HOMEOSTAZ-2 Hazırlayan: Serkan KÖSEOĞLU Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Fizyoloji Anabilim Dalı Yüksek Lisans Programı 1423000103
Homoestatik Denetim Sistemlerinin Bileşenleri Refleksler Refleks, organizmanın bir uyarana karşı oluşturduğu en hızlı motor yanıttır. Öğrenmek için bilinçli çaba gösterilen otomatik ve kalıplaşmış olarak ortaya çıkan yanıtlara ‘öğrenilmiş’ veya ‘edinilmiş’ refleks denir. Bir reflekse aracılık eden yola refleks yayı denir.
Refleks Yayı Bir refleks yayı; reseptör, afferent nöron, MSS içinde bir veya daha çok sinaps, efferent nöron ve effektör organdan oluşur. Reseptör (duyu organı): Uyaranı algılamak için uygun olan yapıdır. Afferent nöron (duyu siniri): Reseptörlerden gelen sinyalleri MSS’nin medulla spinalis parçasına aktaran sinirlerdir. Merkezi işleme: Duyu sinirlerinin omuriliğin içlerine kadar giden uzantıları sayesinde uyarı omurilikte işlenir.
Refleks Yayı Efferent nöron (motor sinirler): Omurilikteki işlemden sonra oluşan yanıt motor sinirler aracılığıyla hedef organa ulaştırılır. Effektör Organ (hedef organ): Omurilikte oluşan yanıt motor sinirler ile ilgili kasa iletilir. Bu kas grubuna hedef ya da effektör organ adı verilir. Yanıt, uyaranın şiddetinde bir azalmaya neden olursa , refleks negatif geri bildirime yol açar.
Uyaran Dış ortam sıcaklığı azaldığında vücut ısısındaki değişim Reseptör Isıya duyarlı sinir uçları elektriksel sinyaller oluşturur. Afferent yol Sinir lifleri ile uyarı entegrasyon merkezine taşınır. Efferent yol Kaslara giden sinir lifleri Effektör kaslar Entegrasyon merkezi iskelet kaslarında ve deri kan damarlarında kasılmaya neden olan sinyaller yollar. İskelet kaslarındaki kasılma titremeye neden olarak ısı üretimini artırır, derinin kan damarlarındaki daralma da ısı kaybını azaltır.
Hemen hemen bütün vücut hücreleri homeostatik reflekslerde efektör olabilir. Biyolojik kontrol sistemlerinin ana efektörleri kas ve bez doku sınıflarıdır. Birçok refleks vücudun fiziksel ya da kimyasal değişkenlerini göreli olarak sabit tutmak için homeostatik biçimde işlev görür.
Yerel Homeostatik Yanıtlar Bütün olaylar zinciri, sadece uyaran alanında meydana gelir. Bir dokunun hücreleri metabolik olarak çok aktifleştiğinde hücreler arası sıvıya bölgesel kan damarlarını genişleten maddeler salgılar. Oluşan kan artışı o bölgeye ulaştırılan yakıt ve oksijen oranını artırır. Yerel yanıtlar ,yerel kendini düzenleme mekanizmaları sağlar.
Hücreler Arası Kimyasal Haberciler Üç sınıfı vardır: Hormonlar, nörotransmitterler ve parakrin ajanlar. Reflekslerde; sinir hücreleri tarafından salgılanan ve komşu sinir hücresi veya efektör hücreye etki eden kimyasal habercilere nörotransmitterler, kana giren ve uzaktaki efektör hücresine etki edenlere hormonlar denir. Hücreler arasındaki yerel iletişimde yer alan kimyasal habercilere parakrin ajanlar denir.
Parakrin-Otokrin Ajanlar Parakrin ajanlar hücreler tarafından sentezlenir ve uygun bir uyaran verildiğinde hücreler arası sıvıya salgılanır. Yerel olarak var olan enzimlerle hızla etkisizleştirildiğinden kan akımına büyük miktarlarda girmez. Bazı kimyasal haberciler, bir hücre tarafından hücre dışı sıvıya salgılanır ve sonra kendini salgılayan hücre üzerinde etki gösterir. Bu tür habercilere otokrin ajan denir.
Parakrin-Otokrin Ajanlar Yapıları, basit gazdan, yağ asidi türevleri, peptitler ve amino asit türevleri serisine kadar yayılır, birçok doku ve organda çeşitli hücre tipleri tarafından salgılanma eğilimi vardır. Parakrin/otokrin ajan nörotransmiter veya hormonun yerel olarak oluşturduğu etkilere engel olmaya çalışır. Örneğin, norepinefrinin böbrekteki kan damarlarını çok fazla daraltmasını önlemek amacıyla parakrin ajanları salgılanır. Farklı hücre tipleri aynı kimyasal haberciyi salgılayabilir ve belirli bir haberci ,bir nörotransmiter, bir hormon veya bir parakrin/otokrin ajan olarak işlev görebilir. Örneğin, norepinefrin beyinde nörotransmiter, böbrek üstü bezlerinde hormondur.
Homoestazla İlgili Süreçler Adaptasyon: Özel ortamlarda hayatta kalmayı sağlayan bir özelliktir. Homeostatik kontrol sistemleri kalıtımsal biyolojik uyumlardır. Aklimatizasyon: Varolan homeostatik sistemlerin işlevlerinin iyileştirilmesidir. Aklimatizasyonlar genelde geri dönüşlüdür. Gelişimsel Aklimatizasyon: Uyumluluğun bir yapı veya gelişimi için kritik dönemde oluşturulmasıdır, geri dönüşsüz olabilir.
Biyolojik Ritimler Birçok vücut işlevinin özelliği ritmik değişikliklerdir. En yaygın şekli, devri her 24 saatte bir olan sirkadiyen ritimdir. İçsel olarak sürdürülen vücut ritmleri çevresel faktörlerden ipuçları sağlarlar. İpuçları olmadığında ritimler serbest seyreder. Çevresel zaman ipuçları faz kayması ritimlerine ( iç saati ayarlamaya) yardımcı olur.
Biyolojik Ritimler Doğu veya batıda farklı bir zaman dilimine uçtuğumuzda jet lag (zamanda aralanma) yaşarız. Sirkadiyen ritimler yeni aydınlık karanlık döngüsüne kayar, dış ve iç saatler arasında dengesizlik olur. Uyku bozukluğu, gastrointestinal bozukluklar, uyanıklık, dikkat süresinde azalma ve genel keyifsizlik hissi jet lag’ın bulgularıdır. Hipotalamustaki suprakiazmatik çekirdek sirkadiyen ritimlerin hızlarını belirler (pacemaker). Pineal bezlerden sadece karanlıkta melatonin salgılanmasının sebebi pacemakerdır.
Kimyasalların Homeostazındaki Denge Vücuda Net Kazanç Vücuttaki Dağılım Vücuttan Net Kayıp Depolama Gıda Gastrointestinal kanal Metabolizma Hava Akciğer Havuz Gastrointestinal kanal, akciğerler, böbrekler, deri ve menstruel kanama yolları ile vücuttan atım Vücutta Sentez Diğer moleküllere geri dönüşümlü olarak katılım
Kimyasalların Homeostazındaki Denge Vücuttaki maddelerin dengesi, girdi ve çıktılar karşılaştırılarak sağlanır.Bir maddenin toplam vücut dengesi negatif,pozitif veya sabit olabilir. Kayıp kazancı aşar, vücuttaki maddenin toplam miktarı azalırsa, negatif denge (kazanç<kayıp => negatif) Kazanç kaybı aşar, vücuttaki maddenin toplam miktarı artarsa, pozitif denge (kazanç>kayıp => pozitif) Kazanç kayba eşit ise sabit denge olur. (kazanç=kayıp => sabit)
SONUÇ OLARAK Homeostaz vücudun iç ve dış ortamdaki değişikliklere uyumsal yanıtlarını düzenleyen karmaşık, dinamik bir süreçtir. Homeostatik sistemler, çevresel değişiklikleri saptamada algılayıcıya ve dengeleyici yanıtı oluşturmak için araçlara ihtiyaç duyar. Dengeleyici yanıtlar hem kas aktivitesi, davranışsal değişiklikler hem de hormonlar gibi kimyasal habercilerin sentezine ihtiyaç duyduklarından homeostaz ancak enerji harcanarak gerçekleşebilir.
TEŞEKKÜRLER…