyular yardımı ile bilgi ve tecrübelerin yorumlanma sürecidir. Algılama Duyular yardımı ile bilgi ve tecrübelerin yorumlanma sürecidir. Algılama, duyu organlarını uyaran nesnelerin, niteliklerin veya olayların farkında olunmasıdır.
Algıyı Etkileyen Faktörler Algılayan bakımından Tutum Güdü İlgi alanı Tecrübe Beklenti b. Algılanan şey bakımından Yenilik Hareket Ses Büyüklük Renk Yakınlık Zemin Yoğunluk (renk/desen/ses yüksekliği vb.) Tekrar c. Durum Zaman İş koşulları Sosyal koşullar
Algılama Süreci
Gestalt Psikolojisi/Prensipleri
Gestalt terimi, iki ya da daha fazla bir biriyle ilişkili parçadan meydana gelen bütünün dinamik bir organizasyonunu ifade eder. Almanca bir kelime olan Gestalt Almanca’da “biçim”, “tamamlama”, “bütünleşme” gibi anlamlar ifade etmektedir. Algı alanında teknik bir terim olarak kullanıldığında algılanan nesnenin veya şeklin bir anlam kazanacak biçimde bütünleşmesi anlamına gelmektedir.
Gestalt Kuramı, 1912 yılında, Max Wertheimer’in çalışmaları ile başlamıştır. Kurt Koffka, Wolfgang Köhler ve Kurt Lewin tarafından geliştirilmiştir.
Prensiplerine göre; Bütün, kendisi oluşturan parçalardan daha fazla anlam taşımaktadır. İnsanlar uyarıcıları bütün ve eksiksiz olarak algılama eğilimindedirler. Bütünü oluşturan parçalardan çok, bu parçalar arasındaki ilişkiler önemlidir. Çevreyi algılama biçimi, uyaranları anlamlandırmada en önemli faktördür. Algı bir tür örgütlemedir. Duyu organlarına gelen uyarıcılar, gruplanır, yorumlanır ve örgütlenir.
Pragnanz Yasası Prägnanz Yasası, zihnimizin uyarıcıları algılarken, mümkün olduğunca en iyi, en basit ve en anlamlı biçime dönüştürme eğilimidir. Pragnanz Yasası, Gestalt’a göre en temel yasadır ve diğer yasaları içerir. Anlam olarak Pragnanz, basitlik, düzenlilik, tutarlılık ve öngörülebilirliktir.
Biçim Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Algıda Değişmezlik
Biçim Algısı Şekil – Zemin İlişkisi Gruplama İlkeleri Süreklilik Yakınlık Benzerlik Tamamlama Ortak kader
Şekil-Zemin İlişkisi Biçim Algısı Görsel algıda çok belirgindir, ancak diğer duyularla da ayırt edilebilir. Örneğin, bir bahçede tüm sesler zemin iken, odaklanılan bir kuş sesi şekil olabilir.
Gruplama İlkeleri Biçim Algısı Algılayan kişi, nesneleri çeşitli biçimlerde gruplandırarak algılar. Yakınlık Benzerlik Tamamlama Süreklilik Ortak Kader
Yakınlık İlkesi Gruplama İlkeleri Biçim Algısı Uzayda birbirine yakın olan cisimler bir grup olarak algılanırlar. Bunlar bir şekil olabileceği gibi fiziksel/zamansal ya da ilişkisel olarak da birbirine yakın olan şeyler olabilir. Gelin-damat - çay/şeker – Melodi (notaların yakınlığı vb)
Benzerlik İlkesi Gruplama İlkeleri Biçim Algısı Uzayda birbirine benzer özelliklere olan cisimler bir grup olarak algılanırlar.
Tamamlama İlkesi Gruplama İlkeleri Biçim Algısı Duygusal girdilerde bir boşluk olsa dahi, şekli bir bütün olarak algılarız
Süreklilik İlkesi Gruplama İlkeleri Biçim Algısı İnsanlar nesneleri düz bir çizgi ya da eğri üzerine yerleştirerek bir birim olarak algılar.
Ortak Kader İlkesi Gruplama İlkeleri Biçim Algısı Bu ilke harekete dayanır. Aynı yönde hareket eden nesneler bir grup olarak algılanır.
Hareket Algısı Gerçek Hareket Görünürde Hareket Otokinetik Hareket Stroskobik Hareket Fi Fenomeni
Gerçek Hareket Hareket Algısı Hem hareket eden, hem de hareket etmeyen nesneler, retinada hareket imgesi yaratabilir. Hareketin algılanması görelidir. Ancak genel bir kural olarak büyüklükleri farklı iki nesne birbiri ile ilişkili olarak hareket ediyorsa, büyük olanın sabit kaldığı, küçük olanın hareket ettiği algılanır.
Görünürde Hareket Hareket Algısı Otokinetik Etki Stroboskopik Hareket Eğer tamamıyla karanlık bir odada oturursanız, duvardaki sabit bir ışık kaynağına sürekli olarak baktığınızda bir süre sonra ışığın hareket etmeye başladığını görürsünüz Stroboskopik Hareket Bu hareket türü, resimleri hareketlendirmeyi mümkün kılar. Sabit nesne imgelerinin hızlı bir biçimde arka arkaya sunulmasıyla yaratılır. Sinemanın da temelini bu hareket oluşturur. Saniyede 16 ila 22 resmin ya da çerçevenin gösterilmesidir.
Görünürde Hareket Hareket Algısı Fi Fenomeni Stroboskobik hareketin basit şeklidir. Arka arkaya gelen resim ya da ışık noktaları bir birim olarak algılanır.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Tek Göze Bağlı Çift Göze Bağlı Doğrusal Perspektif Örtüşme Retinal Ayrıklık Kavuşma Derecesi Göreli Büyüklük Dokum gradyanı ve netlik Görsel alanda Yükseklik
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Tek Göze Bağlı 1. Göreli Büyüklük: Eğer iki nesne aynı büyüklükte ise, büyük görünen nesne daha yakın olarak algılanır. Nesnelerin aynı büyüklükte olduğunu bilmemiz, mesafeyi tayin etmemize yarar.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Tek Göze Bağlı 2. Doğrusal Perspektif: Doğrusal çizgilerin uzaklaştıkça birbirine kavuşacakmış gibi görünmesidir.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Tek Göze Bağlı 3. Görsel Alanda Yükseklik: Nesnelerin birbirine göre daha yukarıda ya da aşağıda olmaları, uzaklığın anlaşılması için bir ipucudur.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Tek Göze Bağlı 4. Örtüşme: Görsel alandaki iki nesne örtüşmüşse, kısmen örtülmüş olan daha uzakta (arkada), diğer nesneyi örten nesne ise daha yakında (önde) algılanır.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Tek Göze Bağlı 5. Dokum Grayanı ve netlik: Görsel olarak tüm detaylarıyla algılanabilen nesneler yakın, algılanamayanlar uzak olarak algılanır.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Çift Göze Bağlı 1. Retinal Ayrıklık: İnsan ve diğer avcı hayvanların anatomik yapısında olan bir özelliktir. Bu canlılarda gözler kafanın önündedir ve yaklaşık 6 cm mesafe vardır iki göz arasında. Retinal ayrıklık nedeniyle bir nesneye bakıldığında iki göz nesneye ait birbirinden biraz farklı olan iki imge görür. Sağ göz, sağ tarafı, sol göz de sol tarafı görür ve nesne 3 boyutlu olarak algılanır. Gözleri başlarının yanında bulunan hayvanlarda ve tek gözü görmeyen insanlarda bu görme biçimi gerçekleşmez ve her iki gözün gördüğü alan birbiriyle örtüşmez.
Derinlik ve Uzaklık Algısı Hareket Algısı Derinlik ve Uzaklık Algısı Çift Göze Bağlı 2. Kavuşma Derecesi: Uzaktaki nesnelere bakıldığında görüş çizgileri paraleldir, ancak yakındaki nesnelere bakıldığında görüş çizgileri birbirine kavuşur. Böylece beyin nesnelerin uzaklığını saptayabilir. (bunu anlamak için bir kitabı gözünüze, normal okuma mesafesinden daha yaklaştırın)
Büyüklük Değişmezliği Algıda Değişmezlik Şekil Değişmezliği Büyüklük Değişmezliği Renk Değişmezliği
Şekil Değişmezliği Algıda Değişmezlik Tanıdık bir nesneye hangi açıdan bakılırsa bakılsın, insan zihni onu aynı nesne olarak algılamaya devam eder.
Büyüklük Değişmezliği Algıda Değişmezlik Büyüklük Değişmezliği Büyüklüğü bilinen bir nesnenin uzaklığı arttıkça küçülmesine rağmen, onun büyülüğünün değişmediğini biliriz.
Renk Değişmezliği Algıda Değişmezlik Farklı ışık koşullarında bir nesneyi aynı renk ve parlaklıkta algılamaya devam ederiz. Gün içerisinde gelen ışık miktarı azalsa da, ya da mum ışığı gibi yapay ışık kaynakları olsa da, gözümüz rengi aynı algılar. Örneğin elmanın kırmızı olarak algılanması gibi. Ya da elmanın yarısı gölgede yarısı ışıkta ise yine tamamını kırmızı olarak algılamaya devam ederiz.