SEMİNERİMİZE HOŞGELDİNİZ
ANNE, BABA VE ÇOCUK ARASINDAKİ İLETİŞİM
İLETİŞİM İletişim duyguların, düşüncelerin, tutum ve tavırların, haber ve mesajların bir kişi, bir grup ya da bir kurum tarafından bir kişi, bir grup ya da kuruma karşılıklı olarak iletilmesidir.
Çocukla İletişimin Önemi Anne-baba, çocuk üçgeninin sağlam temeller üzerine kurulması için erkek ve kadın arasındaki iletişimin temelinin sağlam olması gerekir. Doğduğu günden itibaren çocuk, yaşayabilmek için anne-babasına ihtiyaç duyar. Çocuğun kendi ayakları üzerinde durabilmesi, özgüvenini geliştirebilmesi, kendisiyle ve çevresiyle uyum içinde, barışık olabilmesi, kendisini doğru ifade edebilmesi, ailenin vereceği eğitime ve ailesiyle olan iletişime bağlıdır. Çocuğun özellikle annesiyle olan iletişimi,doğumla beraber başlar ve onun dünyasında çok büyük önem taşır.
İletişim herzaman oldugu gibi bu dönemde de sadece konuşmak değildir.Bakmak dokunmak ve birlikte zaman Geçirilmesi de çocuğun kendini ifade etmesine ve rahatlamasına olanak sağlar.Çocukla aranızdaki bağı kuvvetlendirir.
Çocuğumuzu dinlerken nelere dikkat etmeliyiz? Zihinde sizi meşgul eden diğer olayları bir süre için erteleyin. Çocukla konuşurken, onun boyuna göre eğilerek, aynı seviyeye gelin.konuşurken olduğu gibi dinlerken de göz teması kurun. Çocuğun söylediklerini dinlediğinizi mimiklerinizle, baş hareketleri ile onaylayın. Söylenenleri duyduğunuzu belirten bir tekrar, özümleme yapın, duygularını isimlendirin. (örneğin:çocuk arkadaşının kendisini sevmediğini söylüyorsa ona boşver demek yerine, bu seni üzmüş olmalı demek daha doğrudur. ) Çocuğun sözünü kesmeyin ve anlatacaklarını bitirene kadar sabırla dinleyin. İsteği ya da söylediği size çok mantıksız gelse de olumsuz tepki göstermeyin. Onun duygularını paylaştığınızı ona dokunarak, sarılarak ifade edin. Söylemek istediklerinin bittiğine emin olunca, olayın niteliğine göre, onun anlayabileceği bir dille siz de konu hakkındaki düşünce ve duygularınızı ona anlatın. Sadece dinleyerek çocuğu rahatlatır, sorununa çözüm bulmasına yardımcı olabiliriz.
Çocukla Konuşma (Sen Dili ve Ben Dili) SEN DİLİ: Suçlama içerir ve karşımızdaki kişi doğal bir savunmaya geçer. Dolayısıyla sonuç anlaşılamama, tartışma, kavgaya kadar gidebilir. Özet olarak Sen dili: 1. Suçlayıcıdır. 2. Davranıştan çok kişiliğe yöneliktir. 3. Kişiye anlaşılmadığını hissettirir. 4. Yeniden konuşma isteğini engelleyicidir. 5. Neye kızıldığının anlaşılmamasına neden olur. 6. Kişiyi incitir, kırar. 7. Kişinin direnmesine, yani savunucu iletişime neden olur. Savunucu iletişim ise iletişimin içerik düzeyinden ilişki düzeyine geçmesine, ilişkinin bir savaş, bir kazanma sorununa dönüşmesine neden olacağı için öğretimin asıl amacına ulaşmasını engelleyecektir.
BEN DİLİ, Bireyin karşılaştığı davranış ve durum karşısında bireysel tepkisini, kendi duygu ve düşüncelerini açıklayan ifade şeklindir. Kendimizi “ben”li cümlelerle anlattığımız zaman karşımızdakini incitmemiş, fakat kendi mesajlarımızı da vermiş oluruz. Özet olarak Ben dili: 1.Savunmaya itmez. 2. Suçluluk hissettirmez. 3.Duygunun nedeni anlaşıldığı için iletişim sağlıklı olur. 4. Ben iletisi alan kişi başkalarını düşünmeyi de öğrenir. 5.Yakınlaşmayı sağlar. 6. Anlaşmazlıkları azaltır. 7. Konuşan kişiyi rahatlatır.
ÖRNEK İşten yorgun gelen anne koltuğa uzanır, çocuksa elindeki tencere kapaklarını birbirine vurarak evde dolaşır. Anne sinirli bir şekilde çocuğa kızar “Kes şu gürültüyü, bıktım artık. ”,çocuk hâlâ gürültüye devam eder. Anne : “Bu çocuk beni bir gün öldürecek, şimdi kalkarsam görürsün. ”Çocuk: “Anne ben oynuyorum” diye devam eder ya da hiçbir şey söylemeden ağlayarak devam eder. Anne :”Ne yaramaz çocuksun, seni aptal çocuk. “ diyerek çocuğun elindeki tencereleri alır, çocuk da ağlamaya devam eder. Anne bu şekilde davranmak yerine, ben dilini kullansa çocukla arasındaki ilişkiyi bozmamış olacaktı. Annenin ben mesajı şöyle olabilirdi: “İşten yeni geldim, çok yorgunum, kapakları birbirine vurduğun zaman başım çok ağrıyor, çok sinirleniyorum. ”
Aşağıdaki konuşma tarzları, çocukla anne-baba arasındaki iletişimi engelleyen faktörlerin başında gelmektedir: Suçlama:” Sen zaten her zaman ağlarsın. ”Bu davranış çocukta özgüveni zedeler ve bir süre sonra, yaptığı her davranıştan suçluluk duyar. Emir verme-yönetme: “Hemen git yatağına yat, gözüm görmesin seni. ”Bu yaklaşım çocukta direnç oluşturabilir, çocuk isyankâr olabilir. Tehdit etme :”Bir daha böyle yaparsan, dışarı çıkamazsın. ”Çocuk, böyle bir davranış sonucu tehdit edilmemek için yalan söyleyebilir ya da yaptıklarını inkâr edebilir. Eleştirme:” Odanı toplamayı bir türlü öğrenemeyeceksin. ”Bu davranış çocuğu pasifleştirebilir. Çocuğun kendine olan güveni gelişemez, yaratıcılığını ortaya çıkaramaz. Uyarma- gözdağı verme: “Eve gidince neler olacağını biliyorsun. ”Bu davranış çocuğu korkutabilir, onun zamanla her şeye boyun eğmesine neden olabilir.
Utandırma :”Her zaman hata yaparsın Utandırma :”Her zaman hata yaparsın. ”Bu davranış çocuğun kendisini yetersiz ve beceriksiz hissetmesine sebep olabilir. Öğüt verme:”Arkadaşlarınla iyi geçin, kimseyle kavga etme, bunlar kötü davranışlardır. ”Bu yaklaşım, çocuğun kendi davranış ve duygularının değersizleştirilmesine neden olabilir. Yargılama :” Sen hep böylesin, ders çalışmazsan sınıfı geçemezsin. ”Sevilmeme, takdir edilmeme kaygılarından dolayı, kendini kırılmış ve üzgün hisseder. Aşağılama :”Komik mi olduğunu sanıyorsun?”Bu yaklaşım çocuğun kendini mahcup ve önemsiz hissetmesine yol açabilir. Alay etme: “Evet bayan bilmiş, güzel mi olduğunu sanıyorsun şimdi?”, “Hadi sende sulu göz. ” Bu yaklaşım çocuğun kendini değersiz hissetmesine ve sevilmediğin düşünmesine neden olur. Teşhis koyma: “O gezdiğin kız hiç iyi birine benzemiyor. ”Bu yaklaşım çocukta başarısızlık duygusu yaratabilir.
Konu değiştirme: “Neyse artık kapat şu konuyu da başka şeylerden konuşalım”. Bu davranış çocukta hayatın zorluklarını çözmek yerine kaçmak davranışının daha doğru olduğunu düşündürebilir. İnceleme –Araştırma-Soruşturma: “Neden? Niçin? Kimler geldi? Vb. ”Bu yaklaşım, çocuğun kendi sorununu gözden kaçırmasına sebep olur. Çünkü çocuk ebeveyninin sorduğu soruyla meşguldür. Tartışma ve Mantık Yoluyla İnandırma:”Yaptığın bu davranışın sonuçlarını görüyorsun…”
Pekala Ebeveynler Neler yapmalı? İletişim ve Zaman Çok Önemli Günümüzde anne ve babalar çocuklarına zaman ayırma konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. İş yaşantısındaki yoğunluklardan sıyrılıp, çocuklarınızla ilgilenmeli, sevgi ve kaliteli zaman geçirmelisiniz.
2)Madde Yerine Zaman Çocuğuyla ilgilenmeye yeterli vakti bulamayan aileler oyuncak, kıyafet gibi maddesel objelerle çocuklarını idare etmeye çalışmaktadır. Zaman yerine maddeyi koyan aileler çocukların duygusal gelişimlerini ihmal edip, iletişim sorunlarının temellerini atmaktadırlar.
3)Çocuğunuzu anlamaya çalışın. Çocuğunuzun yaşantısına önem verin ve bunu hissettirin. Onlara Nasihat edip, öğüt vermekten çok “Şimdi ve Burada” olmaya özen gösterin. 4)Kendine saygılı olmayı öğretin. Erken gelişim yıllarında verilen sorumluluklarla çocuklarınızın “Benlik Algısını” güçlendirin.
5)Dengeli davranıp, aile ve kişisel sınırlarınızı koyun. Anne-babalar davranışlarını sergilerken tutarlı olmalıdırlar. Çocuklarına model olduklarını düşünerek onlara sınırlılıkları ölçüsünde özgürlükler sunmalıdırlar.
6) Koşulsuz sevgi gösterin. Çocuk, anne-baba tarafından herhangi bir koşula bağlı olmaksızın sevilmek ister. Bir başka çocukla karşılaştırıldığı ve o başka çocuk gibi çalıştığı takdirde anne babasının kendisini seveceğine inanmak, doğrudan doğruya kendisini değersiz ve sevgiye layık olmayan biri gibi algılamasına neden olur.
7) Çocukluk dönemine dikkat Hayata atılan ilk adımlarda anne ve babanın iyi model oluşturup çocuklarının sosyal, duygusal gelişimlerine destek olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla bu dönemler çocuk önemli kritik olma özelliği taşımaktadır.
ÇOCUKLA İLETİŞİM İÇİN ÖNERİLER ÇOCUK YETİŞTİRMENİN KURALLARI • Çocuklarınızı dinleyin Meşgulseniz, başınız ağrıyorsa ya da aklınız başka bir şeyle meşgulse bunu çocuğunuza ifade edin, onu dinliyor gibi yapmayın. Ona, ‘'Şimdi meşgulüm ama biraz sonra seni dinleyeceğim deyin. Dinlediğinizi göstermek için mutlaka göz teması kurun, baş sallayın, soru sorun ve fikrinizi belirtiniz.
• Sorunlarını kendi kendine çözmesi konusunda teşvik edin Çocuğunuzun bağımsız bir birey olabilmesi için, kendini eğlendirmesine, sakinleştirebilmesine, üzüntüyle baş etmesine, sıkıntısını gidermesine izin verin. Bütün bunları siz, onun için yaparsanız, bu duygularla baş etmeyi öğrenemez ve ömür boyu başka insanlarla bağımlı kalır. Sorumluluğunu alması konusunda teşvik edin. • Duygularını dinlemesini, tanımasını öğretin Ona, duyguların zenginliğini anlatın. Duygularını tanımasına yardımcı olun. Öfke, kıskançlık, yetersizlik, hayal kırıklığı, özlem gibi duygular; heyecan, sevinç, sevgi, aşk, gurur gibi duygular yaşanabileceğini anlatın. Başkalarının duygularına değer vermesini öğretin. Hayattan ne istediğini bilen bir birey olması konusunda onu yetiştirin. Gerektiğinde ağlayabilsin ve çıkış yolunu o bulsun. Bu aşamada yanında olduğunuzu hissettirin.
• Pozitif disiplini kullanın Davranışlarını değiştirmek için ceza sisteminden çok ödül sistemini kullanın. Cezalandırılmış çocuklar, cesareti kırılmış, kendilerine güvenmeyen çocuklardır. Ceza verilmesi gereken durumlar da olabilir. Ama bunu, çocuğunuzun gururunu kırmadan yapın, başkalarının yanında eleştirmemeye özen gösterin, doğru güzel yaptığı davranışları gördüğünüzü beğendiğinizi ona anlatın. • Olumlu davranışlarını görün Çocuğunuzun başarılarını, olumlu davranışlarını gördüğünüzü gösterin. Örneğin, bir çocuk ağladığında annesinden ilgi görüyorsa, bu yöntemi kullanmaya devam edebilir. Aynı şekilde, okuldan geldiğinde elini yıkadığı zaman annesi bu davranışını övüyorsa, ilgiyi sürdürmek için bu olumlu davranışa devam edecektir. Olumlu davranışlarını görürseniz ve gördüğünüzü ona gösterir veya hissettirirseniz bu davranışları yeniden yapacaktır
• Kurallarınızda ve ilişkilerinizde devamlılık gösterin Gerekli olduğuna inandığınız bir kısıtlamayı, çocuğunuzun ‘yalvarmalarıyla' değiştirmeyin. Kuralların devamlılığı olmalıdır, yoksa çocuğunuz kurallarınızı hiç ciddiye almaz. Gerektiği durumlarda siz kendi koyduğunuz kuralları çocuğunuzla konuşarak değiştirebilirsiniz, kendi koyduğunuz kuralların esiri olmayın. Gerektiğinde değiştirin. Bu durumun neden gerektiğini ona açıklayın. • Yaşamını planlayın Çocuk gün içinde ne yapacağını bilsin. Çocuk ne zaman yemek yiyeceğini, ne kadar TV seyretmeye izinli olduğunu, ne zaman yatması gerektiğini bilsin. Bu programı birlikte hazırlayın. • Birlikte olduğunuz zamanı kaliteli hale getirin Çocuklarınızla zaman geçirin,onlarla oynayın, konuşun, spor yapın, yemek yiyin. Unutmayın, çocuklar sizinle zaman harcarken, sizi örnek alarak, yeni ve doğru davranışlar öğreneceklerdir.
»ÇOCUKLAR NE İSTER?
1-Sevgi ister: Sevildiklerini bilmek isterler 1-Sevgi ister: Sevildiklerini bilmek isterler. Bunu her fırsatta söyleyin ve anlatın. Çocuklar yakın çevrelerinden ve ebeveynlerinden uyum içinde olmalarını isterler. Siz yetişkin kişiler olarak eşinizle anlaşamayabilirsiniz. Çocuklar ailede uyum olmazsa yaşamlarını devam ettiremeyeceklerini, aç kalacaklarını düşünürler. Çocuklar hiçbir durumda ailelerinin uyumsuzluk yaşamasını istemezler. Böyle bir duruma katlanamazlar. Aileler çocuklarının yanında hiçbir şekilde tartışmamalıdırlar. Uyum problemleri çektiklerini çocuklarına belli etmemelidirler. Uyum problemlerini öncelikle çözmelidirler. Bu tür problemleri çözmek, onların sorumluluğundadır.
2-Eşitlik isterler: Çocuklar ailedeki herkesin eşit hakları olsun isterler.Çocuklar aile içinde kendilerinde söz sahibi olmalarını isterler. Kardeşler arasında eşitlik isterler. Kız ve erkek çocukları arasında değer farklılıkları olmasın isterler. Her çocuğun yetenekleri farklı farklıdır. Her çocuğun farklı bir yeteneği vardır, her çocuktan her şeyi en iyi yapması beklenmemelidir.
3-Cevap ister: Sordukları soruları atlamayın 3-Cevap ister: Sordukları soruları atlamayın. Vereceğiniz her bir cevap onlar için çok önemlidir. 4-Kabul görmek ister: Çocuklar annelerinden ve babalarından onların var olmalarından dolayı mutlu olduklarını görmek isterler. Değerli olduklarının hissettirilmesini isterler. 5- Çocuklar anlayış ister: Anne babaları onları anlamayı çalışmalıdırlar. Bir hata yaptıklarında mutlaka önce yaptıklarının nedenlerini düşünmelidirler. Öncelikle onları dinlemelidirler.
6- Çocuklar arkadaşlık ister: Gerektiği zaman anne babasıyla arkadaş olmak ister. Anne baba sadece çocuklarıyla değil onların arkadaşlarıyla da ilişki içinde olmalıdırlar. Onları tanımalı ve yakın olabilmelidirler. 7- Çocuklar yakınlık ister: Sıkıntılarını sizlerle paylaşmaları, yanlışlarını bile sizlerle konuşabilmeleri, tamamen sizin onlara göstereceğini yakınlık sonucu mümkün olur. 9- Çocuklar ciddiye alınmak ister: Özellikle başkalarının yanında onu susturmayın anlattıklarını dinleyin.
10- Çocuklar önemsenmek ister: Başkalarının yanında onu onore edin, beğendiğiniz davranışlarını fark ettiğinizi, beğendiğinizi anlatın. 11- Çocuklar destek ister: Sizlerden yaptıkları olumsuz şeylerin şikayetini değil,olumlu davranışlarının övülmesini isterler. 12- Çocuklar tutarlılık ister: Onların ruh hali sık sık değişen, neye ne tepki göstereceği belli olmayan değil, tavırları ve doğruları belli olan anne babalara ihtiyaçları vardır.
BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ!..
HAZIRLAYANLAR GÜLDANE YILMAZ MERVE ŞAHİN
KAYNAKLAR www.rehberlikevi.com Megeb (çocuk ve iletişim kitabı) Görseller Youtube