Çevremizdeki her maddenin bir sıcaklığı vardır. Maddelerin sıcaklığı termometre adı verilen aletle ölçülür. Sıcaklık arttığında termometrenin içindeki renkli sıvının seviyesi yükselir, sıcaklık azaldığında ise düşer.
Sıvı seviyelerinin gösterdiği sayısal değerler Sıcaklığın göstergesidir. Sıcaklık birimi “ “ sembolü ile gösterilir ve “derece selsiyus” olarak okunur. Sıcaklık sıfırın altında bir değer alırsa örneğin, sıfırın altında on diye okunur.
Sıcaklıkları farklı maddeler birbirine temas ettiklerinde aralarında ısı alışverişi olur. Isı, sıcaklığı yüksek olan maddeden sıcaklığı düşük olan maddeye akar. Isı veren maddenin sıcaklığı azalırken, ısı alan maddenin sıcaklığı artar. Isı alır Isı verir
Örneğin, dilimiz dondurmadan daha sıcaktır. Dondurma dilimize değdiği anda dilimizden dondurmaya doğru ısı akışı olur. Dondurma ısı alırken dilimiz ısı verir. Diğer bir ifadeyle dondurma ısı alarak erir; dilimiz ise ısı kaybederek üşür.
Isı ve sıcaklık farklı kavramlardır. Termometre okunan değer sıcaklık, sıcaklığı farklı maddeler arasında alınıp verilen ise ısıdır. Maddeler ısı alıp verdiklerinde kütleleri değişmez. Çünkü ısı bir madde değildir. Kütlesi ve hacmi yoktur. Eridiğinde kütlesi değişmez
Uygun koşullar sağlandığında maddeler Hal değişimi Uygun koşullar sağlandığında maddeler bulundukları halden başka bir hale dönüşebilir. Örneğin, ısıtıldığında katı yağ, güneş açtığında kar ve buzun sıvı hale geçmesi.Çünkü katı maddeler yeterli ısıyı aldıklarında sıvı hale geçerler. Bu olaya erime denir. Isı alır ve erir
Sıvı haldeki maddeler yeterince soğutulduklarında katı hale dönüşür. Bu olaya donma denir. Maddeler soğuduklarında çevrelerine ısı veririler. Isı verir ve donar
Isının maddeler üzerindeki bir etkisi de bozunmadır. Maddelerin ısı etkisiyle yapılarının değişmesine bozunma denir. Tahıllar, odun, şeker, kumaş gibi bazı maddeler ısıtıldıklarında erimez, bozunur ve renkleri değişir. Odunun bozunması