AHLÂK GELİŞİM KURAMLARI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Bilişsel Gelişim?.
Advertisements

1. AHLAK GELİŞİMİ 1.1. Tanımı ve Önemi
ÖZGÜVEN NE DEMEKTİR? Kendine güvenmenin ne anlama geldiği konusunda birçok yanlış görüş vardır ve bunlar özgüven kazanmada insanın önünde engel oluştururlar.Kendi.
A-BİLİŞSEL GELİŞİM İlk İki Yılda Görülen Bilişsel Gelişim : Bebek doğumunun ilk gününden itibaren çevresini keşfetme çabasına başlar. Keşif çabasında.
Suç kötü doğru yanlış yasak Bölüm 6 Ahlak Gelişimi.
AİLE EĞİTİM SUNUSU 5.
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
HÜMANİSTİK ÖĞRENME Hümanistik yaklaşımlar bireyin öznel algıları üzerinde yoğunlaşırlar. Buna göre bireyin kendine dünyayı ve olayları yorumlama biçimi.
DÖNEMLERE GÖRE GELİŞİM GÖREVLERİ
AHLAK GELİŞİMİ RPDA 213 Yonca Aybay.
AHLAK GELİŞİMİ.
Tuncay Yavuz ÖZDEMİR Eğitim Psikolojisi/BÖTE
AHLAK GELİŞİMİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER
AHLAK GELİŞİMİ.
Öğr.Gör.Dr. Diğdem Müge Siyez
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
HAZIRLAYANLAR NURTAÇ ÜNLÜ DERYA DEMİR GÜLŞAH BAŞARAN
Orta ve geç çocukluk yılları, çocukların sosyal ve duygusal yaşamlarına pek çok güçlüğün girmesine neden olur. Ebeveynler ve akranlarla ilişkilerde.
Ahlak Gelişimi.
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
Ahlak Gelişimi.
ERGENLİK DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE SORUNLARI
MEHMET SİNAN DERELİ ORTAOKULU
EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ
AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI.
GELECEĞİ PLANLAMAK MESLEK SEÇİMİ.
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
BÖLÜM 5 CİNSİYET. BÖLÜM 5 CİNSİYET CİNSİYET Cinsiyet Üzerindeki Biyolojik, Sosyal ve Bilişsel Etkiler Cinsiyet Kalıp Yargıları, Benzerlikler ve Farklılıklar.
KİŞİLERARASI İLETİŞİMDE DİLİN KULLANIMI
KİŞİLİK,SOSYAL, DUYGUSAL VE AHLAKSAL DEĞİŞİM
8 TANRI ALGISI Hakan ZAFER Din Psikolojisi
Etik İle İlgili Temel Kavramlar
BİREYİN GELİŞMESİ Yrd. Doç. Dr. İhsan SARI
(Piaget, Kolberg ve Gilligan)
BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN. BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN.
BRUNER’İN BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ.
TÖREL- AHLAK GELİŞİMİ AHLAK; Bir toplumda bireylerin tümü için geçerli ve uyulması gereken davranışlar, kurallar bütünlüğüdür. AHLAKLI OLMA; Toplumun gelenek,
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
AHLAK GELİŞİMİ Öğr. Gör. İdris KARA.
Ahlak gelişimi Barış Uzun b Burak Aktaş b
ÖĞRETMENLERİN ERGEN ALGILAYIŞI Psi. Dan. Selen Demirtaş-Zorbaz Psi. Dan. Tuğba Kurt Psi. Dan. Mehmet Osman Çetiner.
BİLİŞSEL GELİŞİM: İYİ SEYİRLER .
Haklarımı Biliyorum, Düşüncelerimi Açıklıyorum
AİLENİN TANIMI, ÖNEMİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ
AHLAK : Bir toplumun belli bir dönem de bireysel ve sosyal davlanışlarını düzenleyen kuralların bütünüdür. AHLAK GELİŞİMİ: Toplumun tüm değerlerine kayıtsız.
KOHLBERG ve AHLAK GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr. Aysel TOPAN
HAZIRLAYANLAR ESMANUR ÖZDEMİR EDA AKKUŞ NURSEMA YALÇIN
Sosyo-Kültürel Kuram Dr. Sadiye KELEŞ.
Sosyal Hizmet Etiği Dersine Giriş Etik Nedir Ne Değildir?
GENÇLİK DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİ. TOPLUMSAL CİNSİYET-1 Toplumsal cinsiyet, bireyin belirli bir cinsten olduğuna ilişkin bilgiye, bu bilgi dahilinde olmak üzere.
ETİK VE GÜVENLİK İnternette ne kadar güvendesin? 1.
Ahlak Gelişimi.
KİŞİLİK GELİŞİMİ PSİKOANALİTİK KURAM.
OKUL DÖNEMİNDE GELİŞİM 6-11 YAŞ
Ahlak Gelişimi Lawrence Kohlberg Carol Gilligan
AHLAK GELİŞİMİ L. KOHBERG.
AİLEDE İLETİŞİM.
Ahlak Gelişimi J. Piaget
GELİŞİM DÖNEMLERİ İÇİNDE RUH SAĞLIĞI İLKELERİ
DİNİ GELİŞİM PROF. DR. CEMAL TOSUN ANKARA ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ Öğr. Gör. Osman ALBAYRAK RİZE.
EVİMİZ VE AİLEMİZ Bekleriz….
Ahlak Gelişimi - Kohlberg
GELİŞİM.
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ (3-6)
OKUL DÖNEMİNDE GELİŞİM YAŞ
AHLAK GELİŞİMİ Öğr. Gör. İdris KARA.
Sunum transkripti:

AHLÂK GELİŞİM KURAMLARI

Piaget Kohlberg Gilligan

PIAGET’NİN AHLAK GELİŞİMİ KURAMI

Piaget’ye göre okulöncesi dönemde, çocuklarda kural kavramı olmadığından, bu dönemde ahlak söz konusu değildir. Bu nedenle ahlak gelişimi, çocuğun işlem öncesi dönemden, somut işlemler dönemine geçtiği 6 yaşa kadar başlamaz. Piaget, ahlak gelişimini iki dönemde incelemektedir. Bunlar; 1. Dışsal kurallara bağlılık dönemi 2. Ahlaki özerklik dönemleridir

1. Dışsal Kurallara Bağlılık Dönemi Bu dönem, 6-12 yaş arasını kapsamaktadır. Çocuk kuralların değişmezliğine inanmaktadır, kurallara uymayanların otomatik olarak cezalandırılması gerektiğini düşünür. Kayıtsız şartsız otoriteye uyma söz konusudur. Bu dönemde çocuğa ebeveyni ve diğer yetişkinler tarafından ne yapması ve ne yapmaması gerektiği söylenir. Kurallara uymamasının doğal sonucunun cezalandırılmak olduğuna inanır. Yargı, sadece sınırlı olan gerçeklere dayalıdır ve kural ihlalinde ceza, otomatik olarak verilmelidir. Davranışın gerisindeki nedenler dikkate alınmaz. Böyle bir mantık çocukların, kuralların kesin ve değişmez olduğunu inanmalarına neden olur.

2. Ahlakî Özerklik Dönemi Bu dönemde, çocuğun sosyal dünyası giderek artan akran guruplarıyla genişlemiştir. Çocuğun sürekli diğer çocuklarla etkileşimde bulunması ve işbirliği yapması, kurallar hakkındaki fikirlerin değişmesine zemin oluşturur ve ahlak ilkeleri değişmeye başlar. Kuralların insanlar tarafından oluşturulduğu ve gerektiğinde değiştirilebileceği bilincine ulaşır. Ceza, artık kuralların ihlal edilmesiyle otomatik olarak uygulanması gereken bir durum değildir. Kuralların ihlal edilme nedenleri de önemlidir. Diğer bir deyişle, yargıda bulunurken kuralları ihlal edenlerin niyetleri ve içinde bulundukları durumlarda dikkate alınır.

KOHLBERG’İN AHLAK GELİŞİMİ KURAMI

Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramı, Piaget’nin kuramının yeniden incelenmesi ve anlamlandırılmasıdır. Kohlberg de Piaget gibi çocuk ve yetişkinlerin, belirli durumlarda davranışlarını yöneten kuralları nasıl yorumladıklarını incelemiştir. Ancak Kolberg, araştırmasını, çocukları oyunda gözleyerek değil, çocuklara ahlaki ikilemleri kapsayan belirli durumlar vererek onlara bu durumlarda nasıl tepkide bulunacaklarını sorarak yürütmüştür.

ÖRNEK DURUM 1 Joe’nun babası, Joe 50 dolar kazandığı taktirde onu kampa götüreceğine söz vermiştir. Ancak daha sonra fikrini değiştirmiş, Joe’dan kazandığı parayı kendisine vermesini istemiştir. Joe da yalan söyleyerek 10 dolar kazandığını söylemiş; 40 doları kampta kullanmak üzere kendisine ayırmıştır. Joe kampa gitmeden önce, küçük kardeşi Alex’e babasına yalan söylediğini ve kazandığı para miktarını söylemiştir. Alex bu durumu babasına söylemeli mıdır?

ÖRNEK DURUM II Avrupa’da bir kadın, hasta ve ölmek üzeredir. Son zamanlarda hayatını kurtarabilecek bir ilaç, aynı kasabada oturan bir eczacı tarafından bulunmuştur. Eczacı, ilaç için 2000 dolar istemektedir. Bu fiyat, ilacın maliyetinin 10 katıdır. Hasta kadının kocası Heinz borç para alabileceği her yere gider. Fakat topladığı paralar, ilaç fiyatının yarısı kadardır. Heinz, eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyleyerek ya ilacı biraz ucuza satmasını ya da daha sonra ödemesine izin vermesini ister. Ancak eczacı bunu kabul etmez. Heinz çaresiz bir durumdadır. Eczanenin camını kırarak karısı için ilacı çalar. Bu durumda hasta kadının kocası ne yapmalıydı? Niçin?

Kohlberg, yukardaki durumlar ve benzerleri için aldığı cevapları sınıflayarak, insanların altı yargı aşaması geçirdiklerini belirtmektedir. Bu altı aşama ise, üç düzey içinde yer almaktadır. Bu düzeyler:

Gelenek öncesi düzey Geleneksel düzey Gelenek sonrası düzey

Bu üç düzey, çocuk ya da yetişkinin “doğru” ya da “ahlaki davranış” olarak neyi algıladığına ve bunu nasıl belirlediğine göre sıralanmıştır. Diğer dönem kuramlarında olduğu gibi, her bir düzey kendinden öncekine dayanmakta, kendinden sonraki döneme temel oluşturmaktadır. Ancak aynı kişi, bazı zaman ve durumlarda bir aşamada davranış gösterirken, bir başka zaman ve durumda da başka bir aşamada davranış gösterebilmektedir.

Gelenek Öncesi Düzey Bu düzey Piaget’nin “dışsal kurallara bağlılık” döneminin özelliklerini kapsar. Kurallar başkaları tarafından konur. Bu düzeydeki çocuk, kültür içinde kabul edilen iyi ve kötü ölçütlerine göre davranır.

Aşama 1: Ceza ve itaat eğilimi Bu düzeydeki çocuklar sadece otoriteye uyar ve cezalandırılmaktan kaçınırlar. Genel olarak olayların dış görünüşüne ve meydana gelen zararın büyüklüğüne bakarak karar verirler. Olayın gerisindeki neden önemli değildir. Etkinliğin fiziksel sonuçları, etkinliğin iyi ya da kötü olduğunu belirler. Örneğin bir çocuk, annesine yardım ederken on tane tabağı kazara düşürüp kırmıştır. Bu dönemdeki çocuklara, hangi çocuğun daha suçlu olduğu sorulduğunda; on tane tabağı kıran çocuğun daha suçlu olduğunu belitmişlerdir.

Aşama 2: Araçsal İlişkiler Eğilimi Çocukların kendi ihtiyaç ve isteklerinin karşılanması önemlidir. Diğer insanlarında ilgilerinin farkına varırlar. Ancak, ahlaki yargıda bulunacakları zaman, başkalarının ihtiyaçlarını somut bir şekilde dikkate almakla birlikte, hala birinci planda kendileri vardır. Ne kadar alırlarsa o kadar vermeleri söz konusudur. “sen benim sırtımı kaşı, bende seninkini” atasözüne uygun davranmaktadır.

Geleneksel Düzey Bu düzey, ahlak gelişiminde üç ve dördüncü aşamaları kapsar. Birey, için aile, grup ve ulusun beklentileri, her şeyden önemlidir. Bu beklentiler yakın ve açık sonuçları düşünülmeksizin kabul edilir ve değerlidirler. Sosyal düzeni destekleme ve sadakat önemlidir. Kendi ihtiyaçları bazen grubunkilere göre ikinci planda kalır.

Aşama 3: Kişiler Arası Uyum Eğilimi Geleneksel düzey içinde yer alan üçüncü aşamada, akran gruplarıyla işbirliği gözlenir. İyi davranış, başkalarına yardım etmek ya da onları mutlu etmektir. Başkaları tarafından onay görmek, iyi çocuk olmak önemlidir. Ben merkezliliğin azalması ve somut işlemler dönemine girmesiyle çocuk, olaylara başkaları açısından bakabilme özelliğini kazanır. Ahlaki yargılarda başkalarının hissettiklerini de dikkate alır. Ancak yaptıklarını sadece ceza almamak için (aşama 1) ya da kendisi için (aşama 2) değil; aynı zamanda başkalarını mutlu etmek için yapmaya çalışır.

Aşama 4: Kanun Ve Düzen Eğilimi Bu dönemde doğru davranış, otoriteye ve sosyal düzene uygun olarak kişinin görevini yerine getirmesidir. Artık, akran gruplarının kurallarının yerini, toplumun kuralları ve kanunları almıştır. Kanunlar soru sorulmaksızın izlenir. Kanunlara uymayanlar asla onaylanmazlar. Birçok yetişkin, muhtemelen bu dönemde kalır.

Gelenek Sonrası Düzey Bireyin, başkaları ve otoriteden bağımsız olarak izlemek istediği ahlak ilkelerini seçtiği ve kendine özgü değer sistemini örgütlediği düzeydir.

Aşama 5: Sosyal Sözleşme Eğilimi Bu aşama, gelenek sonrası düzey içindedir. Kanunların kullanımı ve bireysel haklar eleştirici bir şekilde incelenir. Toplumun kanunları ve değerlerinin göreli ve topluma özgü olduğu kabul edilmektedir. Kanunların demokratik olarak değiştirilebileceği ilkesine sahiptirler. Kanunlar, sosyal düzeni korumak, temel yaşama ve özgürlük haklarını güvence altına almak için gerekli görülmektedir. Bu ahlak gelişimi düzeyine, yetişkinlerin ancak %25’den azı gelebilmektedir.

Aşama 6: Evrensel Ahlâk Gelişimi Bu aşama ahlak ilkelerinin sonuncu aşamasıdır. Kişi ahlak ilkelerini kendisi seçip oluşturur. Bu ilkeler, adalet, eşitlik, insan hakları gibi bazı soyut kavramlara dayalıdır. Bu ilkeleri ihlal eden kanunlara uyulmamalıdır. Çünkü “adalet yasanın üstündedir” . Bireyin haklarına saygı esastır. Son zamanlarda Kohlberg, 6. Dönemin, 5. Dönemden gerçekte çok farklı olmadığını bu nedenle de bu iki dönemin birleştirilebileceğini önermiştir.

KOHLBERG’İN KURAMININ SINIRLILIKLARI Kohlberg, ahlak gelişim aşamalarının aşağı yukarı aynı yaşlardaki bireylerde aynı sırayı izlediğini, ABD, Meksika, Tayvan ve Türkiye’de ortaya koymuştur. Birçok araştırma, erkeklerle yürütülmekle birlikte, kadınlarla yapılan bazı araştırmalarda da benzer yapılar bulunmuştur. Ancak Kohlberg, bulgularını tüm insanlara genellemiştir.

Kohlberg’in kuramının önemli sınırlılığı, gerçek davranışı gözlemekten çok, ahlaki usa vurma ile ilgilenmesi olmuştur. Bazen insanların söyledikleri ile yaptıkları farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca, farklı dönemlerde bulunan bir çok kişi, benzer şekilde davranabilmekte ya da aynı dönemde bulunan bir çok kişi farklı davranabilmektedir. Ahlak davranışları ile ilgili bir çalışma da Hartshorne ve May tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada bireylere yakalanmayacak şekilde çalma ya da aldatma fırsatları verilmiştir. Çok az çocuk, her durumda dürüst davranış ve çok azı da her durumda çalma ya da aldatma davranışı göstermiştir. Sonuç olarak, Kohlberg’in ahlak gelişimi dönemlerinin kesinlik derecesi ve evrenselliği tartışmaya açıktır.

Kohlberg’in Ahlâk Gelişim Düzeyleri ve Aşamaları Ahlak Gelişimi Düzeyleri Ahlak Gelişimi Aşamaları Gelenek öncesi düzey • Kurallar başkaları tarafından düzenlenir. • Etkinliğin fiziksel sonuçlarına göre iyi ya da kötü belirlenir. • Bireyin kendi ihtiyaçları ön plandadır. Ceza ve itaat eğilimi • Çocuk otoriteye uyar ve cezadan kaçınır. • İyi ya da kötüyü etkinliğin fiziksel sonuçları belirler. 2. Araçsal ilişkiler eğilimi • Her ne olursa olsun bireyin kendi ihtiyaçları önemlidir. Bazen diğerlerinin ihtiyaçlarını da dikkate alır. Ancak, ne kadar alırsa, o kadar verir.

Kohlberg’in Ahlâk Gelişim Düzeyleri ve Aşamaları Ahlak Gelişimi Düzeyleri Ahlak Gelişimi Aşamaları 2. Geleneksel Düzey • Aile, grup ve ulusun beklentileri, yakın ve açık sonuçları düşünülmeksizin önemlidir. • Bireyin kendi ihtiyaçları grubundakilere göre ikinci plandadır. • Kanunlara uyma ve sosyal düzeni koruma önemlidir. 3. Kişilerarası Uyum Eğilimi • İyi davranış, başkalarına yardım etmek ve başkalarını mutlu etmektir 4. Kanun ve Düzen Eğilimi • Kanunlara ve sosyal düzene uymak önemlidir. • Doğru davranış, bireyin sosyal düzen ve otoriteye uygun olarak görevini yerine getirmesidir.

Kohlberg’in Ahlâk Gelişim Düzeyleri ve Aşamaları Ahlak Gelişimi Düzeyleri Ahlak Gelişimi Aşamaları 3. GELENEK SONRASI DÜZEY • Bireyin kendine özgü ahlak ilkelerini seçtiği ve değer sistemini örgütlediği düzeydir. 5.Sosyal Sözleşme Eğilimi • Kanunlar toplumun iyiliği için değişebilir • Değerler ve kanunlar eleştirici bir şekilde incelenir. 6.Evrensel Ahlak İlkeleri Eğilimi • Birey kendine özgü ahlak ilkelerini örgütler • Bu ilkeler genellikle eşitlik, adalet ve insan haklarına dayalıdır • “Adalet kanunun üstündedir.”

GILLIGAN VE AHLÂK GELİŞİM KURAMI

Gilligan ahlakî ikilemlerde (doğru-yanlış, iyi-kötü) kadınların ve erkeklerin farklı yargıya sahip olduklarını ileri sürerek, cinsiyet farkının önemini vurgulamıştır. Gilligan’a göre kadınlar ahlaki yargılarında erkeklerden farklı düşünme ve ifade etme eğilimindedirler. Yani bakım-gözetime dayalı feminen etikle adil olmayı temel alan maskülen etik olmak üzere iki durum söz konusudur. Cinsiyet farklılığının ortaya çıkardığı bu iki farklı ahlaki durumun temelinde birbirine zıt kendilik imajı vardır.

Gilligan’ın cinsiyet farklılığına dayalı kendilik imajı biyolojik nedenlere dayanmaz. Farklılığın kaynağı çocukluktaki ilişkiler ve eğitimdir. Bu da ileride iki farklı cinsiyete ait iki ahlaki yargıya neden olur. Carol Gilligan da kadın ve erkekteki bilgi ve davranış faklılığına dikkat çekiyor. Ona göre insan sosyal çevresi ile etkileşim içinde gelişerek, zaman, mekan, kişilik ve başkaları gibi kavramlar hakkında bilgi sahibi olur. Kadının yetişme biçimi kadında farklı bir ahlak yapısına yol açar.

Erkek ahlakı, adalet, haklılık, kanun, kurallar ve hak gibi değerler etrafında gelişirken kadın ahlakının temel unsurları insanın talep, ihtiyaç ve hisleri oluverir. Erkek aklı her şeyi araçsal olarak alıyorken kadın bilgisi, sezgisel olarak kabul ediyor. İnsanları erkeklik içgüdüsünün yol açtığı olumsuzluklardan ancak kadın ahlakı kurtarabilir. Erkek mantığı ya da erkeğin sesi, otonomi, adalet ve haklar üzerine kurulu olma eğilimindeyken, kadınların mantığı ya da sesi ilişki, koruma (care) ve sorumluluk üzerine kuruludur. Erkek aracılığa eğilimlidir; kadın ise paylaşıma.

Gilligan’ın Ahlak Gelişimine İlişkin Görüşleri Kolberg’in ahlak gelişimi aşamalarının kesin ve evrensel olmadığını savunmaktadır. Gilligan, Kolberg’in orijinal çalışmasında kadınların olmadığını ama sonuçlarını herkese genellediğini belirtmiştir. Gilligan’a göre, ahlak gelişiminde önemli olan şey, Kolberg’ in belirttiği gibi bir sonraki gelişim düzeyine ulaşmak değil, “ahlak sevgisini” kazanmaktır.

AHLAK GELİŞİMİ KURAMLARININ EĞİTİM AÇISINDAN SONUÇLARI Küçük çocukların bilişsel yapıları, kuralları ve ahlak ilkelerini anlamaya yeterli değildir. Sınıf içi kuralları anlatırken onların anlayacağı şekilde bilişsel gelişimlerine uygun ve nedenlerini anlayabileceği şekilde anlatmalıyız. Öğretmenler , gerek ilköğretimin ilk yıllarında , gerekse ergenlik döneminde çocukların hazırbulunuşluk düzeylerine uygun bazı gazete, televizyon haberlerini, gerçek ya da yapay durumları ele alarak tartışmalarını sağlamalıdır.