BEN BU SINAVI KAZANMAK İSTİYORUM MOTİVASYON

Günümüzde öğrenciler YGS-LYS sürecinde gerçek başarılarının verilen sürede ölçülemediğini düşünerek kendilerini sistemin kurbanı olarak görürler. Kendini sistemin kurbanı olarak gören öğrenci kendine acımaya başlar. Artık ona okula, dershaneye gitmek test çözmek zor gelmeye başlar.

Kendini kurban olarak gören öğrenci kendisine ait sorumlukları almak yerine artık sorunlarının nedenlerini dışarıda aramaya başlar. Kendine şunları söylemeye başlar, “Okulda geçen zamanı boşa harcıyormuşum gibi geliyor.” “Netlerimi yükseltemiyorum, çünkü ders çalışmak için ortam bulamıyorum.”

Peki bu durumdaki ilk adım ne olmalıdır? Öğrenciler başarının da başarısızlığında “sorumluluğunun kendilerinde olduğu gerçeğinin bilincine varmalıdır. Sınav sürecinde bir şeyleri suçlamak yerine kendilerinde yapabilecekleri değişimleri fark etmeliler. Örneğin: Düzenli tekrar alışkanlığı Düzenli ders çalışma Konu eksiklerini belirleme vb.

Sonuç olarak sınava hazırlık sürecinin sorumluluğunu üstümüze almalıyız. Başarıda Başarısızlıkta Bize Aittir.

Öğrenciler okulda ve/veya dershanede birçok şey öğrenir Öğrenciler okulda ve/veya dershanede birçok şey öğrenir. Fakat sınav hakkında kendiniz fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak nasıl hazırlayacağını bilemez.

Öğrenci bilgilerinde çok büyük değişiklikler olmadığı halde deneme sınavlarında iniş ve çıkışlar yaşıyor ve bunun nedenini açıklayamıyor ve iyi olan sonuçların kalıcı olmasını nasıl sağlayabileceklerini bilmiyorlar. Sınav sonrası değerlendirmelerde” ben bu basit hatayı nasıl olurda yapıyorum.” diye serzenişte bulunurlar.

Öğrencilerin sınav sürecinde başarılarını tehdit eden beş düşünce biçimi vardır.

1. “Ben böyleyim, elimden bir şey gelmez.” Öğrenci sınav sürecinde değiştirmesi gereken özellikleri konusunda değişiklik yapmak istemez. Örn:Sınav sürecinde düzenli çalışması gereken öğrenci düzenli çalışmaktansa eski düzenine devam eder. Sınavlarda istediği puanları alamadığında ise alışkanlıklarını değiştiremediğini ifade ederek kendini savunur.

2. “Geçmişi değiştiremem.” Öğrenci elbette geçmiş değiştirmez. Fakat ondan ders almasını engellemez. Ödevlerini düzenli olarak yapmayan öğrenci sınav sürecinde geçmişinden ders alarak okul/ dershane/özel ders ödevlerini yapabilir. Mevlana'nın söylediği gibi: “Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün farklı şeyler söylemek lazım”

3.”Olumsuz tavırlarım olduğunu biliyorum;ama elimden bir şey gelmez.” Olumsuz davranışların kaynağı, olumsuz düşüncelerdir. Bu düşüncelerin sonunda ‘-mam’, ‘-maz’, ‘-mamalıyım’ gibi olumsuzluk içeren ekleri kullanırlar. Ben YGS/LYS istediğin puanı alamam. Hayatta olmaz! Ben matematikten 10 netten fazlasını çıkaramam. Sınavda heyecanlanmamalıyım.

Öğrenciler bu tutumlarının farkında olduklarını fakat ellerinden bir şey gelmediğini kendiliğinden bu biçimde düşündüklerini ifade ederler. Sevgili öğrenciler zihniniz dolduran olumsuz düşünceler için kapıyı açan sizsiniz. Cümleleri olumlu olarak kurulursa kapı kapanır.

4. “Yarın yaparsam daha iyi olacak.” Öğrenciler akşam eve yorgun geldiklerinde yapacakları çalışmayı “yarın çalışırım” diyerek erteleye bilmektedirler. Daha sonrada yığılan konular altında kalamayarak moralleri bozulmaktadır. Öğrenci kendine şu soruyu cevaplamalıdır. Bugün, dünün yarını değil mi?

Ertelemenin üstesinden gelmenin en iyi yolu “Vazgeçme, Üşenme, Şimdi Yap” kuralıdır.

5. “Zahmete değer mi?” Öğrenci hayattaki amaçlarına ulaşma için bir bedel ödemesi gerektiğini bilmedir. Bu bedel genellikle sabır, irade ve azimdir. Öğrenciler sınav sürecinde şu soruyu sık sık kendilerine sorarlar. Üniversite bu kadar yoğun çalışmaya değer mi? Bu soruya kesin net bir evet veremeyen öğrencilerde motivasyon düşüklüğü görülmektedir.

Öğrenci bu zahmeti bilinçli olarak kabul ederse ve yarından; bugüne baktığında , çekilen sıkıntının çoğunun gittiğini ve elde edilenlerin yanında sıkıntıların pek önemi olmayacağını bilirse sınav süreci daha zevkli hale gelir.

Motivasyonu arttırmak için şunlar önerilebilir.

Hedef Belirlemek İstemek için önce neyi istediğinizi belirleyin, sonra isteklerinizi engelleyen zihinsel frenlerinizi öğreniniz BEN TÜRKİYENİN EN İYİ EKONOMİSTİ OLACAĞIM

Amaç Belirlemek: Sınava hazırlanan öğrenciler gitmek istedikleri okulu, okulun kaç puanla aldığını ve bu puanı elde etmek için kaç net gerektiğini bilerek çalışırlarsa kendilerine bir yol haritası çizmiş olurlar. Amacını belirleyen öğrenci bu amaç için neler yapacağını daha fazla netleştirir.

Amaç Belirlemek: Sınava hazırlana öğrencilere günlük her çalışması için amaç belirlemedir. Örn:40 dakikalık ders çalışma süresinde hangi konuyu ne kadar çalışacağı ve kaç soru çözeceğine ilişkin hedefler belirlemelidir. Amacını belirlemek öğrencinin çalışmalarını daha kararlı bir şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olacaktır.

Kendine İnanmak ve Güvenmek: BEN YGS/LYS KAZANACAĞIM

Kendine İnanmak ve Güvenmek: Bir karar verip, amaçlarını belirledikten sonra öğrenci bu amacını gerçekleştirmek için önce kendine inanmalı ve güvenmelidir. Başarılı olan insanlar daha işe başlamadan “bu işi başaracağım” diyen kişilerdir.

Kendine İnanmak ve Güvenmek: Bu nedenle öğrenciler derslerden korkmak yerine başaracakları yönünde kendilerine güven geliştirmelidir.

Kendi Kendine Olumlu Telkinlerde Bulunmak: Bu sınavdan alabileceğim en iyi puanı alacağım” Bu dersi dikkatli dinlersem anlaya bilirim”.

Kendi Kendine Olumlu Telkinlerde Bulunmak: Öğrencilerin kendileri veya çalışacakları işler hakkında olumlu ifadeler kullanmalıdır. “Bu sınavdan alabileceğim en iyi puanı alacağım” “Ben bu soruyu çözebilirim.” “Bu dersi dikkatli dilersem anlaya bilirim”.

Kendi Kendine Olumlu Telkinlerde Bulunmak: BEN! ÇÜNKÜ SINAVI KAZANACAĞIM KİM?

Zihinsel Resimler Oluşturmak

Zihinsel Resimler Oluşturmak: Öğrenci ders çalışırken çalışmayı bitirdiği anı veya sınav çalışırken sınavı başarı ile tamamladığını hayal etmesi önerilir. Çünkü işinde bir çok başarılı insan başarı anını zihninde defalarca canlandırır.

Zihinsel Resimler Oluşturmak: Zihinde canlandırmayla çalışmak istenilen derse başlamada önce 3-4 sn. kadar ne kadar süre çalışacağı,hangi kitaptan kaç soru çözeceği, hangi kalemi kullanacağı ve ne kadar net çıkaracağı canlandırma yapılmalıdır. Beyin canlandırılan resmi gerçekleştirmek için hazır duruma geçer.

İşin Sonunu Düşünmek:

İşin Sonunu Düşünmek: Bir çalışmanın sonunu düşünme kişinin motivasyonunun artırabilmektedir. Öğrenci yaptığı sınavdan sonra istediği okulda okuyacağını düşünmek veya istediği gibi gezeceğini düşünmek kişinin motivasyonunu artırır.

Ödüllendirmeyi Kullanmak:

Ödüllendirmeyi Kullanmak: Çalışmalar veya sınavlar sonunda öğrenci kendine ödül vermelidir. Örneğin: Sinemaya gitme, televizyonda istediği bir programı seyretme vb.

Başarı Hikayeleri Okuma: HAYATI ÇARESİZLİKLERLE DOLU BİR ADAMIN ÖYKÜSÜDÜR • 7 yaşında iken babasını kaybetti ve yetim kaldı. Yalnız ve içine kapanık biri olarak yaşamaya, oradan oraya sürüklenmeye başladı. • 8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşamaya başladı. Zamanını tarlalarda kargaları kovalamakla geçirdi. • 10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi. • Ailesi onu okuldan aldı. Sinirden ve korkudan üç gün evinden çıkamadı. • 17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı. • 24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve iki ay tek başına bir hücrede hapis yattı. • 25 yaşında sürgüne gönderildi. • 27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi olduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsemiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına onları izliyordu. • 30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti. •30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. • Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.

Başarı Hikayeleri Okuma: • 37 yaşında böbrek hastalığından Viyana’da iki ay hasta ve yalnız halde yattı. • 37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı. • 38 yaşında savunma bakanı tarafından görevinden alındı. • 38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı. • 38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı. • 38 yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı. • 39 yaşında idam cezasına çarptırıldı. SORA NE Mİ OLDU 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu! Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.

Başarı Hikayeleri Okuma: ÇARESİZLİKTEN YAKINMAYIN.. Şimdi düşünün, sizin başarılı olmanızı engelleyen ama Atatürk’ün karşısına çıkmamış bir engel var mı? Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürk’ün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk’ün de bozuktu! Çevreniz de sizi çekemeyenler mi var? Atatürk’ün de vardı! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk’e de vurdular! Aileniz çok zengin değil miydi? Atatürk’ünki de değildi! Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuştu! Hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsunuz? Atatürk’ün de başına gelmişti! Başkalarının kazandığı bu sınavları kazanamamak için mazeret üretmeyin. ÇARE SİZSİNİZ

Başarı Hikayeleri Okuma: Hayatlarında başarıyı yakalayan kişilerin hayat hikayelerini okumak öğrencinin motivasyonunun artırabilmektedir. İmkansızlıklar içinde azmin gücü ile başarıyı yakalayanların olduğunu bilmek öğrencinin kendine olan inancını artırır.

Başkaları İle Değil Kendi Kendine Yarışmalıdır:

Başkaları İle Değil Kendi Kendine Yarışmalıdır: Öğrenci en büyük rakibinin kendiniz olduğunu kabul etmelidir. Çalışmalarını kendi geçecek şekilde gerçekleştirmelidir. Öğrenci “nereden başladım, şimdi neredeyim? Soruları ile kendini değerlendirmelidir.

Düzenli bir ortam:

Düzenli bir ortam: Öğrencinin dikkatini dağıtacak şekilde dağınık ve havasız olmamalıdır. Düzensiz ortamlarda öğrencilerin dikkati daha çabuk dağılır ve canı ders çalışmak istemez.

Yorgun, Aç Uykusuz Günlerde Çalışma

Yorgun, Aç Uykusuz Günlerde Çalışma Öğrenci, yorgun, aç, uykusuz olduğu günlerde ders çalışmamalıdır. Çünkü öğrenci verim alamadığı için ders çalışmaya karşı motivasyon düşüklüğü geliştirebilir.

Küçük Şeylere Mutlu Olunmalı:

Küçük Şeylere Mutlu Olunmalı: HER SINAVDA NETLERİM BİR NETTE OLSA ARTIYOR. SINAVA KADAR İSTEDİĞİM PUANI YAKALAMAK İSTİYORUM

Küçük Şeylere Mutlu Olunmalı: Öğrenci başarılarındaki ufak gelişmelerle bile mutlu olmalıdır. Öğrenci aldığı puanın ne kadar düşük olduğunu düşünmek yerine sınav artan netlerini takip etmelidir.

Gülümsemek:

Gülümsemek: Gülmek, gülümsemek dünyanın birçok yerinde o kadar önemli bir olay gibi değerlendirilmektedir. Çünkü gülmek, gülümsemek mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin hormonunun salgılanmasını sağlıyor. Bu insanlar stresle daha iyi baş ediyor, depresyona, uykusuzluğa iyi geldiği belirtiliyor.

Gülümsemek: Gülümseyen öğrenci mutlu olduğu için kendini iyi hisseder ve coşkusu artar. Sınav sürecinde coşkulu olan öğrenci derslerindeki verimini/başarısını artırır. Çünkü isteyerek ders çalışır, okula gider, deneme sınavlarına yapar.

Gülümsemek: Kısaca, çevredeki insanlara gülümsemek öğrencinin olaylara olumlu bakmasını geliştirir. Bu da motivasyonunu artırır.

Hazırlayan: Neşe SAKARYA Muzaffer Çil Anadolu Lisesi Başarıyı Artırma Ekibi (2007-2008)