REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇOCUK İSTİSMARI ALANYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÇOCUKİSTİSMARI Çocuğun çalıştırılması ve kullanılmasından, fiziki şiddete, psikolojik baskıdan, duygusal yoksunluğa ve kötü muameleye varan boyutta ele alınması gereken geniş kapsamlı bir konudur. Çocuk istismarları içinde cinsel istismarın daha fazla ele alınmasının nedeni; saptanması en zor olan ve çocuklarda en fazla duygusal tahribata yol açan istismar olmasıdır.
Çocukların maruz kaldıkları istismarlar Duygusal yoksunluk Psikolojik baskı Çocuğun çalıştırılması, kullanılması Fiziksel şiddet, kötü muamele Cinsel istismar Telefon ve sanal tacizden, sözel tacize, teşhircilikten, röntgenciliğe, elle tacizden, dokunmaya, fuhuşa sürüklemeye ve cinsel ilişkiye kadar uzanan geniş bir yelpazede ele alınan bir istismardır.
İstismarların tümünde çocuğun rızasının olup olmadığına bakılmaz) Cinsel İstismar Ruhsal ve fiziksel açıdan henüz cinselliği algılayıp, yorumlayabilecek olgunluğa gelmemiş çocuk veya ergenin kendinden en az 5 yaş büyük bir kişi tarafından cinsel haz amacıyla zorla veya ikna edilerek cinsel doyum amacıyla kullanılması olarak tanımlanır. (İstismarı yapan kişi ile mağdur arasında 5 yaş farkın olması önemli hukuki ve psikolojik kriterdir. İstismarların tümünde çocuğun rızasının olup olmadığına bakılmaz) Kısaca; Yetişkin bir kişinin cinselliği algılayıp, yorumlayamayacak yaşta bir çocuk ya da ergeni cinsel doyum amacıyla kullanmasıdır.
-Cinsel istismar; eğer çocuk fiziksel bir zarar görmüşse ancak o zaman anlaşılabiliyor ve ortaya çıkıyor. -Değilse yaşanan cinsel istismar genelde gizlenmekte ve tehdit, utanma, suçluluk, deşifre olma, dışlanma ve çevresel baskı gibi nedenlerden ya da cezalandırılacağı, terk edileceğine dair korkulardan dolayı utanç ve suçluluk duyguları ile saklanmaktadır.
Cinsel veya diğer istismarlara uğrama riski yüksek olan çocuklar Fakirlik ve yoksulluk, muhtaçlık Anne veya babası olmayan çocuklar Fiziksel, zihinsel veya gelişimsel bir engeli bulunan Sosyal olarak yalnız, çekingen, terk edilmiş, duygusal olarak yoksun çocuklar İlgi görme gereksinimi olan Erken yaşta cinsel olgunluğa erişmiş Fiziksel olarak çekici olmak Cinsel istismar konusunda bilgisi olmayan çocuklar
Cinsel istismara uğrama Cinsiyetler arasında farklılık göstermekte ve kızlarda üç kat daha fazla görülmektedir. İlkokul ve ergenlik öncesi dönem istismarın en fazla yaşandığı dönemdir. Cinsel istismar %77 olasılıkla aile, %11 diğer akrabalar, %5 bakımla ilgisi olmayan kişiler, %2 ise çocuğun bakımı ile ilgilenen diğer kişiler tarafından uygulanmaktadır. Mağdurun cinsiyeti ne olursa olsun faillerin çoğu erkektir ve mağdur tarafından kim olduğu bilinmektedir.
Cinsel istismarın çocuk üzerindeki etkileri Her türlü istismar, ihmal ve saldırılar (İster fiziksel, ister psikolojik, ister cinsel olsun) çocuklar üzerinde hem kısa, hem de uzun vadede yaptığı etkilerle kişinin geleceğini ipotek altına alacak travmalara neden olmaktadır. İstismarın her hali çocuklar üzerinde yıkıcı etki yaratsa da; istismarın en kötüsü ve travmatik olanı, çocuğu çaresiz bırakanı; aile içinde biri tarafından yapılmasıdır.
İstismara uğramış çocuklar Sağlıklı ilişki kurmakta sorun yaşarlar İlişkilerinde güven ve bağlılık sorunu yaşarlar. Zorlama, güç ve baskı ile istismara maruz kalmış çocuklar da korku, kaygı ve çaresizlik gibi duygusal sorunlar daha fazla gözlemlenir İstismar ve ihmal sırasında çocuğun yaşamış olduğu tehdit, aşağılama gibi tavır ve hareketler çocuğun düşmanca davranışlar geliştirmesine ve suça yönelmesine neden olur.
Çocukların Bilinçlendirilmesi Cinsel istismar genelde ilkokul ve ergenlik öncesi dönemde daha fazla yaşansa da; küçük yaştaki çocukların cinsel istismara maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu nedenle; küçük yaşlardan itibaren çocukların bilinçlendirilmesi tacizlerden korunmalarında önemli katkı sağlamaktadır. Öncelikle çocukta korku yaratmadan, korkutmadan bilinçlendirme yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Samimi ilişkiler ile yabancılarla ilişkilerin farkı, yakın bir akraba ile yabancı bir kişinin dokunması, sarılması arasındaki fark anlatılmalı, gösterilmelidir. Vücudun özel ve ona ait olduğu, herkesin ona yaklaşamayacağı ve dokunmayacağı böyle bir durumda hayır diyebilmesi, karşı koyması ve yardım istemesi gerektiği anlatılmalıdır.
İSTİSMARIN YAŞANDIĞI DURUMDA NE YAPMALI, NASIL DAVRANMALI Cinsel istismara maruz kalmış çocuk, olayı tam olarak anlayamasa, algılayıp, yorumlayamasa dahi kötü bir şeylerin olduğunun fakındadır ve bundan dolayı utanma, suçluluk gibi endişeler taşımaktadır. Bu nedenle olayı ailesine anlatmakta zorluk çekebilir. Böyle bir durumda çocuğa inanmak ve söylediklerini dikkate almak çocuğu rahatlatacak en mantıklı yöntem olacaktır, aksi bir tavır yani çocuğu sorgulamak, suçlamak, ya da inanmamak çocuğu iyice yıkacak bir yaklaşım olacaktır. Böyle bir olay yaşandığında ve çocuk tarafından ifade edildiğinde muhakkak dikkate alınmalı, önemsenmelidir.
Çocuklukta yaşanan cinsel istismarlar, sadece yaşandığı dönemde çocuklarda tahribat bırakmakla kalmaz yetişkinlik dönemlerinde de akıllarından çıkaramadıkları, unutamadıkları izler bırakmaktadır. Ergenlik döneminde çocukların dikkat çekmek gibi amaçlarla yalan söyledikleri gözükse de; daha erken dönemlerde anlatılan ve dile getirilen ifadelerin çoğu gerçekleri yansıtmaktadır.
Böyle bir durumda; Anne baba olarak yapılabilecek en güzel davranış, çocuğunuzu koruyacak önlemleri alarak onda güven oluşturmak, onu sevdiğinizi, güvendiğinizi göstermek, başkalarının ne üşündüğünün öneminin olmadığını, bunun kendi hatası olmadığını belirtmek ve sevginizi fazlasıyla göstermeniz ve ona sahip çıkmanız olacaktır.
ÇOCUK İSTİSMARI ÜZERİNE ULUSLARARASI DÜZENLEMELER B. M ÇOCUK İSTİSMARI ÜZERİNE ULUSLARARASI DÜZENLEMELER B.M. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme. Sözleşmenin Amacı Çocukların korunması için evrensel ilkeler belirlemek, onları her türlü istismar, ihmal ve kötü muameleye karşı korumaktır. Kapsam yaşama hakkı; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarını kapsamaktadır.
ÇHS, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir ÇHS, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. İlk kez 1989 yılında onaylanan sözleşme bugün ikisi hariç BM üyesi bütün ülkeler tarafından onaylanmıştır ki, bu 191 ülkenin onayı anlamına gelmektedir. Türkiye 20-30 Eylül l990 da sözleşmeyi imzalamıştır ÇHS, üzerinde uluslararası planda mutabakata varılmış, üzerinde pazarlık yapılması mümkün olmayan standartlar ve yükümlülükleri içermektedir. Belge, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlamaktadır.
Özetle ÇHS, on sekiz yaşın altında olanları çocuk olarak tanımlayarak başlamaktadır. ÇHS’ de özetlenen haklar, nerede olurlarsa olsunlar bütün çocuklar için geçerlidir. Çocuklarla ilgili bütün konularda, çocuğun yüksek yararı gözetilecektir. Devletler, çocukların haklarına eksiksiz biçimde saygı gösterilmesini sağlayacak önlemleri almakla yükümlüdürler.
Bu çerçevede ele alınan başlıca konular aşağıdadır: Ana–babanın rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu; Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı; Yaşama ve gelişme hakkı; Sağlık hizmetlerine erişim hakkı; Eğitime erişim hakkı; Sosyal güvenlik hizmetlerine erişim hakkı; İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı; Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı;
İstismar ve ihmalden korunma hakkı; Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı; Cinsel sömürüden korunma hakkı; Ekonomik sömürüden korunma hakkı; Satış, kaçırılma ve zorla alı koymadan korunma hakkı; Diğer suiistimal biçimlerinden korunma hakkı; İşkence’den korunma hakkı; Özgürlükten yoksun bırakıcı uygulamalardan korunma hakkı; Silahlı çatışmalardan dolaylı yada dolaysız korunma hakkı;
İfade özgürlüğü hakkı; Düşünce özgürlüğü hakkı; Din ve vicdan özgürlüğü hakkı; Dernek kurma özgürlükleri hakkı; Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı; Gerekli bilgilere ulaşma hakkı; Özel yaşamı saklı tutma haklarını kapsamaktadır