DAİRESEL KESİTLİ KONDUİTLERİN HAVALANDIRMA PERFORMANSININ ARAŞTIRILMASI   Mehmet ÜNSALa, Yakup CUCİb, Ömer YEŞİLTEPEa, Akın GÖKGÖZa, Cemil Tuğrul ÖZDÖŞEMECİa.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BAŞLIK (ARIAL, 42 PUNTO, KOYU)
Advertisements

ALEVSIZDIRMAZLIK TESTİ
DEZENFEKSİYON.
Akış Katsayısı Bir kanalın toplama havzasına düşen yağışların tamamı kanallara intikal etmez. Bir kısım buharlaşır, bir kısım yüzey boşluklarında tutulur,
Diferansiyel Denklemler
TARIMSAL YAPILARDA HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ
Akarsu Düzenlemesi Planlama ve Tasarım Esasları
KLİMALI OTOMOBİL SÜRÜCÜ KOLTUĞU
OLFAKTOMETRE HAZIRLAYANLAR: Prof. Dr. Aysel Atımtay
YAPAY ZEKA ÖDEV - 3 Kenan KILIÇASLAN Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Mühendisliği Doktora Programı.
BİYOLOJİK AZOT GİDERİM PROSESLERİ
Asansör Simülatörünün Ürettiği Sonuçlar Üzerinde Yapılan K-means++ Kümeleme Çalışması ile Trafik Türünün Tahmini M. Fatih ADAK Bilgisayar Mühendisliği.
EBİLTEM NMR UYDU LABORATUARI
Hidrolik Hesaplamalar
HOŞGELDİNİZ YA/EM Doktora Öğrencileri Kolokyumu 2002.
Oturma bölgelerinde ortalama su kullanımı
FİZİĞİN DOĞASI.
HİDROLİK 7. – 8. HAFTA BORULARDA DÜZENLİ SIVI AKIMLARI.
Yağmursuyu Ağızlıkları
ÖRNEK FABRİKA RAPORU ENERJİ TASARRUFU ÇALIŞMASI RAPOR FORMATI
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi
Kısmi Etkensel Deney Tasarımı
İnegöl OSB Ortak Atıksu Arıtma Tesisi
ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK
This project is part of the International Climate Initiative. The Federal Ministry for the Environment, Nature Conservation and Nuclear Safety supports.
M. İrfan YEŞİLNACAR, A. Dilek ATASOY
Hesaplanan Parametrelerin Hassasiyeti ve Güvenirlik Bölgesi
HAVA VERİLEN ( AEROBİK ) ORTAMDA
ISI GERİ KAZANIM CİHAZLARI
KÜÇÜK TASARRUFLAR BÜYÜK KAZANÇLAR
FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ
BÖLÜM 8-BORU AKIŞI Laminer akış: düzgün akım çizgileri ve düzenli hareket Türbülanslı akış: hız çalkantıları ve çok düzensiz hareket Laminerden türbülansa.
AKIŞ ÖLÇÜMÜ.
Deney No: 4 Derişimin Tepkime Hızına Etkisi
Durgun sularda yetiştiricilik Durgun sularda yetiştiriciliği etkileyen doğal faktörler; İklim kuşakları •Havuzlardaki yetiştiricilikte verimi etkileyen.
Türkiye’de 2008 yılında, yaklaşık 494 bin tonu avcılıkla, 152 bin tonu yetiştiricilikle olmak üzere toplam 646 bin ton su ürünleri üretilmiştir. Avcılıkla.
Örnek Problemler.
Termodinamik. Termodinamiğin 0. ve 1. yasaları. Hess yasası.
FEN LABORATUVARINDA ÖLÇÜ HATALARI VE ANLAMLI RAKAMLAR
SAĞLIKTA PERFORMANS YÖNETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI Haziran 2007 Ankara Dr. Mehmet DEMİR.
Ders: ZYS 426 SULAMA SİSTEMLERİNİN TASARIMI Konu: 3
İNŞ4052 UYGULAMALI HİDROLOJİ DERS NOTLARI
Bölüm 1: Ölçme ZKÜ Fen-Ed. Fak. Fizik Bölümü.
SÜPERSONİK NOZUL TASARIMININ TEORİK VE DENEYSEL OLARAK İNCELENMESİ
Ders: ZYS 426 SULAMA SİSTEMLERİNİN TASARIMI Konu: 3
BORU HİDROLİĞİ Kaynaklar:
SULAMA YÖNTEMLERİ Sulama yöntemi; suyun toprağa veriliş biçimi olup mevcut sulama yöntemleri aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir. A. Yüzey sulama yöntemleri;
AĞAÇ ALTI MİKRO YAĞMURLAMA SULAMA SİSTEMİ TASARIMI ÖRNEĞİ
İç Su Ekosistemlerinin Modellenmesi
Kuvvet ve Hareket.
İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI Şubat-2013 Genel Müdürlük Makamına SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVARLAR ŞUBESİ.
OTOMOTİV YAN SANAYİ FİRMASINDA İYİLEŞTİRME
TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TÜBİTAK ARDEB PROJELERİ ARAŞTIRMA SUNUMU (Ağustos -2016)
Habibe GÜLER1, Nazan ÜZÜM1, Kurtuluş OLGUN1
T.C. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Tanıtım Sunumu.
ISI VE NEM TRANSFERİ AÇISINDAN KONFORLU T-SHİRT TASARIMI
OTOMOTİV YAN SANAYİ FİRMASINDA İYİLEŞTİRME
SULAMA YÖNTEMLERİ Sulama yöntemi; suyun toprağa veriliş biçimi olup mevcut sulama yöntemleri aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir. A. Yüzey sulama yöntemleri;
Kompost Sızıntı Suyu Karakterizasyonu
OTOMOTİV YAN SANAYİ FİRMASINDA İYİLEŞTİRME
İNŞ4052 UYGULAMALI HİDROLOJİ DERS NOTLARI Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yrd.DoçDr.Gülay ONUŞLUEL GÜL
SULAMA YÖNTEMLERİ Prof. Dr. A. Halim ORTA.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÖRNEK-1 F=180 kN ‘luk kuvvet etkisi altında kalacak olan b=140mm ve s=12mm boyutlarındaki St50 levhalar, St 44 malzemeden 22 mm çapındaki perçinler ile.
BORULARDA DÜZENLİ SIVI AKIMLARI
Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ UYGULAMALARI PROJE, POSTER VE SUNUM HAZIRLAMA.
BÖLÜM 4: Hidroloji (Sızma) / Prof. Dr. Osman YILDIZ (Kırıkkale Üniversitesi)
BÖLÜM 6: Hidroloji (Akım Ölçümü ve Veri Analizi) / Prof. Dr. Osman YILDIZ (Kırıkkale Üniversitesi)
BÖLÜM 5: Hidroloji (Yeraltı Suyu) / Prof. Dr. Osman YILDIZ (Kırıkkale Üniversitesi)
Sunum transkripti:

DAİRESEL KESİTLİ KONDUİTLERİN HAVALANDIRMA PERFORMANSININ ARAŞTIRILMASI   Mehmet ÜNSALa, Yakup CUCİb, Ömer YEŞİLTEPEa, Akın GÖKGÖZa, Cemil Tuğrul ÖZDÖŞEMECİa Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi a İnşaat Mühendisliği Bölümü b Çevre Mühendisliği Bölümü ÖZET Suyun çözünmüş oksijen değeri, su kalitesi ve suda yasayan canlılar açısından hayati önem taşımaktadır. Hidrolik yapılar, suyun çözünmüş oksijen miktarının hızlı bir şekilde arttırılmasında önemli yer tutmaktadır. Bu hızlı oksijen transferi, çok miktarda hava kabarcığının akım içerisine kazandırılması ile meydana gelir. Hava kabarcıklarının geniş yüzey alanı kütle transferinin önemli miktarda artmasına yol açmaktadır. Bu hava kabarcıklarının akım içerisine kazandırılması işlemine havalandırma adı verilir. Bu çalışmada, dairesel kesitli konduit kullanılarak meydana gelen hava giriş performansı araştırılmıştır. Yapılan çalışmada Reynolds sayısı ile hava giriş oranı arasındaki ilişki incelenmiş ve en yüksek hava girişi Reynolds sayısının 70000 civarında gerçekleşmiştir. Sonuç olarak dairesel kesitli konduitlerin havalandırma işleminde başarılı olarak kullanılabileceği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Dairesel Kesitli konduit, havalandırma, hava girişi 1. GİRİŞ Çözünmüş oksijen konsantrasyonu su kalite parametrelerinin en önemlilerinden biridir. Su içerisinde gerçekleşen pek çok biyolojik faaliyet ve kimyasal reaksiyonlarda oksijen kullanılmasıyla sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonu azalır. Atmosferde varolan oksijenin suya yeniden kazandırılma işlemi havalandırma olarak ifade edilmektedir. Meydana gelen çeşitli nedenlerle akarsularda oluşan çözünmüş oksijen konsantrasyonu eksikliği ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. Bu tehdidin ortadan kaldırılması ve ekolojik dengenin korunabilmesi için akarsularda gerekli olan çözünmüş oksijen konsantrasyonu sağlanmalıdır. Oksijen transferinin hızlandırılması için, çok miktarda hava kabarcığının su içerisine kazandırılması gerekmektedir. Hava kabarcıklarının geniş yüzey alanı kütle transferinin önemli miktarda artmasına yol açmaktadır. Bu sayede suya transfer edilecek oksijen miktarı da artış gösterecektir. Havalandırma işlemi ve suyun çözünmüş oksijen miktarının hızlı bir şekilde arttırılmasında önemli yer tutmaktadır. Hidrolik yapılar yardımıyla atmosferden alınan hava, su içerisine hava kabarcıkları seklinde aktarılır. Böylece su içerisinde hızlı bir şekilde oksijen kazanımı gerçekleşmiş olur. Hidrolik yapıların havalandırma işlemi ve oksijen transferi üzerine çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bağatur(2005), Baylar(2002), Baylar ve diğ.(2005, 2007, 2009), Baylar ve Emiroğlu(2003), Baylar ve Özkan(2006), Emiroğlu ve Baylar(2003), Gulliver ve diğ.(1990), Özkan(2005), Özkan ve diğ.(2006), Ovenson(2008), Sharma(1976), Ünsal(2007), Ünsal ve diğ.(2008, 2009) hidrolik yapılarda hava girişi ve havalandırma performansı üzerine çeşitli çalışmalarda bulunmuşlardır. Bu çalışmada; dairesel kesitli yüksek basınçlı konduitlerin hava giriş performansı araştırılmıştır. 2. MATERYAL ve METOT Bu çalışmada, dairesel kesitli yüksek basınçlı konduit kullanılmıştır. Bu konduit üzerinde mevcut alanın farklı oranlarındaki daralma miktarları, farklı debi değerleri ve farklı konduit uzunluğuna bağlı olarak hava giriş miktarları tespit edilmiştir. Deneyde kullanılan dairesel kesitli yüksek basınçlı konduit 27,7 mm çapındadır. Konduitin boyu 75 cm ile 125 cm arasında değişmektedir. Konduitte kapak bölümünde mevcut alanın %20, %35 ve %50’sine karşılık gelecek şekilde daralma yapılmıştır. Daralma yapılan yerin mansabında 5 mm çapında bir delik açılarak atmosferdeki havanın bu delik vasıtasıyla kanal içerisine girmesi sağlanmıştır. Bu çalışmada kullanılan deney seti aşağıda verilmiştir (Şekil 1).  Deneylerin yapılabilmesi için; memba tarafında bulunan bir tonluk bir su deposu, suyu depodan alıp konduite göndermek için pompa, istenilen debi değerlerini ayarlamak için kontrol vanası, sistemden geçen debi değerlerini belirlemek için dijital göstergeli ve boru çapıyla aynı çap değerine sahip elektromanyetik debimetre ve açılan delikten konduite giren havanın hızını ölçmek için anemometre kullanılmıştır. Hava giriş performansının tespiti için yapılan deneylere 75 cm uzunluğundaki ilk parçayla başlanmıştır. Bu 75 cm’lik ilk boydan giren havanın debisi, açılan delikten giren havanın hızının anemometre ile ölçülmesi sonucu elde edilmiştir. Bu ölçüm işlemleri 6 farklı debi değeri için teker teker yapılmıştır. Bu ölçümler yapıldıktan sonra konduite 25 cm’lik ikinci parça takılarak toplam boy 100 cm’ye çıkarılmış ve yine 6 farklı debi değeri için vakumlanan hava debisi hesaplanmıştır. 100 cm uzunluğundaki konduit için hava debisi ölçümleri tamamlandıktan sonra 125 cm konduit uzunluğu için ölçümler yapılmıştır. Yine bu konduit uzunluğu içinde 6 farklı debi değeri kullanılmıştır. Konduite giren havının debisi tespit edilirken anemometre ile yaklaşık 1 dakikalık ölçüm yapılarak giren hava hızının ortalaması alınmıştır. Alınan bu ortalama hız giren havanın girdiği deliğin çapı kullanılarak elde edilen delik alanıyla çarpılarak hava debisi hesaplanmıştır. Deneyler yapılırken tüm konduit uzunlukları için konduit alanın %20, %35 ve %50’sine karşılık gelecek daralma oranları kullanılmıştır (Şekil 2a-c). 3. DENEYSEL SONUÇLAR Yapılan deneyler sonucu elde edilen veriler kullanılarak hava giriş oranları ile ilgili aşağıdaki grafikler çizilmiştir. Şekil 3 a-c incelendiğinde konduit alanın %20, %35 ve %50’sine karşılık gelen tüm daralma oranları için su hızının artışına paralel olarak Reynolds sayısının artmasıyla hava giriş oranı Qa/Qw oranı da artış göstermiştir. Hava giriş oranında meydana gelen artış su hızının yükselmesine paralel olarak daralma bölgesinin memba ve mansabı arasındaki basınç farkının artmasıyla ifade edilebilir. Qa/Qw değeri aynı daralma oranındaki tüm boylarda birbirine yakın değerler elde etmiştir. Burada konduit uzunluğunda meydana gelen artışın hava giriş oranı Qa/Qw üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı ifade edilebilir. Ayrıca şekil 3 a-c incelendiğinde en yüksek hava girişi oranı Reynolds sayısının 70000 civarında gerçekleşmiştir.   Deneysel çalışmada kullanılan 3 farklı konduit uzunluğunda konduit alanın %20, %35 ve %50’sine karşılık gelen tüm daralma oranları için su hızının artışına paralel olarak hava giriş oranı Qa/Qw Reynolds sayısının 70000 civarına kadar artarak bu değerde maksimum değerine ulaşmış ve bu değerden sonra düşüş göstermiştir (Şekil 4 a-c). Tüm konduit uzunluklarında konduit alanın %20’sine karşılık gelen daralma oranında en yüksek hava giriş oranı elde edilmiştir. Konduit alanın %35 ve %50’sine karşılık gelen daralma oranlarında hava giriş oranları için tüm konduit uzunluğunda birbirine çok yakın sonuçlar elde edilmiştir. Düşük olan daralma oranında yüksek hava giriş oranları elde edilmesi, daralma bölgesinin memba ve mansabı arasındaki basınç farklılığının yüksek olması dolayısıyla vakumlanan hava miktarının artmasıyla açıklanabilir. Daralma oranının artmasıyla memba ve mansap arasındaki basınç farklılığı azalmış böylece vakumlanan hava miktarı da azalmıştır (Şekil 4 a-c). 5. SONUÇLAR Kapaklı konduitler havalandırma işleminde kullanılan bir hidrolik yapıdır. Kapağın memba ve mansabı arasında oluşan basınç farklılığı ile açılan hava deliğinden atmosferdeki hava su içerisine vakumlanmaktadır. Bu çalışmada dairesel kesitli kondüit kullanılarak meydana gelen hava giriş performansı araştırılmıştır. Konduit alanının %20, %35 ve %50’sine karşılık gelen daralma oranları ve 75 cm, 100 cm ve 125 cm konduit uzunluğunda Reynolds sayısına bağlı olarak dairesel kesitli konduitin havalandırma performansı araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre 1- Tüm konduit boylarında konduit alanın %20’sine karşılık gelen daralma oranında en yüksek hava giriş oranı elde edilmiştir. 2- Qa/Qw değeri aynı daralma oranındaki tüm boylarda birbirine yakın değerler elde etmiştir. Konduit uzunluğunda meydana gelen artışın hava giriş oranı Qa/Qw üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı görülmüştür. 3- En yüksek hava giriş oranının Reynolds sayısının 70000 civarında meydana geldiği görülmüştür. Sonuç olarak dairesel kesitli kondüitlerin havalandırma işleminde başarılı olarak kullanılabileceği görülmüştür. 6. KAYNAKLAR   - Bagatur, T., 2005, “Minimal Conditions for Venturi Aeration of Water Flows”,Proceedings of the Institution of Civil Engineers − Water Management 158 (3), p. 127−130.  - Baylar, A., 2002, “Savak Havalandırıcılarda Tip Seçiminin Oksijen Transferine Etkisinin İncelenmesi”, Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.  - Baylar, A., Emiroglu, M. E., 2003, “Air Entrainment and Oxygen Transfer in a Venturi”, Proceedings of the Institution of Civil Engineers − Water & Maritime Engineering, 156 (WM3), p. 249−255.  - Baylar, A., Ozkan, F., Ozturk, M., 2005, “Influence of Venturi Cone Angles on Jet Aeration Systems”, Proceedings of the Institution of Civil Engineers − Water Management, 158 (WM1), p. 9−16.  - Baylar A., Ozkan F., 2006, “Applications of Venturi Principle to Water Aeration Systems”, Environmental Fluid Mechanics, 6 (4), p. 341–357.  - Baylar A., Ozkan F., Unsal M., 2007, “On the Use of Venturi Tubes in Aeration”, CLEAN − Soil, Air, Water, 35 (2), p.183−185.  - Baylar, A., Unsal, M., Ozkan, F., 2007, “Determination of the Optimal Location of the Air Hole in Venturi Aerators”, CLEAN −Soil, Air, Water, 35 (3), p. 246−249.