ses düğmesini açabilirsiniz

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKAN YÜKSEL Tıkır Top.
Advertisements

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Yaşamak için zaman kalmıyor
ses düğmesini açabilirsiniz
OLGUNLAŞMAK Can DÜNDAR.
Boş ver be yaşı başı. gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver
Kırk Satır.. Ziya Levent Topçuoğlu.
BİR ÖYKÜMÜZ VAR.
AYAKKABICI Ayakkabıcı, yeni getirdigi malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
Sunu: akie
1- İki kanadı , birde küçük gagası var . Cik cik deyip durmadan uçar..
İSTANBUL 'da Gün Doğumu Tayfun AVINCA.
Meksika'da Inka tapınaklarına ç ıkmak isteyen Avrupalı bir grup arkeolog, birka ç yerli rehberle yola koyuluyor. Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun.
YAŞAMI ERTELEMEK Tanımasam bile üzülürüm Yitirilmiş ümitlere...
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENME.
BİR DALDA İKİ KİRAZ alperen dizgi Sesli dinleyiniz ya da tıklayınız.
Cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Meslekleri Tanıyalım.
Yıktın Mavi Hayallerimi
Ağlarsam sesimi duyar mısınız
MURATHAN MUNGAN’ DAN.
VEFA SADECE BİR SEMT ADI DEĞİLDİR!
Can DÜNDAR’dan Henüz 18 ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla dolu hayata başlamaya hazırdın... Ne oldu?  İstemediğin bir okula girdin. İnsanları.
Hayatta, birinin eksikliğini hissettiğimiz
İSTANBUL ŞİİRLERİ.
OLGUNLAŞMAK Can DÜNDAR.
Ş EYMA ÖZÇEL İ K & EZG İ USTA 8\A 541 & 538 Ö Ğ RETMEN:SELMA ERASLAN
GÜZEL YAŞAMIN 10 ANAHTARI
Arkadaşlar az önce haberlerde izledim ve hemen internetten araştırdım. Hugo adlı oyunu hepiniz bilirsinizi sanırım.
Kesirler Kesirler kaça ayrılır?.
KALANIN ARDINDAN (sesli) Hep birlikteydik, masmaviydi hava; ne çok seviyordu herkes birbirini. Gitara yeni başlamıştım; çalacaktım ama utanıyordum.
Cemal Şimşek HÜZÜN YAĞMURLARI Venüs'ten GELİYORDU.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız.
KADIN Bir kadın çocuktur aslında..   Çocuk gibi davranmayı sever.   Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister. Bir çocuğu.
Yalnızlık Çemberi Ruhumu Sardı
Hayatta,birşeyin eksikliğini hissettiğimiz
kısa metrajlı yazı ses düğmesini açabilirsiniz
Uzun zamandır hayatta neler yaptığımıza dair düşünüyorum.....
ZİHİNSEL HAZIRLIK Çevrenizdeki insanların sizinle nezaket kurallarına uygun konuşmaları hoşunuza gidiyor mu? Niçin?
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız Leyla ve Gece.
Merhaba arkadaşlar. Benim adım Emel, yanımda duran da kardeşim Nazlı. Bakmayın siz onun bu kadar uslu durduğuna,karnı acıkınca başlar ağlamaya. Karnı.
Gözlerine Selam Söyle gözlerine selam söyle benden Selamlarımı söyle benden O güzel gözlerine Dalıp dalıp gidersem.
SABIR Değerler Eğitimi.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
Tıkır Top
Alçakgönüllülük Analizi (Hikayeler İle)
Küçük kız babası ile ormanda yürüyüş yaparken, ayağı takılıp yere düşüyor. Can acısıyla "Ahhh" diye bağırınca ilerideki dağın tepesinden "Ahhh" diye bir.
OLGUNLAŞMAK Can DÜNDAR HAZIRLAYAN MİNE AKTAŞ
MAHREMİYET EĞİTİMİ Hatice ARAN Rehber Öğretmen
ASIL EKSİKLİK.
Patron merak ederek Saate bakıyor, çünki yanında çalışan işçi hala ortada yok……… ve 10 dakika sonra önemli bir toplantıda olmaları gerekiyor.. Bu yüzden.
 Ben uyu - yor - um  Sen uyu - yor - sun  O uyu - yor  Biz uyu - yor -uz  Siz uyu - yor - sunuz  Onlar uyu - yor - lar  Ben yürü - yor - um  Sen.
Y Y D Resmi Gör Sesi dinlemek için tıklayın. 1.
 Ülkenin  batısındaki küçük bir mahallenin  bir sokağının neredeyse tamamı  ressamlardan oluşmaktaydı.  Bu mahallede, üç katlı bodur bir tuğla yığınının.
Yaşamak için zaman kalmıyor
ZARFLAR (BELİRTEÇLER).
Yavaş, Yavaş.
“CAN” CAN AKIN ŞAİR VE FOTOĞRAF SANATÇISI.
Burası yuvarlaklar ülkesi. Öykümüz burada geçiyor.
bir kadın çocuktur aslında...
OLGUNLAŞMAK Can DÜNDAR HAZIRLAYAN MİNE AKTAŞ
kısa metrajlı yazı ses düğmesini açabilirsiniz
ANNEM’E YAZARI: Zeynep DEĞER ses düğmesini açabilirsiniz
Küçük kız babası ile ormanda yürüyüş yaparken, ayağı takılıp yere düşüyor. Can acısıyla "Ahhh" diye bağırınca ilerideki dağın tepesinden "Ahhh" diye bir.
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Sunum transkripti:

ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız

Yaşamak için zaman kalmıyor

Ölüm değil beni korkutan ! Boş bir yaşamın ardından varacağım yer olması sıkıyor canımı. Nedir ki? Kırk yıllar , elli yıllar, billahi çok değil ! Hele hele çizilen bu yolda, bize hiç gelir. Ne beklersin yaşamdan ÇORBACI ?! Ne bekler yaşam senden? İkiniz de tüketirsiniz hoyratça zamanı, işte geride kalanlar sıkar canımı..

Yedi yaşında başlarsın okula, sayma ondan öncesini. Sonra, yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene, berrak zamanını öğütmek için. Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketivermişsindir üçte birlik zamanını... Diploma yetmeez!!, diyor Topal Şarapçı; “İyi bir iş bul gel hele bakalım.! Askerliğini de yap birde, sonra evlen bakalım..” İşte bir on yıl daha uçuveriyor ansızın. Yaş oluveriyor otuz beş!

Gerçekten yarısı mıdır yolun Gerçekten yarısı mıdır yolun?! Belki de yarısından da yakın geriye bakma sakın küheylan ! Kopuverir zincirleri yaşamın, bir iplik gibi ansızın. “Hele bir borçlarımızı ödeyelim, sonra daha iyi yaşarız. Şimdilik biraz sabır” diyor karım Nazife!

“Hele bir başımızı sokacak yuva olsun da, gerisi kolay diyor. Eee..bu da doğru hani.. İşte böyle yitiyor hep on seneler, eriyen buzlar misali. Karım, çocuklarım, kooperatif başkanım, yardımcım, tek tük arkadaşlarım..ve...TV’deki haber sipikeri! Bu kadar çevremdekiler. Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim. İşte bu yüzdendir ki, Miyopsun! Diyor doktorum. Tak.....’ne iki numara..

Ellinci yaş günümü, kimse fark etmiyor bile.

Ufaklığın diploma töreni var. Ne biçim alış veriş bu? Anlayamadım gitti.! Yapmak istediğim bir çok şey, özlem kapısında yitti..

Hırs ile mutfağa., ne varsa atıştırmak için, sıcacık bir el tutuyor elimi “Perhiz yapmalısın artık !” diyor Karım Nazife. Eee..doğru da söylüyor hani. Kalan on yılımın birkaç yılı hastalıkla geçiyor. Gerisi de torunların peşinde.. Eee, “Ulan hani yaşayacaktık!!! “ diye bağırıyorum. “Sakin ol ! Tansiyonun yükselecek” diyor karım Nazife. Eee.doğru da söylüyor hani. Nedir yaşamın kısır döngüsü anlayamadım gitti.

“İyi yaşadık, hoş yaşadık” diyor karım Nazife “Patronların da pek severlerdi çok da çalışırdın hani. Bak herşeyimiz var, büyüdü sayılır çocuklar da, daralacak ne derdin var? Haydi neşelen artık. “ Eee.. Doğru da söylüyor hani Bir karı, birkaç çocuk, bir ev ve araba, işte yaşamın bilançosu..

Hayır hayır ! Korkuyorum ölümden!! Boşa geçen bir yaşamın ardından nasıl gidilir oraya?! Özgürce çizmeliydim yaşamımı zorda olsa, özgürce ulaşmalıydım sona. Yalnızlıkla yaşansa..kanaviçe gibi dokumalıydım, güzelikleri, gizemleri. Ter basıyor fırlıyorum yataktan. “Dönüp durma” diyor, karım Nazife, yarı uykulu “Sıkıca örtün de uyu”

Tüketmek için bunca acele ettiğimiz takvim yapraklarına.. Onca hızla çevirdiğimiz akreplere yelkovanlara.. İçine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına.. Söyle bir uzaktan baktığınızda, ne hissediyorsunuz ? “Ne kadarı benim hayatım diye “ soruyor musunuz? Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime..Ya da Ben başkalarının ? “Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?..”

Sevgiyi koydum, kum saatının dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine. Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen.. Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye.. Ötesi yalan...

Sunumdaki parçalar: 1) Ederlezi (Çingeneler Zamanı’ndan) 2) Kitrini Oli (Haris Alexiou)