Would you like a different color?

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
VOTED THE BEST OF THIS YEAR
Advertisements

Do you know who I am? Kim olduğumu biliyor musun?.
“Ben çay içmek istiyorum.” Asking for things ● Offering things ● Plans
THE PRESENT PERFECT TENsE
Yabancı Dil - II Bölüm - 1.
(OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI)
Past tense ● Time expressions
UNIT FIFTEEN Health and Sports
SÜMEYYE KARABOYUN İÖP-1
Soru sorma Geniş zaman “DO – DOES”
NOUN CLAUSES (İSİM CÜMLECİKLERİ).
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
İNGİLİZCE TOO / ENOUGH TOO / ENOUGH.
Do you know who I am? Kim olduğumu biliyor musun?.
EXPRESSING EMPATHY AND SYMPATHY
İNGİLİZCE MAKING SUGGESTIONS
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
 Let’s go for a walk. ( Hadi yürüyüşe çıkalım.)  Let’s drink coffee. (Hadi kahve içelim.)
PRESENT CONTINUOUS PRESENT SIMPLE
21/02/2016 A Place In My Heart Nana Mouskouri « Istanbul « (A Different Adaptation)
 The water is cold.  Everything became clear.
Expressing Daily Routines
Have to / has to ©2016 ingilizcebankasi.com.
SORU KELİMELERİ TEOG SINAVINDA HAYAT KURTARIR!
PRESENT CONTINUOUS © 2016 ingilizcebankasi.com.
©2016 be ©2016 ingilizcebankasi.com.
MUSIC FOR COMENIUS BROTHER HOOD NEVER ENDS BROTHERHOOD NEVER ENDS…. *We are not going to give up yet *It's time for us to make our move *We fed up with.
Near future (be going to)
SIK kullanılan CÜMLELER
Practice your writing skills
First Conditional Sentences. LOOK AT THE EXAMPLES If the weather is fine, we’ll play tenis If I have enough money, I’ll buy the car If it rains, we’ll.
:Hazırlayan: BARIŞ AKYÜZ
SO THAT IN ORDER THAT IN ORDER TO IN CASE. So that In order that cümle Özne + fiil + nesne Sentence Subject + Verb + Object So that: için in order that:
Grade 8 Unit 7 Bilginbakterim.com.
COUNTABLE AND UNCOUNTABLE NOUNS
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
YDI101 YABANCI DIL 1 HAFTA 1. We use subject pronouns when the pronoun is the subject of the sentence. When the subject appears the second time, we don’t.
IF CLAUSE TYPE 2 Conditionals.
8th grade english lesson friendship topic presentation. -8
W O R D A M G E U FOR N I T 1.
Can I walk there? Is it far?
Who wants to start? Kim başlamak ister? 401.
-Nereden bi ingilizce gazetesi alabilirim biliyor musunuz?
I’d like to show to you a report if you don’t mind.
I’m going home now. Şimdi eve gidiyorum. 241.
I understand. Anlıyorum. 121.
You should be pround of her.
MY HOME Hello guys now tell you the house I'm living in.
I’m sorry Michael but I have to go now.My friends are waiting for me.
Excuse me. Afedersiniz. 1.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
PUANLAMA ÖNERİSİ *Öğrenciler iki gruba ayrılır. Her iki gruba da baştan 1000’er puan verilir. *Birinci grup yarışırken “GAME 1“ açılır. Öğrenciler her.
Future: I will/shall & I am going to. Structure: Subject+will/shall+verb(base form)+object.
tomorrow soon next week / year in five minutes/ in two hours later today I'll go to the market tomorrow. Don’t worry. He will be here soon. There.
Birthday party. birthday party new year's party new year's party New Year's Party.
ADJECTIVES. Adjectives (sıfatlar): isimleri niteleyen, özelliklerini belirten kelimelerdir. Sıfatlar, ismin rengini, büyüklüğünü, yaşını, miktarını, kalitesini.
SİMPLE PAST TENSE Grup Üyeleri
CONDITIONALS TYPE
8. SINIF 1. ÜNİTE söz kalıpları
PRESENT CONTINUOUS. Present continuous (am/is/are + V-ing) I am (=’m) playing football today. He She It is (=’s) We You They are (=’re)
Mert and Doruk played football yesterday. Begüm was angry this morning because Cem made faces to her. What did Mert and Doruk play yesterday? Why was.
HAZIRLAYAN İSMAİL BAYHAN
Imagine that you are a teacher and you are taking your 20 students to England for the summer school.
CONDITIONALS TYPE
HAVE TO - MUST.
İNGİLİZCE THE FUTURE TENSE ( BE GOING TO ). Be going to gelecek zamanda olan bazı olayları ifade etmek için kullandığımız bir yapıdır. İNGİLİZCE THE FUTURE.
GLOBAL UNDERSTANDING. FıRST COUNTRY: JAPAN JAPANESE’ S EATING HABITS Their dishes are very popular in world They usually eats healty foods Breakfast.
“8. SINIFLAR” MASTERMIND UNIT 4 On the phone Wopenglish GURURLA SUNAR…
NAME:MERYEM SURNAME:ACAR CLASS:7/E NUMBER:628. UNIT 7 DREAMS.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
Sunum transkripti:

Would you like a different color? Farklı bir renk ister misin? 81

Would you like a different size? Farklı bir beden ister misin? 81

Which color would you like (to have)? Hangi rengi istersiniz? 81

I’d like to have that dress. O elbiseyi almak isterim. 82

I’d like to have this dress. Bu elbiseyi almak isterim. 82

Would you like to have that dress? O elbiseyi almak ister misiniz? 82

Would you like to have this dress? Bu elbiseyi almak ister misiniz? 82

I’m bored. Sıkıldım. 83

Are you bored? Sıkıldınız mı? (Sıkılıyor musunuz?) 83

Yes, I’m bored. Evet, sıkılıyorum. (Evet, sıkıldım.) 83

Who is bored? Kim sıkılıyor? (Kim sıkıldı?) 83

He is bored. O sıkılıyor. 83

Are we bored? Biz sıkılıyor muyuz? (Biz sıkıldık mı?) 83

What do you want to do? Ne yapmak istiyorsun? 84

What don’t you want to do? Ne yapmak iste miyorsunuz? 84

What can you do? Ne yapabilirsiniz? 84

What are you going to do today? Bugün ne yapacaksınız? 84

What did you do yesterday? Dün ne yaptınız? 84

Do you want? İstiyor musun? 85

Don’t you want? İstemiyor musunuz? 85

Did you want? İstemiş miydiniz? 85

He doesn’t want. O istemiyor. 85

He wanted. O istedi. (o istemişti.) 85

Who wants? Kim istiyor? 85

I want to buy a computer game. Bir bilgisayar oyunu satın almak istiyorum. 86

Do you want to buy a computer game? Bir bilgisayar oyunu satın almak istiyor musunuz? 86

I don’t want to buy a computer game. Bir bilgisayar oyunu satın almak istemiyorum. 86

Can you buy a computer game? Bir bilgisayar oyunu satın alabilir misin? 86

I don’t want. İstemiyorum. 87

Does he want? İstiyor mu? 87

Doesn’t he want? İstemiyorum mu? 87

We don’t want. İstemiyoruz. 87

Don’t I want? İstemiyor muyum? 87

I didn’t want. İstemedim. 87

He didn’t want. (O) istemedi. 87

I want. İstiyorum. 88

We want. İstiyoruz. 88

He wants. O istiyor. 88

They want. Onlar istiyorlar. 88

We don’t want. Biz istemiyoruz. 88

Don’t you want? İstemiyor musunuz? 88

He doesn’t want. O istemiyor. 88

Yemek yemek istemiyor musun? Don’t you want to eat? Yemek yemek istemiyor musun? 89

Doesn’t he(she) want to eat? Yemek yemek istemiyor mu? 89

İçmek istemiyor musunuz? Don’t you want to drink? İçmek istemiyor musunuz? 89

Gitmek istemiyor musunuz? Don’t you want to go? Gitmek istemiyor musunuz? 89

Sormak istemiyor musunuz? Don’t you want to ask? Sormak istemiyor musunuz? 89

How much is that computer game? Bu bilgisayar oyunu ne kadar? 90

How much is that dress? O elbise ne kadar? 90

How much is that bag? O çanta ne kadar? 90

It’s too expensive. Bu çok pahalı. 91

Is it too expensive? Bu çok mu pahalı? 91

It was too expensive. Bu çok pahalıydı. 91

What is too expensive? Pahalı olan nedir? 91

How much money do you have? Ne kadar paran var? 92

How much money does he have? Onun ne kadar parası var? 92

He doesn’t have any money. Onun hiç parası yok. 92

How much money do we have? Bizim ne kadar paramız var? 92

Bizim 500(beşyüz) liramız var. We have 500 liras. Bizim 500(beşyüz) liramız var. 92

You can ask your father. Babana sorabilirsin. 93

Babana sorabilir misin? Can you ask your father? Babana sorabilir misin? 93

I can not ask my father. Babama soramam. 93

Don’t you want to ask your father? Babanıza sormak istemiyor musunuz? 93

I am going to ask my father. Babama soracağım. 93

What did you do yesterday? Dün ne yaptın? 94

I didn’t do anything yesterday. Dün hiçbir şey yapmadım. 94

I want to the office yesterday. Dün ofise gittim. 94

I worked yesterday. Dün çalıştım. 94

What did you eat yesterday? Dün ne yedin? 94

Is your husband here? Kocan burada mı? 95

Is your son here? Oğlun burada mı? 95

Is your daughter at home? Kızınız evde mi? 95

Our mother is not at home. Annemiz evde değil. 95

Where are your shoes? Ayakkabın nerede? 95

My shoes are here. Ayakkabım burada. 95

He is in Birmingham with my son. O benim oğlum ile birlikte Birmingham’da. 96

We are in İstanbul with our children. Biz çocuklarımızla İstanbul’dayız. 96

Are you in Antalya with your wife? Eşinizle Antalya’da mısınız? 96

With whom are you at home? Kiminle beraber evdesin? 96

How many children do you have? Kaç tane çocuğun var? 97

How many cars do you have? Kaç tane arabanız var? 97

Bizim dört tane arabamız var. We have four cars. Bizim dört tane arabamız var. 97

We have two children. İki çocuğumuz var. 98

Bizim 12(on iki) çocuğumuz var. We have 12 children. Bizim 12(on iki) çocuğumuz var. 98

Is that your son over there? Oradaki senin oğlun mu? 99

No,that is not my son over there. Hayır, oradaki benim oğlum değil. 99

Is that your car over there? Oradaki sizin arabanız mı? 99

-Where’s your wife? -She’s at the hotel. -Eşin nerede? -(O) Otelde. 100

Where is your friend now? Arkadaşınız şimdi nerede? 100

He is in the office now. O şimdi ofiste. 100

He was in the office yesterday. O dün ofisteydi. 100

I’d like to drink tea. Çay içmek isterim. 101

I’d like to drink coffee. Kahve içmek isterim. 101

I want to drink tea. Çay içmek istiyorum. 101

Would you like to drink tea? Çay içmek isteri misin? 101

What’re you going to do tonight? Bu aşkam ne yapmacaksın? 102

What’re you going to do tomorrow? Yarın ne yapmacaksın? 102

What do you want to do tonight? Bu aşkam ne yapmak istiyorsunuz? 102

Where do you want to go tonight? Bu aşkam nereye gitmek istiyorsunuz? 102

I don’t have any plans for tonight. Bu aşkam için bir planım yok. 103

Do you have any plans for tonight? Bu akşam için bir planın var mı? 103

Would you like to have dinner with me? Benimle birlikte akşam yemeği yemek ister misin? 104

Do you want to have dinner with me? Benimle akşam yemeği istiyor musun? 104

Don’t you want to have dinner with me? Benimle akşam yemeği yemek istemiyor musun? 104

I would like to have dinner with him. Onunla akşam yemeği yemek isterim. 104

I’d like to have lunch with you. Seninle öğle yemeği yemek isterim. 105

Would you like to have lunch with me? Benimle öğlen yemeği yemek ister misiniz? 105

With whom would you like to have lunch? Kiminle öğlen yemeği yemek istersiniz? 105

Where would you like to have lunch? Öğlen yemeğini nerede yemek istersiniz? 105

I’d like to have dinner with you. Seninle akşam yemeği yemek isterim. 106

Would you like to have dinner with me? Benimle akşam yemeği yemek ister misin? 106

I don’t want to have dinner with me. Seninle akşam yemeği yemek istemiyorum. 106

I’d like to have dinner with them. Onlarla akşam yemeği yemek isterim. 106

Yes,I would. Evet,isterim/alırım. 107

At what time and where? Saat kaçta ve nerede? 108

How about at eight o’clock at the Italian restaurant? Saat sakizde, İtalyan restoranına ne dersin? 109

How about at 10 o’clock and at the Turkish restaurant? Saat onda(10) Türk restoranına ne dersiniz? 109

Sana bir şey sorabilir miyim? Can I ask you something? Sana bir şey sorabilir miyim? 110

Yes, you can ask me something. Evet, bana bir şey sorabilirsin? 110

No, you can’t ask me anything. Hayır, bana hiçbir şey soramazsın. 110

What do you want to ask? Ne sormak istiyorsun? 111

Kime sormak istiyorsun? Whom do you want to ask? Kime sormak istiyorsun? 111

Ne zaman sormak istiyorsun? When do you want to ask? Ne zaman sormak istiyorsun? 111

I don’t have enough money. Yeteri kadar param yok. 112

Don’t you have enough Money? Yeteri kadar paranız yok mu? 112

Kimin yeterli parası var? Who has enough money? Kimin yeterli parası var? 112

Who doesn’t have enough money? Kimin yeteri kadar parası yok? 112

How much money do you want? Ne kadar para istiyorsun? 113

How much money do you have? Ne kadar paranız var? 113

How much money do your with you? Yanınızda ne kadar paranız var? 113

I don’t have any money with me. Yanımda hiç param yok. 113

Bye for now. Şimdilik hoşça kal. 114

Onlar okula gidiyorlar mı? Do they go to school? Onlar okula gidiyorlar mı? 115

Onlar okula gidimiyorlar mı? Don’t they go to school? Onlar okula gidimiyorlar mı? 115

Onlar okula gitmiyorlar. They don’t go to school. Onlar okula gitmiyorlar. 115

They go to school in Ankara. Onlar Ankara’da okula gidiyorlar. 116

Do you go to school in Ankara. Ankara’da mı okula gidiyorsunuz? 116

Yes, I go to school in Ankara. Evet, ben Ankara’da okula gidiyorum 116

We don’t go to school in İstanbul. Biz İstanbul’da okula gitmiyoruz. 116

How far is it from here to Ankara? Ankara buradan ne kadar uzaklıkta? 117

How far is it from Istanbul to İzmir? İstanbul’dan İzmir ne kadar uzaklıkta? 117

It is 480 km from Istanbul to Izmir. İstanbul’dan İzmir dört yüz seksen(480) km uzaklıktadır. 117

-How far is it? -It’s too far. -Ne kadar uzak? -Çok uzak. 118

Is Istanbul too far? İstanbul çok mu uzak? 118

Is Istanbul too far from here? İstanbul buradan çok mu uzak? 118

Yes, Istanbul is too far from here. Evet, İstanbul buradan çok uzak. 118

My children stay with their grandparents. Çocuklarım büyükbaba ve büyükanneleriyle kalıyorlar. 119

Do your children stay with their grandparents? Çocuklarınız büyükbaba ve büyükanneleriyle mi kalıyorlar? 119

No, our children stay with us. Hayır, çocuklarımız bizimle kalıyorlar. 119

You understand very well. Çok iyi anlıyorsun. 120

Do you understand? Anlıyor musunuz? 120

Don’t you understand? Anlamıyor musunuz? 120