UNIT 8: CHORES Günlük Ev İşleri

Every Day Jobs Do the laundry: Çamaşır yıkamak Set the table: masayı kurmak Wash the dishes- do the washing up: bulaşıkları yıkamak Make the bed: yatağı toplamak Load the dishwasher: bulaşık makinesini doldurmak Dust the furniture: toz almak Do the ironing: ütü yapmak Mop the floor: yerleri paspaslamak Make a to do list: yapılacaklar listesi hazırlamak Take out the garbage/ rubbish: çöpleri atmak Tidy up his toys: oyuncaklarını toplamak Vacuum the carpet: (elektrik süpürgesi ile) halıyı süpürmek

Expressing Obligation ‘Zorunluluk’ ifade etmek için kullanırız. “Have/has to” ve “must” zorunluluk belirtir ve –meli, -malı anlamına gelir. I have to do my homework.(Ödevimi yapmalıyım) I must do my homework. Mary has to do her homework.(Mary ödevini yapmalı) Mary must do her homework.

“Must” konuşmacının kendisinin gerekli görüpte yaptığı işlerde; “have/ has to” yapılması başkası tarafından zorunlu kılınan işlerde kullanılır. I must clean the house before mum gets back. I want her to find it all neat and tidy. Sorry, I can’t come out now. I’ve to tidy up my room. Otherwise, mum doesn’t allow me to go out.

Do you have to get up early on Sundays? -No, I don’t have to get up early on Sundays. -Yes, I have to get up early on Sundays. Does your mother have to cook every day? -Yes, she has to cook every day. (Yes, she does) -No, she doesn’t have to cook every day. (No, she doesn’t)

What must you do at school?(Okulda ne yapmalısın?) I must be punctual at school.(okula zamanında gitmeliyim) What mustn’t you do at the library? (Kütüphanede ne yapmamalısın?) yasak I mustn’t talk loudly at the library. (Kütüphanede yüksek sesle konuşmamalıyım)

“mustn’t” yapmak yasak anlamında; “don’t/ doesn’t have to” yapmaya gerek yok anlamındadır. You mustn’t smoke here! (Burada sigara içmek yasaktır!) You don’t have to get up early tomorrow because there is no school on Sundays. (Yarın erken kalkmana gerek yok çünkü Pazar günleri okul yok)

REVISION Must: -meli, -malı (kişinin kendisi yapması gerektiğini düşünür) Have/has to: -meli, -malı (yapılması başkası tarafından zorunlu kılınmıştır) Mustn’t: yapmak yasak (kural, kanun, dini zorunluluk...) Don’t/ doesn’t have to: yapmaya gerek yok