ANNE - BABA TUTUMLARI
“ Siz gül fidanı yetiştiren, her türlü hürmete layık bahçıvansınız “ Siz gül fidanı yetiştiren, her türlü hürmete layık bahçıvansınız. Olumlu çocuk yetiştirmenin ilk şartı, olumlu anne-babadır. Hiç birimiz mükemmel değiliz o zaman onlardan mükemmel olmalarını bekleyemeyiz.”
ANNE BABA TUTUMLARI Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum Serbest Anne Baba Tutumu Aşırı Koruyucu Tutum Dengesiz ve Kararsız Tutum İlgisiz ve Duyarsız Tutum Demokratik Tutum
AŞIRI BASKICI VE OTORİTER TUTUM
Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum Çocuğun ilgi ve istekleri dikkate alınmaz. Çocuğu anlama onun seviyesine inme çabası gösterilmez. Çocuğa nedenleri açıklanmayan kurallar konur, bu kurallara uymadığı takdirde ceza verilir. Kurallara sorgulamadan uyması beklenir.
Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum Sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan anne-babalardır. Anne babalar çocukları kendi kalıplarına göre yetiştirirler. “Çocuğumu eğitiyorum” mantığıyla şiddet uygulanabilir. Çocuktan yaşının üzerinde bir olgunluk beklenir ve ona özgürlük tanınmaz.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk içine kapanık, sıkılgan, itaatkar olabileceği gibi aşırı saldırgan ve zorba da olabilir. Çocukta daima güçlü olma ve kendinden zayıfları ezme isteği vardır. Kendine güveni hemen hemen yok gibidir.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk alacağı ağır cezalardan kaçmak için yalan söyleyebilir. İnsanlar tarafından kolay kandırılabilir, yanlış hareketler yapmaya eğilimlidir. Aşırı hassas, kırılgan ve hastalıklı bir kişilik yapısı görülebilir. Sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusuna kapılabilir.
SERBEST ANNE-BABA TUTUMU
Serbest Anne- Baba Tutumu Çocuğa hiçbir zaman kesin kural konmaz. Konulan kurallar da uygulama ve denetimden uzaktır. Bu tutum ev içerisinde geçerli olduğu gibi ev dışında da geçerlidir. Çocukların her istedikleri sorgulanmadan yerine getirilir.
Serbest Anne- Baba Tutumu Anne baba çocuğun davranışına karışmaz, sadece büyük problem olduğunda varlığını hissettirir. Çocuğun aşırı hareket serbestliği vardır. Kendisine ve çevresine zarar verecek davranışlar da bile müdahale edilmez. Aile doğruyu ve yanlışı çocuğunun yaparak yaşayarak öğrenmesini ister, çocuğa neyi yapması veya neyi yapmaması gerektiği konusunda bilgi verilmez.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Gururlu, kibirli, kendini beğenen kişilik özelliği sergilerler. Sabırsız, sorumsuz, bencil, çabuk darılan ve her an dilediğinin yapılmasını bekleyen çocuklardır. Her istediğini ailesine yaptırmayı alışkanlık haline getiren çocuk bu tavrı arkadaşlarından ve çevresinden görmeyince uyum sağlamada güçlük çeker. Başkalarının haklarına saygı duymaz. Kendi istediğinin olması için mücadele verir ve çevreden dışlanır.
AŞIRI KORUYUCU TUTUM
Aşırı Koruyucu Tutum Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar. Geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk gibi çocuklar genellikle abartılmış sevginin odak noktası olurlar. Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler, her şeyi kendileri yaparlar Bu tür ailelerde doğal yaşam hakkı verilmez. Onu ilgilendiren kararlarda yaşı kaç olursa olsun fikri sorulmaz.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Hayattan edinmeleri gereken deneyimleri edinmeden hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler. Kendi başına hiçbir şey yapamaz, yapacağına inanmaz. Dolayısıyla huzursuz ve kaygılı olur. Çocuk ailesine olan bağımlılığını dış çevreye de genelleyebilir. Onu himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlarlar.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Ailenin aşırı koruyucu yapısı, çocuğu bencil yapar. Daima dikkat çekmeye, çevresindeki kişilerin ona hizmet etmesini beklemeye başlar. Ailesinden gördüğü sevgi ve himayeyi ileride eşinden de bekler. Hiç büyümeyen “yetişkin çocuk” olarak kalır. Davranış bozukluğu (tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, okul fobisi, yalan, ...vb.) görülür.
ÇİÇEĞİN SUYA İHTİYACI VARDIR AMA ÇOK SULARSANIZ ÖLÜR GİDER.
DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM
Anne Babanın Dengesiz, Tutarsız Tutumu; Anne ile baba arasındaki görüş ayrılığından, Annenin kendi içindeki kararsızlığından, Babanın kendi içindeki kararsızlığından, ileri gelebilir.
Dengesiz, Tutarsız Anne Baba Tutumu Tüm çocuklara eşit davranmama, Eşit sorumluluklar vermeme, Kız ve erkek çocuğa cinsiyetine göre farklı davranması, Çocukların doğuş sırasına göre sergilenen farklı tutumlar şeklinde olabilir.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk hangi davranışı, nerede?, nasıl?, ne zaman? yapacağı konusunda bocalar. “Bu davranışı yaparak nasıl cezadan kurtulurum?” şeklinde bir teknik geliştirir. Çocuk nasıl davranacağını bilmez. İç çatışmalar, huzursuzluk ve öncelikle anne babaya sonra da insanlara karşı güvensizlik oluşur. Doğru kararlar alamaz.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Görüşlerini açıkça söyleyemez. Kendini hiçbir ortamda rahat savunamaz. Ürkek, herkesin söylediğini kabul eden biri olabilir. Sinirli, kavgacı, çabuk kırılıp öfkelenen tepkisel bir kişilik yapısı geliştirebilir. Her zaman adımlarını diğer insanlardan geç atar.
İLGİSİZ VE DUYARSIZ ANNE-BABA TUTUMU
İlgisiz ve Duyarsız Tutum Çocuğa karşı denetim, çocuğun ilgi ve gereksinimlerine verilen tepki çok düşüktür. Sadece anne, sadece baba ya da anne- baba duyarsızdır. Çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmazlar. Çocukları için hiçbir konuda gerekli çabayı harcamazlar. Ruhsal durum ve okul başarısıyla ilgilenilmez.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Okula ilgisizlik Zamanı iyi değerlendirememe Yanlış arkadaşlıklar kurma İçki, sigara gibi zararlı alışkanlıklara başlama eğilimi Kural tanımama Başına buyruk yaşama ve evden ayrılma Okulu bırakıp, erken yaşta çalışmaya başlama görülebilir.
DEMOKRATİK TUTUM
Demokratik Anne- Baba Tutumu Çocuk ayrı bir birey olarak kabul edilir. Çocuğun ilgileri göz önünde bulundurulur, yeteneklerini geliştirici ortam hazırlanır. Duygular nettir. Problemlerle baş etme yoları demokratik yollarla yapılır.
Demokratik Anne- Baba Tutumu Cezalandırıcı olmayan (özellikle fiziksel şiddet), Soru sorma ve düşüncelerini ifade etmenin teşvik edildiği, Sonuçtan çok süreçle ilgilenilen, Merak ve keşif duygularının beslendiği,
Demokratik Anne- Baba Tutumu Gereksiz kısıtlama ve baskıların olmadığı, Kendi kendine yeterli olma ve kendi problemlerini çözmenin cesaretlendirildiği, Sıradan hataların hoş görüldüğü, Yergi yerine övgüye odaklanılan, Israr ve zorlamanın olmadığı bir ortamdır.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Yaratıcıdırlar. Dengeli ve uyumludurlar. Karar alma becerileri gelişmiştir. Seçenekli düşünmeyi bilirler, yeni durumlara uymada zorluk yaşamazlar. Kendilerine güvenirler. Başkalarının özgürlüklerine saygılıdırlar, kendi özgürlüklerinin sınırlarını bilirler.
Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Kendi haklarını korurlar,başkalarının haklarına saygı gösterirler. Arkadaş gruplarına rahatlıkla uyum sağlarlar. Bir gruba dahil olmada, grup içinde aldıkları görev ve sorumlulukları yerine getirmede zorlanmazlar. Çevrelerindeki akran ve yetişkinlerle sağlıklı iletişim kurarlar.
Yaşamın yankısı Bir zamanlar bir baba ile oğul dağlık bir bölgede yürüyüşe çıkmışlardı; Bir ara nasıl olduysa çocuğun ayağı kaydı ve incindi çocuk acıyla bağırdı : Aaa hhh!!!........ Karşı dağlarda yankı yapan sesi geri döndü : Daha önce böyle bir durumla karşılaşmamış çocuk bu kez : “Sen kimsin ?” diye sordu Cevap gelmekte gecikmedi: “Sen kimsin ?” Sinirlenen çocuk : “ Sen bir korkaksın!” diye bağırdı Dağdan “Sen bir korkaksın!” yanıtını aldı.
Karşı dağlardan aynı ses geldi: ” Hayatı çok seviyorum!” Bu olanlara bir anlam veremeyen çocuk neler olduğunu sordu.Onun gülümsediğini gördü.Babası,”şimdi dikkatlice beni izle oğlum” dedi ve yüksek sesle bağırdı:” Hayatı çok seviyorum!” Karşı dağlardan aynı ses geldi: ” Hayatı çok seviyorum!” Baba : “sana hayranım!” Yankı: “sana hayranım!” Baba : “sen harikasın!” Yankı: “sen harikasın!”
Çocuğun şaşkınlığının daha da arttığını gören baba, ona durumu şöyle açıkladı:” Bu , yankı adı verilen bir tabiat olayıdır. Ama hayatı da çok iyi anlatır. Yani yaşamdan ne istiyorsan önce onu sen vermelisin. Verdiklerin aldıkların olacaktır. Tatlı sözler tatlı yankılar oluşturur sevilmek istiyorsan önce sen sevmelisin. Saygı istiyorsan önce sen saygı duymalısın . Anlayış bekliyorsan bunu önce sen göstermelisin. YANİ YAŞAMDA NEYLE KARŞILAŞMAK İSİTİYORSANIZ, YANIKSINI OLUŞTURABİLMEK İÇİN BUNU ÖNCE SİZ YAPMALISINIZ.
ÇOCUKLARDA OLUMLU DAVRANIŞ GELIŞTİRMEK İÇİN NELER YAPILMALI Olumlu ebeveynliğin gücünü ne kadar erken yaşama geçirirseniz, çocuklar da o kadar çabuk karşılık verirler. Bu yöntemleri ilk uygulamaya başladığınızda itirazlarla, hayır cevapları ile sık sık karşılaşabilirsiniz. Çocuklar ya işbirliğine girmekten mutlu olacaklar ya da direnmek onları mutlu edecektir.
Çocuğun Gelişim Özelliklerini Bilmek Çocuklarda olumlu davranışların pekiştirilebilinmesi için öncelikle çocuğun yaşının gelişimsel özelliklerini bilmek gereklidir. Örneğin, 3 yaşına kadar çocuklar diğer çocuklar ile uyumlu bir şekilde oynayamazlar. Anne babalar 2 yaşındaki çocuklarını başka çocuklar ile oynamaları için bir ortam yaratmaya çalışırlarsa hayal kırıklığına uğrayabilirler çünkü çocukları bekledikleri uygun davranışı göstermeyebilir. Aynı şekilde 2 yaşında bir çocuk ile gezmeye gidildiğinde çocuğun uzun süre yerinde oturmayacağı bilinmelidir.
Her yaş dönemine uygun yöntemi uygulamak önemlidir. 2 yaşındaki bir çocuğa ve 8 yaşındaki bir çocuğa farklı disiplin yöntemleri uygulamak gerekir.Dikkatini başka yere çekmek’ bebekler ve küçük çocuklar için etkili olabilir ama 4 yaşındaki bir çocuk için uygun olmayacaktır. Çocuğun içinde bulunduğu döneme özgü yapabilirlikleri önemlidir.
Anne babanın kendi çocuğunu iyi tanıması da büyük önem taşır. Aileler çocuklarının davranışlarının nedenlerini anlamaya çalışırlarsa, oluşan olumsuz bir davranışı değiştirmek için ne yapabileceklerini çok daha kolay bulabilirler. Örneğin; çocuk yemek yemiyorsa belki çok yorgundur, belki hastalanmak üzeredir veya başka bir sıkıntısı vardır. Önemli olan böyle bir durumda çocuğa ulaşılmasıdır. Her davranışın mutlaka geçerli bir nedeni olmayabilir, ancak eğer çocuğun yaptığı olumsuz davranışın çocuğa göre geçerli bir sebebi varsa, bunu bilmek çocuğa daha anlayışla yaklaşılmasını sağlayabilir.
Çocuklar için güven duygusu yaşamlarındaki temel ihtiyaçtır Aileler çocuklarına bakmakla yükümlüdürler. Fakat anne baba olmak, çocuk için güvenilen bir kişi olmayı beraberinde getirmez. Güven duygusu bebeklikten itibaren ihtiyaçların düzenli karşılanması ile gelişir. Çocuğa sıcaklık/sevgi göstererek, tutarlı davranarak ve ona karşı adil olarak gelişecektir.
Tutarlı olmak
Takdir Etmek
Ailenin olumlu model olması önemlidir. Çocuklar çok iyi birer gözlemcidir ve hayatlarında tanıdıkları ilk kişiler aileleridir. Bir video kamera gibi tüm davranışlarını kayıt ederler. Ailelerin bunun farkında olmaları gerekir.Çocuktan yapması beklenen davranışları anne babanın kendi davranışlarıyla örnek olması işi kolaylaştıracaktır.
İsteyin ama emretmeyin.. Çocukların yaşamı emirlerle doludur. , Düğmelerini ilikle, dişlerini fırçala, yemeğe gel vs. Tekrarlanan emirler iletişimi zayıflattığı gibi etkisini de yitirir. Talep etmenin ve sürekli bir isteği yinelemenin alternatifi sormak ya da rica etmektir. Örneğin; “Git ve oyuncaklarını topla” demek yerine “Gidip oyuncaklarını toplar mısın” denmelidir. “Yapar mısın” sözcükleri çocukların direnişlerini kırar ve onları olaya katılmaya davet eder.
Uzun Açıklamalardan Kaçının: Ebeveynler olarak isteğinizi haklı çıkarmak için konumunuzu açıkladığınızda gücünüzü yitirirsiniz, çocuğun da kafası karışır. Halbuki çocuklara direnmenin bir sakıncası yoktur ve anne ve baba her zaman patrondur. “Artık yatman gerekiyor, yarın zorlu bir gün olacak. Dişlerini fırçala” demek yerine sadece “Dişlerini fırçalayıp yatar mısın?” demek yeterlidir.
Devamlı Öğüt Vermekten Kaçının: Birçok ebeveyn çocuklarının kendileri ile konuşmadıklarından yakınırlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ebeveynlerin çok fazla öğüt ve ders vermeleridir. 9 yaşından küçükler buna hazır değillerdir, dokuz yaşından büyükler ise bu vaazları dinlemezler. Çocuklara ya da gençlere kaç yaşlarında olurlarsa olsunlar, söylev vermenin tek zamanı, onlar böyle bir şeyi istedikleri zamandır.
POZİTİF ÖDÜLLENDİRME YÖNTEMİ KULLANIN Manevi ödül, takdir etme, öpmek, kucaklamak vb. Maddi ödüller ise çikolata, dondurma, oyuncak almak vb. ödüllerdir. Sisteme erken yaşta başlarsanız manevi ödüllerin çoğu zaman yeterli olduğunu maddi ödüllere ise bazen ihtiyaç duyulduğunu görürsünüz. Ödül sistemini belirlerken öncelikle aşağıdaki hangi tür davranışı değiştirmek istediğimize karar vermeliyiz. Kazandırmak istediğimiz davranışlar Azaltmasını istediğimiz davranışlar Onayladığımız ve devam etmesini istediğimiz davranışlar
AİLE İÇİ KURALLAR VE SINIRLARIMIZ Kuralda Amaç; çocuğu cezalandırmak değil, sağlıklı ve güvenli bir biçimde büyümelerini, gelişmelerini sağlamaktır. Kural koyarken dikkat edilmesi gereken noktalar: Kurallar kısa, açık ve net olmalıdır, Kuralların nedenleri çocuğun anlayabileceği bir dille anlatılmalıdır, Kurallar çocuğun yaşına uygun ve gerçekçi olmalıdır, Kurallar olay sırasında değil, önceden belirlenmelidir, Kurallara uyulmadığında çocukların nasıl bir yaptırıma uğrayacaklarını çocukların önceden bilmeleri gerekir, Kurallar, ebeveyn tarafından tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır, Kurallar esnetilebilir, Kurallar çocukla birlikte oluşturulabilir, Kurallar varsa izinler de olmalıdır,
ÇOCUĞUMUZUN OLUMLU DAVRANIŞLARINI NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ? Çocuğa önleyici açıklamalar yapmalıyız, Çocuğa karşı tepkilerde tutarlı olmalıyız, Çocuğumuza davranışlarımızla örnek olmalıyız, Çocuğun yaptığı olumlu davranışları “Takdir” edip, oluşması için de “Teşvik” etmeliyiz.
OLUMSUZ DAVRANIŞLARI NASIL AZALTABİLİRİZ ?? Nedenini Düşünmek, Gözardı- Takdir- Teşvik, Seçenek Sunmak, Davranışın sonucunu açıklayarak, yaptığı davranışın zararını göstermek, Farklı çözüm yolları düşündürmek, Çocuğun yaptığı kötü davranışın sonuçlarını yaşamasını sağlamak (Tüm yöntemler denendikten sonra uygulanır). **