İstanbul ağrısı Atilla İLHAN.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
‘’ O Mahur Beste …..’’.
Advertisements

Serüvene koşmak için, trenler bekliyorsan,  Güneşi yakalayıp gözlerine yerleştirmek için,  beyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan,  Ve.
Boş ver be yaşı başı. gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver
UZAKTAN UZAĞA… Öyle gülüp harap etme içimi, İçimden bir şeyler düştü, düşecek.. Bilmem, nasıl aşık ettin ki beni, Ulaşamadığım, sen kaldın bir tek..
Kırk Satır.. Ziya Levent Topçuoğlu.
SAĞLAM DUR YÜREĞİM Aşağıdakilerden hangisi daha zordur? a) gitmek b) kalmak c) mızıkçıyla oyun oynamak Sus yüreğim.Feryat etme.Çığırtkanlara yaraşır bu.
BİR KADINI BEKLEMEK ATAOL BEHRAMOĞLU
O Mahur beste çalar…..!!.
Sunu: akie
Paris ve sen Yağmur yağıyor Bu sonbahar Eskiden olduğu gibi
Üçüncü şahsın şiiri Atilla İlhan.
İSTANBUL 'da Gün Doğumu Tayfun AVINCA.
Gözlerini severim en çok, Gökteki yıldızlardan parlak; Bir parça da ba ş tan çıkarak. Dans edelim gel! Ne halleri vardı, sahiden, Bedbaht a ş ı ğ ı berbat.
SENVURDUNDABENSENVURDUNDABEN ÖLMEDiMMİÖLMEDiMMİ Rüzgarda hasretinle ne ateşi yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Mahpusta gün, çölde SU,
S E N V U R D U N D A B E N Ö L M E D i İ.
AH YÜREĞİMİN SEGAH MAKAMI Ah be sevdalım Ah be belalım Ah Yüreğimin segah makamı! Yazlarım üşüyor yoksun! Kaçıncı koyduğum işaret takvimlere? Kaç sonbaharı.
Şiir, Ali YAŞAR ‘ın DELİ IRMAK isimli kitabından alınmıştır… Ali YAŞAR Lütfen slaytı sesli ve kendi akışında izleyiniz.
Anneme Mektup Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece.
Daha az seviyorum seni Giderek daha az Unutur gibi seviyorum Aramızdaki uzaklığın karanlığında Geceler kısalıp,gündüzler uzuyor böyle olunca Daha az seviyorum.
Hüzünlü akşamlar düşüyor,sol yanımın sensizliğine Yoksul cümlelerim var, kuramadığım dilimde Ilığımsın,sıcağımsın,düşlerine yattığımsın Sevdalı sözlerim.
SÖZCÜKTE ANLAM.
Ben bir Eylül sen bir Haziran
Meslekleri Tanıyalım.
UNUT BENİ CAN Bu kaçıncı gece hasretinle yandığım kaçıncı gece yıldızları yıkadığım göz yaşlarımla? Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla Bosnalı kadınlar.
Daha az seviyorum seni.. Giderek daha az.. Unutur gibi seviyorum..
Seni anarım sevdayla Seni düşünürüm ürpermeyle Çok mısra dökülür dudaklarımdan Çok şiir geçer yüreğimden.
HAYAT DİYE BİR ŞEY VAR "Nedir, ne oluyor, unuttunuz mu yoksa yaşadığınızı”
İSTANBUL ŞİİRLERİ.
CAHİT KÜLEBİ Hayatı Sanatı Eserleri Seçme Şiirleri.
AĞıTLaR YaKMaLıYıM Ağıtlar yakmalıyım,acılarımın üstüne Kokun gelmeli,puslu havalardan Bir nefes olmalı,şiirlerime Keder dolu bakışlarıma,yüzüme Siyahın.
AŞKLaRıM.
Cemal Şimşek HÜZÜN YAĞMURLARI Venüs'ten GELİYORDU.
TAŞITLAR
I h l a m u r l a r Ç i ç e k A ç ı n c a G e l Ses Düğmesini Açınız.
Kim bilir nerelerde,hangi gönüllerdesin
Sonbaharımsın Artık
YAĞMUR KAÇAĞI Lütfen sesli izleyiniz
GÖZLERİN KAL DİYOR Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda Gözlerin kal diyor dudakların git Bakışın anahtar, gözlerin kilit Ellerin aç diyor, dudakların git.
Demek ki geceler bensiz de güzel Yoklu ğ um canına tesir etmemi ş Ha benim ellerim ha ba ş ka bir el Gariplikler garibine gitmemi ş Demek ki.
Üçüncü şahsın şiiri.
Ses Bilgisi.
1.Soru "Yaşlı adam duvarı tek başına boyuyordu."
YAĞMURLA GELEN MAZİM Birol Yiğit.
BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
Sayfa no yok Cilt no yok Hane no yok
TEST SORULARI YAZIM KURALLARI.
S E N V U R D U N D A B E N Ö L M E D i İ.
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu Kelebekleri göç etti gönlümün
Yalnızlığa Çağrı Namusum üzerine yemin ederim,bu şehri bu evleri bu sokakları sevmiyorum. Tiksiniyorum bu iğrenç kalabalıktan,yalnızlığı özlüyorum. Yalnızlıkta.
TAŞITLAR.
Konuş sevdiğim Yüreğinin şarkısını söyle bana Gece karanlık,
Kendini tanıyınca; ağaçları, kuşları tanırsın, sonbaharları, altın sarısı yaprakları, uzaktan gelinliği giymiş kızlara benzeyen, karlar düşmüş dağları,
HAYATIN ANLAMI.
GiTTiĞiN YeR.
BİLMEZLER İÇİNE ATILARAK BÜYÜTÜLEN KAYIP AŞKLARIN ADRESLERİNİ
Elinin arkasında güneş duruyordu
ses düğmesini açabilirsiniz - ilerlemek için mouse’u tıklayınız.
AYTEN Ümit Yaşar OĞUZCAN ŞİİRLER MİLYON KERE AYTEN AYTEN’İN SONU ÇIKIŞ
hazırlayan: eda kanbur sınıf:6/a no:20 ders:bilişim teknoloji
YAĞMUR KAÇAĞI Lütfen sesli izleyiniz.. Elimden tut yoksa düşeceğim, Yoksa bir bir yıldızlar düşecek,
Sesi AçınızAkışına Bırakınız Önümde bir beyaz kağıt, Özlemini yazıyorum satırlara. Yokluğunda yanan bir ağıt, Gözyaşlarını asıyor duvarlara. Bugün.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır? A- Giydiği sarı ceketten aynısı bende de var. A- Giydiği sarı ceketten aynısı bende de var.
AĞUSTOS BÖCEĞİ İLE KARINCA
Ben kimin için ağladım, Bilmediğim o ıssız gecelerde, Kimin için yazdım onca özlem şiirini, Umutsuzluğu yaşayarak…..
Dünya, Güneş ve Ay.
Ama Sen Yoksun.... Şiir : Tülin Hatipoğlu.
SESLİDİR Sen Hiç..? MR CAN AKIN Sen; mehtaplı yaz gecelerinde sevginin coşkusuyla, yıldızlara dokunabildin mi hiç..? Sen; güneşli ılık bahar günlerinde.
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
Sevdan Beni Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim,kelepçede,
Yavaş, Yavaş.
Sunum transkripti:

İstanbul ağrısı Atilla İLHAN

Kanatları parça parça bu ağustos geceleri Yıldızlar kaynarken Şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen Sen Eğer yine İstanbul'san Yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim Pançak pançak şiirler tüküreceğim Demek yine ben

Limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor Kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler Yahudi sokaklarını aydınlatan Telaviv şarkıları Mavi asfaltlara çökmüş Diz bağlıyor Eğer sen yine İstanbul'san Kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan Sirkeci Garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp İntihar dumanları içindeki Haydarpaşa'dan Anadolu üstlerine bakıp bakıp Ağlayan Sen eğer yine İstanbul'san

Aldanmıyorsam Yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar Yine senin emrindeyim Utanmasam Gözlerimi damla damla kadehime damlatarak Kendimi yani şu bildiğim Atilla İlhan‘ı Zehirleyebilirim

Sonbahar karanlıkları tuttu tutacak Tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor İmtihan çığlıkları yükseliyor üniversite'den Tophane İskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş Direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şöförler Uykusuz dalgalanıyor

Ulan İstanbul sen misin Senin ellerin mi bu eller Ulan bu gemiler senin gemilerin mi Minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında Liman liman götüren Ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi Akşamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar Neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor Antenlerinden Neden

Peki İstanbul ya ben Ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy Gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu abbas Ya benim kahrım Ya senin ağrın Ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın Çaresiz zehirler kusan çılgın bir yılan gibi Burgu burgu içime boşalttığın O senin ağrın O senin

Eğer sen yine İstanbul'san Yanılmıyorsam Koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim Sicilyalı balıkçılara Marsilyalı dok işçilerine Satır satır okumak istediğim Sen Eğer yine İstanbul'san Eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim Ulan yine sen kazandın İstanbul Sen kazandın ben yenildim Kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar Yine emrindeyim

Ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa Parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam Hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa Yanılmıyorsam Sen eğer yine İstanbul'san Senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar Gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan Bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir Ulan bunu sen de bilirsin İstanbul

Kaç kere yazdım kimbilir Kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken 1949 Eylül'ünde birader mirc ve ben Sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık Sana taptık ulan Unuttun mu Sana taptık.

SON