ÖZEL TARHAN EĞİTİM KURUMLARI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Türkçe Ana Dili Öğretmeni
Advertisements

SINAV KAYGISI ve BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
Satışta İletişimin Rolü
KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FARMAKOLOJİ TOKSİKOLOJİ A.B.D.
BEBEKLER Giriş.
Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Algı kelimesi (perception) Latince.
PSİKOLOJİYE GİRİŞ Duyumlar ve Algı
SPORDA BECERİ ÖĞRENİMİ
GENEL ve TEKNİK İLETİŞİM
BEYNİNİZİN HANGİ TARAFI DAHA ÇOK GELİŞMİŞ?
Çocuğumuzu tanımanın önemi:
SAĞLIKLI BÜYÜYELİM Mustafa Kemal Demir.
İLETİŞİM Varlıkların kendi aralarında anlaşmak için oluşturdukları simgeler sistemine denir. Gergin ortamlarda, kişilerin sağlıklı ve olumlu düşünmesi.
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI
ALGI NEDİR ? Duyusal uyarımların anlamlı deneyimlere çevrilme süreci. Bu deneyim, yani algı, uyarım ile sürecin ortak ürünüdür.
ALGILAMA YÖNETİMİ BÖLÜM 7.
Eğitim Psikolojisi Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık
EMPİRİZM.
DERS: HAYAT BİLGİSİ KONU: VÜCUDUMUZU TANIYALIM.
DERS:Fen ve Teknoloji KONU:Denetleyici ve Düzenleyici Sistem
VÜCUDUMUZUN BÖLÜMLERİ:
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
FOTOĞRAF, GERÇEKLİK VE GERÇEĞİN TEMSİLİ
ÖĞRENEN ORGANİZASYONLAR
RESİMLERİYLE ÇOCUKLARI TANIMA.
Vücudumuzdaki her organın ayrı görevi vardır.
DERS: Hayat Bilgisi KONU: Duyu Organlarımız SINIF: 3. Sınıf
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI
-İLETİŞİM- SUNUSU.
GELİŞİM VE ÖĞRENME DUYULARIN GELİŞİMİ Prof.Dr.Mustafa Ergün.
EĞİTİMDE HEDEFLERİN BELİRLENMESİ
Sınav Kaygısı Seminerine hepiniz hoşgeldiniz
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …
GÖZ KULAK BURUN DİL DERİ
1 Her şekil 3 kişiyi gösterir. 3 Her şekil 3 meyveyi gösterir.
ETKİLİ İLETİŞİM.
HUKUK: kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve devlet gücüyle uyulması zorunlu hale getirilmiş kurallardır . Kanunların esas.
SESLİDİR Beyin, insan vücudunun %2'si ağırlığında olmasına rağmen, geriye kalan %98'i yönetiyor. Başarının da mutluluğun da kaynağı beyin. Öğrenirken,
14 - KAVRAM HARİTALARI KAVRAM HARİTALARI.
Öğretim İlke ve Yöntemleri
İslam’da Bilginin Kaynakları
Gestalt Kuramı Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
GÖZ KULAK BURUN DİL DERİ
Duymak. duymak görmek koklamak tatmak dokunmak.
ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ VE İLETİŞİM
BÖLÜM 10 OYUN. BÖLÜM 10 OYUN 1. Fiziksel Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimini.
KENDİNİ TANIMA Ses tonumuzun ve davranışlarımızın, yani iletişimde mesajlarımızın % 90'ının kontrolünü elimizde tutabilmemiz ancak kendimizi tanımamızla.
HANGİ ANA BAŞLIKLARI İŞLEYECEĞİZ :
KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE DİLİN KULLANIMI
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK
ULUDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU
SINAV KAYGISININ NEDENLERİ Zamanı iyi kullanamama Kötü çalışma alışkanlıkları Beklenti düzeyi Görev ve sorumlulukları erteleme Başarısız olma ve değerlendirilme.
YETERLİK VE MODÜL TABLOSU
DAVRANIŞ VE DAVRANIŞIN BİYOLOJİK TEMELLERİ
KONTROL ETMEK YA DA KONTROL EDİLMEK !
OLUMLU DÜŞÜNCE NEDİR? Hayatın her alanında, bizi her konuda etkileyen aslında bizim olaylara nasıl baktığımızdır. Şunu unutmamak gerekir ki; meydana.
BİLİŞSEL GELİŞİM: İYİ SEYİRLER .
BİLİŞSEL GELİŞİM.
GÖRME ENGELLİLER.
ADANA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
Sağlıklı Büyüme.
Bölüm 5 İLETİŞİM VE EĞİTİM
ALGILAMA İLETİŞİM.
GELİŞİM VE ÖĞRENME DUYULARIN GELİŞİMİ Prof.Dr.Mustafa Ergün.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ALGILAMA Duyu organlarının uyarılması akabinde oluşan ani bir ayırt ediciliktir.
İletişim nedir Temel İletişim. Bir aklın, başka bir aklı etkileme sanatıdır. İletişim.
Sunum transkripti:

ÖZEL TARHAN EĞİTİM KURUMLARI İLETİŞİM VE ALGI Hazırlayan: Esma AYDIN Rehber Öğretmen ve Psikolojik Danışman

DUYUM & ALGI Diş hekimi “neresini acıtıyor” diye sorduğunda , Felsefeci Bertrand Russel “tabii ki beynimi” diye karşılık verdi.

TEMEL KAVRAMLAR UYARIM Duyu organında tepki üreten enerji DUYUM Duyu organlarımızın çevreden bilgi alma süreci / Çevre tarafından aktive edilmesi ALGI Duyu organlarımız ve beynimize gelen uyaranların sınıflandırılması analizi ve entegrasyonu /kısaca anlamlı hale getirilmesi

PSİKOFİZİK Uyarıcı ve duyum kapasitesinin fiziksel karakteristikleri arasındaki ilişkiyi üzerine odaklanan uzmanlık sahası Fiziksel uyarıcı ile psikolojik deneyim aynı şey değildir. Gerçek dünya bizim algıladığımızdan farklıdır.

PSİKOFİZİK Mutlak Eşik Duyu organlarımızın yaklaşık mutlak eşikleri Bir alıcı organın uyarılabileceği en küçük uyarıcı miktarına mutlak eşik denir. Duyu organlarımızın yaklaşık mutlak eşikleri Görme: karanlık gecede 50 km’den bir mum ışığı İşitme: Sessiz bir ortamda 5 metreden bir kol saatinin çalışması Koku alma: Sekiz litrelik bir suda bir çay kasığı şeker Koku alma: Altı odalı büyük bir evde bir damla esans Dokunma: Bir santimetre yükseklikten yüzüne düşen bir sineğin kanadı.

Algısal Örgütlenme İlkeleri Şekil/Figür Algılanan obje Zemin Arka plan

3o saniye boyunca gözleri kırpmadan resimdeki 4 noktaya bakın 3o saniye boyunca gözleri kırpmadan resimdeki 4 noktaya bakın.Daha sonra gözlerinizi sımsıkı kapatın.5 saniye sonra duvara bakarak gözlerinizi açıp kapayın.

ALGI Bilişsel fonksiyonlarla gerçekleşen bir süreçtir.Algılama sırasında zihine gelen bilgiler bir takım süzgeçlerden geçirilir. Bu bilgilere biçim verilir ve isimlendirilir.Kısaca Algı mesajın geçtiği filtreler olarak tanımlanabilir.

Filtreler tıkanırsa ne olur? Kişiler arası iletişimde algı farklılıkları ve bunların yarattığı sorunlarla sık sık karşılaşmaktayız.İletişim süreci içinde verilen mesajlara ilişkin kendi algımızı ve karşımızdakinin algısını netleştirmeye çalışarak içeriğin ötesindeki süreci yakalayabilmek önemlidir.

Örneğin hayatınızda hiç doktora gitmemiş olsanız da doktor rolüne ilişkin şemanız sizin doktordan belli davranışlar beklemenize yol açar. Ya da hiç yılan görmemiş olmanıza karşın yılan için oluşturduğunuz tehlikeli hayvan şeması sizin yılanlardan aşırı derecede korkmanıza neden olabilir. Şemaların etkisiyle oluşan beklentiler sonucunda ilk izlenimler bazı gizli önyargılar taşıyabilir. Örneğin sarışınlar aptaldır gibi bir şemanız varsa bu sizin sarışın biriyle ilk karşılaşmanızda onun için oluşturduğunuz izlenimi etkileyebilir.İlk izlenimlerin gücü şemaların gücünden gelmektedir. Zihinsel şemalar değişmeye oldukça dirençli olmalarına karşın değişme potansiyeline sahiptirler.

KİŞİLERARASI ALGININ İLETİŞİMDEKİ YERİ İletişim kurmanın ilk adımı karşımızdaki kişi için bir izlenim oluşturmaktır. Bu izlenim iletişimimizin niteliğini etkiler. İlk izlenimlerin oluşmasında daha önceden zihnimizde şekillenmiş olan şemalar önemli bir rol oynar. Şema; nesneler, kişiler, olaylar, roller hakkındaki inanç ve duygularımızın biriktirilerek organize edilmiş zihinsel örüntüleridir. Kendi deneyimlerimiz ve çevreden aldığımız bilgilerin sınıflandırılması sonucunda kendimize, çevremizdeki kişilere, genel olarak rollere ve olaylara ilişkin oluşturduğumuz şemalar bizde beklentiler yaratır.

İLETİŞİMDE ANLAŞILMAZLIK Basit olanın komplike hale getirilmesi

çamaşır yıkama Bu işlem oldukça basittir, ilk olarak çeşitli materyalleri özelliklerine göre farklı gruplara ayırırsınız, aslında gruplardan bir tanesi bile yapılacak iş için yeterli olabilir. Eğer olanak yokluğundan başka bir yere gidecekseniz bu ikinci adımı oluşturur, yok böyle değil de sizin kendi olanaklarınız varsa yapılacak işlem oldukça kolaydır. Ayırdığınız grupların birkaçını bir arada işleme sokmaktansa ayrı ayrı yapmak daha iyidir. Kısa vadede bu çok önemli görülmeyebilir ama uzun dönemde sorunlara yol açabilir ve bedeli göründüğünden daha fazla olabilir. İlk başta tüm süreç çok karışık gelebilir. Ama zaman ilerledikçe yaşamın basit bir parçası haline gelir. Yakın gelecekte bu işin artık sona ereceğine ilişkin bir veri yoktur. İşlem tamamlandıktan sonra kişi materyalleri tekrar gruplara ayırır ardından da bunlar uygun yerlerine yerleştirilir. Daha sonra bunlar tekrar kullanılır. Ardından bütün döngü tekrarlanmak zorundadır ancak bununla beraber bu hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır.

SİZCE METİNDE ANLATILAN NEDİR?

Papalagi yuvarlak metali ve ağır kağıdı sever Papalagi yuvarlak metali ve ağır kağıdı sever.Katledilmiş meyvelerin suyunu , domuz sığır gibi korkunç hayvanların etini midesine indirmeyi sever.Ama hepsinden çok sevdiği birşey vardır ki bunu kavramak mümkün değil.Onun uğruna dünyanın patırtısını kopartır,saçma sapan konuşur durur.Zaman…Güneşin doğuşuyla batışı arasında başka bir zaman olmamasına rağmen yetmez papalagi’ye yine de.Zaman çalı bıçağıyla yumuşak bir hindistancevizini boydan boya keser gibi böler

Her bir bölümün ayrı adı vardır. Saniye,dakika,saat Her bir bölümün ayrı adı vardır.Saniye,dakika,saat.Saniye dakikadan küçüktür,dakika da saatten .Hepsi birden bir saat eder.Bir saate varmak için altmış tane dakika . Bir sürü de saniye gerekir.İki parmakla bile kolayca taşınabilen bu makinenin karnı, sizin bildiğiniz o büyük gemilerin karnı gibidir.Ama büyük ve ağır zaman makineleri de vardır.Bunlar ya kulübenin içinde dururlar ya da en yüksek evlerin çatılarına asılırlar. Taa uzak lardan görülebilsin diye…

Zamanın bir parçası geçtiğinde makinenin ön yüzündeki küçük parmaklar bunu gösterirler. Aynı anda bir çığlık koparır ve içindeki ruh kalbindeki demire vurur. İşte böyle ,Avrupa kentlerinde zamanın bir bölümü geçti mi bir uğultu , bir gürültü kaplar ortalığı.

Bu zaman gürültüleri duyulduğunda papalagi, “Ne kötü,yine bir saat geçti” diye yakınır.Çok kederlenmiş gibi de yüzünü ekşitir.Halbuki taptaze bir saat başlamaktadır.

Papalagi öyle çok düşünüyor ki, onun için düşünmek artık bir alışkanlık, bir gereksinim, neredeyse bir zorunluluk halini almış.Hababam düşünmek zorunda.Düşünmeden, bütün organlarıyla birlikte yaşamayı beceremiyor.Düşünceler onu tutsak etmişler.Diyelim ki güneş pırıl pırıl parlıyor, “ güneş ne güzel parlıyor” diye düşünmeye başlar o an.Ama bu yanlıştır işte.Büyük bir yanlış hemde.Akıllı bir samoalı güneşin sıcak ışıkları altında kollarını ,bacaklarını gevşetir ve hiçbirşey düşünmez.

Güneşi bir tek kafasıyla duymaz,elleriyle,ayaklarıyla,bacaklarıyla,karnıyla,bütün organlarıyla hisseder.Bırakır, derisi,kolları,bacakları kendi başına düşünsünler.Kafa gibi olmasa da onlar da düşünürler mutlaka.

Bu metinler bir kabile reisinin modern dünyayı algılama biçiminden alınmıştır. Gördüğünüz gibi Algı dünyasının farklılığı paradigmalarında farklılığını sağlamakta. İletişim, bu durumun farkında olarak mümkün olduğunca algıda değişim yaptığımızda yani kendi rutinimizin dışına çıktığımızda daha kolaylaşacaktır.Çünkü bir değil birçok bakış açısına sahip olmak insanları daha iyi tanımamıza ve daha sağlıklı diyaloglar kurmamıza yarayacaktır.

TEŞEKKÜRLER!...