EDEBİYATIN BİLİMLERLE İLİŞKİSİ Edebiyat insanın duygu, düşünce ve hayallerini, ilgilerini konu edinir. Bunun içindir ki edebiyat araştırmacılarının insanı ve toplumu değişik yönleriyle incelerken edebiyat tarihi, psikoloji, sosyoloji, tarih, felsefe gibi bilim dallarıyla yakın ilişkisi vardır. Meselâ edebiyat araştırmacısı, bir edebî eseri incelerken yazarın ruh halini anlayabilmesi için psikolojiden yararlanır. Yine toplumu ve sosyolojiden, tarihe mal olmuş edebi eserler ve şahsiyetleri araştırırken de tarihten faydalanması gerekir.
Edebiyat ve Edebiyat Tarihi İlişkisi Bir milletin tarih boyunca ortaya koyduğu edebi eserler ve yetiştirdiği edebi şahsiyetleri tarihi bir sıra ile inceleyen, araştıran, tertip ve tahlil eden bilim dalına edebiyat tarihi denir. Edebiyat tarihi, bir milletin tarihi boyunca geçirdiği kültür ve medeniyet devrelerini, hayat tarzını, büyük acı ve seviçlerini, inançlarını ve bütün değerlerini edebî eserler vasıtasıyla ortaya koyması bakımından büyük önem taşır.
Edebiyat ve Tarih İlişkisi Edebî metinlerde sosyal ve siyasî çevre üzerinde durulur, her türlü insan ilişkilerinden söz edilebilir. Edebi metinlerin ve edebiyatla ilgili konulardaki değişmelerin ortaya konması gerekir. Bunların incelenmesinde tarihin metotlarından yararlanılır.
Edebiyat ve Sosyoloji İlişkisi Edebî metinler sosyal çevrede ortaya çıkar. Bu sosyal çevrede yaşananlar, konuşulup tartışılanlar belirli bir oranda edebi metinlerde dile getirilir. Ayrıca sosyal hayatı düzenleyen ilişkiler edebi metinlerdeki kişi ilişkilerine model olur. Edebi metinlerin teması ile sosyal hayat arasında da ilişki vardır. Ayrıca edebi metnin yazarı da sosyal bi çevrede varlığını sürdürür. İşte bütün bunlar sosyolojinin konularıdır. Bir sosyolog, sosyolojinin metotlarıyla edebi metinleri inceler ve değerlendirir.
Edebiyat ve Psikoloji İlişkisi Edebi eser, şair veya da yazarın iç dünyasında, ruhunun derinliklerinde yoğrulur, onun kişiliğini yansıtır. Bu yönüyle o, psikolojiyi yakından ilgilendirir. Edebi metinlerdeki kişilerin de psikolojik halleri vardır. Onlar da bazı olaylar, kişiler, görüşler karşısında duygulanır; kendi kendileriyle hesaplaşırlar. Bunların anlaşılıp yorumlanması için psikolojiyi ilgilendiren çok malzeme vardır. İşte bütün bu nedenlerden dolayı bir edebi metin incelenirken psikolojinin metotlarından yararlanmak gereklidir.
Edebiyat ve Felsefe İlişkisi Her edebi metnin özünde bir düşünce vardır. Böyle bir düşünce bulunmazsa edebi metni bir bütün halinde incelemek mümkün olmaz. Ancak bu düşünce çok defa bir veya Birkaç cümleyle felsefeye özgü bir dille anlatılır. İşte edebi metinlerde işlenen düşünce sistemi felsefenin metotlarıyla incelenir. Bu yönüyle edebiyat ve felsefe arasında sıkı bir ilişki vardır, diyebiliriz. Bütün bu açıklamalar da gösteriyor ki bir edebi metin hayatı bütün alanlarıyla ilgili olabilir. Bu nedenle onu değerlendirmek, bazen tüm bilgi alanlarını gerekli kılabilir. İşte bu nedenler edebiyatın diğer bilimlerle ilişki kurmasını zorunlu hale getirmiştir.