SESBİLGİSEL GELİŞİM Dil EdİNimi-4. Hafta
Konuşma dilinin anlambilgisi, sözdizim ve edimbilgisi bileşenlerine kıyasla sesbilgisi gelişimi daha karmaşık bir yetenek ve daha özgün bir beceriklilik gerektirmektedir. Bu yeteneğin özü sesbilgisinin iki bağdaşık fakat ayrılabilir boyutuna dayandırılmaktadır:
a) Sesletim yeterliği, bireyin konuşmada yer alan organlarının ardışık, uyumlu hareketleriyle belirli bir dile ait konuşma seslerini kazanması ve doğru söyleyebilmesidir (telaffuz etme). Bu, konuşma düzeneğinde ağız-yüz bölgesi-motor becerilerde olgunlaşma/gelişme ve ustalaşmayı içerir. b) Sesbilgisel yeterlik, sesbirimleri dil bağlamında kurallara uygun (dizisel, dizimsel) kullanmayı bilmektir. Bu, anadilin sesbilgisi sistemine ilişkin bilişsel bilginin örgütlenmesini içerir.
Çocuğun üstesinden gelmesi gerektiği iki önemli süreç vardır Çocuğun üstesinden gelmesi gerektiği iki önemli süreç vardır. Birincisi, anadilin anlam ayırıcı özellikli sesbirimlerini ve bunların anlam aktarma işlevlerini ayırt edebilme ve üretebilme sürecidir. Bu süreçte algısal olarak çocuğun, karşıtlık işlevi içinde bulunan parçasal birimleri ve parça üstü birimleri akustik parametrelerine göre ayrıştırması, kümeleyebilmesi gerekmektedir. İkincisi, çocuk, edinmekte olduğu sesbilgisel karşıtlıkları dilinin kurallarına göre düzenleyebilmeli ve kullanabilmelidir. Başka bir deyişle, çocuk, dilinin dizisel ve dizimsel yapısını oluşturan hece yapılarını, sesdizimi bilgisini de edinmek amaçlara uygun kullanmak durumundadır (Topbaş, 1999; 2001).
Sesbilgisi Ediniminde Bireysel ve Dilsel Farklılıklar Gelişmenin belirli evrelerinde ve belirli nitelikteki evrenselliğinin yanı sıra, çocuklar arasındaki bireysel farklar ve dillerin farklı yapısından kaynaklanan faktörler (dillere özgü faktörler), sesbilgisi ediniminin kişisel ve dile özel yönünü göstermektedir.
Sesbilgisi edinimi çalışmaları, 20 Sesbilgisi edinimi çalışmaları, 20. yüzyılda Roman Jakobson’un ‘Çocuk Dili, Afazi ve Sesbilgisel Evrensellik' adlı kitabının İngilizceye çevrilmesi ile hız kazanmıştır. Ayırıcı Özellik Kuramı (Jakobson 1968), Üretici Sesbilgisi Kuramı (Chomsky ve Halle 1968), Bürünsel Kuram (Waterson, 1971), Biyolojik Kuram (Locke, 1980) ve Doğal Sesbilgisi (Stampe, 1969; 1972; 1979) gibi birçok kuram geliştirilmiştir. Bu kuramlar çocuk dilini açıklamada kullanıldığı gibi, çocuk dili verileri dayanak alınarak dillerin sesbilgisel özelliklerine yönelik çıkarsamalar yapılmasına ve önemli olguların anlaşılmasına ışık tutmuştur.
Bu çalışmalardan elde edilen evrensel varsayımlar şöyle özetlenebilir: Dünya üzerindeki hemen tüm çocuklar seslerin karşıtlık işlevlerini kazanmada aynı sırayı izlerler. Bu çerçevede önce çift dudak sesleri ile geniş-düz ünlü /a/ dan oluşan ünsüz- ünlü yapılarını kazanırlar [ma]; [pa]. Tüm çocuklar ağzın ön tarafında çıkartılan /b/, /t/ seslerini art tarafından çıkartılan seslerden /k/, /r/ önce kazanırlar. Tüm çocuklar patlamalı /p/ ve genizsi sesleri, sürtünmeli /s/, /z/ ve akıcılardan /l/, /r/ önce kazanırlar.
Diğer taraftan bu varsayımlar genel olarak sesbirimlerin edinim çerçevesini çizmekle birlikte, çocuklar arasında önemli bireysel farklar bulunmaktadır. Ayrıca diller arası karşılaştırmalı çalışmalar sesbirim kazanım hızı ve sırasında farklar olduğunun altını çizmektedir.