RUH SAĞLIĞI VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
RUH SAĞLIĞI Kişinin kendisi ve çevresindeki kişilerle uyumu değişkenlik ve belli ölçülerde esneklik taşır. Ruh sağlığı yerinde olan bir kişi: Kendisi ile uyumludur, kaygı ve korkularından uzaktır. Sağlıklı iletişim kurar. Saygı duyulan duyulan ve sevilen bir kişidir. Kendine güvenir, yetenekleri ile kendini değerlendirilebilir. Daha iyiye ulaşmak için çabalar. Başarının önemini bilir. Karşılaştığı engellerle başetme gücü vardır. Bağımsız karar verir ve uygular. İçinde yaşadığı toplum ile uyum içerisinde olan inanç ve değer yargılarına sahiptir. Kendini geliştirmek için zaman ayırır.
Freud ruh sağlığını sevmek ve çalışmak olarak tanımlar.
UYUM Organizma, yetersiz ya da aşırı uyarıldığında gerilim içine düşer. Uyumsuzluk gerilimin şiddeti oranında artar. Uyumsuzluk arttıkça akıl sağlığı bozulur. Uyum gösteremeyen insan çoğunlukla başkalarından uzak durur, sorunlarından kaçar, ödev ve sorumluluklarını bilmez. Uyumlu bir insanda da bazen bu davranışlar görülebilir. Uyumlu ve uyumsuz insan niteliklerinin karşılaştırılması sonucunda normallik ve anormallik kavramlarına ulaşılır. Uyum davranışı bireysel ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile gerçekleşir.
Uyumlu ve uyumsuz insan nitelikleri BAZEN ÇOĞUNLUKLA Problemler Karşılaştığı problemleri çözmeyebilir.. Problemleri için, uygun çözüm yolları arar. Problemlere çözüm yolu aramaya çalışabilir. Problemlerden kaçarak hayal alemine dalar. Kendine güven Başkalarında hata görebilir. Kendisinin ve başkalarının hata yapabileceğini bilir. Başkalarının hata yapabileceğini kabullenebilir. Kendisinin çok mükemmel ya da zayıf olduğunu düşünür. Sorumluluk İşinde tembellik yapabilir. İşinde çaba gösterir, en yüksek verimlilik seviyesine ulaşır. Herhangi bir iş de çaba gösterebilir. İşinde çaba göstermez, verimliliğini arttırmaya çalışmaz. İnsan İlişkileri İnsanlardan uzak durabilir. İnsanları sever. İnsanlara yaklaşabilir. İnsanlardan kaçar Hayata bakış Yaşamaktan hoşlanmadığı anlar olabilir Yaşamanın değerini bilir. Hayatı renklendirmek için çaba gösterebilir. Hayatı yaşanmaya değer bulmaz Uyumlu ve uyumsuz insan nitelikleri
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Kaygı Reaksiyonları: Bu reaksiyonda kaygının nedeni ne hasta, ne de yakınları tarafından bilinmemektedir. Bazen kaygı sürekli ve çok şiddetli olarak ortaya çıkabilir. Kaygı Reaksiyonları 1- Hipochandriassis (Hipokandriak): Kişi organik olmayan hastalık kuruntusu duyarak, kaygının nedeni olan yetersizlik duygularından uzaklaşır. 2- Nevrasthenia (Nevrasteni): Sinirsel yorgunluk duyduğu kaygı nedeniyle bitkinleşen kişi hiçbir iş yapamayacak durumdadır. 3- Fobik Reaksiyonlar: Herhangi bir durum ya da nesneye ilişkin duyulan korku, öğrenme sonucu gelişir. Yüksekten bazı hayvanlardan, karanlıktan, asansörden korkma gibi çeşitli türde olan fobik korkulardan en yaygın olanı bir ya da daha çok objeden duyulan korkulardır. Bu duygular kişinin uyumunu olumsuz şekilde etkilemediği sürece zararlı değildir
Obsessif-Kompulsif Reaksiyonlar: Obsesyon, sürekli endişe duyma demektir. Bu şekilde düşünen insanlar sık sık aynı konuyu düşünerek kaygı duyarlar.Kompülsiyonda kişinin bazı davranışlarında tekrar tekrar yinelenmeler görülür. Örneğin fırının düğmesini kapattığı halde sürekli olarak geriye dönüp kontrol eden bir kişinin davranışı.
Depresif Reaksiyonlar (Nevrotik Depresyon): Genellikle üzgün olan kişi çoğunlukla kötümser ve umutsuz olup içe dönük davranışlar gösterir, yalnızlığı sever. Belli bir duruma aşırı tepki gösterme olan depresif reaksiyon, aniden meydana gelir, zamanla unutma sonucu azalır ve iyileşme olur.
Psikotik Reaksiyonlar Affektif Reaksiyon: Manik ve Depresif dönemler yaşayan hasta diğer yönlerden normal görünmektedir, hasta bir dönem maniktir. Daha sonra daha uzun olan depresif döneme girer. Bazılarında örneğin manik dönem depresif döneme dönüşemez. Manik kişilerin davranışlarını kontrol etmek zordur. Depresif dönemde hasta suçluluk, umutsuzluk duyguları yaşar. Depresyonu ağır şiddette yaşayan hastalar, günlük gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Belirli şiddette elektrik akımlarının beyinden geçirilmesi olan elektroşok depresif dönemleri kısaltmada etkili olan bir tedavi tekniğidir.
Paranoid Reaksiyon: Hasta kendisinin büyük biri olduğunu ya da sürekli izlendiği ve öldürüleceğini düşünür. Bu düşüncelerin hakim olduğu illüzyonlar, genelde hayal ürünüdür. Kendisini büyük bir kral ya da imparator olduğunu iddia edenler bunu ispatlayabilmek için öykü de uydururlar. Şizofrenik Reaksiyonlar: Psikolojik reaksiyonlar içinde en sık görülen bu rahatsızlıkta, duygu, düşünce ve davranışlarda bozukluklar olur. Bazı hastalarda ilaç tedavisi bazılarında çeşitli sosyal etkinliklere katılmayı yeni arkadaşlıklar kurulmasını sağlayan sosyal çevre desteği, bazılarında ise güdüleme ve ödüllendirme tedavisi uygulanır.
Kronik Beyin Sendromları: Afektif paranoya ve şizofrenik reaksiyonlarda kişide psikolojik işlevlerde bozukluk görülmektedir. Organik bir neden yoktur.Bu nedenle bu çeşit psikozlara fonksiyonel psikoz denilir. Organik psikozların nedeni ise organik bir bozukluktur. Kafa travmaları, beyinde dolaşım bozuklukları, alkol, uyuşturucu gibi kimyasal maddelerin oluşturduğu hasarlarda etkilenen organ beyin olduğundan bu tür psikozlar, kronik beyin sendromu olarak isimlendirilir. Yaşlılık nedeniyle beyindeki fiziksel değişikliklerin ortaya çıkardığı yaşlılık psikozu ile aşırı alkol kullanımı ile meydana gelen entoksikasyon psikozu en sık rastlanan beyin hasarlarıdır.
Davranış Bozuklukları Psikonevrotik Reaksiyonlar Psikotik Reaksiyonlar 1.Kaygı temel özellikleridir. 1.Kaygı sadece iç dünyalarına kapanma şeklinde görülür 2.Gerçeklere aşırı tepki vardır 2.Gerçeklere tepki azdır 3. Düşünme etkinlikleri normaldir. Bazen gerçekleri saptırabilirler. Düşünme etkinlikleri karmaşıktır ve önemli ölçüde gerçekten uzaktır.
Kişilik Bozuklukları Şizoid Kişilik: Bazı özellikleri nedeniyle şizofreni hastalarına benzeyen bu kişiler toplumsal kuralları kabul etmezler. İlişkilerinde saldırganlık özelliği göstererek, kendi iç dünyalarında yaşarlar. İllüzyon görülmez. Pasif ve Saldırgan Kişilik: Pasif Bağımlı Kişiler: Diğer kişilere bağımlı olarak yaşayan, aciz kişilerdir. Pasif Saldırgan Kişiler: İsyankar özellikleri olan bu kişiler verilen işleri erteleme, inatçılık becerisizlik gibi pasif şekilde davranışlar gösterirler. Saldırgan Kişiler: Daima kızan ve öfkeli olan bu kişiler, duygularını, saldırgan davranışları ile gösterirler
ANORMAL DAVRANIŞIN TEDAVİSİ Anormal Davranışın Tedavisi Psikanaliz, terapistin, tedavinin genel amaçlarını açıklaması ile başlar. 2. aşamada hastaların danışanların davranışlarının kendilerinden bağımsız duygusal etkenlere bağlı olabileceğinin ve düşündüklerinin bütünüyle anlatıldığı serbest çağrışım yöntemi uygulanır. Ancak geçmişteki yaşantıları esnasında kaygılandıran konuları hatırlama ya da konuşmada direnç belirtileri gösterir. Zamanla bu tepkiler geçer. Bilinç altındaki düşünceler hakkında bilgi vermesi bakımından rüyaların anlatılması istenir. Aktarım süreci, terapist ile hasta iyi ilişkiler kurduğunda ortaya çıkar. Bu aşamada hasta çocukluğunda diğer kişilere karşı geliştirdiği tutumları geneller. Tedavinin en son aşamasında hasta, çatışmasının kaynağı hakkında "içgörü" kazanır. Böylelikle güdülerinin temelini, engellenmelerin nedenini anlamış olur.
Sorunların nedeni çevresel engeller olarak görülürse tedavide, kişinin yaşama durumunu değiştirmek önerilebilir. Kişisel engeller uygulanırsa, hastaya güven ve destek sağlanır. Örneğin varoluşçu terapistler, hastaya koşulsuz sevgi vererek destek olurlar. Hastanın gizil güçlerini geliştirmede yardımcı olmaya çalışırlar.