POLİO SEKELİ, ATAKSİ, MENENJİT, HİDROSEFALİ
Polio virüs: MSS Myelitis : Spinal kordun inflamasyonu
Ön boynuzun motor nöron hastalığıdır. Spinal kord, serebellum, talamus, hipotalamus, serebral korteks tutulur.
MÖ 1600 yıllarında Mısırlılar zamanından beri bilinir İlk kez 1784’de tanımlanmıştır İlk aşı 1954’ te Dr. Jonas Salk tarafından 1957’ de ise Dr. Albert Sabin tarafından geliştirilmiş 1988’ de WHO 2000 yılına kadar poliomyeliti yok etme kararı aldı. 2000’ de dünyada 2979 vaka
Polio virüsü 1-4 yaş arası çocuklarda daha sık. Bulaşıcı
Sinir sisteminde sisteminde harabiyete neden olur ve paralizilerle seyreder.
Hastalığın bulaşması 2 yolla olur: Direkt Bulaşma: İnsandan insana olan bulaşma tipidir. Tükrük damlacıkları ile olur. İndirekt Bulaşma Virüsün besin maddelerine veya suya karıştığı durumlarda , bulaşma sağlanmış olur.Özellikle süt, su, ekmek ve pişmeden yenen sebze ve meyvelerle geçebilir.
Abortif Polio Hafif ateş Baş ağrısı Genel bir rahatsızlık hissi Boğazda yanma - kızarıklık Kusma
Nonparalitik Polio Orta dereceli ateş Baş ağrısı Boyun sertliği (ense sertliği) Ense ağrısı (boyun ağrısı) Kusma İshal Aşırı yorgunluk, halsizlik Huzursuzluk Sırt, kol, bacak, boyun ve karında ağrı ve sertleşme Herhangi bir bölgede kas spazmları ve hassasiyet Ciltte kızarıklıklar
Paralitik Polio 1. Başlangıç evresi 2. Latent evre 3. Paralizi öncesi evre 4. Paralitik evre
Başlangıç evresi 24-48 saat sürebilir 38°C dolayında ateş ÜSYE ve sindirim sistemi bulguları Minör hastalık bulguları
Latent evre 1-7 gün sürer Hasta kendini iyi hisseder
Paralizi öncesi evre Ateş yükselir Hiperestezi, başağrısı Ense sertliği DTR artar Sfinkter bozukluğu
Paralitik evre Hipotoni meydana gelir Ateş düşer Asimetrik paralizi Kaslarda önce dejenerasyon sonra atrofi başlar İnterkostal kas tutulumu ve solunum güçlüğü
Simetrik olmayan bir şekilde tutulum Polio geçiren hastaların kaslarındaki innervasyon, ekstremiteden ekstremiteye, hatta aynı ekstremitede kastan kasa farklılıklar göstermektedir. Simetrik olmayan bir şekilde tutulum
En sık etkilenen seviyeler : L2 - L3 ve C5 - C6’ dır. Quadriceps, kalça abduktorları, medial hamstringler, deltoid En az tutulan kaslar ise ayak intrinsik kasları ve el fleksör kaslarıdır Alt ekstremite, üst ekstremiteden 2 kat daha sık etkilenir
Görülebilecek Deformiteler Genu valgum Genu rekurvatum Pes ekinus Ekstremite kısalıkları Spinal deformiteler (skolyoz, kifoz)
KOMPLİKASYONLAR: solunum kaslarının paralizisi ve solunum yetersizliği Aspirasyon pnömonisi, akciğer ödemi, miyokardit
Mortalite Solunum kasları tutulumu sonucu görülür. Paralitik poliomyelitis’ ten % 2 – 5 oranında ölüm görülebilir.
POLİOMYELİT TANI Kesin tanı virus izolasyonu iledir (nazofarinks ya da gaitadan). BOS(Lumbal ponksiyon ile): Protein ve hücre artışı araştırılır EMG: Önboynuz motor hücre tutulumu Patoloji: Nöronlarda ödem, eksuda, inflamasyon
KORUNMA Aşılama 2 ay 4 ay 6 ay 18 ay 4- 6 yaşlarda
Rehabilitasyon Akut dönem İlk 6 haftayı içerir. İleri dönemde görülebilecek en önemli problem respiratuvar kasların paralizisidir. Bu nedenle raspiratuvar desteğe erken başlanmalıdır. Erken dönemde oluşabilecek kontraktür ve sertlikleri önlemek için erken dönemde günde 3-4 kez sıcak uygulamaya başlanmalıdır Asimetrik kas zayıflığı poliomyelitin en önemli bulgularındandır. Kas zayıflıklarını önlemek için günde 1-2 kez eklem hareketi egz. yaptırılmalıdır.
Subakut dönem Bu dönem 6hafta ile 6 ay arasındadır. Kasların seçici olarak rehabilitasyonu önemlidir. Havuz içi rehabiltasyon kullanılabilir. Zayıf kaslar izometrik ve izotonik çalıştırılabilir. Uygun pozisyonların devamı için splint kullanılabilir.
Kronik dönem Kas koordinasyonu Kas koordinasyonu sağlandıktan sonra progresif rezistif egzersizler ve fonksiyonel eğitim ile tutulmuş olan kaslar maksimum kuvvetlendirilmeye çalışılır.
Tedavinin prensipleri Hastanın hayatını kurtarmak. Hastayı harekete hazırlamak. Kas kuvvet ve koordinasyonunu artırmak. Fonksiyon ve aktiviteleri artırmak. Genel değerlendirme yapmak. Eve dönüşe hazırlamak. Ortopedik yönden cerrahi uygulamaları gerçekleştirmek. Cerrahi Uygulamalar; Tendon trnasferleri bu hastalarda çok yararlı olmaktadır
ATAKSİ VE REHABİLİTASYONU
Ataksi Nedir? Denge bozukluğu ile karakterize Hareketler arasındaki uyumun bozulması Sinir sistemi hastalığıdı
Sadece gövdeyi etkilediys- gövde ataksisi denge bozukluğu ve dengesel koordinasyon bozukluğu gibi semptomlar verir Sadece ekstremiteleri etkilediyse - ekstremite ataksisİ serebellum lezyonlarında görülen dengesel olmayan koordinasyon bozukluğu olarak adlandırılan tremor, dismetri, disdiadokinezi, dissinerji gibi semptomlar gösterir
DÜZGÜN FONKSİYONEL KAPASİTE Normal postüral tonus Denge Kassal koordinasyon
ATAKSİ TİPLERİ 1)DUYUSAL ATAKSİ: Proprioseptif duyuyu alan ve taşıyan bölgelerdeki lezyon sonucu gelişir. Arka kordonu tutan spinal tümörler, spinoserebellar ataksiler ve MS ‘de görülür
Özellikleri Genişlemiş destek yüzeyi Abartılı kalça diz fleksiyonu Patlar tarzda plantar fleks. Uniltateral denge kaybı
2)VESTİBÜLER ATAKSİ Vestibüler nükleusları ve bunların serebellum ve diğer bölgelerle olan bağlantılarını engelleyen stroke ve M.S. gibi santral nedenlerle veya periferal vestibüler hastalıklarda görülebilir.
Özellikleri Vertigo Mide bulantısı Nistagmus
3)SEREBELLAR ATAKSİ Serebellum veya bağlantılarının etkilenmesi sonucu gelişir. En önemli özellikleri, gövde ve ekstremite ataksisi, diğer semptomların ataksiye eşlik etmesi Dizartri ve nistagmus
ATAKSİLERDE GÖRÜLEN SEMPTOMLAR HİPOTONİ: Daha çok proksimal kaslarda belirgindir.Hasta hipotoni nedeniyle postür fiksasyonunu gerçekleştiremez.
DİSMETRİ: Mesafe tayin etmede bozukluk Hipometrik: Hasta mesafeyi olduğundan yakın zanneder Hipermetrik: Hasta mesafeyi olduğundan uzak zanneder
TREMOR
Kinetik tremor: Hareket boyunca oluşur. İntansiyonel tremor: Hedefe yaklaşırken meydana gelir. Postüral extremite tremoru: Ekstremiteye herhangi bir pozisyon verilip orada tutması istendiğinde gerçekleşir. Titübasyon: Tremor sadece başta görülür.Baş fonksiyonu ile beraber ortaya çıkar.Bu hastalar bakışını sabitlemekte zorlanırlar Postüral gövde tremoru: Alt gövde ve bacakları etkiler.
DİSSİNERJİ Agonist-antagonist ve sinerjistik kasların uygun sırayla kasılamaması El-göz koordinasyonu etkilenir.
DİZARTRİ: Dil dudak kasları arasındaki koordinasyon bozukluğu nedeniyle gelişir. Sarhoşvari bir konuşma tarzıdır.
NİSTAGMUS
DİSDİADOKİNEZ:Birbirini izleyen ardışık hareketlerin yapılmasındaki güçlük.Hiç yapılamıyorsa adiadokinezi denir.
POSTÜR VE YÜRÜYÜŞ: Hastalarda kifoz, lordoz, skolyoz görülür. Yürüyüş geniş destek yüzeyinde yapılır Adım uzunlukları ve yürüyüşün diğer aşamaları eşit değildir.
YORGUNLUK VE ZAYIFLIK: Özellikle proksimal kaslarda görülür
DEĞERLENDİRME 1- Denge değerlendirmesi 2- Koordinasyon değerlendirmesi 3- Postür ve yürüme
Denge Fonksiyonel testler Dönme Oturma Emekleme
Statik denge 1- Gözler açık 2- Gözler kapalı 3- Ayaklar bitişik (destek yüzeyini daraltarak) 4- Yumuşak zeminde destek yüzeyi geniş gözler kapalı 5- Yumuşak zeminde destek yüzeyi dar ve gözler kapalı
Dinamik Denge Yürürken Denge tahtasında Hareketli zeminde
KOORDİNASYON DEĞERLENDİRİLMESİ Postüral fiksasyon “Hızla oturma seviyesinden yat” Rebound fenomeni
İstemli hareketler Parmak burun testi Parmak parmak (ucuna gelecek şekilde) Parmak parmak testi gözler kapalı Alt extremitede diz-kopuk testi Disdiadokinezi değerlendirmesi
POSTÜR VE YÜRÜYÜŞÜN DEĞERLENDİRİLMESİ Postür analizi: Yürüyüş analizi: Pudralı zeminde destek yüzeyi,ataksik savrulmaların sayısı,adım uzunlukları tespit edilebilir.
FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON Amaç ve Hedefler Denge ve postüral reaksiyonu geliştirmek Eklem stabilizasyonu ve bunu takiben postüral stabilizasyonu geliştirmek ve artırmak Ekstremitelerin hareketlerinde düzgünlük sağlayabilmek Fonksiyonelliği her çevresel koşulda artırmaktır
Temel Prensipler Hareketler basitten komplekse doğru ilerletilmelidir. Önce proksimal tonus ve stabilizasyon kazandırılıp daha sonra diğer alt segmentlerin stabilizasyonu sağlanmalıdır. Tedavi uygun ev programı ve sportif aktivitelerle desteklenmelidir.
EGZERSİZLER I-DENGENİN GELİŞTİRİLMESİ Denge hep bir önceki aşamada çalıştırılmalıdır. Örn: eğer emeklemede sorun varsa ön kolda denge çalıştırılır.
Oturmada Denge Bozukluğu Varsa Egzersizler Gözler kapalı durabilmesi Sağa-sola ağırlık aktarma Denge topu ile denge çalıştırılması Gözler açık , daha sonra kapalı, statik denge çalıştırılır Kol pozisyonlarını değiştirerek ve denge topu ile zorlaştırılabilir.
1-Ayakta Denge Egzersizleri Normal destek yüzeyinde denge eğitimi Destek yüzeyini daraltıp denge eğitimi
Dinamik Denge Eğitimi Denge tahtasında durma (proprioceptif duyu geliştirir) Mediolateral denge geliştirme Anterio-Posterior yönde denge eğitimi
2.YÜRÜME EĞİTİMİ Destek yüzeyinde ve stabilizasyonda sorun vardır. Geniş destek yüzeyinde yürüme Yüzeyi daraltarak yürüme Yana yürüme
3. KOORDİNASYON EGZERSİZLERİ 1)PNF 2)Frenkel Koordinasyon Egzersizleri
MENENJİT
Meninkslerin inflamasyonu olarak tanımlanır.
MSS’ni etkileyen major bir enfeksiyon sendromudur.
Beyinde dıştan içeri doğru 3 meninks bulunur. Bunlar; DURA MATER ARAKNOİD MATER PİA MATER
Menenjitte bu meninkslerden en çok etkilenen en içte yer alan pia mater ve onun üstünde yer alan araknoiddir.
İltihaplanma araknoid altı aralıkta bulunan beyin-omurilik sıvısında da görülür.
PATOGENEZ Bakteriyel menenjitte bakteriler beyin zarına ulaşır.
SEMPTOM VE BELİRTİLER 1-)Kernig belirtisi 2-)Brudzinski belirtisi 3-)Ense sertliği 4-)Yüksek ateş 5-)Bilinç bulanıklığı,baş ağrısı 6-)Fotofobi 7-)Nöbetler ve kranial sinir defisitleri görülür.
Bebeklerdeki diğer belirtiler: Fışkırır tarzda kusma Havale ,laterji Fontanel kabarıktır Beslenme güçlüğü.
Kernig belirtisi Hasta sırtüstü pozisyonda bacakları flexiona getirilir. Hasta doğrulacak olursa ve bacağı dizden açılmaya çalışılırsa çok şiddetli ağrı hisseder. Bırakılınca bacakları yine aynı şekli alır.
Brudzinski belirtisi Hasta yatarken başı göğsüne doğru yaklaştırılırdığında dizleri flexionda ve bacaklarını karnına doğru çeker. Bu belirtilerin tanıda önemi büyüktür.
TANI Lomber Ponksiyon Beyin-omurilik sıvısı kültürü
Bilgisayarlı tomografi Sinüslerin filmi Göğüs filmi
TEDAVİ ŞEKLİ A-Antimikrobiyal tedavi B-Destek bakım
DİĞER BULGULAR sağırlık davranış bozukluğu konsantrasyon bozukluğu koordinasyon bozukluğu
yorgunluk hareket kısıtlılığı epilepsi hidrosefali
Hidrosefali Nedir? Ventriküler genişleme İntrakraniyal basınç
Hidrosefali Neden Olur? Genelde BOS reabsorbsiyonunun normalden düşük olmasına ve BOS dolanım yollarında obstrüksiyona bağlıdır. Konjenital Sekonder
NEDENLERİ Üçüncü karıncık ile dördüncü karıncık arasındaki BOS kanalı darlığı-tıkanıklığı Beyinciğin ve/veya beyin sapının kafatasından omurilik kanalına fıtıklaşması
BOS yollarını daraltan veya tıkayan içi sıvı dolu kesecikler (Araknoid kistler) Beyin, beyincik ve beyin sapı tümörleri Menenjit Spina bifida
Ventriküler genişleme
Konjenital Nedenler Doğumdan önce fetüste kanama Annede toksoplazmoz ya da sifiliz gibi bazı enfeksiyonlar oluşması Spina bifida
Edinsel Nedenler BOS aşırı yapımı Obstrüksiyon Menenjit-ansefalit gibi enfeksiyonlar Travmaya bağlı kanamalar
Hidrosefalinin Semptomları Kranium genişler. Fontanelin dolgun ve kabarık olması Saçlı deri venlerinde genişleme ve şişkinlik
Batan güneş bulgusu Hiperaktif refleksler Düzensiz solunum Genişlemiş kranial sütürler
Hidrosefali Tanısı Nasıl Konur? BT (Bilgisayarlı Tomografi) MRG(Manyetik Rezonans Görüntüleme): USG(Ultrasonografi):
Hidrosefali Tedavisi Günümüzde hidrosefali tedavisi planlaması; Tıkanma nedeni tümör ise buna yönelik girişim yapılabilir ya da toplanan fazla sıvı, vücudun başka bir yerinden emilecek şekilde uygun bir yol ile yönlendirilir. Bu yönlendirme işlemi ise “şant” cihazları sayesinde yapılır.
ŞANT: Silikon bir tüpten oluşur Şant üç bölümden oluşur: Ventriküler kateter Valf Distal kateter Valf’in özelliği, tek yöne doğru BOS akışına izin vermesidir.
Şant Sistemleri Ventrikülo–Peritoneal Şant: En sık kullanılan
Ventrikülo- Atrial Şant:
Ventrikülo-plevral Şant: Ventrikülo–peritoneal şantın uygulanamadığı durumlarda ventrikülo-plevral şant uygulaması düşünülebilecek diğer bir yöntemdir . Ventrikülo-plevral şant 5 ya da 6 yaşından daha küçük çocuklarda uygulanmaz. Çünkü biriken sıvı akciğerlere bası yapıp solunum sıkıntısı yaratabilir
Şanta Bağlı Oluşabilecek Problemler Mekanik sorunlar: Beyin-omurilik sıvısının içindeki kimyasal maddeler, enfeksiyonlar ve beyin dokusu şantı tıkayabilir. şant kopması ve ayrılması
Dinamik sorunlar Aşırı drenaj problemi olduğunda, hastalar özellikle ayakta iken şiddetlenen baş ağrısından şikâyetçidirler. Ameliyat öncesi beyin karıncıkları çok genişlemiş olanlarda veya büyük çocuklarda şant takıldıktan sonra fazla çalışması halinde beyin boşlukları küçülür kafatası fazla küçülemediğinden ve beyin ile beyin zarı arasındaki boşluk artar.
Bu durumda beyin yüzeyinden beyin zarına uzanan köprü ve toplar damarlar yırtılabilir ve sonucunda beyin zarı ile beyin dokusu arasında kanlı sıvı toplanabilir.
Şant enfeksiyonu: Yara enfeksiyonları genellikle ateş, şantın takıldığı alanda ya da şant yolu boyunca kızarıklık ile iltihaplı akıntı görülür. Şant enfeksiyonu tanısı konduğunda veya kuşkulanıldığında şant çıkarılır.
Şant Ameliyatından Sonra Dikkat Edilecek Noktalar Bu çocukların ciltleri gergin ve hassas olduğu için, pozisyonları çok önemlidir. Çarpmalardan, düşmelerden korunmalıdır. Solunum (hızlı-yavaş-zorlu) gözlenmelidir. Huzursuzluk ve kusma nedeniyle beslenme güçlükleri olabileceğinden, az ve sık beslenmeleri gerekir.
Kabızlık olmamalı, çünkü ıkınma hareketleri kafa içindeki basıncı artıracaktır ve çocuğun huzursuzluğunu sürekli kılacaktır. Bu yüzden eğer yeni doğansa anne sütü ile daha ileri yaşta ise bol sulu ve posalı besinler verilmesi önerilir.