AKUT HASTA ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü
bu derste hedeflenen kazanımlar Akut hastalığın tanımını yapar. Çocuklarda sık görülen akut hastalıkları bilir. Akut hastalığa sahip çocukların özelliklerini sıralar. Akut hastalığı olan çocukların hastane ortamına uyumunu kolaylaştıracak stratejiler geliştirir. Akut hastalığın aile ve çocuk üzerine olan etkisini bilir.
akut hastalık Tıp bilimlerinde akut terimi ya “hızlı başlayan” ya da “kısa süreli” hastalıkları, bazen de her iki durumu birden tanımlamak için kullanır. Ani gelişen, herhangi bir kaza, yaralanma sonucu ortaya çıkan, kısa süreli devam eden, tedavisi mümkün olan hastalıkları tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Bu terim pek çok hastalığın tanımının bir parçasıdır ve bu yüzden bu hastalıkların isimlerinde yer alır. Örneğin akut lösemi, akut tonsilit yada akut romatizmal ateş gibi. Akut hastalıklar, çeşitli kazalar sonucunda ortaya çıkabilen, olayın ciddiyeti ve çocukta oluşabilecek fiziksel problemlerin derecesine göre tedavi süresi tam olarak belirlenemeyen durumları tanımlamaktadır.
Bu durum, çocuğun bir trafik kazası sonucunda bacağındaki kırığın iyileşmesi süreci olabileceği gibi, çocuğun yanıcı madde içimine bağlı olarak oluşabilecek problemlerin uzun süre izlemini de gerektirebilmektedir. Akut hastalığı olan çocuklarda ilk müdahalelerini takiben durumlarına bağlı olarak yatarak veya ayaktan tedaviye devam edilebilir.
çocuklarda sık görülen akut hastalıklar Çocuklar, bağışıklık sistemlerinin tam olarak gelişmemesi nedeniyle dünyaya geldikleri ilk yıllarda sık olarak hastalanmaktadırlar. Akut hastalıklar yaşamın ilk yıllarında sık görüldüğü gibi çocukluk çağının herhangi bir döneminde de görülebilmektedir. Ayrıca boğmaca çocukluk çağında sık görülen ve ölümcül risk taşıyan hastalıklardan olmasına rağmen son yıllarda aşı takviminin düzenli bir şekilde uygulanması ile eradike (son) edilmiştir.
Çocukluk çağında görülen akut hastalıklar; Kızamık Kızamıkçık Kabakulak Suçiçeği Zatürre İdrar yolları iltihabı (iye) Orta kulak iltihabı (otit)
Tonsilit Bronşit Bronşiolit İshal Üst solum yolu enfeksiyonları Kızıl 6. hastalık
2010 TÜİK Türkiye Sağlık Araştırması raporuna göre 0-6 yaş grubu çocukların %80’i akut nedenlerden dolayı sağlık kuruluşlarına başvurmuştur. Bu nedenlerin %30’u akut üst solunum yolu enfeksiyonları, % 25’i ishallerle giden enfeksiyonlar, %9’u bulaşıcı hastalıklar olmuştur.
Akut hastalıklar nedeniyle takip edilen çocuklar hastalıklarının şiddetine ve etkilerine göre ayaktan yada yatarak tedavi edilebilmektedirler. Ayaktan tedavi edilen çocuklar doktorun önerdiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanarak yine önerilen periyotlarda kontrollere çağrılarak takip edilir. Yatarak tedavi edilmesi gereken çocuklar ise genellikle anne refakatinde, tanısına veya yaş dönemine uygun bir servise yatırılarak tedavi edilir. Ancak akut hastalıklarda hastane yatışları kronik hastalıklar da olduğu gibi uzun süreli değil daha kısa süreli yatışlar şeklindedir.
akut hastalık ve çocuk Yapılan araştırmalarda akut bir nedenle hastaneye yatırılan çocukların ve ailelerin durumluk kaygı düzeyleri kronik hastalık sebebiyle hastaneye yatırılan çocuklar ve ailelerinin kaygı düzeylerinden daha yüksek olduğu görülmüştür.
Çünkü kronik hastalığı olan çocuklarda hastane deneyimi akut hastalığı olan çocuklara daha fazladır. Kronik hastalığı olan çocuklar yapılan tıbbi işlemlere öngörü sağlaya bilmektedir. Fakat akut hastalıklarda çocuklar kendilerine ne yapılacağını bilemedikleri için kaygıları daha yüksek olabilmektedir.
Bu nedenle akut hastalık nedeniyle hastaneye getirilen çocuklara gelişim dönemleri dikkate alınarak; Neden hastaneye gitmeleri gerektiği anlatılmalı, Hastanede yapılacak olan tıbbi işlemlerde ebeveynlerden en az birinin çocuğun yanında olması, Sağlık personelinin açıklayıcı ifadeler kullanması, çocuk ve aileye karşı hoşgörülü davranması,
Yapılan işlemlerde çocuğa yalan söylenmemesi, Örneğin kan alınacağı zaman hiç canın acımayacak denmesi yerine, çocuğun geçmiş deneyimlerinden somut örnekler vererek «hatırlıyormusun bir keresinde arı/sinek ısırmıştı sen çok az ağlamıştın» gibi benzer açıklamalar yaparak bağ kurmasını sağlamak çok önemlidir. Böylelikle çocukların güven duygusu zedelenmemiş olmayacak ve ebeveynlerine güvenecekler. Ayrıca kendilerine, bedenlerine ne olacağını bildiklerinden kaygıları da azalmış olacaktır.
akut hastalığın aile ve çocuk üzerine olan etkisi Literatürde kronik hastalıkların çocuğun psiko- sosyal durumunu olumsuz etkilediği bilinmektedir. Ancak özellikle halk arasında akut hastalıkların genelde çocuğun gelişimi ve davranışları üzerinde dikkate değer etkilerinin olmadığı bilinse de, bunların önemsiz olduğunu düşünmek hatalıdır. Çünkü hastaneye yatma çocuk ve aile için travmatik bir durumdur ve hastanede kısa süreli kalış bile ebeveynden/ aileden ayrı kalma, çaresizlik ve acı içerdiği çocuk için korkutucu olabilir.
Çocuk hastaların değerlendirilmesinde iki ana psiko-sosyal prensip mutlaka akla gelmelidir. Her yaş grubunda ve her çocukta farklı bir psiko- sosyal yapı ve algılama kapasitesi mevcuttur. Her çocuk ailesi ile birlikte bir sistem olarak ele alınmalıdır.
Çocukların hastalık karşısında gösterdikleri tepkilerin bağlı olduğu etkenler; Çocuğun gelişim düzeyi Çocuğun uyum düzeyi ve yetenekleri Anne-baba-çocuk ilişkisinin hastalık öncesindeki düzeyi Hastalık öncesindeki aile içi denge Hastalığın veya yaralanmanın derecesi Hasta organ, ağrı veya kaybın derecesi
Tedavi şekli Hastalığın yarattığı kalıcı etki ve sınırlamalar Hastalığın çocuk ve ailesi için taşıdığı anlam Hastalıkla ilgili düşünceler Hastalığın, çocuğun toplumsal uyumuna, okul yaşantısına, alışkanlıklarına, kardeş ve arkadaşları ile ilişkilerine etkisi ile ilgili olabilmektedir.
Hastalık durumlarında çocuklarda çeşitli davranış problemleri görüldüğü belirlenmiştir; Huzursuzluk Huysuzluk nöbetleri Gece yatağını ıslatma Ayrılık anksiyetesi Ebeveyne aşırı bağlanma Kendi başına yapabileceği işler için yardım isteme Yeni ortam/kişi ve eşyalardan korkma
Doktor/hemşire ve hastane korkusu Karanlık korkusu Kötü rüyalar görme ve ağlayarak uyanma Dışkılamada düzensizlik Uykusuzluk İştahsızlık Ebeveyne karşı agresif davranışlar Cinsel organıyla oynamada artma
Hastaneye yatan çocukta ve ailesinde çeşitli değişiklikler gözlenebilir. Biyo-psikososyal cevap olarak nitelendirilen bu davranış şekilleri üç ana başlıkta incelenebilir. Savaş ya da kaç şeklinde ilk cevap, Çocuğun yaşına ve ailesinin yapısına bağlı olarak endişe, agresyon (saldırgan davranma), korku, regresyon ya da depresyonun gelişmesi, Psikolojik ve davranış değişiklikleri sonucunda nörofizyolojik (hormonal değişiklik sonucu aşırı uyuma, güçsüzlük oluşması) değişikliklerin meydana gelmesi,
en sık görülen sorunlar regresif davranışlar (parmak emme, idrar kaçırma) depresyon yanlış yorumlama endişenin psiko-sosyal belirtileri (hiperventilasyon-anormal hızlı ve derin soluk alma, daire-ishal, taşikardi-kalbin atım hızının artması) konversiyon reaksiyonları- çeşitli ruhsal sıkıntıların (üzüntü, korku, utanç, öfke) bedensel sorunlara (konuşamama, bayılma, felç, güçsüzlük, duyu kaybı vb) dönüşmesi yıkıcı davranışlar
Bu bulguların ortaya çıkmasında; çocuğun yaşı aile özellikleri hastane koşulları sağlık ekibinin davranışlarının belirleyici olduğu unutulmamalıdır.
kaynaklar Bilir, Ş. ve Baykoç Dönmez, N. 1987. Çocuk ve Hastane. Ayyıldız Matbaası A.Ş., Ankara. Bütün Ayhan, A. (Editör) Hasta Çocukların Gelişimi ve Eğitimi. Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2015. Gürsoy, F. ve Mercanoğlu, SH. «Akut ve Kronik Hastalığı Olan Çocuklar», Hasta Çocukların Gelişimi ve Eğitimi, (Edit: A. Bütün Ayhan), s.2- 24, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2015.